BM Güvenlik Konseyi'nde Türkiye ile Suriye arasında mülteciler konusunda söz düellosu yaşandı

YPG'nin sözde Cezire bölge sorumlusu Kamışlı'daki operasyonda öldürüldü.

Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Ahmet Yıldız, BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye konulu oturumunda konuşuyor. (X hesabı)
Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Ahmet Yıldız, BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye konulu oturumunda konuşuyor. (X hesabı)
TT

BM Güvenlik Konseyi'nde Türkiye ile Suriye arasında mülteciler konusunda söz düellosu yaşandı

Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Ahmet Yıldız, BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye konulu oturumunda konuşuyor. (X hesabı)
Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Ahmet Yıldız, BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye konulu oturumunda konuşuyor. (X hesabı)

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Şam yönetimini, Türkiye ve Rusya'nın Suriye ordusu ile muhalif gruplar arasındaki çatışmaları durdurma konusundaki büyük başarısından faydalanmaya çağırdı. Bu çağrının ardından Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Ahmet Yıldız da Suriye hükümetini gerçek bir ulusal uzlaşı başlatmaya davet etti. Yıldız, tüm tarafları Suriye'deki durumun ciddiyetinin farkına varmaya ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararı uyarınca çözüme yönelik adımlar atmaya çağırdı.

BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'deki insani ve siyasi durumla ilgili olarak düzenlediği oturumda Türk delege ile Suriyeli mevkidaşı Kusay Dahhak arasında sert bir tartışma yaşandı. Dahhak, Türkiye'yi milyonlarca Suriyeli çocuğun acı çekmesine neden olmakla suçlarken, Yıldız da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin realiteden kopuk olduğunu söyledi.

Yıldız, ‘Suriye'deki çatışmanın bölgedeki en yıkıcı çatışmalardan biri olduğuna, durumun ekonomik, güvenlik ve insani açıdan giderek kötüleştiğine’ dikkat çekti. Vaziyetin bu şekilde devam edemeyeceğini vurgulayan Yıldız, Suriyeli mültecilerin gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde geri dönmeleri için uygun koşulların sağlanması gerektiğinin altını çizdi. Yıldız, Suriyeli mültecileri de kapsayan bir ulusal uzlaşma süreci olmadan ülkenin çatışmalara karşı savunmasız kalacağını belirtti.

Türk delegeye cevaben Suriyeli mevkidaşı Kusay Dahhak, ‘Türkiye'nin Suriye'de istikrar ve barışın yeniden tesis edilmesine katkıda bulunmaya hazır olduğunu söylediğini, ancak 13 yıldır devam eden terörizme (Suriye muhalefetini kastediyor) verdiği desteği durdurmadığını’ ifade etti.

Suriyeli delege, Türkiye’yi, zorla evlendirme, tecavüz, insan kaçakçılığı, terör şebekelerine teslim edilme gibi istismarlara maruz kalan mülteci kamplarındaki milyonlarca Suriyeli çocuğun çektiği acıların baş sorumlusu olmakla suçladı.

Türkiye'nin bölgeye yönelik yaklaşımını değiştirmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Dahhak, Türkiye'yi ‘Suriye halkının tarihi eserlerini, hazinelerini ve zenginliklerini yağmalamakla’ suçladı.

dcfvgbht
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eylül 2022'de BM Genel Merkezi'nde, Türkiye'deki bir Suriyeli mülteci kampının fotoğrafını gösteriyor. (Reuters)

Türkiye'nin BM Daimî Temsilcisi Ahmet Yıldız, söz konusu açıklamaların ciddi bir yanıtı hak etmediğini ve Suriye rejiminin sahadaki gerçeklerden kopukluğunu yansıttığını söyledi. Yıldız, ülkesinin mültecilerle ilgilenme, komşularına yardım etme ve Suriye meselesi de dahil olmak üzere birçok uluslararası meselenin çözümüne etkin bir şekilde katkıda bulunma konusunda dünya çapında ‘altın standartlar’ belirlediğini ifade etti.

