İran: Belucistan sınırında militanlar püskürtüldü ve çok sayıda silah ele geçirildi

İran, bu kişilerin ‘yıkıcı’ eylemler gerçekleştirmek üzere ülkeye girmeye çalıştıklarını bildirdi.

İran Sınır Muhafızları, Belucistan eyaletinin Pakistan sınırında devriye geziyor. (Fars Haber Ajansı)
İran Sınır Muhafızları, Belucistan eyaletinin Pakistan sınırında devriye geziyor. (Fars Haber Ajansı)
TT

İran: Belucistan sınırında militanlar püskürtüldü ve çok sayıda silah ele geçirildi

İran Sınır Muhafızları, Belucistan eyaletinin Pakistan sınırında devriye geziyor. (Fars Haber Ajansı)
İran Sınır Muhafızları, Belucistan eyaletinin Pakistan sınırında devriye geziyor. (Fars Haber Ajansı)

İran, güneydoğu sınırından ülkeye girmeye çalışan bir grup militanla çatıştığını ve ellerindeki silah ve teçhizata el konulduğunu duyurdu.

İran Sınır Muhafızları Komutanı Tuğgeneral Ahmed Ali Guderzi bugün (Cumartesi) yaptığı açıklamada, ‘güçlerinin Pakistan sınırında bulunan Belucistan eyaletindeki Seravan şehri sınırlarından ülkeye girmeye çalışan bir terörist grupla bugün şafak vakti karşı karşıya geldiğini’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Mehr haber ajansından aktardığı habere göre, terörist bir grubun üyeleri sabotaj eylemleri gerçekleştirmek üzere ülkeye girmeye çalıştı, ancak amaçlarına ulaşamadılar.

Sınır Muhafızları Komutanı, çatışmada grubun bazı üyelerinin yaralandığını ve yoğun ateş nedeniyle kaçtıklarını belirtti.

Mehr haber ajansına göre büyük miktarda patlayıcı, silah, mermi şarjörü, el bombası ve telsiz ele geçirildi.

Şarku’l Avsat’ın İran resmi haber ajansı IRNA'dan aktardığına göre 18 Mart'ta İranlı bir sınır muhafızı, ülkenin güneydoğu sınırını geçen kimliği belirsiz saldırganlar tarafından vurularak öldürüldü.

İran-Pakistan sınırında bulunan Belucistan, güvenlik güçleri ile her iki ülkenin de ‘terörist ve militan’ olarak tanımladığı muhalif gruplar arasında yıllardır çatışmalara sahne olan, ancak şu anda iki komşu arasındaki gerilimin artmasına neden olabilecek istikrarsız bir bölge.

İran'ın güneydoğusundaki Belucistan eyaleti ve Pakistan'ın batısındaki Belucistan eyaleti, iki ülkenin en yoksul bölgelerinden olup, sürekli olarak kuraklık ve yüksek işsizlik oranlarıyla mücadele eden geniş alanlardır.

Belucistan'da tahminen 10 milyon Beluci yaşıyor. Bunların çoğunluğu Sind de dahil olmak üzere Pakistan'da, 1,5 milyon ila 3 milyonu İran'da ve çok daha küçük bir azınlık da Afganistan'da yaşıyor.

İranlı bir sınır muhafızı, ülkenin doğusundaki Pakistan sınırına doğru bakıyor. (Fars Haber Ajansı) İranlı bir sınır muhafızı, ülkenin doğusundaki Pakistan sınırına doğru bakıyor. (Fars Haber Ajansı)

Kaçakçılık için kullanılan sınır

İran ve Pakistan yaklaşık bin kilometre (620 mil) uzunluğunda bir sınırı paylaşıyor ve bu sınır, başta akaryakıt olmak üzere birçok kaçakçılık operasyonuna sahne oluyor.

Sınırın her iki tarafında da gerilim her zaman yüksek. Ancak hem İran hem de Pakistan bölgedeki ‘terörist’ hedefleri vurdukça söz konusu gerilim nadiren şimdiki gibi alevleniyor.

