İsrail ordusu Refah Sınır Kapısı’ndaki gidiş salonunu ve bazı tesisleri ateşe verdi

Refah'ta bir metal dökümhanesinde çıkan yangını söndürmeye çalışan Filistinli itfaiyeci (arşiv - Reuters)
Refah'ta bir metal dökümhanesinde çıkan yangını söndürmeye çalışan Filistinli itfaiyeci (arşiv - Reuters)
TT

İsrail ordusu Refah Sınır Kapısı’ndaki gidiş salonunu ve bazı tesisleri ateşe verdi

Refah'ta bir metal dökümhanesinde çıkan yangını söndürmeye çalışan Filistinli itfaiyeci (arşiv - Reuters)
Refah'ta bir metal dökümhanesinde çıkan yangını söndürmeye çalışan Filistinli itfaiyeci (arşiv - Reuters)

İsrail ordusu dün (Pazartesi), 7 Mayıs'ta Refah Sınır Kapısı’nın kontrolünü ele geçirdikten yaklaşık 40 gün sonra, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafındaki gidiş salonunu ve bir dizi tesisi yaktı.

İsrail askerlerine ait sosyal medya hesaplarında paylaşılan bir fotoğraf, gidiş salonunun tamamen yandığını gösteriyor.

Gazze'deki hükümet medya ofisi tarafından yapılan açıklamada, “Bu, İsrail işgalinin Filistinlilere karşı işlediği yeni bir suçtur. Kuşatmayı sürdürerek, hasta ve yaralıların son umutları olan yurtdışına seyahat etmelerini ve tedavi olmalarını engellemektedir” ifadeleri yer aldı.

İsrail ordusu 7 Mayıs'tan bu yana Refah Sınır Kapısı’nı ve Philadelphia Koridoru yolunu kontrol ediyor.

O tarihten bu yana Mısırlı yetkililer, 2005 yılında imzalanan anlaşma uyarınca İsrail'in Refah Sınır Kapısı’ndaki varlığını kabul etmedikleri için sınırı kapattı.



Kral III. Charles niçin sık sık Transilvanya'yı ziyaret ediyor?

Mihai Eminescu Vakfı Başkanı Caroline Fernolend, ülkeye yaptığı yardımlardan dolayı Charles'a minnettar olan Romanyalılar arasında (AFP/Arşiv)
Mihai Eminescu Vakfı Başkanı Caroline Fernolend, ülkeye yaptığı yardımlardan dolayı Charles'a minnettar olan Romanyalılar arasında (AFP/Arşiv)
TT

Kral III. Charles niçin sık sık Transilvanya'yı ziyaret ediyor?

Mihai Eminescu Vakfı Başkanı Caroline Fernolend, ülkeye yaptığı yardımlardan dolayı Charles'a minnettar olan Romanyalılar arasında (AFP/Arşiv)
Mihai Eminescu Vakfı Başkanı Caroline Fernolend, ülkeye yaptığı yardımlardan dolayı Charles'a minnettar olan Romanyalılar arasında (AFP/Arşiv)

Mayıs 2023'te taç giyerek Britanya monarşisinin başına geçen Kral III. Charles'ın neredeyse her sene Romanya'nın Transilvanya bölgesine gitmesi dikkat çekiyor.

Prenses Diana'nın ölümünün ardından 1998'de ilk kez Romanya'yı ziyaret eden Charles, sonrasında neredeyse her yıl buraya döndü. 

Viscri köyünde konutu, Zalanpatak'ta misafirhanesi olan Kral buralarda doğayla iç içe bir hayat sürüyor. 

WiFi'ın olmadığı konutlarında odun sobasıyla ısınıp ve yabani çayırlarla gözlerini dinlendiriyor. 

Sık sık doğa yürüyüşlerine çıkan Kral, 2023'te Zalanpatak'a gittiğinde tüm köyü pikniğe çağırdı. Yaklaşık 100 kişinin katıldığı etkinlikte köylüler peynir, ekmek ve erik rakısı ikram etti. 

"Kral III. Charles niçin sık sık Romanya'yı ziyaret ediyor?" sorusunun peşine düşen Washington Post, Balkan ülkesindeki biyolojik çeşitlilik, geleneksel tarım ve bakir doğaya işaret ediyor. 

Şubat 2024'te kanser teşhisi konan Kral III. Charles'ın çevre, hayvanlar ve kültürel mirasın korunması ve sürdürülebilirliğe verdiği önem vurgulanıyor. 

Romanya'da faaliyet gösteren vakıflarla ekolojik projelere ve tarihi eserlerin restorasyonuna destek veren Kral, hem bölgeleri geliştiriyor hem de turizmin büyümesine katkıda bulunuyor.

Kral o sırada orada değilse turistler mülklerini ziyaret edebiliyor. 

76 yaşındaki Britanya Kralı'nın Drakula'ya ilham kaynağı olan III. Vlad, namıdiğer Kazıklı Voyvoda'yla uzaktan akraba olduğu da Amerikan gazetesinin haberinde hatırlatıldı. 

