“Herkesin çıkarı” Lübnan'da savaşın kapsamını genişletme planlarını dizginler mi?

ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein Beyrut’ta açıklama yaparken 18 Haziran 2024 (AP)
ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein Beyrut’ta açıklama yaparken 18 Haziran 2024 (AP)
TT

“Herkesin çıkarı” Lübnan'da savaşın kapsamını genişletme planlarını dizginler mi?

ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein Beyrut’ta açıklama yaparken 18 Haziran 2024 (AP)
ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein Beyrut’ta açıklama yaparken 18 Haziran 2024 (AP)

İran'ın Lübnan'daki askeri kolu Hizbullah ile İsrail arasında Lübnan'ın güneyinde yaşanan sınır gelişmelerini ve çatışmaları takip edenlerin, ABD Başkanı Joe Biden'ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein’ın açıklamalarından yola çıkarak sordukları bir soru var; tüm tarafların çıkarları, Lübnan'da savaşın kapsamını genişletme planlarını dizginler mi?

Lübnan-İsrail anlaşmasının fikir babası Hochstein, birkaç gün önce çatışmanın Lübnan’ın güneyindeki sınırlı bir alandan kapsamlı bir çatışmaya dönüşmesini engellemek amacıyla Tel Aviv ve Beyrut'u ziyaret etti. Hochstein’ın ziyaretini takip edenler, durumun ‘ciddiyetinin’ onu günlerce bölgede kalmak zorunda bırakacağını düşünüyordu. Ancak Hochstein Beyrut'ta “Çatışmanın hızlı ve siyasi bir şekilde çözüme kavuşturulması herkesin çıkarına ve bu mümkün. Gerekli ve ulaşılabilir bir şey” açıklamasında bulunduktan hemen sonra Washington'a geri döndü.

Hizbullah’ın coğrafi olarak tanımlanmış bir bölgede, Şebaa Çiftlikleri’nde başlattığı savaş, 9 ay boyunca iki ülke arasındaki sınır şeridinin birçok bölgesini kapsayacak şekilde genişledi. İsrail, Lübnan topraklarının farklı bölgelerinde Hizbullah, Hamas ve ikisinin yörüngelerindeki diğer silahlı örgütlerin yetkili isimlerine suikast düzenlemekten çekinmedi. Ancak bu savaş Lübnan'da daha da ileri gidecek olsaydı, Hochstein (Beyrut’tan) bu kadar çabuk ayrılır mıydı? Hochstein’ın, iki tarafın 20 yılı aşkın bir süredir devam eden müzakereler sonucunda elde ettiği en önemli anlaşmaya, yani Doğu Akdeniz sularında sınır hatları ve münhasır ekonomik bölgelerin belirlenmesiyle ilgili anlaşmaya zarar vermek istemediklerini fark etmiş olması daha muhtemel.

Hochstein'ın ‘herkesin çıkarı’ diye yaptığı atıf tam da bu noktada devreye giriyor. Herkes ile kastedilenler, Hochstein'ın temsil ettiği ABD’nin himayesinde iki ülke tarafından 2022 yılında imzalanan Doğu Akdeniz sularında sınır hatları ve münhasır ekonomik bölgelerin belirlenmesi anlaşmasına taraf olan tüm yararlanıcılar, ülkeler, şirketler ve gruplardır.

Hochstein, 2000 yılında Doğu Akdeniz’de Gazze deniz yetki alanı içinde keşfedilen ilk doğal gaz sahası olan Gazze Marine doğal gaz sahasının keşfedilmesinden bu yana, İsrail'in Doğu Akdeniz’deki doğal gaz kaynaklarından en büyük faydayı sağlayan ülke olduğunu çok iyi biliyor. İsrail, Lübnan’ın güneyinden bir anlaşma olmaksızın çekildi, Filistin Yönetimi'ne yöneldi ve Oslo Anlaşması'nı ve anlaşmanın tüm maddelerini yok saydı. Kendi kendine yeter hale gelene kadar denizden doğalgaz çıkarmaya başladı, sonra da ihracat hırsına kapıldı. Ardı ardına milyarlarca dolarlık keşifler, anlaşmalar ve komşu ülkelerle ortaklıklar yapıldı. Ancak önünde halen iki engel bulunuyor. Bunlardan biri Hizbullah tarafından kontrol edilen Lübnan deniz yetki alanı, ikincisi Hamas tarafından kontrol edilen Gazze deniz yetki alanı.

İsrail ABD'nin himayesi ve müdahalesi altında yaklaşık 20 yıl süren uzun müzakerelerin ardından Lübnan ile bir anlaşmaya vardı. Geriye ise Gazze deniz yetki alanıyla ilgili nihai sorun kalmıştı. 7 Ekim öncesi, Lübnan'dakine benzer bir anlaşmanın Ramallah'ta Filistin Yönetimi ile imzalanacağı, yani 2005 yılından bu yana Gazze Şeridi'ni kontrol eden Hamas'ın elinde hiçbir şey kalmayacağı söyleniyordu. Hamas’ın İslami Cihad Hareketi’nin 2022 yılında ‘arenaların birliği’ sloganı altında İsrail'e karşı verdiği savaşa katılmaması da dahil olmak üzere, İsraillilere yönelik yaptığı ne varsa neredeyse hepsi boşa gitti. Ortada ne alanlar vardı ne de üzülen biri.

7 Ekim'de yeni bir siyasi, güvenlik ve gaz durumu başladı ama henüz bitmedi. Hamas'ın saldırı hazırlığı İsrail için bir sürpriz değildi ve Gazze'deki çıkarlarına engel olan herkesi ortadan kaldıracak büyük savaşını başlatmak için bu operasyonun yapılmasını bekliyordu. Fakat o gün sabaha karşı yaşananlar, hem ayrım duvarının aşılmasının bu büyüklükte bir operasyonun önünü açacağını beklemeyen Hamas hem de topraklarının büyük bölümünün işgal edildiği, aralarında askerlerin de olduğu 240 kişinin rehin alındığı bir sabaha uyanan İsrail için çok büyük ve şok ediciydi.

İsrail, bu saldırıya iki önemli kararla misillemede bulundu. Bunlardan birincisi hem rehin alanın hem de rehin alınanın öldürülmesini öngören Hannibal Yasası'nın çıkarılmasıydı. Bu yasa halen yürürlükte. ABD, İsrail'in yok olmasını heyecanla bekleyenlere bunun olmayacağı mesajını vermek için bazı savaş ve uçak gemilerini gönderdi.

İnsanlar Hizbullah'ın bu coşkunun ön saflarında yer aldığını düşünüyordu. Çünkü Hizbullah medyası, Hizbullah'ın Radvan Taburu adında bir taburu olduğunu ve bu taburun görevinin İsrail'le bir sonraki savaşta Celile'yi (İsrail’in kuzeyi) işgal etmek ve topraklarında çatışmalara girmek olduğunu duyurmuştu. Ancak Hizbullah'ın sahada tek yaptığı, akıl hocası İran’dan operasyonel bir emir beklediği 24 saatin ardından, Şebaa Çiftlikleri’ne doğru birkaç füze fırlatmak oldu. İlgili taraflar, Hizbullah'ın bundan daha fazlasını yapmayacağı mesajını aldılar.

Günler, haftalar ve aylar geçti. Gazze Şeridi'nde taş üstünde taş kalmadı. Gazze’de 40 binden fazla insan öldü, bunun iki katı insan yaralandı. Hizbullah, İsrail'le çatışma ve güvenlik alanında beyin fırtınası yapmanın ötesine geçemedi. İsrail'e savaşı tüm Lübnan'ı kapsayacak şekilde genişletmesi için geçerli bir neden sunmadı. İsrail’de tek bir metre kare toprağı işgal etmedi. Tek bir İsrail askerini esir almadı. Ekonomik bir tesisi ya da konutu vurmadı.

Hochstein Washington'a doğru yola çıktıktan kısa bir süre sonra İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant yaptığı açıklamada, Gazze savaşında ‘3C Aşaması’na (düşük yoğunluklu çatışma) geçileceğini ve bu geçişin tüm cepheleri etkileyeceğini söyledi.

Gallant’ın açıklaması kısa olsa da Gazze'de üçüncü aşamaya geçildiğini gösterdi. Dolayısıyla bu etki Lübnan’ın güney cephesini sakinleştirmek için ‘olumlu’ olacağına şüphe yok. Şimdi Lübnan ile İsrail arasında anlaşmanın büyük yararlanıcıları ‘Gazze’deki sürecin’ sona ermesini beklerken, savaşın hangi genişlemesinden bahsediyorsunuz?



Hizbullah İsrail'in kuzeyindeki Capri bölgesini Fadi 1 roketleriyle hedef aldı

İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen alevler (AP)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen alevler (AP)
TT

Hizbullah İsrail'in kuzeyindeki Capri bölgesini Fadi 1 roketleriyle hedef aldı

İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen alevler (AP)
İsrail'in Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen alevler (AP)

Hizbullah bu sabah (Cumartesi), Beyrut'un güney banliyölerindeki kalesine yönelik şiddetli saldırıların ardından üstlendiği ilk saldırıda, İsrail'in kuzeyindeki Kapri bölgesini “Fadi 1” füzeleriyle hedef aldığını duyurdu.

Hizbullah'tan yapılan açıklamada savaşçılarının “İsrail'in şehirlere, köylere ve sivillere yönelik barbarca ihlallerine karşılık olarak Kabri yerleşim birimini Fadi 1 füzeleriyle vurduğu” belirtildi.

İsrail ordusu ise Yukarı Celile bölgesine atılan 10 roket tespit ettiğini ve bazılarını engellediğini açıkladı. İsrail ordusundan yapılan diğer açıklamada da Lübnan'dan İsrail'in merkezine doğru atılan bir roketin açık bir alana düştüğü belirtildi.

Cuma gecesi İsrail ordusu Lübnan başkentinin güney banliyölerindeki konutların altında Hizbullah'a ait olduğunu iddia ettiği silah depolarını hedef alan saldırılar düzenledi.

İsrail, Hizbullah'ın Beyrut'un güney banliyösündeki “merkez karargâhını” hedef alarak Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'a suikast girişiminde bulundu. Nasrallah'ın akıbetine dair net bilgi bulunmuyor.