Taliban lideri Ahundzade, kadınlara yönelik 70 kararname çıkardı

Taliban lideri Ahundzade, 2021 yılında iktidara gelişinden bu yana kadınların hayatlarını ve bedenlerini hedef alan 70 kararname imzaladı

Taliban, Afgan kadınların BM ofislerinde çalışmasını yasaklayan emirler yayınladı (Arşiv - Reuters)
Taliban, Afgan kadınların BM ofislerinde çalışmasını yasaklayan emirler yayınladı (Arşiv - Reuters)
TT

Taliban lideri Ahundzade, kadınlara yönelik 70 kararname çıkardı

Taliban, Afgan kadınların BM ofislerinde çalışmasını yasaklayan emirler yayınladı (Arşiv - Reuters)
Taliban, Afgan kadınların BM ofislerinde çalışmasını yasaklayan emirler yayınladı (Arşiv - Reuters)

Muhtar Vefai

Taliban Hareketi’nin 2021 yılını ağustos ayında Afganistan’ın yönetimini devralmasından bu yana Taliban lideri Molla Hibetullah Ahundzade, kadınların hakların, hayatlarını ve bedenlerini hedef alan 70 adet kararname çıkardı. Bu kararnameler, Taliban’ın kadınları özellikle sosyal alandan ve ekonomik, siyasi ve kültürel faaliyetlerden uzaklaştırması nedeniyle kadınların eğitim ve istihdam alanlarında yaygın bir şekilde haklarından mahrum bırakılmasına zemin hazırladı.

Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen Birleşmiş Milletler Kadın Birimi, Afganistan'da kadınların durumuna ilişkin ilk kapsamlı raporunda, Taliban lideri Ahundzade tarafından imzalanan 70 kararnamenin Afgan kadınlarının 40 yıllık kalkınma kazanımlarını yok ettiğini gösteren şok edici rakamları açıkladı.

Afgan kadınlar tarafından anlatılanlar

BM müfettişlerinden oluşan bir ekip tarafından hazırlanan 70 sayfalık raporda, kadınların temel haklarına yönelik baskılar ve Taliban'ın ülke içinde uyguladığı kısıtlamalara işaret edilirken Afganistan’daki kadınların sadece yüzde birinin toplumda etkili rolleri olduğuna inandığı belirtildi. BM müfettişleri, bu raporun hazırlanması için Afganistan'da onlarca kadın ve kız çocuğuyla görüştü. Afganistan'ın, uzun yıllar devam eden çatışmalar yaşaması ve zayıf ekonomisi nedeniyle, dünyadaki en düşük cinsiyet eşitliği standartlarından birine sahip olduğu vurgulanan raporda, önceki hükümetin iktidarda kaldığı 20 yıl boyunca eşitlik standartlarının uygulanmasında ilerleme kaydedildiği, ancak Taliban’ın iktidarı yeniden ele geçirmesinin ardından tüm bu ilerlemenin durduğu kaydedildi.

Şarku’l Avsat’ın BM raporundan aktardığı bilgilere göre Taliban sistematik olarak çeşitli kararnameler ve politikalarla kadınların ve kız çocuklarının temel hak ve özgürlüklerini hedef alırken kadınları taciz ediyor. Ayrıca kıyafet yönetmelikleri, çalışma ve hareket özgürlüğüne getirilen kısıtlamalarla kadınların eğitim ve sanat alanlarındaki olanaklara erişimi sınırlandırılıyor.

cdfv
Taliban üyelerinin etrafını sardığı bir Afgan kadını (Arşiv - Reuters)

BM Kadın Birimi, BM Afganistan İnsan Hakları Özel Raportörü Richard Bennett'in raporuna atıfla Asya ülkesi Afganistan’daki kadınların durumunu tanımlamak için ‘cinsiyet ayrımcılığı’ terimini kullanarak Afgan kadınların ‘vahim bir durumda’ olduğunu açıkladı.