Bir diğer akrabası Kont Tibor Kalnoky, aynı zamanda arkadaşı olan Charles için şunları diyor:

Romanya onun hayatının parçası. Aktarmaya çalıştığı tüm mesajları, uğruna mücadele vermek istediği değerleri burada görüyor. 25 yılı aşkın süredir gelmesi de çok şey söylüyor. 

Diğer yandan Kral'ın bölgeye verdiği önemin olumsuz sonuçlar doğurabileceğini savunanlar da var. Bu ilginin, kırsaldaki zorlukları, Romanya'nın zayıf ekonomisini ve gençlerin bu nedenle göç etmesini görünmez kıldığını öne sürüyorlar.

Independent Türkçe, Washington Post, AP


Dünyanın en eski mumyaları keşfedildi

Çin'de keşfedilen 9 bin yıllık cesette, mumyalama izlerine rastlandı (Yousuke Kaifu ve Hirofumi Matsumura)
Çin'de keşfedilen 9 bin yıllık cesette, mumyalama izlerine rastlandı (Yousuke Kaifu ve Hirofumi Matsumura)
TT

Dünyanın en eski mumyaları keşfedildi

Çin'de keşfedilen 9 bin yıllık cesette, mumyalama izlerine rastlandı (Yousuke Kaifu ve Hirofumi Matsumura)
Çin'de keşfedilen 9 bin yıllık cesette, mumyalama izlerine rastlandı (Yousuke Kaifu ve Hirofumi Matsumura)

Bilim insanları Çin ve Güneydoğu Asya'da bugüne kadar bulunan en eski mumyaları tespit etti. Bulgular dumanla kurutma içeren bu geleneğin 14 bin yıl önceye uzanabileceğine işaret ediyor.

Güneydoğu Asya'da daha önce yapılan kazılarda, binlerce yıl öncesine ait çeşitli mezarlarda, uzuvları fazlasıyla bükülmüş, çömelmiş pozisyonlarda cesetler ortaya çıkarılmıştı. Mezar eşyaları içermeyen bu eski avcı-toplayıcı mezarlarındaki cesetler, kurutulma belirtileri de gösteriyordu.

Avustralya Ulusal Üniversitesi'nden Hsiao-chun Hung, Endonezya'nın Batı Papua bölgesindeki Dani halkının, ölülerini dumanla kurutarak mumyaladığını ve çömelmiş pozisyonda sıkıca bağlayarak defnettiğini söylüyor. 

Hung ve ekibi, kazılarda buldukları cesetlerin de benzer özellikler göstermesi üzerine kapsamlı bir araştırma başlattı.

Bilim insanları Çin, Filipinler, Laos, Tayland, Malezya ve Endonezya'daki 11 kazı alanında bulunan ve 4 bin ila 12 bin yıl önceye tarihlenen 54 mezarı inceledi. 

X-ışını kırınımı ve kızılötesi spektroskopi gibi gelişmiş yöntemlerle, kalıntıların ısıya ne düzeyde maruz kaldığını analiz ettiler.

xdfg
Batı Papua'daki Dani halkı bugün hâlâ dumanla mumyalama yapıyor (Hirofumi Matsumura ve Hsiao-chun Hung)

Bulguları hakemli dergi PNAS'te dün (15 Eylül) yayımlanan çalışmaya göre cesetlerin en az yüzde 90'ında ısıtılma belirtisi saptandı. Ancak kalıntılarda kremasyon gibi doğrudan yanma izleri yerine, düşük seviyede ısıtma ve is nedeniyle renk değişikliği izleri görüldü. 

Araştırmacılar cesetlerin muhafaza amacıyla birkaç hafta hatta belki birkaç ay boyunca ateşin üzerinde dumanla kurutulduğunu söylüyor.

Hung "Dumanla mumyalama yaklaşık üç ay sürer ve bu süre boyunca ceset düşük ateşte yavaş yavaş ve sürekli olarak ısıtılır" diye açıklıyor.

Araştırmacılar deri veya saç gibi örnekler yerine sadece kemikleri analiz etme imkanına sahip olsa da bu cesetlerin kasten dumanla mumyalandığını düşünüyor. Hung şu ifadeleri kullanıyor:

Alışılagelmiş mumyalardan farklı olarak, dumanla kurutulmuş bu eski cesetlerin işlemden sonra kaplara kapatılmaması, genellikle sadece 30-40 yıl veya birkaç yüz yıl boyunca korunabilmelerine neden oluyor.

Bilim insanları ayrıca Vietnam'da da benzer şekilde bağlanmış, 14 bin yıllık başka bir ceset daha buldu. Bu kalıntılar kısmen yanmış olduğu için yeni çalışmaya dahil edilmese de araştırmacılar benzer bir mumyalama işleminden geçtiğini düşünüyor.

Mumyalamaya Antik Mısır'da 4 bin 500, Şili'deyse 7 bin yıl önceye kadar rastlandığı için Güneydoğu Asya'daki kalıntılar, bilinen en eski mumyalama örneklerini sunuyor. 

Makalenin bir diğer yazarı Peter Bellwood "Paleolitik dönemde ölülere bu tür bir işlem uygulandığına dair ilk kez bu türden bir kanıt bulundu" diyor.

