Biden "Masumları öldürüyor" demişti: ABD, İsrail'e binlerce MK-84 göndermiş

"Hizbullah'a karşı da kullanılabilir"

Biden "Masumları öldürüyor" demişti: ABD, İsrail'e binlerce MK-84 göndermiş
TT

Biden "Masumları öldürüyor" demişti: ABD, İsrail'e binlerce MK-84 göndermiş

Biden "Masumları öldürüyor" demişti: ABD, İsrail'e binlerce MK-84 göndermiş

ABD'nin yaklaşık 900 kiloluk MK-84 bombalarından en az 14 bin tanesini Gazze savaşının başlamasından sonra İsrail'e gönderdiği bildirildi. 

Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen Amerikalı yetkililer, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı saldırısıyla başlayan savaşta ABD'nin İsrail'e binlerce bomba ve mühimmat gönderdiğini söyledi.

Kaynakların, Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters'la paylaştığı bilgilere göre, 14 bin MK-84'e ek olarak 6 bin 500 adet 220 kiloluk bomba ve 3 bin adet Hellfire hassas güdümlü havadan karaya füze gönderildi.

Ayrıca bin adet sığınak delici bomba ve 2 bin 600 adet havadan atılan küçük çaplı bomba tedarik edildiği aktarıldı. 

Yetkililer, tedarik zamanına dair bilgi paylaşmazken Reuters, toplam mühimmat ve bomba sayısı göz önüne alındığında ABD'nin İsrail'e silah sevkıyatını azaltmadığına dikkat çekti. 

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, pazartesi günkü açıklamasında ABD'den silah sevkiyatının 4 aydır "ciddi seviyede azaldığını" ve belirli parçalar dışında silahların büyük kısmının ulaşmadığını öne sürmüştü.  

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamadaysa Netanyahu'nun iddialarının doğru olmadığı savunulmuştu. Washington, İsrail'in nüfusun yoğun olduğu Refah kentinde kullanmasından endişe edilen bazı ağır bombaların sevkıyatı dışında tedarikin normal şekilde sürdüğünü iddia etmişti. ABD, bu kapsamda sadece yaklaşık 900 kiloluk MK-84 bombasının sevkıyatını durdurmuştu. 

ABD Başkanı Joe Biden, rakibi Donald Trump'la perşembe günü düzenlenen ilk canlı yayın tartışmasında, "İsrail'e verilmesini engellediğim tek şey 900 kiloluk bombalar oldu. Zira bunlar yerleşimlerin olduğu yerlerde iyi iş çıkarmıyorlar, pek çok masum kişiyi öldürüyorlar" demişti. 

Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nden Tom Karako, söz konusu silah ve mühimmatların "ABD'nin İsrail'e verdiği önemli desteği ortaya koyduğunu" belirtti. 

Karako, İsrail'in Hizbullah'la topyekun savaşa girmesi halinde de bu silahları kullanabileceğini söyledi.

Reuters, Beyaz Saray ve Washington'daki İsrail Büyükelçiliği'nin yorum taleplerini reddettiğini bildirdi.

Amerikan gazetesi Washington Post'un, kimliğinin açıklanmasını istemeyen ABD'li yetkililere dayandırdığı haberinde, İsrail'e toplamda yaklaşık 6,5 milyar dolarlık askeri yardım sağlandığı aktarılmıştı.

Çarşamba günü yayımlanan haberde, yardımlardan yarısının sadece mayısta gönderildiği ifade edilmişti. 

Independent Türkçe, Reuters, Times of Israel, Washington Post



İsrail Hizbullah'a yönelik askeri kuşatmayı iyice sıkılaştırıp ikmal yollarını kesti

Lübnan ve Suriye arasındaki Masnaa sınır kapısını yerle bir eden İsrail hava saldırısının ardından (Reuters)
Lübnan ve Suriye arasındaki Masnaa sınır kapısını yerle bir eden İsrail hava saldırısının ardından (Reuters)
TT

İsrail Hizbullah'a yönelik askeri kuşatmayı iyice sıkılaştırıp ikmal yollarını kesti

Lübnan ve Suriye arasındaki Masnaa sınır kapısını yerle bir eden İsrail hava saldırısının ardından (Reuters)
Lübnan ve Suriye arasındaki Masnaa sınır kapısını yerle bir eden İsrail hava saldırısının ardından (Reuters)

Hizbullah'a silah taşıdığı gerekçesiyle İran ve Irak sivil uçaklarına Beyrut Refik Hariri Uluslararası Havalimanı'na iniş yasağı koyan İsrail, Lübnan'ın Bekaa Vadisi'ni Suriye'nin Şam kırsalına bağlayan hayati bir kara arteri olan Masnaa sınır kapısını da kapattı. Deniz limanlarına gelen gemiler UNIFIL ya da İsrail donanması tarafından sıkı bir uluslararası kontrole tabi tutulurken, Bayındırlık Bakanı Ali Hammiye, Meclis Başkanı Nebih Berri'yi ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, "Havalimanının çalışmaya devam etmesine rağmen “hava ve kara ablukasına doğru gittiğimiz açık” dedi.

Cuma günü şafak vakti İsrail, Lübnan'ın doğusunda Suriye sınırındaki Masnaa bölgesine bir baskın düzenleyerek iki ülke arasındaki uluslararası yolu kesti.

