İran: UAEK ile iş birliğimiz Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması çerçevesindedir

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Direktörü Rafael Grossi ve İran Atom Enerjisi Ajansı başkanı Muhammed İslami İsfahan'da (AFP)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Direktörü Rafael Grossi ve İran Atom Enerjisi Ajansı başkanı Muhammed İslami İsfahan'da (AFP)
TT

İran: UAEK ile iş birliğimiz Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması çerçevesindedir

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Direktörü Rafael Grossi ve İran Atom Enerjisi Ajansı başkanı Muhammed İslami İsfahan'da (AFP)
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Direktörü Rafael Grossi ve İran Atom Enerjisi Ajansı başkanı Muhammed İslami İsfahan'da (AFP)

İran Atom Enerjisi Örgütü Başkanı Muhammed İslami, ülkesinin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile iş birliğinin, Birleşmiş Milletler ajansının Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması ve Kapsamlı Güvenlik Anlaşması kapsamındaki görevleri çerçevesinde olduğunu söyledi.

İslami dün (Pazar), BM nükleer ajans direktörü Rafael Grossi'nin İran ile yeni bir nükleer anlaşmaya varılması gerektiği yönündeki sözlerini değerlendirdi.

İslami, İran ile UAEK arasındaki ilişkilerin “yasal bir temeli; Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması ve Kapsamlı Güvenlik Önlemleri Anlaşmasıdır. Ajansın iddialarının bu çerçevede olmasını, "Kurumun denetim, takip, destek ve teşvikten sorumlu olduğunu" aksi takdirde UAEA'nın soruşturacağı ya da takip edeceği bir şey olmadığını belirtti.

Grossi geçen hafta İran'ın nükleer programıyla ilgili krizin çözümü için diplomasiye geri dönülmesi gerektiğini söyledi. Grossi, pazartesi günü Rus Izvestia gazetesinde yayınlanan röportajında, "Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın (nükleer anlaşma)" şu anda hiçbir şey ifade etmediğini belirtti. Grossi, "Bu sadece kâğıt üzerindeki bir mürekkep, kimse bunu uygulamıyor ya da uymuyor" ifadelerini kullandı.

Grossi, nükleer anlaşmanın ikinci versiyonuna ya da başka herhangi bir anlaşmaya geri dönülmesine yardımcı olmak için UAEA'ya asgari erişim sağlanmasının önemini vurguladı. "On yıllardır tüm çabaların ve müzakerelerin başarısız olduğu Kuzey Kore senaryosunu tekrarlamamalıyız" dedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller ise perşembe günü yaptığı açıklamada, "İran nükleer programını, inandırıcı barışçıl amacı olmayan yollarla genişletmeye devam ediyor" dedi.

Miller, İran'ın "daha fazla gecikmeden UAEK ile iş birliği yapması gerektiğini" vurgularken, "Washington'un İran'ın test edilebilir bir nükleer cihaz üretmek için gerekli olan temel faaliyetleri yürüttüğüne dair şu anda hiçbir belirti görmediğini" kaydetti. "Bu bizim izlemeye devam ettiğimiz bir konu: "Bu konuyu yakından izlemeye devam ediyoruz" dedi.

Bu ayın başlarında G7 ülkeleri, İran'ı uranyum zenginleştirme programına ilerlememesi konusunda uyarmış ve Tahran'ın Rusya'ya balistik füze transfer etmesi halinde, yeni tedbirler uygulamaya hazır olduğunu belirtmişti.

Buna karşılık; Fransa, Almanya ve İngiltere Dışişleri Bakanlıkları yaptıkları ortak açıklamada İran'ın "nükleer anlaşmayı anlamsız kılacak yeni adımlar atmasını" kınadı.



Laricani’den İran'da iç bölünmelerin derinleştiği uyarısı

Laricani'nin resmi internet sitesinden dün beşeri bilimler uzmanlarıyla yaptığı toplantıya ait bir fotoğraf
Laricani'nin resmi internet sitesinden dün beşeri bilimler uzmanlarıyla yaptığı toplantıya ait bir fotoğraf
TT

Laricani’den İran'da iç bölünmelerin derinleştiği uyarısı

Laricani'nin resmi internet sitesinden dün beşeri bilimler uzmanlarıyla yaptığı toplantıya ait bir fotoğraf
Laricani'nin resmi internet sitesinden dün beşeri bilimler uzmanlarıyla yaptığı toplantıya ait bir fotoğraf

İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Ali Laricani, dün İranlı yetkililer arasındaki iç ayrışmaların derinleştiği konusunda uyarıda bulunarak, bazı siyasi liderlerin "mevcut durumun hassasiyetini ve ciddiyetini henüz kavrayamadıklarını ve kendi aralarında haksız yere rahatça tartıştıklarını" söyledi.

