4 soruda Julian Assange davası: Özgürlüğüne nasıl kavuştu?

WikiLeaks, Assange'ın yakıt ikmali için Bangkok'a giden özel uçaktan bir görüntüsünü paylaştı (@wikileaks / Twitter)
WikiLeaks, Assange'ın yakıt ikmali için Bangkok'a giden özel uçaktan bir görüntüsünü paylaştı (@wikileaks / Twitter)
TT

4 soruda Julian Assange davası: Özgürlüğüne nasıl kavuştu?

WikiLeaks, Assange'ın yakıt ikmali için Bangkok'a giden özel uçaktan bir görüntüsünü paylaştı (@wikileaks / Twitter)
WikiLeaks, Assange'ın yakıt ikmali için Bangkok'a giden özel uçaktan bir görüntüsünü paylaştı (@wikileaks / Twitter)

Yayımladığı ifşa dosyalarıyla gündeme oturan WikiLeaks internet sitesinin kurucusu Julian Assange'ın, ABD'yle yaptığı anlaşma sayesinde ülkesi Avustralya'ya dönmesine izin verildi. 

Birçok gizli belge, görüntü ve video yayımlayarak gündem olan Assange'ın 12 yıllık hukuk mücadelesi özgürlükle sonuçlandı. 

52 yaşındaki Assange'ın yarınki duruşmanın ardından ülkesine dönmesi bekleniyor. 

1 - Julian Assange kimdir? WikiLeaks nedir?

1971'de Avustralya'nın Queensland eyaletindeki Townsville şehrinde dünyaya gelen Assange, Central Queensland Üniversitesi'nde bilgisayar programcılığı, matematik ve fizik eğitimi aldı. 

Gençken "Medaux" kod adını kullanarak bilgisayar korsanlığı yapan Assange, 1996'da ülkedeki telekomünikasyon şirketlerine sızdığı gerekçesiyle mahkemelik oldu. Assange hakkındaki hapis cezası daha sonra para cezasına çevrildi. 

2006'da WikiLeaks'i kuran Assange ve ekibi, bu platform üzerinden bugüne dek yaklaşık 10 milyon gizli belge, görüntü ve yazışma paylaştı. 

WikiLeaks, 2010'da ABD ordusunun eski istihbarat analisti Chelsea Manning'in sızdırdığı belge ve görüntüleri paylaşmasıyla gündeme oturdu. 

Paylaşılan 2007 tarihli bir videoda, ABD ordusuna ait Apache savaş helikopterinin, Irak'ın başkenti Bağdat'ta aralarında iki Reuters muhabirinin de yer aldığı en az 11 kişiyi öldürdüğü görüntüler yer aldı. 

Bunlara ek olarak platformda ABD'nin Irak ve Afganistan'da işlediği suçları belgelendiren 250 binden fazla belge yayımlandı. 

ABD, bunun üzerine gizli bilgileri elde etmek amacıyla askeri veritabanlarına sızmak için komplo kurmak da dahil 18 suçlamayla Assange hakkında hukuki süreç başlattı. 

2 - Assange neden hapse atıldı, dava süreci nasıl işledi?

Assange, Haziran 2012'de sığındığı Ekvador'un Londra Büyükelçiliği'nden 11 Nisan 2019'da çıkarılarak gözaltına alındı. Bunun ardındn "kefaletle serbest bırakılma şartlarını ihlal etmekten" tutuklanarak Londra'daki Belmarsh Hapishanesi'ne sevk edildi.

Mahkeme, 50 hafta hapse mahkum edilen Assange'ın, ABD'nin iade talebi çerçevesinde cezasını tamamladıktan sonra da tutuklu kalmasına karar verdi.

Londra Yüksek Mahkemesi, 10 Aralık 2021'de Assange'ın ABD'ye iade edilebileceğine hükmetti.

Dönemin Birleşik Krallık (BK) İçişleri Bakanı Priti Patel, 17 Haziran 2022'de Assange'ın ABD'ye iade edilmesi kararını imzaladı.

Ancak Assange'ın avukatları, 1 Temmuz 2022'de karara ilişkin Yüksek Mahkemeye itirazda bulundu. 

Assange'ın ABD'ye iade davasına ilişkin duruşmalar, 20-21 Şubat'ta Yüksek Mahkeme'de görüldü ve 26 Mart'ta açıklanan kararda, ABD tarafından bazı güvenceler verilmezse Assange'ın iade edilmeyeceği bildirildi. 

Washington yönetimi, bir ay sonra nisanda, Assange'ın ölüm cezasına çarptırılmayacağını ve adil şekilde yargılanacağını duyurdu. 

