Moskova'dan Trump'a yanıt: Ukrayna'daki savaş bir günde sona erdirilemez

 Rusya'nın Birleşmiş Milletler Temsilcisi Vasily Nebenzia (Reuters)
Rusya'nın Birleşmiş Milletler Temsilcisi Vasily Nebenzia (Reuters)
TT

Moskova'dan Trump'a yanıt: Ukrayna'daki savaş bir günde sona erdirilemez

 Rusya'nın Birleşmiş Milletler Temsilcisi Vasily Nebenzia (Reuters)
Rusya'nın Birleşmiş Milletler Temsilcisi Vasily Nebenzia (Reuters)

Rusya'nın Birleşmiş Milletler elçisi Vasily Nebenzia dün, ABD başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi aday Donald Trump'ın, seçimi kazanırsa savaşı 24 saat içinde bitirebileceğne dair defalarca yaptığı açıklamalarla ilgili bir soruya yanıt olarak "Ukrayna krizinin bir günde çözülemeyeceğini" söyledi.

Trump bu açıklamalarında herhangi bir detaydan bahsetmedi. Daha önce ABD'nin, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in saygı duyduğu "gerçek bir başkanı" olsaydı, Moskova'nın Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmeyeceğini söylemişti.

Trump geçen hafta Demokrat Parti adayı Joe Biden ile TV’de yaptığı başkanlık münazarasında şunları söyledi: "Başkan seçilirsem, Putin ile (Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir) Zelenskiy arasındaki savaşı 20 Ocak'ta göreve başlamadan önce çözeceğim. Savaş sona erecek... ve ben göreve gelmeden önce hızlı bir şekilde çözeceğim."

Nebenzia, Rusya'nın Temmuz ayında BM Güvenlik Konseyi dönem başkanlığının başlaması münasebetiyle düzenlediği basın toplantısında, "Ukrayna krizi bir günde çözülemez" dedi.

Buna karşılık Trump'ın kampanya sözcüsü Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, "Başkan Trump'ın tarihteki en yetkin ve etkili devlet adamı ve müzakereci olduğunu, seçildiğinde bu anlaşmazlığı çözeceğini" söyledi.



Batı'da nükleer endişe: "İsrail garanti vermiyor"

İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
TT

Batı'da nükleer endişe: "İsrail garanti vermiyor"

İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırı düzenleme ihtimali Ortadoğu'da topyekun savaş endişelerini artırıyor. 

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'in İran'daki nükleer tesislere saldırmasını desteklemeyeceklerini söylemişti. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, