Trump, ABD'deki yüksek öğrenim görmüş yabancılara kalıcı oturma izni verilmesini önerdi

ABD Eski Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Eski Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump, ABD'deki yüksek öğrenim görmüş yabancılara kalıcı oturma izni verilmesini önerdi

ABD Eski Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Eski Başkanı Donald Trump (AFP)

Donald Trump, göçmenliğin başkanlık kampanyasında kilit konu olduğu bir dönemde, ABD hükümetinin ABD'de yüksek öğrenim görmüş yabancılara "otomatik olarak" kalıcı oturma izni vermesi gerektiğini açıkladı.

Eski başkan, All-In podcast'e verdiği röportajda şunları söyledi: "Diplomanızın bir parçası olarak, bu ülkede kalabilmek için otomatik olarak yeşil kart almalısınız."

Yeşil kart, Amerika Birleşik Devletleri'nde kalıcı oturma izni anlamına gelmektedir.

Cumhuriyetçi başkan adayına, röportajı yapan kişinin, ABD'nin rekabet gücünü ve "en iyi ve en parlakları Amerika'ya çekme" kabiliyetini sınırladığını söylediği, göçmenlik kısıtlamaları soruldu.

Trump, "Prestijli bir üniversiteden mezun olan insanların hikayelerini bildiğini (...) ve onların burada kalmayı çok istediklerini söyledi. Bir iş planları ve konseptleri vardı (ama) yapamadılar. Hindistan'a, Çin'e dönüyorlar. O ülkelerde aynı işi yapıp milyarder oluyorlar ve binlerce kişiye istihdam sağlıyorlar. "Burada da yapılabilirdi" cevabını verdi.

Trump’ın Cumhuriyetçi Parti'nin göçmenlik konusunda her zamanki kısıtlayıcı tutumundan farklı olan bu açıklamaları, Demokrat rakibi Joe Biden'ın ABD'de yüksek öğrenim görmüş ve ülkede iş teklifi almış bazı göçmenlerin çalışma vizesi alma sürecini hızlandırmak istediğini açıklamasından birkaç gün sonra yapıldı.

Mevcut ABD Başkanı, "(Meksika ile) sınırı güvence altına alabilir ve göç için yasal yollar sağlayabiliriz" dedi.

Trump'ın kazanması halinde kitlesel sınır dışı etme sözü veren kampanya ekibi ise Biden'ın tedbirlerinin "şüphesiz göçmen suçlarını körükleyeceğini" vurguladı.



Pakistan'daki korkunç şüphe doğrulandı, aile kısasa kısas istiyor

Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
TT

Pakistan'daki korkunç şüphe doğrulandı, aile kısasa kısas istiyor

Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)
Aile geçen hafta basın toplantısı düzenleyerek yetkililere çağrı yaparken "Cesedin üstüne benzin döküp yakarlarken çaresiz kaldık" demişti (Allah Bux/AP)

Pakistan'da kutsal değerlere hakaretle suçlanan ve güvenlik güçlerinden çatışarak kaçmaya çalışırken öldürüldüğü iddia edilen doktorun aslında polise teslim olduğu ortaya çıktı.

Sind İçişleri Bakanı Ziya ül Hasan, 18 Eylül'de ülkenin güneyindeki Sind eyaletine bağlı Umerkot bölgesinde yaşanan olayla ilgili olarak dün açıklama yaptı. 

Hasan, olayla ilgili soruşturmayı tamamladıklarını ve doktor Şah Navaz'ın polise teslim olduktan kısa süre sonra öldürüldüğünü saptadıklarını bildirdi. 

Masumiyetini kanıtlamasına izin verilmesi şartıyla teslim olan Navaz'ın ailesinin, onu öldüren polis memurlarına dava açabileceğini de sözlerine ekledi. 

Navaz'ın cesedi ailesine teslim edilse de sonrasında kalabalık bir grup naaşı zorla alarak yakmıştı.

Navaz'ın babası Muhammed Salih, soruşturmadan dolayı yöneticilere teşekkür ederek failler için şeriatın uygulanması gerektiğini savundu:

Tek bir talebimiz var. Oğlumun ölümünü tertip eden polis memurları da aynı şekilde öldürülsün.

Annesi Rehmat Kunbar da şöyle konuştu:

Oğlumu öldürenler o kadar hızlı cezalandırılmalı ki diğerleri ders alsın da gelecekte böyle yargısız infazlara kalkışmasın.

Polis komiseri Niyaz Koso, meslektaşlarının motosikletle giden iki erkeğe "dur" dediğini ancak bu kişilerin silahla ateş açarak kaçmaya çalıştığını savunmuştu. 

Koso, karşılık veren polislerin "tesadüf eseri" Navaz'ı öldürdüğünü, diğer kişininse kaçmayı başardığını iddia etmişti. 

Sosyal medyada paylaşılan görüntüler, bölgedeki din insanlarının bu yargısız infazdan dolayı polisi överek memurlara gül yaprakları attığını gösteriyor. 

Sosyal medyadaki paylaşımları sebebiyle Hazreti Muhammed'e hakaret etmekle suçlanan Navaz başta saklanıyordu. Öldürülmeden önce tutuklanması talebiyle bir gösteri düzenlenmiş ve kliniği ateşe verilmişti. 

İnsan hakları örgütleri, bir haftada ikinci kez benzer bir cinayetin yaşandığını vurgulayarak resmi makamlara şeffaf soruşturma çağrısı yapmıştı. 

Kutsal değerlere hakaret gerekçesiyle linçler Pakistan'da ender görülmüyor. Ancak güvenlik güçlerinin bizzat yargısız infaza kalkışması son döneme kadar pek rastlanan bir durum değildi. 

Pakistan'ın kutsal değerlere hakarete verdiği cezalar idama varabiliyor ama henüz ölüm cezası bu suçlarda infaz edilmedi.  

Independent Türkçe, CNN, AP