Taliban lideri Ahundzade, kadınlara yönelik 70 kararname çıkardı

Taliban lideri Ahundzade, 2021 yılında iktidara gelişinden bu yana kadınların hayatlarını ve bedenlerini hedef alan 70 kararname imzaladı

Taliban, Afgan kadınların BM ofislerinde çalışmasını yasaklayan emirler yayınladı (Arşiv - Reuters)
Taliban, Afgan kadınların BM ofislerinde çalışmasını yasaklayan emirler yayınladı (Arşiv - Reuters)
TT

Taliban lideri Ahundzade, kadınlara yönelik 70 kararname çıkardı

Taliban, Afgan kadınların BM ofislerinde çalışmasını yasaklayan emirler yayınladı (Arşiv - Reuters)
Taliban, Afgan kadınların BM ofislerinde çalışmasını yasaklayan emirler yayınladı (Arşiv - Reuters)

Muhtar Vefai

Taliban Hareketi’nin 2021 yılını ağustos ayında Afganistan’ın yönetimini devralmasından bu yana Taliban lideri Molla Hibetullah Ahundzade, kadınların hakların, hayatlarını ve bedenlerini hedef alan 70 adet kararname çıkardı. Bu kararnameler, Taliban’ın kadınları özellikle sosyal alandan ve ekonomik, siyasi ve kültürel faaliyetlerden uzaklaştırması nedeniyle kadınların eğitim ve istihdam alanlarında yaygın bir şekilde haklarından mahrum bırakılmasına zemin hazırladı.

Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen Birleşmiş Milletler Kadın Birimi, Afganistan'da kadınların durumuna ilişkin ilk kapsamlı raporunda, Taliban lideri Ahundzade tarafından imzalanan 70 kararnamenin Afgan kadınlarının 40 yıllık kalkınma kazanımlarını yok ettiğini gösteren şok edici rakamları açıkladı.

Afgan kadınlar tarafından anlatılanlar

BM müfettişlerinden oluşan bir ekip tarafından hazırlanan 70 sayfalık raporda, kadınların temel haklarına yönelik baskılar ve Taliban'ın ülke içinde uyguladığı kısıtlamalara işaret edilirken Afganistan’daki kadınların sadece yüzde birinin toplumda etkili rolleri olduğuna inandığı belirtildi. BM müfettişleri, bu raporun hazırlanması için Afganistan'da onlarca kadın ve kız çocuğuyla görüştü. Afganistan'ın, uzun yıllar devam eden çatışmalar yaşaması ve zayıf ekonomisi nedeniyle, dünyadaki en düşük cinsiyet eşitliği standartlarından birine sahip olduğu vurgulanan raporda, önceki hükümetin iktidarda kaldığı 20 yıl boyunca eşitlik standartlarının uygulanmasında ilerleme kaydedildiği, ancak Taliban’ın iktidarı yeniden ele geçirmesinin ardından tüm bu ilerlemenin durduğu kaydedildi.

Şarku’l Avsat’ın BM raporundan aktardığı bilgilere göre Taliban sistematik olarak çeşitli kararnameler ve politikalarla kadınların ve kız çocuklarının temel hak ve özgürlüklerini hedef alırken kadınları taciz ediyor. Ayrıca kıyafet yönetmelikleri, çalışma ve hareket özgürlüğüne getirilen kısıtlamalarla kadınların eğitim ve sanat alanlarındaki olanaklara erişimi sınırlandırılıyor.

cdfv
Taliban üyelerinin etrafını sardığı bir Afgan kadını (Arşiv - Reuters)

BM Kadın Birimi, BM Afganistan İnsan Hakları Özel Raportörü Richard Bennett'in raporuna atıfla Asya ülkesi Afganistan’daki kadınların durumunu tanımlamak için ‘cinsiyet ayrımcılığı’ terimini kullanarak Afgan kadınların ‘vahim bir durumda’ olduğunu açıkladı.

BM raportörleri ve uzmanları, Afganistan’daki kadın haklarına ilişkin raporlarında, kadınların maruz kaldığı durumu ‘cinsiyet ayrımcılığı’ olarak adlandırsalar da bu terimin standart bir yasal tanımı bulunmuyor.

