Çin'de erkek çocukların, kızları öldürdüğü cinayetler infial yarattı

Güvenlik kameraları, 4,5 yaşındaki kızın 12 yaşındaki faili tarafından cinayet mahalline götürüldüğü anları kaydetti (Sina News)
Güvenlik kameraları, 4,5 yaşındaki kızın 12 yaşındaki faili tarafından cinayet mahalline götürüldüğü anları kaydetti (Sina News)
TT

Çin'de erkek çocukların, kızları öldürdüğü cinayetler infial yarattı

Güvenlik kameraları, 4,5 yaşındaki kızın 12 yaşındaki faili tarafından cinayet mahalline götürüldüğü anları kaydetti (Sina News)
Güvenlik kameraları, 4,5 yaşındaki kızın 12 yaşındaki faili tarafından cinayet mahalline götürüldüğü anları kaydetti (Sina News)

Asya devinde kız çocuklarının birer birer öldürülmesi toplumu sarsarken faillerin yaşlarının 12'ye kadar düşmesi şokun boyutunu artırıyor. Katil erkek çocukların çoğunun ciddi bir ceza almadan okullarına geri dönebilmesi de tepkiye yol açıyor. 

ABD'nin çok satan gazetelerinden New York Post, Çin gazetelerinden derlediği bilgilerle konuyla ilgili bir haber yayımladı. Haberde Pekin yönetiminin bu cinayetler karşısında çaresiz kaldığı ve katil çocuklara ne yapılacağının bilinemediği yorumu yapıldı. 

Kansu eyaletinde 8 yaşındaki kızı öldürülen Gong Junli'nin de mahkemeden çıkacak kararı beklediği bildirildi. 

Bu cinayeti 2022'de 13 yaşındayken işleyen fail, küçük kızı ormanlık bölgeye götürüp bıçaklamıştı. 

Erkek çocuğunun olaydan önce bıçak, jilet, eldiven ve plastik ip gibi malzemeleri cinayet mahalline bıraktığı, konuyla ilgili soruşturmada ortaya çıkmıştı. 

Cesedini görmemesi için uyarıldığını belirten Gong Junli de kızını öldüren çocuğun, annesinden şiddet gördüğünü ve hem ebeveynini hem de iyi notlara sahip sınıf arkadaşlarını öldürmeyi planladığını aktarıyor. 

Bir başka dikkat çeken olay da Hubei eyaletinde 12 yaşındaki bir erkeğin 4 yaşındaki kız çocuğunu gübre deposuna atarak öldürdüğü vaka oldu.

2023'te gerçekleşen cinayetin ardından bu yılın ocak ayında görülen duruşmada, failin yaşı gerekçe gösterilerek dava düşürüldü. 

Kızının oyuncak kavgası yüzünden öldürüldüğünü söyleyen babaysa katilin ıslahevinde tutulmasını yeterli görmeyerek adalet istiyor. 

2021'de Çin cezai sorumluluk yaşını 14'ten 12'ye düşürmüştü. Ancak cinayet gibi olaylarda verilen cezalar da yetişkinlerle aynı olmuyor.

2021'deki değişiklikten önce 13 yaşındaki bir erkeğin kendisinden üç yaş küçük bir kız çocuğuna tecavüz edip öldürmesi, üç yıl ıslahevinde kalma cezasıyla sonuçlanmıştı. Kurbanın ailesi, failin evde öldürdüğü kızın cesedini Dalian kentindeki ormanlık alanda gizlemeye çalıştığını kamuoyuna duyurmuştu. 

O dönem 12 yaşındaki bir erkek çocuğunun annesini öldürdüğünü itiraf etmesinin ardından serbest kalmasıyla çalkalanan Çin'de bir de bu olay gerçekleşince 2021'de ülkedeki kanun da değişmişti. 

Devlet kanalı CCTV'ye göre 2020-2023'te 243 bin çocuk hakkında dava açıldı. 2024'ün ilk çeyreğinde de 12 bin çocuk hüküm giydi. 

Çalışmak için kente giden ebeveynlerin geride bıraktığı çocuklar, faillerin ve mağdurların önemli bir kısmını oluşturuyor. 

