Amerika Güney Lübnan için 'özel güvenlik düzenlemeleri' istiyor

İsrail bombalamayı genişletiyor, Hizbullah ise 2006'dan bu yana en ağır saldırısını başlatıyor

Lübnanlı bir itfaiyeci, İsrail saldırısında çıkan yangını söndürmeye çalışıyor (AFP)
Lübnanlı bir itfaiyeci, İsrail saldırısında çıkan yangını söndürmeye çalışıyor (AFP)
TT

Amerika Güney Lübnan için 'özel güvenlik düzenlemeleri' istiyor

Lübnanlı bir itfaiyeci, İsrail saldırısında çıkan yangını söndürmeye çalışıyor (AFP)
Lübnanlı bir itfaiyeci, İsrail saldırısında çıkan yangını söndürmeye çalışıyor (AFP)

ABD yönetimi, salı gecesi üst düzey saha komutanlarından birinin öldürülmesinin ardından Hizbullah tarafından gerçekleştirilen geniş çaplı saldırıya İsrail'in "güçlü bir şekilde karşılık verme" ve Lübnan toprakları içinde Hizbullah'a yönelik bombardımanı genişletme tehdidi ışığında, güney Lübnan ve kuzey İsrail için "özel güvenlik düzenlemeleri" arayışında.

Reuters'in bir güvenlik kaynağından aktardığına göre Hizbullah dün (Perşembe), 7 Ekim'de savaşın başlamasından bu yana İsrail'e yönelik en güçlü füze saldırısını gerçekleştirdi. Bu, 2006 savaşından bu yana türünün ilk örneği. Hizbullah eş zamanlı bir operasyonla, İsrail'in kuzeyindeki ve işgal altında bulunan Golan Tepeleri'ndeki en az dokuz askeri bölgeye " füze ve insansız hava araçları ile" saldırı düzenlediğini duyururken, saldırıda 150 füze ve 30 insansız hava aracının (İHA) kullanıldığı tahmin ediliyor.

Yaşanan son gerginlik üzerine ABD'li üst düzey bir yetkili, ABD'nin İsrail-Lübnan sınırındaki çatışmaların geniş çaplı bir savaşa dönüşmesinden derin endişe duyduğunu vurgulayarak, bölgede özel güvenlik düzenlemelerine ihtiyaç duyulduğunu ve Gazze'de ateşkesin yeterli olmadığını ifade etti. Amerikalı yetkili, "Lübnan'da 6 Ekim'de yaşanan duruma geri dönmek ne kabul edilebilir ne de mümkün bir seçenek" ifadelerini kullandı.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times