Cinsiyet ayrımcılığı

Taliban'ın iktidara gelmesinden bu yana çok sayıda insan hakları örgütü, kadın hakları savunucusu ve aktivist, BM ve insan haklarını destekleyen hükümetlere Afganistan'daki durumun ‘cinsiyet ayrımcılığı’ olarak tanınması ve böylece kadınların ülkede haklarını arayabilmesi için çağrıda bulundu.

BM Kadın Birimi, Taliban yönetimindeki Afganistan'da kadınların durumunu, ülkedeki kadın haklarının uzun zamandır farklı nesiller boyunca ülkedeki farklı rejimlere karşı sürekli bir mücadelenin hedefi olduğunu söyleyerek anlatıyor. Ancak 2021 yılının ağustos ayından, yani Taliban’ın yeniden iktidara gelmesinden bu yana kadınların ve kız çocuklarının tanık olduğu adaletsizlikler, önceki dönemlere kıyasla eşi ve benzeri görülmemiş seviyeye ulaştı.

Rapor için görüşülen kadınlardan yüzde 8’i Taliban'ın iktidara gelmesinden bu yana kötü koşullar nedeniyle tanıdıkları bazı kadınların ve genç kızların intihar ettiğini söyledi.

Ev hapishaneleri

Taliban’ın kadınlara ve kız çocuklarına uyguladığı kısıtlamalar sadece eğitim ve istihdama erişimlerini engellemekle kalmıyor, aynı zamanda bir şehirden diğerine seyahat etmelerini veya evden çıkmalarını bile yasaklıyor. Taliban'ın yönetim yapısında kadınların hiçbir rolü yok. Taliban lideri Ahundzade, Afgan kadınların BM ofislerinde çalışmasını yasaklayan kararnamelerin yanı sıra kadınların ev dışında güzellik salonları gibi bazı yerlerde çalışmasını yasaklayan talimatları da imzaladı. Taliban’ın Afganistan'da iktidara gelmesinin ardından ülkede 60 bin kadın işini kaybetti.

Taliban’ın insan hakları savunucularına karşı hapis cezaları ve tehditler yoluyla kadınları baskı altına almak için uyguladığı ciddi kısıtlamalara rağmen iktidara karşı protestolar çeşitli şekillerde devam ediyor. BM Kadın Birimi’nin raporuna göre BM Kadın Birimi Özel Temsilcisi Alison Davidian, Afganistan'daki kadınların direnişinin desteklenmesi ve ülkede yaşananların uluslararası forumlara taşınması gerektiğini söyledi.

Bütçe tahsis edilmesi

BM tarafından hazırlanan raporlarda çoğunlukla Afganistan'daki kadın haklarının iyileştirilmesi ve Taliban lideri Ahundzade’nin kararnamelerine karşı mücadele için hükümetlere ve insan hakları örgütlerine yardımcı olunması için tavsiyelerde bulunuluyor. Bu tavsiyelerin arasında sivil grupları desteklemek için uzun vadeli bir bütçe ayrılması ve cinsiyet eşitliğini hedefleyen programlara doğrudan mali destek sağlanması, Afganistan'a insani yardımın yüzde 30'unun ayrılması, Taliban'ın ayrımcı eylemlerini normalmiş gibi gösterme girişimlerine karşı çıkılması ve ülkeyle ilgili tüm uluslararası faaliyetlerde insan haklarının dikkate alınması yer alıyor.

cdfgbhn
Afganistan’da kadınlar ve genç kızlar eğitim haklarına erişmekte zorlanıyor (Arşiv - Reuters)

Bir yandan Afganistan’da kadınların durumunu iyileştirmeyi amaçlayan bu tavsiyeler yapılırken diğer yandan Taliban, uluslararası kuruluşların Afgan kadınlarına erişimine kısıtlamalar getirdi. BM Kadın Birimi tarafından kısa süre önce yayınlanan bir raporda, Taliban'ın kararnameleri ve emirleri nedeniyle Afganistan'daki tüm sektörlerde faaliyet gösteren yerli ve yabancı kuruluşların çalışma ve hareket alanlarının daraldığı vurgulandı.



Gazze'de Hamas ve İsrail'in “suçlamalarla dolu ormanında” Trump anlaşmasının kaderi

Gazze'deki çocuklarda açlık sahneleri en ağır haliyle yeniden geri döndü (AFP)
Gazze'deki çocuklarda açlık sahneleri en ağır haliyle yeniden geri döndü (AFP)
TT

Gazze'de Hamas ve İsrail'in “suçlamalarla dolu ormanında” Trump anlaşmasının kaderi

Gazze'deki çocuklarda açlık sahneleri en ağır haliyle yeniden geri döndü (AFP)
Gazze'deki çocuklarda açlık sahneleri en ağır haliyle yeniden geri döndü (AFP)

İsrail ordusu dün akşam Gazze Şeridi’nde askeri faaliyet sırasında bir havan topu mermisinin hedefi ıskalayıp Gazze şehrine düştüğü yönündeki haberlere ilişkin soruşturma başlattığını duyurdu. İsrail ordusunun Arapça Basın Ofisi Sözcüsü Captain Ella, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, ordunun kayıp iddialarından haberdar olduğunu ve bunları soruşturduğunu söyledi. Ancak, İsrail ordusunun faaliyetlerinin ‘Sarı Hat’ içinde gerçekleştiğini belirtti.

Üç önemli belge

İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi'nde iki yıl süren yıkıcı savaşı sona erdiren ateşkes anlaşmasının imzalanmasının üzerinden iki ayı aşkın bir süre geçerken, silah sesleri büyük ölçüde azaldı. Ancak Reuters'ın aktardığına göre taraflar birbirlerini anlaşmayı ihlal etmekle suçluyor ve bir sonraki aşama için gerekli olan daha karmaşık adımları kabul etmeye yaklaşmış gibi görünmüyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz eylül ayında açıkladığı 20 maddelik plan en ayrıntılı olan plandı. Plan, savaşı tamamen sona erdirmek için bir ön adım olarak ateşkesle başlıyor ve nihayetinde Hamas’ın silahsızlandırılması, Gazze'deki iktidarından uzaklaştırılması ve İsrail'in Gazze Şeridi'nden çekilmesini öngörüyor. Ancak taraflar planın tüm maddeleri üzerinde tam olarak anlaşmaya varmış değiller.

İsrail ve Hamas, 9 Ekim'de Trump'ın planının ilk maddelerini kapsayan kısmi bir anlaşma imzaladı. Bu maddeler arasında İsrailli rehinelerin Filistinli tutuklu ve mahkumlarla takas edilmesi, tam ateşkes, İsrail’in kısmi olarak geri çekilmesi ve insani yardımın artırılması yer alıyor. Trump’ın planı, Gazze'yi istikrara kavuşturmak için geçiş dönemi yönetimi ve uluslararası bir gücün kurulmasını da onaylayan üçüncü belge olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararıyla onaylandı.

Gidişat nasıl?

Hayatta olan 20 rehine, yüzlerce Filistinli mahkum ve tutukluyla takas edilerek serbest bırakıldı. Ölen rehinelerin cenazelerinin teslim edilmesi ise daha uzun sürdü. Cesetlerden biri Gazze'de kalırken 27’si teslim edildi. İsrail, her bir İsrailli rehinenin cesedi karşılığında Filistinlilerin cesetlerini teslim etti.

Yardımların Gazze Şeridi’ne girişi konusunda da anlaşmazlık yaşanıyor. Hamas, Gazze’ye üzerinde uzlaşılan sayıda yardım kamyonu girmediğini, yardım kuruluşları da yardımın asgari ihtiyaçları karşılamadığını söylerken, İsrail'in birçok temel malzemenin girişini engellediğini belirtiyor. İsrail ise bunları reddediyor ve anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiğini söylüyor.

Gazze Şeridi’nin Mısır ile olan Refah Sınır Kapısı ateşkesin ilk aşamasında açılacaktı, ancak İsrail, Filistinlilerin Gazze Şeridi'ne giriş ve çıkışlarına izin vermeden önce Gazze’de kalan rehinelerin cenazelerinin iadesini talep ettiği için kapı kapalı kalmaya devam ediyor. Gazze Şeridi halen harabe halinde ve Gazzeliler çadır kurmak için enkazlardan demirler çıkarıyor.

Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) aralık ayında, Gazze'deki çocukların ‘şok edici derecede yüksek’ bir kısmının ciddi beslenme yetersizliği içinde olduğunu açıkladı. Bu arada, şiddetli yağmurlar binlerce çadırı su altında bıraktı ve Gazze Şeridi’nin dört bir yanına lağım ve çöp yığarken halihazırda var olan sağlık krizini daha da kötüleştirdi.

Bazı şiddet olayları ise halen devam ediyor. Filistinli silahlı kişiler Gazze'de İsrail güçlerine saldırarak en az üç kişiyi öldürdü. Gazze'deki sağlık yetkilileri, İsrail'in sınır yakınlarındaki insanlara ve İsrail'in Hamas'ı hedef aldığını söylediği operasyonlar sırasında ateş açması sonucu yaklaşık 400 Filistinlinin öldüğünü belirtti.

Hangi meseleler üzerinde henüz anlaşmaya varılamadı?

Uluslararası İstikrar Gücü (UİG), Gazze’de güvenlik ve barışı sağlamayı amaçlıyor. Ancak, bu gücün yapısı, rolü ve görev tanımı ile ilgili konular hâlâ tartışılıyor. Endonezya ve Pakistan bu konuda rol oynayabilir, zira İsrail bu gücün Hamas'ı silahsızlandırmasını istemiyor. Ancak birçok ülke bu görevi kendi güçlerine vermekte isteksiz davranıyor.

fgthy
Gazze şehrinde yağmurda koşan çocuklar (AP)

Hamas’ın temsil edilmediği Filistinli bir teknokrat yapının geçiş dönemini yönetmesi bekleniyor, ancak bu yapının nasıl ve ne zaman kurulacağına dair herhangi bir açıklama yapılmadı. İsrail işgali altındaki Batı Şeria’nın bazı bölgelerini yöneten Filistin Yönetimi’nin ilerleyen zamanlarda Gazze’de rol üstlenmesinden önce bazı reformlar gerçekleştirmesi gerekiyor, ancak bu reformlar henüz açıklanmadı. ABD Başkanı’nın planına göre Gazze hükümeti Trump’ın başkanlık edeceği Gazze Barış Kurulu’nun denetimi altında çalışmalı. ABD Başkanı, Gazze Barış Kurulu’nun 2026 yılı başlarında açıklanacağını söyledi, ancak yapısı belirsizliğini halen koruyor.

Trump’ın planına göre Hamas’ın silahsızlandırılması gerekiyor, ancak hareket buna razı olmadı ve İsrail'in Gazze'den daha fazla çekilmesi bu koşulun yerine getirilmesine bağlı olduğu için ancak Filistin devletinin kurulmasından sonra silahlarını teslim edeceğini söyledi.

Ateşkes devam edecek mi?

İsrail, Hamas’ın barışçıl yollarla silahsızlandırılamaması halinde, bunu zorla yapmak için askeri operasyonlara yeniden başlayacağını defalarca kez belirtse de topyekûn bir savaşın yeniden başlaması yakın görünmüyor. Bunun yanında birçok İsrailli ve Filistinli, Trump'ın planının tam olarak hayata geçirileceğinden ve mevcut çıkmazın süresiz olarak devam edeceğinden şüphe duyuyor.

İsrailliler, Hamas’ın yeniden silahlanarak 7 Ekim 2023'teki gibi bir saldırı tehdidi oluşturacağından korkuyor. Filistinliler ise İsrail'in Gazze'den çekilmeyi tamamlamayacağından veya tam bir yeniden inşaya izni vermeyeceğinden, böylece Gazze Şeridi’ni harabe halinde ve geleceksiz bırakacağından endişe ediyor.

Askeri konuşlandırmalar ve yeniden inşa planları, Gazze Şeridi'nin fiilen, Hamas karşıtı grupları destekleyen İsrail'in doğrudan kontrolündeki bir bölge ile yeniden inşa edilmeyen ve yerel hizmetlerin sunulmadığı Hamas'ın kontrolündeki bir bölge olarak bölünmenin yaşanması olasılığına işaret ediyor.

Peki kalıcı barışın şansı ne?

İsrailliler ve Filistinliler, şu anda olduğu kadar birbirlerine güvenmedikleri nadir bir dönemden geçiyorlar. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre çoğu ülkenin desteklediği iki devletli çözüm, Filistin devletinin uluslararası alanda giderek daha fazla tanınmasına rağmen, her zamankinden daha ulaşılmaz görünüyor. Trump'ın planı, Filistin halkının özgürlüğünü ve devlet kurma hakkını bir hedef olarak kabul ediyor, ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bunu defalarca kez reddetti. İsrail'de 2026 yılında seçimler yapılması planlanıyor, ancak potansiyel yeni hükümetin Filistin'in bağımsızlığını kabul edeceğine dair herhangi bir işaret yok.