2019'da 14 bin "geride bırakılan çocukla" yapılan bir araştırma, bunların yüzde 90'ının duygusal istismar, yüzde 65'inin fiziksel şiddet, yüzde 30'unun da cinsel istismar mağduru olduğunu ortaya koymuştu. 

Independent Türkçe, New York Post, Sina News



Feministler "cadı anıtı" için harekete geçti: "Aynı zihniyetle uğraşıyoruz"

Ortaçağ ve erken modern dönemde kurulan cadı avı mahkemeleri, Avrupa'da terör estirmişti (Unsplash)
Ortaçağ ve erken modern dönemde kurulan cadı avı mahkemeleri, Avrupa'da terör estirmişti (Unsplash)
TT

Feministler "cadı anıtı" için harekete geçti: "Aynı zihniyetle uğraşıyoruz"

Ortaçağ ve erken modern dönemde kurulan cadı avı mahkemeleri, Avrupa'da terör estirmişti (Unsplash)
Ortaçağ ve erken modern dönemde kurulan cadı avı mahkemeleri, Avrupa'da terör estirmişti (Unsplash)

Hollandalı feministler, "cadılar" için anıt yapılması adına kampanya başlattı.

Ulusal Cadılar Anıtı vakfının başındaki Susan Smit, Bregje Hofstede ve Manja Bedner, 1450-1750'de Avrupa ve kolonyal Amerika'da gerçekleştirilen cadı avlarında öldürülenler için resmi bir anma yeri inşa edilmesini istiyor.

Bunun için 35 bin euro bağış toplayan vakıftan Hofstede, amaçlarının "kadın cinayetlerinin tarihsel boyutu hakkında daha fazla farkındalık yaratmak" olduğunu belirtiyor. 

Hofstede, toplumsal olarak o dönemlerdeki zihniyetin farklı biçimlerde sürdüğüne dikkat çekerek şunları söylüyor: 

Kültürel açıdan fikirler ve yaklaşımlar birkaç yüzyıl içinde o kadar da hızlı değişmedi. O zamanlar kök salmış bazı düşüncelerle halen uğraşıyoruz.

Roermond, Montferland ve Oudewater belediyelerinin anma yeri inşasına sıcak baktığı bildiriliyor. Vakıf, anma yerinin inşa edileceği bölgenin seçilmesi için halktan geribildirim alıyor.

Avrupa'daki cadı avı mahkemeleri üzerine çalışan Hollandalı tarihçi Steije Hofhuis, o dönemdeki toplumsal algıyı şöyle anlatıyor: 

Halk cadılarla ilgili gerçekten paniğe kapılmıştı. Dünyanın sonunun yaklaştığı ve korkunç cadıların çok tehlikeli olduğu yaygın bir düşünceydi. Bunun, şeytanın Hıristiyan toplulukları mahvetmek için insanlarla işbirliği yaptığına dair büyük bir komplo teorisi olduğunu ve kültürel bir virüs gibi yayıldığını söyleyebiliriz.

Oudewater'daki Cadı Müzesi'nin (Museum de Heksenwaag) direktörü Isa van der Wee, bu karanlık tarihle ilgili halkın bilinçlendirilmesinin önemli olduğunu belirtirken, modern cadı avının sosyal medyada sürdüğünü söylüyor: 

Başkalarıyla aynı fikirde olmayabilirsiniz ama onları yargılamamalısınız. Bu her zaman için geçerli bir mesajdır.

Roermond Belediyesi, cadı mahkemelerinin kurbanlarına yapılan adaletsizliği "şehrin tarihindeki karanlık bir sayfa olarak" 2022'de resmen tanımıştı. Şehirde, 1613-1614'te çoğu kadın 75 kişi cadılıktan suçlu bulunarak öldürülmüştü. Belediye Başkanı Yolanda Hoogtanders, vakfın inşa ettirmek istediği anma yerinin kadına şiddet gibi sorunlarla ilgili de farkındalık yaratacağını belirtiyor.

Independent Türkçe, Guardian, Algemeen Dagblad