Netanyahu ortaklarına itidal çağrısında bulundu: Şimdi küçük politikaların zamanı değil

Devlet sırlarının sızdırılması ve askere alma, koalisyonda çatlaklara yol açtı.

Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetine karşı düzenlenen gösterilerden (Reuters)
Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetine karşı düzenlenen gösterilerden (Reuters)
TT

Netanyahu ortaklarına itidal çağrısında bulundu: Şimdi küçük politikaların zamanı değil

Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetine karşı düzenlenen gösterilerden (Reuters)
Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümetine karşı düzenlenen gösterilerden (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, hükümetinin bütünlüğünü tehdit eden bir dizi anlaşmazlığın ardından iktidardaki koalisyon ortaklarına ‘küçük politikaları’ bir kenara bırakmaları ve ‘düşmanlara karşı zafer’ için birleşmeleri çağrısında bulundu.

Dün (Çarşamba) bir video yayınlayan Netanyahu, ortaklarına itidal çağrısında bulunarak ‘küçük politikaların zamanı olmadığını’ söyledi.

Netanyahu, “Birçok cephede savaş halindeyiz. Büyük zorluklarla ve zor kararlarla karşı karşıyayız. Hepimiz sadece elimizdeki görevlere odaklanmalıyız: Hamas'ı yenmek, esirleri geri getirmek ve halkımızı güvenli bir şekilde evlerine döndürmek. Bu nedenle herkesten diğer tüm düşünceleri, tüm yan çıkarları bir kenara bırakmasını ve tek bir vücut olarak savaşçılarımızın arkasında durmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

Netanyahu'nun açıklaması, bir yandan güvenlik istişare forumuna katılması, diğer yandan da proje yasaları nedeniyle aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'le, ‘hahamlar’ yasası nedeniyle Şas Partisi Genel Başkanı Aryeh Deri'yle, ardından da askere alma yasası nedeniyle Likud'un kıdemli isimlerinden Ekonomi ve Sanayi Bakanı Nir Barkat'la yaşadığı anlaşmazlıkların ardından geldi.

Barkat, İsrail Başbakanı’na, diğer Likud Knesset üyeleriyle birlikte önümüzdeki oylamalarda zorunlu askerlik yasasına mevcut haliyle karşı çıkacağını söyledi. Barkat, Netanyahu'ya gönderdiği özel bir mektupta şunları yazdı: “Savaşı kazanmak için ordunun daha fazla askere ihtiyacı var. Savaşta zafer olmadan ne ülke ne de Tevrat olur. Askerleri hayatları pahasına savaşa götüren eski bir paraşütçü olarak, ordunun askerlerini selamlıyor ve onların fedakarlıklarına ve adanmışlıklarına layık olacağıma söz veriyorum.”

v fgbnth
Kudüs'teki Knesset yakınlarında Netanyahu ve hükümetine yönelik talepler (Reuters)

Barkat, “Bizler, seçilmiş yetkililer, gerçekliğe doğrudan bakmalı ve 7 Ekim'den önce durumun böyle olmadığını fark etmeliyiz. İsrail devletinin her vatandaşının askerlik ve ulusal hizmette üzerine düşeni yapmasını sağlayacak gerekli değişikliği yapmalıyız” dedi.

Barkat gözden geçirilmiş ve güncellenmiş bir zorunlu askerlik yasa tasarısını Knesset'e sunma sözü verdi. Barkat mektubunda, dindar (Haredi) kişileri orduda görev yapmaktan muaf tutan askerlik muafiyeti yasasına karşı çıkacak Likud milletvekillerinin isimlerini vermedi.

Savunma Bakanı Yoav Gallant, daha önce yasanın uygulanmaya devam etmesine karşı çıkan tek isimdi.

Barkat ile yaşanan anlaşmazlıklar, Netanyahu'nun koalisyon içindeki anlaşmazlıklar nedeniyle Hahamlar yasasını Knesset'in Hukuk ve Anayasa Komitesi'nin gündeminden çekmek zorunda kalması ve ilk okumada onaylayacak çoğunluğu garanti edememesi üzerine ortaya çıktı.

regthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 1948 yılında yaşanan Altalena Olayı’nın yıldönümünde konuştu. (AP)

Netanyahu'nun koalisyon ortağı Şas Partisi'nin ısrar ettiği proje için çoğunluğu sağlamaya çalışan Netanyahu, Likud’dan Knesset üyeleri Tally Gotliv ve Moshe Saadeh'i muhalefetlerini dile getirmelerinin ardından Hukuk ve Anayasa Komisyonu'ndan çıkarmış, Otzma Yehudit’ten (Yahudi Gücü) Yitzhak Kreuzer de tasarıya karşı olduğunu açıklayarak Netanyahu'yu oylamayı iptal etmeye zorlamıştı.

Bu hamle Likud içinde yeni bir çatlağa yol açtı ve Netanyahu'nun emriyle komiteden uzaklaştırılmalarına tepki olarak iki Likud milletvekili partilerine cesur meydan okumalar içeren açıklamalar yaptı.

Saadeh X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Komiteden uzaklaştırılma pahasına da olsa halkın çoğunluğunun yanında durmaktan gurur duyuyorum. Savaşın başından bu yana, benim ve sağcı seçmenlerin çoğunluğunun savunduğu değerlerden her saptığında hükümeti eleştirdim. Üzerime düşeni korkmadan yapmaya devam edeceğim” ifadelerini kullandı.

Söz konusu tasarı, şehir hahamlarını atama yetkisini yerel yönetimlerden alarak Şas'tan Michael Malkielli'nin başında bulunduğu Dini İşler Bakanlığı’na devretmeyi amaçlıyor.

sxdcfert
Aryeh Deri (solda) ve Binyamin Netanyahu (arşiv - DPA)

Şas Partisi, derhal koalisyonu dağıtma tehdidinde bulundu ve parti kaynakları İsrail Yayın Kurumu'na koalisyonun dağıtılmasının sadece bir zaman meselesi olduğunu söyledi.

Bu, Deri'nin Netanyahu'yu ‘her şeyin kontrolünü kaybetmekle’ suçladığı zorlu bir görüşmenin ardından geldi.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN'dan aktardığına göre Deri, Netanyahu'ya öfkeyle şunları söyledi: “Kontrolü kaybettin, hiçbir şey üzerinde kontrolün yok. Knesset üyeleri ne isterlerse onu yaparlar. Koalisyon ya vardır ya da yoktur. Devletin kuruluşundan bu yana Haredi halkı için bu kadar kötü bir hükümet olmamıştı.”

xsdfbg
Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Başbakan Binyamin Netanyahu (DPA)

Şas Partisi’nin öfkesi, Netanyahu'nun partisinin yanı sıra Ben-Gvir gibi diğer ortaklarının da kontrolünü kaybetmesinden ve Deri'nin Mansur Abbas'ın partisini bir güvenlik ağı olarak kullanma planını onaylamamasından kaynaklanıyor.

Ben-Gvir'in partisi, Netanyahu'nun Ben-Gvir'in güvenlik istişare forumuna dahil edilmesini kabul etmemesi nedeniyle Şas Partisi'ne karşı çıkmıştı. Netanyahu ve Ben-Gvir devlet sırlarının sızdırılması konusunda büyük bir tartışma yaşadı.

Netanyahu aşırılık yanlısı bakana, Savaş Kabinesi'ne alternatif mini danışma organına katılmak istiyorsa devlet sırlarını sızdırmadığını kanıtlaması gerektiğini söyledi. Ben-Gvir, Netanyahu'ya yanıt olarak, partisinin yalan makinesi yasasının çıkarılmasını ve mini kabine üyelerine dağıtılmasını desteklediğini söyledi.

Likud, Netanyahu'nun pozisyonunu teyit etti ve Ben-Gvir'e saldırdı. Ben-Gvir'in partisi daha sonra onu savundu ve memurlar için yalan makinesi yasası talebini yineledi. Bu suçlamalar Knesset üyelerinin hükümet danışmanından sızıntılarla ilgili bir soruşturma açmasını istemesine yol açtı.

Görevden ayrılan Bakan Benny Gantz'ın başkanlığındaki Resmi Kamp Koalisyonu ise “Her kim bir bakanın devlet sırlarını sızdırdığına inanıyorsa, İsrail polisi ve hükümet üyeleri üzerinde kontrol sahibi olmamalıdır” açıklamasında bulundu.

Muhalefet lideri Yair Lapid de tartışmayı “Netanyahu'nun Ben-Gvir hakkında söylediklerini ve Ben-Gvir'in Netanyahu hakkında söylediklerini okudum ve her ikisine de katılıyorum” şeklinde yorumladı.



Trump destekçisi, sabotaja uğrayan Kuzey Akım'ı almak için harekete geçti

Kuzey Akım boru hatlarındaki sabotajın ardından sızıntı yaşanmıştı (Reuters)
Kuzey Akım boru hatlarındaki sabotajın ardından sızıntı yaşanmıştı (Reuters)
TT

Trump destekçisi, sabotaja uğrayan Kuzey Akım'ı almak için harekete geçti

Kuzey Akım boru hatlarındaki sabotajın ardından sızıntı yaşanmıştı (Reuters)
Kuzey Akım boru hatlarındaki sabotajın ardından sızıntı yaşanmıştı (Reuters)

Amerikalı bir yatırımcı, iki yıl önce sabotajla patlatılan Kuzey Akım 2 boru hattını satın almaya çalışıyor. 

ABD'nin tanınmış gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), Floridalı yatırımcı Stephen P. Lynch'in, boru hattını satın almak için Washington yönetiminden izin talep ettiğini yazıyor. 