Netanyahu toplantısı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun 29 Aralık'ta ABD'de bir araya gelmesi planlanan ABD Başkanı Donald Trump'ın planına göre Gazze Şeridi'ndeki ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması hakkında bugün önemli bir toplantı yapacak.

dfergt
Gazze Şehri’ndeki Şati Mülteci Kampı’nda İsrail’in yürüttüğü savaş sırasında yıkılan bir evin enkazı çevresindeki Filistinliler (Reuters)

İsrail basını geçtiğimiz salı günü, İsrail ordusunun bu konuda, biri Trump'ın planını sürdürmek, diğeri Gazze'ye yönelik savaşı yeniden başlatmak olmak üzere iki senaryolu bir plan sunacağını bildirdi.

Netanyahu’nun son günlerde İsrail ordusundan Gazze'deki sonraki adımlar için alternatifler sunmasını istediği, bu alternatiflerin İsrail'in Gazze’ye yönelik savaşını yeniden başlatmak ya da Trump'ın planının ikinci aşamasına geçmek olabileceği belirtildi.

İstikrar Gücü

İsrail ordunun ayrıca, Netanyahu hükümeti böyle bir karar alırsa, Hamas'ı silahsızlandırmak için savaşın yeniden başlamasına hazırlık amacıyla İsrail başbakanına operasyonel seçenekler sunması bekleniyor. ABD Başkanı Trump, geçtiğimiz pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze'deki uluslararası istikrar gücünün halihazırda faaliyete geçtiğini ve daha fazla ülkenin bu güce katılacağını söyledi.

Trump, şunları söyledi:

Daha fazla ülkenin katılmasıyla, bir şekilde işe yarıyor olduğunu düşünüyorum. Halihazırda katılan ülkeler var, ancak ben ne kadar asker gönderilmesini istersem o kadar asker gönderecekler.

Washington’ın anlaşmanın ikinci aşamasına geçmeye kararlı olduğunu vurgulayan Trump, yönetiminin, İsrail'in geçtiğimiz cumartesi günü Hamas liderini öldürerek Gazze Şeridi'ndeki ateşkesi ihlal edip etmediğini araştırdığını belirtti.

efrgt
Netanyahu, bu ayki ABD ziyaretinde Trump ile görüşecek (Reuters)

Bu arada İsrail ordusu, Refah Sınır Kapısı’nın tamamen açılması ve Gazze Şeridi'nde yeniden inşa çalışmalarının başlatılması dahil olmak üzere Trump’ın ikinci aşama planında özetlenen adımları uygulamak için bir plan hazırlayacak. Plan, uluslararası kuruluşların patlamamış mühimmatı temizlemek üzere bölgeye girmesiyle başlayacak.

İsrailli asker öldürüldü

Öte yandan işgal İsrail ordusu, kuzeydeki bir askeri kışlada meydana gelen silahlı çatışmada bir askerinin öldüğünü, askeri polisin olayın koşullarını soruşturduğunu duyurdu.

İsrail ordusunun bir sözcüsü yaptığı açıklamada, ‘askerin tedavi üzere hastaneye kaldırıldığını, ancak kurtarılamayarak hayatını kaybettiğini’ belirtirken, ailesinin olaydan haberdar edildiğini söyledi.

Bu olayla İsrail, 10 Ekim'de Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden bu yana ilk kez bir askerinin öldüğünü açıkladı.


İsrail, Lübnan ile yeni bir savaşa hazırlanırken kuzeydeki sakinlerini tahliye ediyor

Yukarı Celile'deki Lübnan sınırına yakın Avivim tarım yerleşiminin dışında zırhlı askeri araçların üzerinde oturan İsrail askerleri, 28 Kasım 2024 (AP)
Yukarı Celile'deki Lübnan sınırına yakın Avivim tarım yerleşiminin dışında zırhlı askeri araçların üzerinde oturan İsrail askerleri, 28 Kasım 2024 (AP)
TT

İsrail, Lübnan ile yeni bir savaşa hazırlanırken kuzeydeki sakinlerini tahliye ediyor

Yukarı Celile'deki Lübnan sınırına yakın Avivim tarım yerleşiminin dışında zırhlı askeri araçların üzerinde oturan İsrail askerleri, 28 Kasım 2024 (AP)
Yukarı Celile'deki Lübnan sınırına yakın Avivim tarım yerleşiminin dışında zırhlı askeri araçların üzerinde oturan İsrail askerleri, 28 Kasım 2024 (AP)

İsrail hükümetinin Lübnan’a yönelik savaş tehditleri konusundaki çelişkili kararları, Yukarı Celile’deki kuzey bölgesi sakinleri arasında kafa karışıklığına yol açıyor. Yetkililer, bu bölgede yaşayanları savaşın başında terk ettikleri kasabalara geri dönmeye yönlendirirken, halk tehditlerin ciddiyetini sorguluyor ve savaşın yeniden başlaması halinde karşı karşıya kalacakları tehlikeler ile içinde bulundukları zor durumun yeterince dikkate alınmadığından yakınıyor.