Fakat Stella Assange, eşinin ABD yurttaşı olmadığı için bu haklardan yararlanamayacağına işaret etti. 

3 - Assange nasıl serbest bırakıldı?

Avustralya parlamentosu, şubatta Assange'ın ülkesine dönmesini talep eden bir tasarıyı onayladı. Kanberra yönetimi, ABD ve BK'ye çağrıda bulunarak Assange'ı serbest bırakmalarını istedi. 

ABD Başkanı Joe Biden da nisanda yaptığı açıklamada, Avustralya'nın talebini değerlendirmeye aldığını bildirdi. 

Britanya ve ABD basınının aktardığına göre Assange'a, ABD casusluk yasasını çiğnediğini itiraf etmesi karşılığında ülkesine dönme izni verildi.

BK'nin tanınmış gazetelerinden Guardian, Assange'ın ailesinin bugün yaptığı açıklamada, "sessiz bir diplomatik süreç" sonucunda serbest bırakıldığını söylediğini aktardı. 

Assange'ın babası John Shipton da Avustralya Başbakanı Anthony Albanese'ye teşekkür etti.

4 - Bundan sonraki süreç nasıl işleyecek?

Assange, anlaşma kapsamında ABD'ye ait Kuzey Mariana Adaları'nda yarın mahkemeye çıkacak.

Londra'daki Belmarsh Hapishanesi'nden dün ayrılarak adadaki Saipan kentine yola çıkan Assange, mahkemede ABD gizli belgelerini ele geçirmek amacıyla komplo kurmak ve dökümanları ifşa etmek suçlarını kabul edecek.

Avustralya'ya yakınlığı nedeniyle bu adada yapılacak duruşmada Assange'ın 62 ay hapis cezası alması öngörülüyor. Ancak anlaşma kapsamında Assange'ın BK'deki 5 yıllık tutukluluk süresi göz önünde bulundurulacak ve hapis cezasını çekmiş sayılacak. 

Duruşmanın ardından Assange'ın serbest bırakılıp ülkesi Avustralya'ya dönmesi bekleniyor.

Independent Türkçe



ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
TT

ABD, Gazze’de “ölüm tuzağı kuran” yardım kuruluşunu fonluyor

GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)
GHF'nin Gazze'deki yardım faaliyetleri başından beri tartışma yaratıyor (Reuters)

ABD, Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (Gaza Humanitarian Foundation/GHF) 500 milyon dolar fon sağlamayı planlıyor. 

Kimliğinin paylaşılmaması şartıyla Reuters'a konuşan yetkililer, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın GHF'ye gönderilecek parayı ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) fonundan alacağını söylüyor. 

ABD Başkanı Donald Trump, USAID'in faaliyetlerinin askıya alınacağını ve kuruluşun Dışişleri Bakanlığı bünyesine taşınacağını şubatta duyurmuştu.

Kaynaklar, yardımın İsrail tarafından talep edildiğini belirtiyor. Buna göre Tel Aviv yönetimi Washington'la iletişime geçerek GHF'nin 180 günlük faaliyet masraflarının karşılanmasını istedi. 

Gazze'de geçen ay yardım dağıtmaya başlayan ABD ve İsrail destekli kuruluş, çalışmalarını bağımsız şekilde yürüttüğünü savunuyor. Ancak İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın çarşamba günkü haberinde, Binyamin Netanyahu yönetiminin GHF'ye 700 milyon Yeni İsrail Şekeli (yaklaşık 8 milyar TL) fon sağladığı öne sürülmüştü. İsrail Başbakanlık Ofisi ve radikal sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise iddiaları yalanlamıştı. 

GHF'nin Gazze'deki faaliyetleri, İsrail bombardımanı altındaki bölgede kaosu daha da artırdı. Reuters'ın aktardığına göre 1-3 Haziran'da GHF'nin yardım noktalarında yaşanan saldırılarda en az 80 Filistinli öldürüldü. AA'nın rakamlarına göre gıda yardımı almak isterken İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 27 Mayıs'tan bu yana 115’e yükselirken yaralı sayısı 580’i geçti.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki yardım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. 

İsrail ordusuysa sivillere doğrudan ateş edilmediğini ve düzenin sağlanması için uyarı atışı yapıldığını öne sürüyor.

Tartışmalı yardım kuruluşunun CEO'su Jake Wood, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkeleriyle uyumlu bir şekilde işini yapmasının imkansız olduğunu vurgulayarak 25 Mayıs'ta istifasını açıklamıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel