Çinli kaçak göçmen çetesi çökertildi: Lüks araçlarla çalışıyorlardı

İtalyan polisi, suç şebekesi üyelerinin kimliğini açıklamadı (AFP)
İtalyan polisi, suç şebekesi üyelerinin kimliğini açıklamadı (AFP)
TT

Çinli kaçak göçmen çetesi çökertildi: Lüks araçlarla çalışıyorlardı

İtalyan polisi, suç şebekesi üyelerinin kimliğini açıklamadı (AFP)
İtalyan polisi, suç şebekesi üyelerinin kimliğini açıklamadı (AFP)

İtalyan polisi lüks araçlarla Çinli göçmenleri kaçak şekilde ülkeye sokan çeteyi çökertti.

Polis nisanda İtalya-Slovenya sınırında rutin kontrol sırasında bir Çin yurttaşının belgesiz 4 Çinliyi ülkeye sokmaya çalıştığının tespit edildiğini, bunun ardından inceleme başlatıldığını bildirdi.

İncelemede olayın ardında bir kaçakçılık şebekesinin olduğu ortaya çıktı. 

Vize muafiyetiyle özellikle Sırbistan'a giren Çinlilerin lüks ve pahalı arabalarla İtalya'ya kaçak şekilde sokulduğu aktarılırken, çete üyelerinin yıllardır İtalya'da yaşadığı ve ülkenin dilini akıcı şekilde konuştuğu belirtildi. 

Suçluların kaçak göçmenlerle anlaşıp onları Bosna Hersek, Hırvatistan ve Slovenya üzerinden İtalya'ya götürdüğü ifade edildi. 

Çetenin İtalya'ya soktuğu kişileri Venedik yakınındaki bir eve transfer ettiği, burada bir ya da iki gün bekletilen kayıtdışı göçmenlerin daha sonra İtalya'nın başka bölgelerine gönderildiği belirtildi. İtalya üzerinden Fransa ve İspanya gibi diğer Avrupa Birliği ülkelerine kaçak göçmen sokulduğu da aktarıldı. 

Polis çete üyelerinin İtalya'ya götürdüğü göçmenlerin pasaportlarına el koyduğunu ve borçlarını ödeyene kadar bu kişileri "köle gibi çalıştırdığını" bildirdi.

Yetkililer kaçakçılık şebekesinden 9 kişinin tutuklandığını aktarırken, çoğu kadınlardan ve yaşları 15 ile 18 arasında değişen çocuklardan oluşan 77 kayıtdışı göçmenin de yakalandığını söyledi.

Independent Türkçe, Guardian, Local Italy



Batı'da nükleer endişe: "İsrail garanti vermiyor"

İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
TT

Batı'da nükleer endişe: "İsrail garanti vermiyor"

İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırı düzenleme ihtimali Ortadoğu'da topyekun savaş endişelerini artırıyor. 

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'in İran'daki nükleer tesislere saldırmasını desteklemeyeceklerini söylemişti. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, Tel Aviv'in tesisleri vurmayacağına dair herhangi bir güvence vermediğini belirtiyor. 

Kimliğinin gizli tutulmasını isteyen yetkili, Amerikan medya kuruluşu CNN'e şunları söylüyor: 

Güç gösterisinin yanı sıra biraz da akıllıca davranılmasını bekliyoruz fakat buna dair herhangi bir garanti yok.

Yetkili, ayrıca İsrail'in Hamas'ın 7 Ekim saldırılarının yıldönümünü misilleme için kullanıp kullanmayacağını kestirmenin "gerçekten zor" olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: 

Sanırım 7 Ekim gününü kullanmaktan kaçınacaklar, tahminime göre misilleme olacaksa muhtemelen bu tarihten önce veya sonra gerçekleşecek.

Biden, cuma günkü açıklamasında Washington'ın Tel Aviv'le günde 12 saat iletişim halinde olduğunu ve gelişmeleri yakından takip ettiklerini söylemişti. Başkan, İsrail'in nükleer tesislere saldırmak yerine başka bir misilleme planı yapması gerektiğini belirtmişti.

İsrail ordusunun Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı da Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran, aylardır beklenen misillemeyi 1 Ekim'de yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tahran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylemişti.

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), gerginliğin tırmandığı Ortadoğu'da Biden yönetiminin İsrail üzerindeki etkisini kaybettiğini yazıyor. 

Beyaz Saray yetkilileri, misilleme planlarında İran'daki muhtemel hedeflere karşı Tel Aviv'le koordinasyon halinde olduklarını fakat Netanyahu yönetimi tarafından "gafil avlandıklarını" söylüyor.

Donald Trump yönetiminde Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan David Schenke, Aksa Tufanı'nın her şeyi değiştirdiğini belirtiyor: 

7 Ekim her şeyi değiştirdi. ABD'nin hassasiyetlerini daha az dikkate alan ve kendi güvenlik hedeflerini ısrarla kovalayan yeni bir İsrail'le karşı karşıyayız.

Diğer yandan sadece ABD değil Avrupa Birliği (AB) de İsrail üzerindeki etkisinin zayıfladığından endişeleniyor. 

Britanya gazetesi Financial Times'a konuşan Avrupalı bir diplomat, Tel Aviv yönetiminden İran'daki nükleer tesislere saldırı düzenlememesini istediklerini fakat net bir yanıt alamadıklarını belirtiyor. Bir başka Avrupa diplomat da şu ifadeleri kullanıyor: 

Bu olaylar üzerinde ne kadar az etkimiz olduğunu görmek iç karartıcı. Tartışmalarımızı daha karamsar, daha kaderci bir hale getiriyor.

Independent Türkçe, CNN, Wall Street Journal, Financial Times, Times of Israel