Yıldız, Suriye'nin kuzeydoğusundaki duruma da değinerek, ‘terör örgütlerinin ayrılıkçı gündemlerinin Suriye'nin toprak bütünlüğüne yönelik en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söyledi. ‘YPG ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından Suriye'nin kuzeydoğusunda sözde yerel seçim düzenleme girişiminin bu ayrılıkçı gündemin açık bir göstergesi olduğu’ değerlendirmesinde bulunan Yıldız,  önümüzdeki ağustos ayında yapılması planlanan seçimlerin yapılmaması gerektiğini vurguladı.

Uzlaşma çağrıları

Aynı zamanda Türkiye, Şam hükümetine, Türkiye ve Suriye'nin Suriye ordusu ile muhalefet arasındaki çatışmaları durdurma başarısından faydalanması ve mevcut sükûnet dönemini anayasa taslağı hazırlamak, siyasi bir çözüme ulaşmak ve milyonlarca mülteciyi ülkelerinin yeniden inşasına ve refahına katkıda bulunmak üzere geri getirmek için kullanması çağrısını yineledi.

fergth
Babu’s Selame Sınır Kapısı’nda Türkiye'den sınır dışı edilen bir grup Suriyeli mülteci (sosyal medya)

Suriyeli muhaliflere yakın internet sitelerine göre aktivistler, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın pazartesi akşamı bir televizyon kanalında yaptığı ve Türkiye'nin rejim ile muhalefet arasında uzlaşmaya yönelik yeni bir açık çağrısı olarak algılanan açıklamalarına karşılık, Türkiye yanlısı Suriye Milli Ordusu ve Suriye Geçici Hükümeti'nin (SGH) sessiz kalması üzerine muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde (kuzeybatı Suriye) protesto çağrıları yaptı.

YPG’nin Cezire sorumlusu öldürüldü

Diğer yandan Türk istihbaratı, YPG’nin sözde Cezire bölge sorumlusu olan ve Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan ‘Orhan Bingöl’ kod adlı terörist Ali Dinçer'in öldürüldüğünü açıkladı.

Türk güvenlik kaynakları dün yaptıkları açıklamada, Türk istihbaratının Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetine bağlı Kamışlı'da gerçekleştirdiği nitelikli bir operasyonla YPG liderini öldürdüğünü bildirdi.

scdfvggtyhnju
Kamışlı'daki bir operasyonda hedef alınan YPG’nin sözde Cezire bölge sorumlusunun Türk istihbaratı tarafından dağıtılan fotoğrafı

Dinçer'in 1991 yılında terör örgütü PKK’ya katıldığını ve örgütün birçok kanlı eyleminde bulunduğunu belirten yetkililer, Türk istihbaratının kendisini uzun süredir takip ettiğini ve 2007 yılında 12 askerin ölümüne ve 16 askerin yaralanmasına neden olan, 2008 yılında ise bir sınır karakolunu hedef alan terör eylemlerinden sorumlu olduğunu ifade etti.

Yetkililer, Dinçer'in 2015 yılında Hakkâri’nin Çukurca bölgesindeki tüm terör operasyonlarını gerçekleştirme emri verdiğini, özellikle de o yıl 7 Ağustos'ta askeri konvoyun güzergahının mayınlanması, 10 Ağustos'ta Irak'la Üzümlü Sınır Kapısı’nda 10 gümrük çalışanının kaçırılması ve 19 Ekim'de Çukurca Kaymakamlığı binası ile İlçe Jandarma Komutanlığı’na düzenlenen iki roketli saldırıyı gerçekleştirdiğini söyledi.

Yetkililer ayrıca, terör örgütü mensubu Dinçer’in 1991'den 1999'a kadar PKK saflarında, Lübnan'ın Bekaa Vadisi'nde PKK lideri Abdullah Öcalan'dan eğitim aldığını kaydetti.