5 Kasım'da yapılan başkanlık seçimlerini kazanan Donald Trump'ın kampanyasına 300 bin dolara yakın bağış yapan yatırımcı, boru hatlarını satın alma projesine dair şunları söylüyor:

İşin özü şu: Bu, Amerika ve Avrupa'nın fosil yakıt çağının geri kalanında Avrupa'daki enerji arzı üzerinde kontrol sahibi olması için hayatta bir kez gelecek bir fırsat.

WSJ'nin incelediği belgelere göre Lynch, Kuzey Akım 2'yi satın almak için ABD Hazine Bakanlığı'na şubatta başvuru yaptı. Yatırımcı, kendisine satın alma işlemleri kapsamında ABD'nin yaptırım listesindeki bazı kişi ve kuruluşlarla görüşme imtiyazı sağlanmasını istiyor. 

Haberde, Trump'ın, boru hattının satın alınmasını Ukrayna savaşını bitirmek için bir koz olarak kullanabileceğine dikkat çekiliyor. Cumhuriyetçi lider, seçim kampanyasında Ukrayna savaşını 24 saatte bitirme vaadiyle gündem olmuştu. 

Toplam maliyeti yaklaşık 11 milyar dolar olan Kuzey Akım 2 projesiyle yılda 55 milyar metreküp Rus gazının Baltık Denizi üzerinden Almanya'ya sevk edilmesi planlanıyordu. Ancak Ukrayna savaşının patlak vermesiyle proje yarım kaldı.

Projeyi, Rus devletine ait Gazprom'un yan kuruluşu olan ve merkezi İsviçre'de yer alan Nord Stream 2 AG yürütüyordu. 

Gazprom liderliğinde tasarlanan ve inşaatı Eylül 2021'de tamamlanan Kuzey Akım 2 projesinin ruhsatlandırma çalışmaları devam ederken, Kremlin'in ayrılıkçı Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'ni 21 Şubat 2022'de tanıması diplomatik kriz yaratmıştı. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, 22 Şubat'ta boru hattının sertifikasyon sürecinin durdurulması talimatını vermişti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in emriyle bundan iki gün sonra Ukrayna işgali başlamıştı.

Rusya'ya yönelik yaptırımların bir parçası olarak ABD Hazine Bakanlığı da Batılı şirketlerden, Nord Stream 2 AG'yle ilgili tüm finansal işlemleri durdurmasını istemişti. 

Nord Stream 2 AG, yaptırımlar nedeniyle Mart 2022'de 140 çalışanını işten çıkarmış ve iflasın eşiğine gelmişti. Daha sonra İsviçre'de yürütülen hukuki süreçte şirkete borçlarını ödemesi için 10 Ocak 2025'e kadar süre verilmişti.  

Amerikan gazetesi Washington Post'un (WP) aktardığına göre Lynch, iflas duyurusu yapması durumunda Nord Stream 2 AG'yi satın alarak Kuzey Akım 2 hattının sahibi olmayı hedefliyor. WP, Gazprom'un ve Alman hükümetinin yorum taleplerine yanıt vermediğini bildiriyor. 

Ayrıca Lynch'in elini güçlendirmek için Alman danışmanlık firması Berlin Global Advisors'dan da destek aldığı belirtiliyor. Şirketin partnerlerinden Rüdiger von Fritsch, 2014-2019'da Almanya'nın Moskova Büyükelçisi olarak görev yapmış, Kuzey Akım 2'nin kurulmasıyla ilgili çalışmalarda da yer almıştı.

Yaklaşık 20 yıl Moskova'da yaşayan 57 yaşındaki Lynch, ABD Hazine Bakanlığı'ndan aldığı izinle, 2022'de Rusya'ya ait Sberbank'ın İsviçre şubesinin Cenevre merkezli M3 Groupe Holding firmasına satışında arabuluculuk yapmıştı. Lynch'in, satıldıktan sonra TradeXBank adı altında faaliyet gösteren bankada yüzde 10 hissesi var. 

Kuzey Akım hatlarına sabotaj

Rusya'dan Avrupa'ya Baltık Denizi'nin altından doğalgaz taşıyan Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarında 26 Eylül 2022'de üç patlama gerçekleşmişti. Kuzey Akım sabotajıyla ilgili New York Times ve Almanya merkezli Die Zeit tarafından ortaya atılan bir teoride, saldırının Ukrayna destekçisi 6 kişi tarafından bir yat kiralanarak gerçekleştirilmiş olabileceği belirtilmişti.

WP de sabotajı 48 yaşındaki Ukraynalı albay Roman Çervinski'nin yönettiğini savunmuştu. Haberde Çervinski'nin yalnız hareket etmediği ve operasyonu planlayan isim olmadığı belirtilirken, emrin dönemin Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeri Zalujni'ye rapor veren daha üst rütbedeki subaylardan geldiği ileri sürülmüştü. Böylelikle sabotajdan Ukrayna'nın sorumlu olduğu iddiası daha da güçlenmişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Washington Post, Interfax, Swiss Info