Laricani'nin uyarıları, İran siyaset sahnesinde hem muhafazakâr hem de reformist kanatlardan önde gelen isimler arasında eleştiri ve suçlamaların arttığı bir zamanda geldi.

Dini Lider Ali Hamaney'in kamuoyuna çıkma sıklığı İsrail ile son savaştan bu yana en düşük seviyeye gerilerken, bölgesel politikanın geleceği, nükleer sorun ve özellikle yaptırımların yeniden uygulanmasının ardından Moskova ve Pekin ile ittifaklar konusundaki iç tartışmalar tırmanıyor.


Rapor: Pentagon, Ukrayna'ya Tomahawk füzesi verilmesini onayladı, nihai kararı Trump'a bıraktı

Tomahawk füzelerinin menzili yaklaşık bin 600 kilometre (Reuters)
Tomahawk füzelerinin menzili yaklaşık bin 600 kilometre (Reuters)
TT

Rapor: Pentagon, Ukrayna'ya Tomahawk füzesi verilmesini onayladı, nihai kararı Trump'a bıraktı

Tomahawk füzelerinin menzili yaklaşık bin 600 kilometre (Reuters)
Tomahawk füzelerinin menzili yaklaşık bin 600 kilometre (Reuters)

Konuya yakın üç ABD'li ve Avrupalı ​​yetkiliye göre, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ABD stoklarını olumsuz etkilemeyeceğini değerlendirdikten sonra Ukrayna'ya uzun menzilli Tomahawk füzeleri tedarik etmesi için Beyaz Saray'a yeşil ışık yaktı ve nihai siyasi kararı Başkan Donald Trump'a bıraktı.

Trump, bu ayın başlarında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile Beyaz Saray'da bir çalışma yemeğinde, Ukrayna'ya füze sağlamamayı tercih ettiğini, çünkü "ülkemizi korumak için ihtiyaç duyduğumuz şeyleri vermek istemediğimizi" belirtti.

Genelkurmay Başkanları, Trump'ın füzelerin Rusya'nın derinliklerindeki petrol ve enerji tesislerini daha etkili bir şekilde hedef alması için baskı yapan Zelenskiy ile görüşmesinden önce, bu ayın başlarında Beyaz Saray'a değerlendirmeleri hakkında bilgi verdi. Tomahawk füzelerinin menzili yaklaşık bin 600 kilometredir.

Daha az bahane

CNN'e göre iki Avrupalı ​​yetkili, bu değerlendirmenin ABD'nin Avrupalı ​​müttefiklerinin güvenini artırdığını ve ABD'nin artık Kiev'e füze tedarik etmemek için daha az bahanesi olduğuna inandıklarını söyledi. Trump, Zelenskiy ile görüşmesinden sadece birkaç gün önce, ABD'nin Ukrayna'ya sağlayabileceği "bol miktarda Tomahawk füzesi" olduğunu söylemişti.

 ABD yapımı Tomahawk füzesi (Arşiv - Reuters)ABD yapımı Tomahawk füzesi (Arşiv - Reuters)

Bu nedenle, Trump'ın günler sonra Beyaz Saray'da Zelenskiy ile birlikteki çalışma yemeğinde yaptığı açılış konuşmasında, ABD'nin Tomahawk füzelerine "ihtiyacı olduğunu" söyleyerek tavrını sert bir şekilde değiştirmesi, Amerikalı ve Avrupalı ​​yetkilileri şaşırttı. Trump daha sonra kapalı kapılar ardında Zelenskiy'ye, ABD'nin en azından şimdilik bu füzeleri sağlamayacağını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın CNN'den aktardığına göre Trump'ın füzeleri göndermeme kararı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı telefon görüşmesinden bir gün sonra geldi. Putin, Trump'a Moskova ve St. Petersburg gibi büyük Rus şehirlerini vurabilecek Tomahawk füzelerinin savaş alanında önemli bir etkisi olmayacağını, ancak ABD-Rusya ilişkilerine zarar vereceğini söylemişti.