Çalışma Bakanı AFP'ye yaptığı açıklamada İsrail'in Cuma günü şafak vakti Lübnan ve Suriye sınırındaki Masnaa bölgesini hedef aldığını ve iki ülke arasındaki uluslararası yolu kestiğini belirterek insani ihtiyaçlar ve on binlerce Lübnanlının Suriye'ye geçişi için kilit öneme sahip olan yolun kesildiğini kaydetti.

Transit trafik durduruldu

İsrail ordusunun 23 Eylül'de Lübnan'a yönelik hava bombardımanını yoğunlaştırmasından bu yana Hizbullah'ın kalelerinden biri olan Beyrut'un güney banliyösüne yönelik en şiddetli İsrail saldırılarının yaşandığı gece Masnaa yolu kapatıldı.

Yolların kapanması sonucunda Lübnan ve Suriye arasındaki trafik her iki yönde de durdu. Yaşanan yoğun trafik sıkışıklığı nedeniyle otomobiller ve araçlar geri dönmek zorunda kalarak yerlerinden edilen yüzlerce insan Lübnan'dan Suriye'ye ya da tersi yönde yaya olarak seyahat etmek zorunda kaldı.

İsrail, Hizbullah'ı müttefiki Suriye'den Lübnan'a bu yol üzerinden silah taşımakla suçluyor.

Askeri abluka

Masnaa geçişinin bombalanmasının İsrail'in Hizbullah üzerindeki askeri kuşatmayı sıkılaştırmaya kararlı olduğunu ifade eden askeri uzman Tuğgeneral Said el-Kazzah Şarku'l Avsat'a şu ifadeleri kullandı: “Lübnan'ı Suriye'ye bağlayan bu ana yolun kesilmesi, Hizbullah için ikmal hattı olarak hizmet edebilecek tüm geçişlerin kapatılmasının bir başlangıcı olabilir. İsrail, Hizbullah'a askeri abluka uyguladığını açıkladığında, tüm ikmal kanallarını sıkı bir gözetim altına aldığı ve hava saldırılarının hedefi haline getirdiği anlamına gelir. Buna İran ve Irak sivil uçaklarının Beyrut Uluslararası Havalimanı'na inişini yasaklayarak başladı, ardından Lübnan'ın Bekaa bölgesindeki el-Kaa ve el-Kasr bölgelerindeki yasadışı kara geçişlerini bombaladı ve Hizbullah'a füze ve silah taşıdığını iddia ettiği kamyonları hedef aldı.”

İsrail'in kuşatması Lübnan sınırlarında da bitmiyor. Tuğgeneral El Kazzah, “İsrail'in Hizbullah'ın silah rotasını izlemesi Suriye-Irak sınırındaki Ebu Kemal sınır kapısından başlıyor ve tüm Suriye topraklarını kapsıyor. İsrailliler Lübnan ve Suriye'yi tek bir arena olarak görüyorlar. Lübnan Hizbullah'ın arka bahçesi, özellikle de İsrail güçlerinin birkaç hafta önce hava saldırısı düzenlediği Masyaf bölgesinde silah depoları, füze ve insansız hava aracı fabrikaları var" dedi.

Gözetim altındaki limanlar

İsrail deniz ablukası uygulamamış ya da Lübnan limanlarına gelen gemilere seyrüseferi kapatmamış olsa da tüm limanları sıkı bir gözetim altına almıştır.

Kazzah “Lübnan'a gelen tüm gemiler 1701 sayılı kararın uygulanması kapsamında UNIFIL deniz kuvvetleri tarafından izleniyor ve bazen denetleniyor ve İsrail donanması Lübnan'a gelen bazı gemileri durdurabilir. Hizbullah'ın özellikle savaş uzarsa askeri ablukadan olumsuz etkilenecek. Hizbullah'ın büyük bir cephaneliğe sahip olduğu doğrudur, ancak kara işgali başlar ve büyük bir ateş gücü kullanmak zorunda kalırsa ve kuşatma sıkı kalır. Kullandığı silahları değiştirmezse, bu silahlanma kabiliyetlerini etkileyecektir ve bu zaman ilerledikçe belirginleşecektir" şeklinde konuştu.

Hizbullah: Yeterince silahımız var

Hizbullah, Güney Lübnan, Dahiye ve Bekaa Vadisi'ndeki onlarca silah deposunun hedef alınmasıyla başlayan ve Genel Sekreter Hasan Nasrallah başta olmak üzere liderlerinin öldürülmesiyle son bulan İsrail saldırılarının askeri ve savaş yapısı üzerindeki etkisini kabul etmekle birlikte, Hizbullah'a yakın bir kaynak askeri ablukanın “askeri insan ve silah kapasitesini zayıflatmayacağını” ileri sürdü. Şarku'l Avsat'a konuşan kaynak, "Hizbullah'ın son yıllarda büyük deneyim kazandı. Tüm bu gelişmelere hızla uyum sağladı. Temmuz 2006 savaşında zorlu bir deneyimden geçerek zaferle çıktı. Hizbullah'ın aylarca hatta yıllarca sürecek sert ve zorlu bir savaş için yeterli stratejik rezervi var” dedi.