BM raportörleri ve uzmanları, Afganistan’daki kadın haklarına ilişkin raporlarında, kadınların maruz kaldığı durumu ‘cinsiyet ayrımcılığı’ olarak adlandırsalar da bu terimin standart bir yasal tanımı bulunmuyor.

Cinsiyet ayrımcılığı

Taliban'ın iktidara gelmesinden bu yana çok sayıda insan hakları örgütü, kadın hakları savunucusu ve aktivist, BM ve insan haklarını destekleyen hükümetlere Afganistan'daki durumun ‘cinsiyet ayrımcılığı’ olarak tanınması ve böylece kadınların ülkede haklarını arayabilmesi için çağrıda bulundu.

BM Kadın Birimi, Taliban yönetimindeki Afganistan'da kadınların durumunu, ülkedeki kadın haklarının uzun zamandır farklı nesiller boyunca ülkedeki farklı rejimlere karşı sürekli bir mücadelenin hedefi olduğunu söyleyerek anlatıyor. Ancak 2021 yılının ağustos ayından, yani Taliban’ın yeniden iktidara gelmesinden bu yana kadınların ve kız çocuklarının tanık olduğu adaletsizlikler, önceki dönemlere kıyasla eşi ve benzeri görülmemiş seviyeye ulaştı.

Rapor için görüşülen kadınlardan yüzde 8’i Taliban'ın iktidara gelmesinden bu yana kötü koşullar nedeniyle tanıdıkları bazı kadınların ve genç kızların intihar ettiğini söyledi.

Ev hapishaneleri

Taliban’ın kadınlara ve kız çocuklarına uyguladığı kısıtlamalar sadece eğitim ve istihdama erişimlerini engellemekle kalmıyor, aynı zamanda bir şehirden diğerine seyahat etmelerini veya evden çıkmalarını bile yasaklıyor. Taliban'ın yönetim yapısında kadınların hiçbir rolü yok. Taliban lideri Ahundzade, Afgan kadınların BM ofislerinde çalışmasını yasaklayan kararnamelerin yanı sıra kadınların ev dışında güzellik salonları gibi bazı yerlerde çalışmasını yasaklayan talimatları da imzaladı. Taliban’ın Afganistan'da iktidara gelmesinin ardından ülkede 60 bin kadın işini kaybetti.

Taliban’ın insan hakları savunucularına karşı hapis cezaları ve tehditler yoluyla kadınları baskı altına almak için uyguladığı ciddi kısıtlamalara rağmen iktidara karşı protestolar çeşitli şekillerde devam ediyor. BM Kadın Birimi’nin raporuna göre BM Kadın Birimi Özel Temsilcisi Alison Davidian, Afganistan'daki kadınların direnişinin desteklenmesi ve ülkede yaşananların uluslararası forumlara taşınması gerektiğini söyledi.

Bütçe tahsis edilmesi

BM tarafından hazırlanan raporlarda çoğunlukla Afganistan'daki kadın haklarının iyileştirilmesi ve Taliban lideri Ahundzade’nin kararnamelerine karşı mücadele için hükümetlere ve insan hakları örgütlerine yardımcı olunması için tavsiyelerde bulunuluyor. Bu tavsiyelerin arasında sivil grupları desteklemek için uzun vadeli bir bütçe ayrılması ve cinsiyet eşitliğini hedefleyen programlara doğrudan mali destek sağlanması, Afganistan'a insani yardımın yüzde 30'unun ayrılması, Taliban'ın ayrımcı eylemlerini normalmiş gibi gösterme girişimlerine karşı çıkılması ve ülkeyle ilgili tüm uluslararası faaliyetlerde insan haklarının dikkate alınması yer alıyor.

cdfgbhn
Afganistan’da kadınlar ve genç kızlar eğitim haklarına erişmekte zorlanıyor (Arşiv - Reuters)

Bir yandan Afganistan’da kadınların durumunu iyileştirmeyi amaçlayan bu tavsiyeler yapılırken diğer yandan Taliban, uluslararası kuruluşların Afgan kadınlarına erişimine kısıtlamalar getirdi. BM Kadın Birimi tarafından kısa süre önce yayınlanan bir raporda, Taliban'ın kararnameleri ve emirleri nedeniyle Afganistan'daki tüm sektörlerde faaliyet gösteren yerli ve yabancı kuruluşların çalışma ve hareket alanlarının daraldığı vurgulandı.