Yerel karışıklık

Vatandaşlar, hükümetin kuzeyde yoğun askeri hareketliliğin sürdüğü bir dönemde onları kasabalarına geri dönmeye zorlamasından şikâyetçi. Halk, Hizbullah’a karşı olası başka bir savaşı göğüslemeye hazır; çünkü hareketin hâlâ güçlü olduğuna ve evleri ile geçim kaynakları açısından geleceğe yönelik bir tehdit oluşturduğuna inanıyor. Ancak vatandaşlar, hükümetin kendi fedakârlıklarını dikkate almasını, haklarını korumasını ve kayıpları için tazminat sağlamasını da bekliyor. Hükümetin Lübnan konusundaki çelişkili açıklamaları ise tehditlerin ciddiyeti konusunda şüphe uyandırıyor.

Hükümetin çelişkileri

Walla haber sitesinde dün yayımlanan bir rapora göre, İsrail ordusu kuzeyde planladığı operasyon için hazırlıklara başladı ve bunun uygulanması konusunda siyasi makamlar üzerinde baskı kuruyor. Raporda, yaklaşık bir ay önce Heysem Ali Tabtabai suikastının ardından Hizbullah’ın hâlâ itidal politikasını sürdürmeye karar verdiği hatırlatıldı.

dfrgt
Yukarı Celile'de Lübnan sınırına yakın Avivim tarım yerleşiminde devriye gezen İsrail askerleri (AP)

Hizbullah, önde gelen askeri liderinin öldürülmesine karşı henüz tek bir havan topu bile ateşlemedi. Ancak bu durum, olası bir sonraki tırmanışta değişecek gibi görünüyor. İsrail, Hizbullah’ın önümüzdeki dönemde düzenli bir ateş planı çerçevesinde, birkaç gün boyunca yüzlerce füze, top mermisi ve insansız hava aracı (İHA) kullanacağını öngörüyor.

Beklenen tehdit

Rapora göre, yıllar boyunca Gazze ile ve zaman zaman Hizbullah ile yaşanan önceki çatışmalardan farklı olarak, bu seferki çatışma gerilimi azaltma ve ateşkese geri dönme mekanizması olacak. Plan, geçen yıldan bu yana etkinliği kanıtlanmış, Amerikalı ve Lübnanlı subaylardan oluşan bir operasyon odası aracılığıyla yürütülecek; faaliyetler hem Beyrut’ta hem de kuzeydeki Safed’de bulunan askeri bölge komutanlığında koordine edilecek.

Öte yandan işgalci ordu yetkilileri, İsrail’in bu operasyonu ABD Başkanı Donald Trump’ın onayı olmadan başlatmayacağı değerlendirmesinde bulundu. Bu nedenle operasyonun, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ay sonunda Beyaz Saray’a yapacağı ziyaretten önce gerçekleştirilmesi pek olası görülmüyor.

Ameliyat odası

İsrail ordusunun askeri istihbarat bölümünün liderleri, Hizbullah'ın şu aşamada ordunun neredeyse her gün düzenlediği saldırıları sindirmeye ve Lübnan'daki iç çatışmaları yönetmeye devam etmeyi tercih ettiğini tahmin ediyorlar. Hizbullah'ın sivil siyasi hareket olarak hakimiyetinin geçtiğimiz yıl zarar gördüğünü ve örgütün, İsrail ordusunun kara harekâtının ardından Güney Lübnan'daki yıkılmış evlerine henüz dönmemiş on binlerce Lübnanlının kiralarını ödemekte zorlandığını belirtiyorlar.

d
İsrail'in kuzeyindeki Yukarı Celile'de Lübnan sınırında tanklarının yanında duran İsrail askerleri, 28 Ocak 2025 (EPA)

İsrail istihbarat yetkilileri, “Binlerce kimsesiz ve yaralı aileyi artık destekleyemeyen Hizbullah yerine, hareketi desteklemeyi tercih eden Şii sempatizan sayısının arttığını gözlemliyoruz. Ancak Hizbullah hâlâ Lübnan ordusundan daha güçlü. Bu denge değiştiğinde, durumun lehimize döndüğünü anlayacağız” iddiasında bulundu.