Beyaz Saray ve Pentagon, CNN'in yorum taleplerine yanıt vermedi.

CNN kaynakları, "Trump füzeleri tamamen masadan kaldırmadı" dedi ve Trump'ın emir vermesi halinde yönetimin füzeleri hızla Ukrayna'ya tedarik etmeyi planladığını belirtti. Trump, son haftalarda Putin'in barış görüşmelerini ciddi olarak değerlendirme konusundaki isteksizliğinden giderek daha fazla rahatsız oldu; öyle ki, geçen hafta Rus petrol şirketlerine yönelik yeni ABD yaptırımlarını onayladı ve Ukrayna'daki savaşı görüşmek üzere Budapeşte'de Putin ile planlanan toplantıyı şimdilik iptal etti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)

Eğitim İhtiyacı

Yetkililere göre, Pentagon stoklarla ilgili bir endişe duymasa da ABD savunma yetkilileri Ukrayna'ya füzeler konusunda nasıl eğitim verileceğini ve konuşlandırılacağını hâlâ araştırıyor. Kaynaklar, Ukrayna'nın füzeleri etkili bir şekilde kullanabilmesi için birkaç operasyonel sorunun çözülmesi gerektiğini ifade etti.

Akıllardaki sorulardan biri de ABD tedarik ederse Ukrayna'nın füzeleri nasıl fırlatacağı. Tomahawk füzeleri genellikle su üstü gemilerinden veya denizaltılardan fırlatılır, ancak Ukrayna donanması ciddi şekilde yetersiz donanıma sahip olduğundan, muhtemelen karadan fırlatması gerekecek. ABD Deniz Piyadeleri ve Kara Kuvvetleri, Ukrayna'ya sağlanabilecek kara tabanlı fırlatma platformları geliştirdi.

Ancak ABD fırlatma platformlarını sağlamaya isteksiz olsa bile, Avrupalı ​​yetkililer Ukrayna'nın bir alternatif bulabileceği görüşünde. Bir yetkili, Ukraynalı mühendislerin daha önce İngiltere tarafından tedarik edilen ve başlangıçta modern NATO uçakları için tasarlanan ve Ukrayna'nın eski Sovyet dönemi savaş uçağı filosuna entegre edilmesi gereken Storm Shadow füzelerini kullanmak için bir çözüm geliştirdiklerini ifade etti.


İspanya Dışişleri Bakanı, Amerika'nın sömürgeleştirilmesi sırasında yaşanan 'acı ve adaletsizliği' kabul etti

İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albarez (DPA)
İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albarez (DPA)
TT

İspanya Dışişleri Bakanı, Amerika'nın sömürgeleştirilmesi sırasında yaşanan 'acı ve adaletsizliği' kabul etti

İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albarez (DPA)
İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albarez (DPA)

İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albarez, dün yaptığı açıklamada, İspanyol sömürgeciliği sırasında Amerika kıtasındaki yerli halkların yaşadığı "acı ve adaletsizliği" kabul ederken, Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum, Madrid'den bir kez daha özür dilemesini talep etti.

Madrid'de "Dünyanın Yarısı: Meksika'nın Yerli Kadınları" başlıklı bir serginin açılışında konuşan Álbarez, "Meksika ve İspanya arasındaki ilişkilerde, bu serginin adandığı yerli halklara karşı acı ve adaletsizlik yaşandı" dedi.

Şarku’l Avsat’ın AFP’en aktardığına göre İspanyol yetkili, "Bir haksızlık yapıldı ve bunu bugün kabul etmek doğru, pişman olmak da doğru, çünkü bu aynı zamanda ortak tarihimizin bir parçası ve bunu inkâr edemeyiz veya unutamayız" ifadelerini kullandı.

2019 yılında, dönemin Meksika Devlet Başkanı Andrés Manuel López Obrador Madrid'e, sömürge döneminde işlenen suçlar için kraliyet sarayından özür talep eden bir mektup gönderdi.

Sheinbaum'un partisinden Lopez Obrador'un (2018-2024) açıklamaları, Meksika ile İspanya arasındaki ilişkilerin soğumasına yol açtı.

İspanya Kralı VI. Felipe, konuyla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı ve mektuba doğrudan yanıt vermedi.

İspanya Dışişleri Bakanlığı, o dönemde iki ülke arasındaki ortak geçmişi teyit eden ve özür dileme fikrini reddeden bir açıklama yayınladı.