Fidan: Bazı NATO ülkelerinin Suriye'de YPG'ye verdiği destekle ilgili sorunlarımız var

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam'ın muhaliflerle çatışmalarda yaşanan durgunluktan faydalanmadığını belirtti.

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Çek mevkidaşı Jan Lipavsky dün (salı) Ankara'da görüşmelerde bulundu. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Çek mevkidaşı Jan Lipavsky dün (salı) Ankara'da görüşmelerde bulundu. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Fidan: Bazı NATO ülkelerinin Suriye'de YPG'ye verdiği destekle ilgili sorunlarımız var

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Çek mevkidaşı Jan Lipavsky dün (salı) Ankara'da görüşmelerde bulundu. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Çek mevkidaşı Jan Lipavsky dün (salı) Ankara'da görüşmelerde bulundu. (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Türkiye, bazı NATO müttefiklerinin Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) en büyük bileşeni olan YPG’ye verdiği desteği eleştirirken, aynı zamanda Suriye ordusu ile muhalif gruplar arasındaki savaşı durdurarak Suriye'de bir ilerleme sağladığını, ancak Şam hükümetinin bundan faydalanmadığını savundu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, pazartesi akşamı bir televizyon kanalında yaptığı açıklamalarda şunları söyledi: “Bu konuda 2,5 aktif üye var, YPG konusunda problemli olduğumuz. ABD, İngiltere ve biraz da Fransa. Biz her düzlemde bu sıkıntıyı gündeme getiriyoruz. Bunun ittifakın ruhuna aykırı olduğu, Türkiye'nin böyle bir gerçeklikle yaşamayacağı konusunda mümkün olan en üst diplomasiyi yürütüyoruz. ABD ve İngilizlere hep şunu söylüyoruz; sizin terörle mücadelede hassasiyetinizin daha fazlasını biz PKK ile mücadelede taşıyoruz. Bu tehdit kendi kendini kaldırana ve başka şekilde kaldırılana kadar devam edeceğiz. Belli bir anlayış düzeyine ulaştığımızı düşünüyorum.”

Fidan, söz konusu ülkelerin Türkiye'ye karşı olmak için kabul edilebilir hiçbir argümanları olmadığına dair belli bir anlayış ve idrak düzeyine ulaştıklarına ve ‘niyetlerinin ciddiyetinin farkında olduklarına’ inandığını ifade etti.

Suriye ordusu ile muhalefet arasındaki silahlı çatışmaların durmasının şu anda Türkiye ve Rusya'nın başlıca ‘başarısı’ olduğunu vurgulayan Fidan, “Ruslar ve bizim Suriye'de başardığımız en önemli şey şu anda ordu ve muhalefet arasında bir savaşın olmamasıdır. Astana ve diğer müzakereler bunu şimdilik mümkün kılmıştır” değerlendirmesinde bulundu.

Fidan, Şam'ın bu sakin dönemi, ‘ülkelerini yeniden inşa etmek ve ekonomisini canlandırmak için yurt dışına kaçan milyonlarca Suriyeliyi geri getirme fırsatı olarak akıllıca kullanması’ gerektiğini söyledi.

Fidan, Rus tarafıyla yaptığı görüşmelerde ve Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı son görüşmede bunu vurguladığını belirtirken, ‘Suriye'nin bunu kendi başına yapması gerektiğini’ vurguladı.

“Mültecilerin geri dönmesini önemli görüyoruz” diyen Fidan, “Bizim istediğimiz Suriye hükümetinin bu sakin dönemi akılcı bir şekilde kullanması ve tüm bu yılları anayasal meseleleri çözmek ve muhalefetle barışmak için bir fırsat olarak değerlendirmesidir. Ancak Şam'ın bundan yeterince faydalandığını görmüyoruz” ifadelerini kullandı.



Tutuklu Filistinli aktivist doğuma katılamadı: Columbia öğrencileri eylemde

Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
TT

Tutuklu Filistinli aktivist doğuma katılamadı: Columbia öğrencileri eylemde

Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)
Columbialı öğrenciler, Filistinli aktivistlerin serbest bırakılması için kampüs girişinde eylem düzenledi (Reuters)

Columbia Üniversitesi'ndeki Filistin'e destek protestolarının önde gelen isimlerinden tutuklu aktivist Mahmud Halil'in eşinin doğumuna katılmasına izin verilmedi. 

Filistinli protestocunun ABD'li eşi Noor Abdalla, pazartesi akşamı yaptığı paylaşımda çocuğunu tek başına doğurduğunu belirtti: 

Bugün erken saatlerde Mahmud yanımda olmadan oğlumuzu dünyaya getirdim. ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) yetkililerinden Mahmud'un doğuma katılmasına izin verilmesini istedik fakat oğlumuzu görmek için geçici olarak serbest bırakılmasını reddettiler. Bu, ICE'nin bana, Mahmud'a ve oğlumuza acı çektirmek için aldığı kasıtlı bir karardı.

Halil'in avukatları, aktivistin tutulduğu Louisiana eyaletinin New Orleans şehrindeki ICE direktörü Melissa Harper'a pazar günü e-posta gönderdi. CNN'in incelediği yazışmalara göre Halil'in, New York şehrindeki eşi Abdalla'nın yanına gidip doğuma katılabilmesi için iki haftalığına serbest bırakılması talep ediliyor. 

E-posta gönderildikten yarım saat sonra Harper'ın gönderdiği yanıtta iki cümleyle talebin reddedildiği bildiriliyor. 

New York'ta 8 Mart'ta ICE görevlileri tarafından yakalanan Halil, ertesi gün Louisiana eyaletindeki bir hapishaneye transfer edilmişti. ABD Başkanı Donald Trump, Halil'in "Hamas destekçisi" olduğunu ve sınır dışı edilmesi gerektiğini ileri sürmüştü. Ancak Washington, suçlamalarla ilgili henüz delil paylaşmadı. 

Louisiana'da 8 Nisan'da gerçekleştirilen duruşmada Halil'in avukatlarından Marc Van Der Hout, davayla ilgili ellerine kanıt niteliğinde "tek bir belge bile ulaşmadığını" söylemişti. Hakim Jamee E. Comans, buna rağmen Halil'in sınır dışı edilebileceğine karar vermiş fakat daha sonra karar başka bir mahkeme tarafından iptal edilmişti. Halil'in avukatları öğrencinin serbest bırakılması için hukuki mücadelenin sürdüğünü söylüyor. 

Columbia'daki protestoları organize ettiği gerekçesiyle Filistin kökenli öğrenci Muhsin Mehdevi de gözaltına alınmıştı. Muhsin ve Halil'in ABD'de yasal oturum izni var.

Columbialı öğrenciler, pazartesi günü düzenledikleri eylemde kendilerini kampüsteki kapıya zincirleyerek Mehdevi ve Halil'in serbest bırakılmasını talep etti. Protestocular, "Adalet istiyoruz" ve "Siyasi suçlular serbest bırakılsın" pankartları açtı. New York Times'ın aktardığına göre eylemlerde gözaltına alınan protestocu sayısı henüz netleşmedi. 

Ayrıca Tufts Üniversitesi'nde doktora yapan Rümeysa Öztürk'ün Filistin'e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınması da tartışma yaratmıştı. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk'ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve kendisinin sınır dışı edileceğini açıklamış, daha sonra federal yargıç Denise Casper, sınır dışı sürecini durdurma kararı vermişti. Öztürk'le ilgili kararın 1 Mayıs'ta açıklanması bekleniyor. 

Columbia Üniversitesi'nde 18 Nisan 2024'te başlayan olaylar, onbinlerce öğrenci ve akademisyenin katılımıyla Princeton, Yale, MIT ve Harvard gibi prestijli eğitim kurumlarının da yer aldığı birçok üniversiteye hızla yayılmıştı. New York Times'ın verilerine göre temmuzda hız kaybeden eylemlerde aralarında öğrenci ve akademisyenlerin yer aldığı toplamda en az 3 bin 100 kişi tutuklanmış veya gözaltına alınmıştı. 

Dönemin ABD Başkanı Joe Biden da eylemlere tepki göstererek "Yahudi düşmanlığı içeren bu protestoları kınıyorum" demişti.

Independent Türkçe, Guardian, CNN, New York Times