İç durum

İsrailli istihbarat yetkililerine göre, ‘bu değişim gerçekleşene kadar Hizbullah, başta kendi imkânlarıyla üretim yapmak ve mevcut füzelerini hassas güdümlü füzelere dönüştürmek suretiyle askeri kapasitesini yeniden inşa etmeyi sürdürecek.’

Sürekli silahlanma

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre, ordunun üst komuta kademesi ile siyasi düzeyde karar vericiler arasında bir sonraki aşamaya ilişkin sert tartışmalar yaşanıyor. Yetkililer, Hizbullah’ı zayıflatmaya yönelik yeni bir adımın, Celile’nin yeniden felce uğramasına, Hayfa’ya füze düşmesine ve Avrupa spor müsabakalarına yeniden ev sahipliği yapmaya başlayan Tel Aviv’de sirenlerin çalmasına değip değmeyeceğini sorguluyor.

Sonraki aşama

Hükümet, savaşın patlak vermesiyle kuzeydeki yaklaşık 70 bin vatandaşı evlerinden tahliye etmişti. Bu kişilerden yüzde 85’i evlerine geri dönerken, sorumlu Bakan Zeev Elkin’in tahminlerine göre kalan yüzde 15 asla geri dönmeyecek. Geri dönenler, hükümetin tutumundan şikâyetçi; yetkilileri ihmalle, sözlerini tutmamakla ve gereken desteği sağlamamakla suçluyor. Vatandaşlar, büyük çoğunluğunun maddi ve manevi kayıpları karşılığında hak ettiği tazminatları alamadığını belirtiyor.


Brezilya Kongresi, Bolsonaro'nun hapis cezasını azaltan yasa tasarısını onayladı

Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (Reuters)
Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (Reuters)
TT

Brezilya Kongresi, Bolsonaro'nun hapis cezasını azaltan yasa tasarısını onayladı

Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (Reuters)
Brezilya Eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro (Reuters)

Brezilya Kongresi dün, eylül ayında darbe girişiminden 27 yıl hapis cezasına çarptırılan eski Cumhurbaşkanı Jair Bolsonaro'nun cezasını azaltmayı öngören bir yasa tasarısını onayladı.

Muhafazakâr çoğunluk tarafından sunulan ve dün Senato'da 48'e 25 oyla kabul edilen yasa tasarısı, Bolsonaro'nun cezasını iki yıl dört aya indirebilir.

Temsilciler Meclisi'nin geçen hafta aldığı bu karar geniş çaplı eleştirilere yol açtı. Pazar günü düzenlenen protestolara ülke genelindeki büyük şehirlerde on binlerce insan katıldı.

Eski aşırı sağcı cumhurbaşkanı (2019-2022), cezasını kasım ayı sonunda Brasilia'daki Federal Polis merkezinde çekmeye başladı. 

Brezilya başkentindeki icra mahkemesine göre mevcut koşullar altında 70 yaşındaki Bolsonaro, cezasının hafifletilmesi olasılığından yararlanmadan önce yaklaşık sekiz yıl daha hapiste kalabilir.

Yeni yasa ayrıca, 8 Ocak 2023'te Brasilia'da meydana gelen ayaklanmalarla bağlantılı olarak mahkum edilen onlarca destekçisi için de şartlı tahliye öngörüyor.

O gün, binlerce Bolsonaro destekçisi parlamentoyu, cumhurbaşkanlığı sarayını ve Yüksek Mahkemeyi yağmalayarak, göreve başlamasından sadece bir hafta sonra mevcut solcu Cumhurbaşkanı Luiz Inácio Lula da Silva'yı iktidardan uzaklaştırmak için askeri müdahale talep etti.

Ancak Brezilya Cumhurbaşkanı'nın, Bolsonaro'nun suçlarının bedelini ödemesi gerektiğini savunarak tasarıyı veto etmesi bekleniyor.

Yine de son sözü parlamento söyleyecek ve cumhurbaşkanının vetosunu geçersiz kılmak için oy kullanabilecek.