ABD Savunma Bakanı, ülkesinin ‘Lübnan'da diplomatik çözüme’ bağlılığını vurguladı

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrailli yetkililerle daha önce yaptığı bir toplantıda (AP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrailli yetkililerle daha önce yaptığı bir toplantıda (AP)
TT

ABD Savunma Bakanı, ülkesinin ‘Lübnan'da diplomatik çözüme’ bağlılığını vurguladı

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrailli yetkililerle daha önce yaptığı bir toplantıda (AP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrailli yetkililerle daha önce yaptığı bir toplantıda (AP)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin dün (Cumartesi) İsrailli mevkidaşı Yisrael Katz ile yaptığı telefon görüşmesinde, ABD'nin ‘Lübnan'da diplomatik bir çözüme’ olan bağlılığını yineleyerek, ülkesinin Hizbullah'a karşı ‘kararlılıkla’ hareket etmeye devam edeceğini bildirdi.

Lübnanlı yetkililere göre bu açıklama, İsrail ile Hizbullah arasındaki savaşın kızıştığı ve İsrail ordusunun Beyrut'un yanı sıra güney ve doğu Lübnan'da gerçekleştirdiği saldırılarda onlarca kişinin öldüğü bir dönemde geldi.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü, Austin'in ‘ABD'nin Lübnan'da İsrailli ve Lübnanlı sivillerin sınırın her iki tarafındaki evlerine güvenli bir şekilde dönmelerini sağlayacak diplomatik bir çözüme olan bağlılığını yinelediğini’ söyledi.

Katz ise İsrail'in ‘kararlı bir şekilde hareket etmeye devam edeceğini’ vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Katz, İsrail'in kuzeyinde yaşayanların evlerine dönebilmeleri için ülkesinin ‘Hizbullah'ın terör altyapısını hedef alma ve terörist liderleri ortadan kaldırma’ konusundaki kararlılığını yineledi.

Gazze savaşı sırasında Hizbullah ve İsrail arasında bir yıl süren sınır ötesi bombardımanın ardından İsrail ordusu eylül ayı sonunda askeri operasyonlarının ağırlık merkezini Lübnan ile olan kuzey cephesine kaydırdığını duyurdu. O zamandan bu yana Beyrut'un güney banliyöleri, doğu ve güney Lübnan'daki Hizbullah kalelerini merkez alan yıkıcı bir hava saldırısı kampanyası başlattı ve ardından Güney Lübnan'da kara operasyonlarına başladığını bildirdi.

Lübnan Sağlık Bakanlığı'na göre Ekim 2023'ten bu yana Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmalar Lübnan'da en az 3 bin 650 kişinin ölümüne neden oldu.

Konuyla ilgili olarak Lloyd Austin, İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki vahim insani durumu iyileştirmek için harekete geçmeye devam etmeye çağırdı ve ABD'nin Amerikan vatandaşları da dahil olmak üzere tüm esirlerin serbest bırakılmasını sağlama konusundaki kararlılığını bir kez daha yineledi.

Bu açıklama, Washington'un geçen hafta İsrail'in Gazze Şeridi'ne insani yardım konusunda ABD yasalarını ihlal etmediğini açıklamasına rağmen, askeri yardımın bir kısmını askıya alma tehdidinden bir ay sonra geldi.

Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer örgütler, özellikle İsrail'in cuma günü Filistin topraklarındaki mevcut savaşı tetikleyen 7 Ekim 2023 tarihli Hamas saldırısına karışan iki komutanı öldürdüğünü açıkladığı kuzey Gazze'de kötüleşen insani durumu kınıyor.

Pentagon'a göre Katz ile yapılan telefon görüşmesinde İsrail'in mevcut operasyonları da ele alındı ve Austin Washington'un ‘İsrail'in güvenliğine olan sarsılmaz bağlılığını’ yineledi.