Rusya'da sinagog ve kiliselere saldırı: Ölen polislerin sayısı 19'a yükseldi

Dağıstan'ın başkenti Mahaçkale'de terör saldırısı sırasında acil servis araçlarını sokakta gösteren videodan çekilen görüntüler (Reuters)
Dağıstan'ın başkenti Mahaçkale'de terör saldırısı sırasında acil servis araçlarını sokakta gösteren videodan çekilen görüntüler (Reuters)
TT

Rusya'da sinagog ve kiliselere saldırı: Ölen polislerin sayısı 19'a yükseldi

Dağıstan'ın başkenti Mahaçkale'de terör saldırısı sırasında acil servis araçlarını sokakta gösteren videodan çekilen görüntüler (Reuters)
Dağıstan'ın başkenti Mahaçkale'de terör saldırısı sırasında acil servis araçlarını sokakta gösteren videodan çekilen görüntüler (Reuters)

Rusya'nın Dağıstan bölgesinde iki ayrı şehirde ibadethanelere yönelik eş zamanlı saldırı düzenlendi. Saldırganlar bir rahip ve 19 polisi öldürdü.

Silahlı saldırganların Rusya'nın özerk Dağıstan Cumhuriyeti'nde sinagog, Ortodoks kilisesi ve polis noktasına düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 19’a yükseldi. Rusya'nın devlet haber ajansı TASS, Dağıstan'daki Sergokala Bölge Başkanı Magomed Omarov  saldırıda oğulları yer aldığı gerekçesiyle gözaltına alındığını duyurdu.

Pazar günü bir grup silahlı saldırgan, Mahaçkale ve Derbent şehirlerinde kilise ve sinagoglar ile polis kontrol noktasına saldırdı. Her iki kentte de ibadethaneler ateşe verilirken, çıkan çatışmada en az 19 polis memuru öldü. Rus Ortodoks Kilisesi, kurbanlar arasında rahip Nikolai Kotelnikov'un da olduğunu açıkladı.

Saldırının gerçekleştiği Pazar günü Ortodoks Kilisesi için Pentekost Bayramının kutlandığı özel bir gündü.

Polis, Mahaçkale'de dört, Derbent'te ise iki silahlı saldırganın öldürüldüğünü açıkladı. Saldırganlardan kaçmayı başaranlar olup olmadığı ise bilinmiyor.

Rus güvenlik servisleri saldırının ardından terör soruşturması başlattı. TASS'ın haberine göre, konuya ilişkin ajansa konuşan kolluk kuvvetleri, Omarov'un, Dağıstan'ın iki kentindeki saldırılara iki oğlunun katılmasıyla bağlantılı olarak gözaltına alındığını bildirdi. Açıklamada, Omarov'un konutunda arama yapıldığı da ifade edilirken kendisinin de tutulduğu polis nezaretinde ifade verdiği bilgisi paylaşıldı.

Moscow Times haber sitesinin aktardığına göre, Rusya'nın Federal Güvenlik Servisi (FSB), mart ayında başkent Moskova'daki Crocus City Hall konser salonuna DEAŞ tarafından düzenlenen ve 145 kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırıyla bağlantılı olarak nisan ayında Dağıstan'da dört şüpheliyi gözaltına aldığını duyurmuştu.

Dağıstan Valisi Sergei Melikov, "uyuyan hücrelerin tümü açığa çıkarılana kadar" soruşturmanın süreceğini söyledi. Devlet haber ajansı Tass ise Dağıstanlı bir yetkilinin, saldırıya katılanlar arasında oğlu bulunduğu gerekçesiyle tutuklandığını aktardı.

Olay sonrası bölgede 3 gün yas ilan edildi.

Vali Melikov sosyal medya sitesi Telegram'dan yaptığı açıklamada, "Terör saldırısının arkasında ne olduğunu ve amaçlarını biliyoruz" dedi. Ukrayna savaşına işaret eden Melikov, "Savaşın evlerimize geldiğini anlamalıyız. Bugün bununla yüzleştik" ifadelerini kullandı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in en büyük destekçilerinden olan Rus Ortodoks Patriği Kirill de "düşmanın dinler arası barışı bozmak istediğini" söyledi, ancak kimi suçladığına dair daha fazla detay vermedi. TASS ise saldırganların "uluslararası bir terör organizasyonunun destekçileri" olduğunu aktardı.

Saldırıyı henüz üstlenen olmadı. Mart ayında terör örgütü DEAŞ, Moskova yakınlarında "Crocus City Hall" adlı konser salonuna saldırı düzenlemiş, olayda 145 kişi yaşamını yitirmişti. Saldırıyı DEAŞ’ın üstlenmesine rağmen Rus yetkililer, bir kanıt göstermeden Ukrayna'yı suçladı. Kiev yönetimi saldırıyla ilgisi olduğu iddiasını reddediyor.



Japonya, Avustralya, ABD ve Hindistan'dan Çin tehdidine karşı ortak devriye planı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Japonya, Avustralya, ABD ve Hindistan'dan Çin tehdidine karşı ortak devriye planı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD, Japonya, Avustralya ve Hindistan; Çin'i hakimiyet ve saldırganlık sergilemekle suçladıkları Hint-Pasifik sularında, gemileri denetlemek üzere ortak devriyeler düzenlemeyi planlıyor.

Japonya'daki Kyodo News, diplomatik kaynakları alıntılayarak Quad diye adlandırılan ittifaka bağlı 4 ülkeye ait sahil güvenlik güçleri devriyelerinin, bu sularda yasadışı balıkçılığı da önlemeyi amaçladığını aktardı.

Planı detaylandıran ortak bir bildirinin cumartesi günü Delaware'deki Quad zirvesinde açıklanması bekleniyor. Zirvede ABD Başkanı Joe Biden, Japonya Başbakanı Fumio Kişida, Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi kendi eyaletinde ağırlayacak.

Beyaz Saray, Biden'ın "Quad liderlerinin her biriyle olan derin kişisel ilişkisinin ve Quad'ın tüm ülkeler için öneminin bir yansıması" olarak liderleri Wilmington'da ağırlayacağını açıkladı.

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, zirvenin "ülkeleri arasındaki stratejik yakınlaşmayı güçlendirmeye, özgür ve açık bir Hint-Pasifik bölgesi için ortak vizyonlarını ilerletmeye ve ortaklara Hint-Pasifik'in kilit noktalarında somut faydalar sağlamaya odaklanacağını" belirtti.

Quad'ın sahil güvenlik güçlerine ait gemilerin ortak devriyeleri, Çin'in Tayvan ve Filipinler gibi komşularıyla çatışmaya yol açan egemenlik iddialarının odağındaki Güney Çin Denizi'ne ve çevresindeki sulara yoğunlaşacak. Son zamanlarda Çin'in sahil güvenliği, Filipinli gemileri, iki ülkenin de egemenlik iddiaları öne sürdüğü Güney Çin Denizi sığlıklarından uzak tutmak için güç kullanıyor.

Pekin, Güney Çin Denizi'nin büyük bölümü üzerinde egemenlik iddia ediyor. Bu iddialar Brunei, Endonezya, Malezya, Vietnam ve Filipinler'in iddialarıyla çakışıyor.

Dönüşümlü gerçekleştirilecek devriyelerin gelecek sene başlaması bekleniyor.

Bu zirve, görev sürelerini tamamladıktan sonra pozisyonlarından ayrılacak olan Biden ve Kişida'nın son Quad toplantısı. Dolayısıyla Delaware zirvesi, ABD ve Japonya'nın bir sonraki liderlerine hazırlık amacı da taşıyor.

İlk başta, 2004'te Hint Okyanusu'ndaki tsunaminin ardından insani yardım ve destek koordinasyonunu sağlamak için kurulan Quad, hızla yükselen Çin'e karşı stratejik bir ittifak olarak 2017'de yeniden hayata geçmişti.

4 ülke, kamuya yaptıkları açıklamalarda tehdidi tanımlamak için yumuşatılmış bir dil kullansa da Çin'den gelen bir tehditle karşı karşıya kaldığını daha önce belirtmişti.

Hindistan ve Çin, Himalaya sınırları boyunca çatışmalar yaşamıştı ve Çin'le Japonya Doğu Çin Denizi'ndeki toprak iddiaları yüzünden süregelen bir anlaşmazlık içinde.
Independent Türkçe