Ekip, Çin ve Güneydoğu Asya'daki bu geleneğin, tarım toplululuklarının bölgede yaygınlaştığı yaklaşık 3 bin 500 ila 4 bin yıl önceye kadar sürdüğünü tahmin ediyor. Avcı-toplayıcı toplumlarda cesetlerin sıkıca bağlanması taşınmalarını kolaylaştırmış olmalı. 

Bununla beraber dumanla mumyalamanın sadece teknik bir koruma sağlamadığı düşünülüyor. Hung "Dumanla kurutma muhtemelen çürümeyi yavaşlatmanın ötesinde, manevi, dini veya kültürel anlamlar taşıyordu" ifadelerini kullanıyor.

Araştırmacılar ayrıca bu mumyalama tekniğinin, bugün bölgede yaşayan bazı topluluklarının defin pratiklerine benzediğine de dikkat çekiyor. Mumyalama yapan toplulukların, Afrika'dan göç ederek bölgeye giden ilk modern insanların (Homo sapiens) soyundan geldiği tahmin ediliyor.

Bellwood, "Güneydoğu Asya'da ilk modern insanların torunlarını görüyor olmamız gayet muhtemel" diyerek ekliyor: 

Bu mezarların en eskisi yaklaşık 14 bin yıllık ve bu insanların, bugün Avustralya ve Yeni Gine'de yaşayan yerli halkların atalarına çok yakın olduğunu düşünüyoruz.

Independent Türkçe, Live Science, IFLScience, New Scientist, PNAS


Asahi : Japonya, ABD ile ilişkileri göz önüne alındığında Filistin devletini tanımayacak

Diğer Avrupa ülkeleriyle birlikte Filistin devletini tanıyan İspanya'daki gösteride bir çocuk Filistin bayrağı sallıyor (AP)
Diğer Avrupa ülkeleriyle birlikte Filistin devletini tanıyan İspanya'daki gösteride bir çocuk Filistin bayrağı sallıyor (AP)
TT

Asahi : Japonya, ABD ile ilişkileri göz önüne alındığında Filistin devletini tanımayacak

Diğer Avrupa ülkeleriyle birlikte Filistin devletini tanıyan İspanya'daki gösteride bir çocuk Filistin bayrağı sallıyor (AP)
Diğer Avrupa ülkeleriyle birlikte Filistin devletini tanıyan İspanya'daki gösteride bir çocuk Filistin bayrağı sallıyor (AP)

Japonya'nın Asahi gazetesi, bugün ismi açıklanmayan hükümet kaynaklarına dayanarak, Japonya'nın şimdilik bir Filistin devletini tanımayacağını bildirdi. Tokyo, bu kararı ABD ile ilişkilerini korumak ve İsrail'in sert tavır almasını engellemek için almış olabilir.

İngiltere, Fransa, Kanada ve Avustralya'nın da aralarında bulunduğu birçok hükümet, bu ay BM Genel Kurulu'nda Filistin devletini tanıyacaklarını açıklayarak, İsrail'in Filistin topraklarındaki eylemleri nedeniyle uluslararası baskıyı artırdı.

sdgt

Kyodo News geçen hafta, ABD'nin Japonya'yı çeşitli diplomatik kanallar aracılığıyla Filistin devletini tanımamaya çağırdığını, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot'nun ise Japon mevkidaşını Filistin devletini tanımaya şiddetle çağırdığını bildirdi.

Japonya Dışişleri Bakanı İvaya Takeşi, salı günü düzenlediği basın toplantısında, Japonya'nın "Filistin devletini tanımak için uygun zamanlama ve mekanizmaları da içeren kapsamlı bir değerlendirme" yürüttüğünü söyledi.

Kabine Genel Sekreteri Yoshimasa Hayashi, bugün düzenlediği basın toplantısında Asahi Shimbun haberi hakkında kendisine soru yöneltildiğinde bu tutumu yineledi.

Ancak Hayashi, İsrail'in Gazze'ye yönelik kara harekâtı konusunda "derin bir kriz içinde" olduğunu belirterek, "iki devletli çözümün temellerinin çökebileceğini" belirtti.

İsrail'i, kıtlık da dahil olmak üzere ciddi insani krizi en kısa sürede sona erdirmek için "somut adımlar atmaya" çağırdı.

dfrgt
Yoshimasa Hayashi (Reuters)

Cuma günü düzenlenen BM toplantısında, iki devletli çözüme doğru "somut, zamana bağlı ve geri döndürülemez adımlar" öngören bildirgeyi destekleyen 142 ülke arasında Japonya da yer aldı.

Şarku’l Avsat’ın Asahi’den aktardığına göre Japonya Başbakanı İşiba Şigeru’nun, 22 Eylül'de New York'ta yapılacak Birleşmiş Milletler toplantısında İsrail ile Filistinliler arasında iki devletli çözümü görüşmek üzere planlanan toplantıya katılmayacak.

G7 içinde, Alman ve İtalyan yetkililer, Filistin devletinin derhal tanınmasını "faydasız" olarak nitelendirdi.