İran geniş çaplı füze tatbikatlarına başladı

Ulusal Güvenlik Konseyi'ne bağlı Nour News Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, yeri belirtilmeyen füze tatbikatları görülüyor.
Ulusal Güvenlik Konseyi'ne bağlı Nour News Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, yeri belirtilmeyen füze tatbikatları görülüyor.
TT

İran geniş çaplı füze tatbikatlarına başladı

Ulusal Güvenlik Konseyi'ne bağlı Nour News Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, yeri belirtilmeyen füze tatbikatları görülüyor.
Ulusal Güvenlik Konseyi'ne bağlı Nour News Ajansı tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, yeri belirtilmeyen füze tatbikatları görülüyor.

İran medyası, ülke genelindeki çeşitli illerde füze denemelerinin başladığını bildirdi.

İran Devrim Muhafızları'na bağlı Fars Haber Ajansı, görgü tanıklarının ifadelerine ve vatandaşlardan gelen haberlere dayanarak, İran genelinde çeşitli yerlerde füze denemelerinin yapıldığını belirtti.

Haberlere göre, füzeler Loristan eyaletinin başkenti Hürremabad'da, Batı Kürdistan eyaletinin (batı) Mahabad şehrinde, İsfahan'da, Tahran'da (merkez) ve ülkenin kuzeydoğusundaki Horasan eyaletinin başkenti Meşhed'de görüldü.


Sarı hattı etkisiz hale getirmek... Gazze anlaşmasının ikinci aşamasını tehdit eden bir pazarlık kozu

Gazze şehrindeki enkaz yığınları arasında Hamas mensupları ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) üyeleri (AFP)
Gazze şehrindeki enkaz yığınları arasında Hamas mensupları ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) üyeleri (AFP)
TT

Sarı hattı etkisiz hale getirmek... Gazze anlaşmasının ikinci aşamasını tehdit eden bir pazarlık kozu

Gazze şehrindeki enkaz yığınları arasında Hamas mensupları ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) üyeleri (AFP)
Gazze şehrindeki enkaz yığınları arasında Hamas mensupları ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) üyeleri (AFP)

ABD’nin Miami kentinde yapılan Gazze anlaşması çerçevesindeki dörtlü arabuluculuk toplantısının sonuçları, haftalar sürebilecek istişarelere işaret ediyor. İsrail kaynaklarından sızan bilgiler, Gazze Şeridi’nin kontrol altındaki alanının yüzde 50’sinden fazlasını kapsayan ve Hamas’ın bulunmadığı bölgede silahsızlandırma olasılığına dair ipuçları veriyor.

Sızıntılar, sarı hat bölgesinde ikinci aşamadan bağımsız kısmi bir yeniden imar planının hazırlandığını öne sürüyor. Uzmanlar, bu hamleyi, arabulucular ve Hamas üzerinde baskı kurmak için bir araç olarak değerlendiriyor; amaç, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerde silahlarını bırakmasını sağlamak.

Uzmanlar, tek taraflı girişimlerin, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasını aksatabileceğini ve İsrail’in bölgeyi bölme ve tamamen çekilmeme hedeflerine hizmet edebileceğini belirtiyor. İlk aşaması 10 Ekim’de uygulamaya konulan barış planının maddeleri de bu olasılıklara işaret ediyor.

İsrail Kanal 12 televizyonuna konuşan bir güvenlik kaynağı, ordunun sarı hat bölgesinde silahsızlandırma çalışmalarını tamamlamak üzere olduğunu belirtti. Kaynağa göre, söz konusu bölge Gazze Şeridi’nin doğusunda yer alıyor ve toplam alanın yaklaşık yüzde 52’sini kapsıyor.