Beluci muhalif gruplar İran'ın güneydoğusunda aktifler. Söz konusu gruplar, yetkililer tarafından ‘terörist’ ya da ‘karşı devrimci’ olarak nitelendiriliyor. İran devlet medyası da Beluci muhalif aktivizmini ideolojik olarak etiketlemekte ısrar ediyor. Bölgedeki tarafların çoğunluğu Beluci ulusunun haklarını savunduklarını söylüyor ve yetkilileri ‘demografik değişim’ ve ‘kimliği bozma’ politikaları uygulamakla suçluyor.

Oslo merkezli İran İnsan Hakları Örgütü’ne göre Belucistan eyaleti, gerçekleşen idamlar açısından 31’inci sırada yer alıyor. Uluslararası Af Örgütü, 2021 yılında İran'da gerçekleştirilen idamların 19'unun Beluci bireylere ait olduğunu kaydetti.



Pakistan'daki korkunç şüphe doğrulandı, aile kısasa kısas istiyor

Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
TT

Pakistan'daki korkunç şüphe doğrulandı, aile kısasa kısas istiyor

Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)

Pakistan'da kutsal değerlere hakaretle suçlanan ve güvenlik güçlerinden çatışarak kaçmaya çalışırken öldürüldüğü iddia edilen doktorun aslında polise teslim olduğu ortaya çıktı.

Sind İçişleri Bakanı Ziya ül Hasan, 18 Eylül'de ülkenin güneyindeki Sind eyaletine bağlı Umerkot bölgesinde yaşanan olayla ilgili olarak dün açıklama yaptı. 

Hasan, olayla ilgili soruşturmayı tamamladıklarını ve doktor Şah Navaz'ın polise teslim olduktan kısa süre sonra öldürüldüğünü saptadıklarını bildirdi. 

Masumiyetini kanıtlamasına izin verilmesi şartıyla teslim olan Navaz'ın ailesinin, onu öldüren polis memurlarına dava açabileceğini de sözlerine ekledi. 

Navaz'ın cesedi ailesine teslim edilse de sonrasında kalabalık bir grup naaşı zorla alarak yakmıştı.

Navaz'ın babası Muhammed Salih, soruşturmadan dolayı yöneticilere teşekkür ederek failler için şeriatın uygulanması gerektiğini savundu:

Tek bir talebimiz var. Oğlumun ölümünü tertip eden polis memurları da aynı şekilde öldürülsün.

Annesi Rehmat Kunbar da şöyle konuştu:

Oğlumu öldürenler o kadar hızlı cezalandırılmalı ki diğerleri ders alsın da gelecekte böyle yargısız infazlara kalkışmasın.

Polis komiseri Niyaz Koso, meslektaşlarının motosikletle giden iki erkeğe "dur" dediğini ancak bu kişilerin silahla ateş açarak kaçmaya çalıştığını savunmuştu. 

Koso, karşılık veren polislerin "tesadüf eseri" Navaz'ı öldürdüğünü, diğer kişininse kaçmayı başardığını iddia etmişti. 

Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, bölgedeki din insanlarının bu yargısız infazdan dolayı polisi överek memurlara gül yaprakları attığını gösteriyor. 

Sosyal medyadaki paylaşımları sebebiyle Hazreti Muhammed'e hakaret etmekle suçlanan Navaz başta saklanıyordu. Öldürülmeden önce tutuklanması talebiyle bir gösteri düzenlenmiş ve kliniği ateşe verilmişti. 

İnsan hakları örgütleri, bir haftada ikinci kez benzer bir cinayetin yaşandığını vurgulayarak resmi makamlara şeffaf soruşturma çağrısı yapmıştı. 

Kutsal değerlere hakaret gerekçesiyle linçler Pakistan'da ender görülmüyor. Ancak güvenlik güçlerinin bizzat yargısız infaza kalkışması son döneme kadar pek rastlanan bir durum değildi. 

Pakistan'ın kutsal değerlere hakarete verdiği cezalar idama varabiliyor ama henüz ölüm cezası bu suçlarda infaz edilmedi.  

Independent Türkçe, CNN, AP