ABD'li yetkililer, Husilerin ABD uçak gemisine saldırdığı iddiasını yalanladı

USS Dwight D. Eisenhower uçak gemisi (AFP)
USS Dwight D. Eisenhower uçak gemisi (AFP)
TT

ABD'li yetkililer, Husilerin ABD uçak gemisine saldırdığı iddiasını yalanladı

USS Dwight D. Eisenhower uçak gemisi (AFP)
USS Dwight D. Eisenhower uçak gemisi (AFP)

Reuters'a konuşan iki ABD'li yetkili, Yemen'deki Husilerin dün (cumartesi) Kızıldeniz'de USS Dwight D. Eisenhower uçak gemisine saldırdığı iddiasının gerçek dışı olduğunu söyledi.

Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan yetkililerden biri, “Bu doğru değil” dedi.

İran destekli Husiler, kasım ayından bu yana Kızıldeniz'de insansız hava aracı (İHA) ve füze saldırıları düzenliyor. Husiler, söz konusu saldırıları, İsrail'in sekiz aydan uzun bir süredir Hamas’a karşı savaş yürüttüğü Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerle dayanışma amacıyla gerçekleştirdiklerini söylüyor.

70'ten fazla saldırı gerçekleştiren Husiler, iki gemiyi batırdı, bir gemiyi ele geçirdi ve en az üç denizciyi öldürdü.

Husiler tarafından dün erken saatlerde yapılan açıklamada, “Kızıldeniz'de ABD uçak gemisi USS Dwight D. Eisenhower'ı ve Umman Denizi'nde Transworld Navigator'ü hedef alan iki askeri operasyon gerçekleştirildi” denildi.

İran destekli Husiler, operasyonların ne zaman gerçekleştirildiğini belirtmedi.

Açıklamanın devamında, “Transworld Navigator'ı hedef alan operasyon geminin doğrudan vurulmasıyla sonuçlandı ve uçak gemisi USS Dwight D. Eisenhower'ı hedef alan operasyon hedeflerine başarıyla ulaştı” ifadesi yer aldı.



Arakçi: İsrail'deki hedeflerimizi belirledik ve diplomasi hâlâ mümkün

Tahran'ın merkezindeki Filistin Meydanı’nda bir binaya asılmış Yahya Sinvar pankartı (EPA)
Tahran'ın merkezindeki Filistin Meydanı’nda bir binaya asılmış Yahya Sinvar pankartı (EPA)
TT

Arakçi: İsrail'deki hedeflerimizi belirledik ve diplomasi hâlâ mümkün

Tahran'ın merkezindeki Filistin Meydanı’nda bir binaya asılmış Yahya Sinvar pankartı (EPA)
Tahran'ın merkezindeki Filistin Meydanı’nda bir binaya asılmış Yahya Sinvar pankartı (EPA)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran'a ait bir insansız hava aracının (İHA) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun konutunu hedef aldığı iddiasının Tahran tarafından yalanlandığı bir dönemde, İsrail'deki hedeflerinin belirlenmesine atıfta bulunarak ülkesinin İsrail'in herhangi bir eylemine benzer şekilde karşılık vereceğini bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’ndan (ISNA) aktardığına göre Arakçi basına yaptığı açıklamalarda, İran'a yönelik herhangi bir saldırıya karşı uyarıda bulunarak, ülkesinin ‘işleri geciktirmeyeceğini ama aceleye de getirmeyeceğini’ söyledi.

Nükleer tesislerle ilgili olarak “Herhangi bir saldırı bizim için kırmızı çizgi olacaktır ve cevapsız kalmayacaktır” diyen Arakçi, İsrail'deki tüm hedeflerini belirlediklerini ve benzer saldırılar gerçekleştireceklerini vurguladı.

İran'ın bu ay başındaki füze saldırısının ‘meşru müdafaa’ olduğunu ifade eden Arakçi, herhangi bir eyleme aynı şekilde karşılık vermeye hazır olduklarını belirtti. Arakçi, “İran tüm olasılıklara karşı hazırlıklıydı ve bu saldırıya karşı koymak için tüm düzenlemeleri yaptık. İran füzeleri sadece askeri merkezleri hedef aldı ve İsrail'in ekonomik ya da ekonomik olmayan tesislerine saldırmadık” ifadelerini kullandı.

cxdvfeg
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Ankara'da 3+3 Güney Kafkasya Bölgesel İşbirliği Platformu toplantısına katıldı. (AFP)

İran Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Fars Haber Ajansı, bilgi sahibi bir kaynağın ‘savaş uçakları komşu ülkelerdeki hava üslerine gönderilmesine rağmen İsrail üslerinden birinde en az 3 gelişmiş savaş uçağının imha edildiğini’ aktardı.

Arakçi, Tahran ve Washington'un ‘bazı iletişim kanalları aracılığıyla mesaj alışverişinde bulunduklarını, ancak bu mesajların müzakere yapıldığı anlamına gelmediğini’ söyledi. Bu açıklama, Arakçi'nin geçen hafta Tahran ve Washington arasında nükleer programa ilişkin dolaylı görüşmelerin, artan bölgesel gerginlikler ışığında uygun bir ‘zemin’ bulunamaması nedeniyle durduğunu ifade etmesinin ardından geldi.

ABD Başkanı Joe Biden cuma günü yaptığı açıklamada, İsrail'in İran'ın füze saldırılarına nasıl ve ne zaman karşılık vereceği konusunda bilgi sahibi olduğunu söyledi.

Arakçi Biden’a X platformu üzerinden yanıt vermekte gecikmedi: “İsrail'in İran'a nasıl ve ne zaman saldıracağını bilen ya da anlayan ya da böyle bir çılgınlık için araç ve destek sağlayan herkes, olası insan kayıplarından sorumlu tutulmalıdır.”

ISNA'nın aktardığına göre Arakçi dün şunları söyledi: “ABD ve İsrail arasında ne olup bittiğini bilmiyoruz ama ABD'nin İsrail'i desteklediğini ve İsrail'in herhangi bir saldırısının ABD tarafından destekleneceğini biliyoruz. İsrail ABD'nin yardımı olmadan yoluna devam edemez. Bu, Lübnan ve Gazze Şeridi'nde Amerikan silahlarının kullanılması için de geçerlidir. Eğer Washington gerçek bir siyasi iradeye sahipse, saldırıları önleyebilecektir. Siyonistlerin müttefiki olan ABD, bölgede büyük çaplı bir savaş patlak verirse buna dahil olacak. Biz savaşı diğer ülkelere yaymak istemiyoruz, diplomasi fırsatı halen mevcut.”

‘Kısıtlamanın sonu’

Diğer yandan İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Sözcüsü İbrahim Rızai, “Direnişin kısıtlanması sona erdi ve hedef bankası tüm Siyonistleri ve bölgedeki destekçilerini içerecek şekilde güncellendi” dedi.

“Biden'ın açıklamaları Amerikalılar ile Siyonistler arasında hiçbir fark olmadığını ortaya koyuyor” diyen Rızai, ‘İsrail'in bölgede ABD'nin askeri üssü haline geldiğini’ vurguladı. Rızai, “Amerikalılar Filistin ve Lübnan'da Siyonistlerin tüm ihtiyaçlarını karşılarken, onlar da işledikleri suçları meşrulaştırmaya çalışıyorlar” ifadesini kullandı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi ise cumartesi günü geç saatlerde yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun konutuna yönelik İHA saldırısında İran'ın herhangi bir rolü olduğunu reddetti.

getrhyj
İran'ın 1 Ekim 2024 tarihinde İsrail'e balistik füze fırlatmasının ardından Tel Aviv semalarında bir mermi (Reuters)

IRNA'ya göre Bekayi, “Yalan yaymak Siyonist varlığın daimî yaklaşımıdır ve bu rejimin ve onun suçlu liderlerinin mevcut ve daimî bir uygulamasıdır” dedi.

İran'ın Birleşmiş Milletler (BM) misyonu da cumartesi günü Netanyahu'nun konutuna yapılan İHA saldırısının Hizbullah tarafından gerçekleştirildiğini doğruladı.

Suçlamalar, İsrail'in İran'ın 1 Ekim'deki füze saldırısına karşılık vermekle defalarca tehdit ettiği Ortadoğu'da askeri gerilim korkularını arttırıyor.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İran'ın saldırılarına İsrail'in yanıtının ‘ölümcül, spesifik ve ani’ olacağı uyarısında bulundu.

Tehditler ve diplomasi arasında

İsrail'i sert bir şekilde eleştirmek ve tehdit etmek ile gerilimin daha da artmasını önlemek için yoğun diplomatik istişarelerde bulunmak arasında gidip gelen İran'ın yaklaşımı, Tel Aviv'in bu ay başında kendisini hedef alan İran füze saldırısına misilleme sözü vermesiyle çelişkili görünüyor.

DMO Komutanı Hüseyin Selami, “Eğer bir hata yapar ve ister bölgede ister İran'da olsun hedeflerimize saldırırsanız, size acı verici bir darbe vururuz” ifadesini kullandı. İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ise İsrail'i ‘kanserli bir tümör’ olarak tanımlayarak, “Siyonist düşman sefil hayatının sonuna yaklaştığını bilmelidir” dedi.

Arakçi ülkesinin pozisyonunu desteklemek için yoğun bir diplomatik kampanya yürütüyor. Nasrallah'ın Beyrut'ta öldürülmesinden bir hafta sonra Lübnan'ı ziyaret eden Arakçi, İran'ın İsrail'e yönelik füze saldırılarından sonraki ilk ziyaretini, İran tarafından askeri ve mali olarak desteklenen Hizbullah'a silah temininde stratejik bir rol oynayan Suriye'ye yaptı.

İran Dışişleri Bakanı, Suudi Arabistan'ın yanı sıra Katar, Irak ve genellikle ABD ile dolaylı görüşmelerde arabuluculuk yapan Umman'a da uğradı. Arakçi daha sonra İran'la karmaşık ilişkileri olan Ürdün'e ve 2013'ten bu yana İranlı bir dışişleri bakanı tarafından ziyaret edilmeyen Mısır'a geçti. Cuma günü ise Türkiye'yi ziyaret etti.

AFP'ye konuşan analist Ahmed Zeydabadi, “Bu pozisyonların çelişkili olduğu söylenemez” dedi ve Arakçi'nin İsrail'in bir saldırı başlatması halinde ‘İran'ın cevabının acı verici olacağı yönündeki askeri açıklamaları bizzat tekrarladığını’ belirtti. Zeydabadi’ye göre Dışişleri Bakanı'nın görevi ‘gerilimi düşürmek.’