Ekim ayında imzalanan Gazze anlaşmasından bu yana, sarı hat içinde faaliyet gösteren altı tugay, yer üstü ve yer altındaki altyapının onlarca kilometresini yok etti. Aynı kaynak, Hamas’ın kontrol ettiği bölgelerde silahsızlandırmanın önemine dikkat çekti.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre İsrail ordusu cumartesi günü, Han Yunus’un güneyinde sarı hattın İsrail tarafında Hamas’a ait tünellerin patlatıldığını ve yıkıldığını gösteren görüntüler paylaştı.

Bu adımlar, Yedioth Ahronoth gazetesinin yaklaşık bir hafta önce aktardığı habere göre, Tel Aviv’in, ABD talebi üzerine Gazze Şeridi’nde enkaz kaldırma maliyetlerini karşılamayı ve geniş çaplı mühendislik çalışmalarını üstlenmeyi ilk etapta kabul etmesinin ardından geldi. Haberde, Refah bölgesinde yeniden imar için bir alanın boşaltılmasının planlandığı ifade edildi.

Buna karşılık Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati cumartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nde yeniden imar çalışmalarının acilen başlatılması gerektiğini vurguladı. Abdulati, tek taraflı çözümleri veya Filistin topraklarının demografik ve coğrafi yapısını değiştirme girişimlerini reddettiklerini ve Filistin halkının topraklarından zorla çıkarılmasına izin verilmeyeceğini belirtti.

dcfr
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc'de İsrail ordusu tarafından çizilen sarı hattı temsil eden beton blok (AFP)

Mısır Dış İlişkiler Konseyi üyesi ve İsrail konularında uzman akademisyen Ahmed Fuad Enver, sarı hattın silahsızlandırılmasıyla ilgili açıklamaların İsrail tarafından yapılan belirsiz ve baskı amaçlı beyanlar olduğunu belirtti. Enver, bu adımların ikinci aşamayı etkilemeyi amaçladığını vurguladı.

Filistinli siyasi analist Nizar Nazzal ise sızıntıları, arabulucular ve Hamas üzerinde ‘doğrudan baskı’ kurma girişimi olarak nitelendirdi. Nazzal, Hamas’ın silahsızlandırılmasının zaman alacağını ve uygulanmasının zorluklar içereceğini, ayrıca İsrail içinde sahte zafer algısı yaratmayı hedeflediğini ifade etti.

Söz konusu tartışmalar, Miami’de yapılan toplantının sonuçlarıyla eş zamanlı olarak gerçekleşti. Mısır, Katar, Türkiye ve ABD’yi temsil eden arabulucuların açıklamasına göre, ABD’nin gönderdiği diplomat Steve Witkoff’un X hesabından aktardığı mesajda, ikinci aşama görüşmelerinde Gazze’de birleşik otorite altında sivil ve kamu düzeninin korunmasını sağlayacak bir yönetim organının güçlendirilmesine vurgu yapıldığı belirtildi. Arabulucular, geçiş sürecinde sivil ve güvenlik alanları ile yeniden inşayı yönetmek üzere Barış Konseyi’nin kurulması ve aktif hale getirilmesine destek verdiklerini açıkladı.

xscdfg
Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü mensupları, 2023 yılında er-Rimal mahallesinde yıkılan bir binanın enkazı arasında ceset arıyor. (AFP)

Arabulucular, tüm taraflara yükümlülüklerini yerine getirme, itidal gösterme ve denetim mekanizmalarıyla iş birliği yapma çağrısında bulundu. Ayrıca ikinci aşamanın uygulanmasını ilerletmek amacıyla önümüzdeki haftalarda görüşmelerin devam edeceği açıklandı.

Ahmed Fuad Enver, ikinci aşama için geri sayımın başladığını belirterek, “İsrail’in bu aşamaya girmesi için zorunlu bir süreç olacak… Ocak ayında bunu görebiliriz” dedi.

Nizar Nazzal ise Miami toplantısının ikinci aşamanın ana hatlarını çizdiğini, Barış Konseyi, Gazze Yönetim Komitesi ve istikrar güçlerinin oluşturulmasının uygulamaya konduğunu söyledi. Nazzal, buna bağlı olarak İsrail’in, silahsızlandırma ve saldırıların devamı gibi engellere rağmen ABD baskısı altında ikinci aşamaya katılmak zorunda kalacağını ifade etti.


İran: Füze programımız savunma amaçlıdır ve müzakere konusu değildir

Tahran'da düzenlenen askerî geçit töreninde görülen İran balistik füzeleri (Arşiv – Reuters)
Tahran'da düzenlenen askerî geçit töreninde görülen İran balistik füzeleri (Arşiv – Reuters)
TT

İran: Füze programımız savunma amaçlıdır ve müzakere konusu değildir

Tahran'da düzenlenen askerî geçit töreninde görülen İran balistik füzeleri (Arşiv – Reuters)
Tahran'da düzenlenen askerî geçit töreninde görülen İran balistik füzeleri (Arşiv – Reuters)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün yaptığı açıklamada, İran’ın füze programının savunma amaçlı olduğunu ve müzakere edilemeyeceğini belirtti.

Bekayi, “İran'ın saldırganları caydırmak için tasarlanmış savunma yetenekleri hakkında hiçbir koşulda tartışma yapılmasına yer yoktur” dedi.

Amerikan medyasında yer alan haberlere göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’dan İran’ın balistik füze programındaki herhangi bir genişlemenin hızlı bir müdahaleyi gerektirebilecek bir tehdit oluşturduğunu belirten bir brifing alması bekleniyor.

sdf
İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), ülkenin güneyindeki Hürmüz Boğazı'nda düzenlenen askeri tatbikat sırasında füze ateşledi. (EPA)

İsrailli güvenlik kaynakları, İran’ın nükleer programını yeniden canlandırma yönünde adımlar atmaya başladığına dair bir dizi işaret bulunduğunu, ancak uranyum zenginleştirmeyi henüz yeniden başlatmadığını açıkladı. Şarku’l Avsat’ın Maariv gazetesinden aktardığına göre, son haftalarda İsrail ve ABD’nin önceki saldırılarında tahrip edilen nükleer reaktörler çevresinde sürekli bir hareketlilik gözlemleniyor.

Kaynaklar, ayda ortalama 3 bin balistik füze üretimi için yoğun çabalar sarf edildiğini belirtti. Bu füzeler eski nesil ve düşük isabetli olmasına rağmen, hedeflerine ulaşanlar ciddi yıkıma yol açabiliyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ise dün yaptığı açıklamada, Tahran’ın ‘yeni bir saldırı olasılığını göz ardı etmediğini’, ancak ülkenin ‘tam anlamıyla ve öncesine göre daha fazla’ hazır olduğunu belirtti. Arakçi, bu hazırlığın amacının savaşı önlemek olduğunu, savaş istemek olmadığını vurguladı ve İran’ın haziran ayındaki saldırılarda zarar gören altyapıyı yeniden inşa ettiğini kaydetti.

fgt
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ve ekibi, 12 Nisan'da Maskat'ta Amerikan heyetiyle yapılan dolaylı görüşmelerin ardından gerçekleştirilen ilk tur görüşmelerin arasında (Arşiv – AFP)

Nükleer tesislerine yönelik saldırılardan önce İran, uranyumu yüzde 60 oranında zenginleştiriyordu. Bu oran, askeri kullanım seviyesine yakın kabul ediliyor. UAEA, savaşın başlaması sırasında İran’ın yaklaşık 441 kilogram bu düzeyde zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğunu bildirmiş, ancak 13 Haziran’dan bu yana stokları doğrulamanın mümkün olmadığını açıklamıştı.

Batılı ülkeler, bu seviyede zenginleştirmenin sivil bir ihtiyaç olmadığını savunurken, UAEA İran’ın yüzde 60 oranında uranyum zenginleştiren, nükleer silaha sahip olmayan tek ülke olduğunu belirtiyor.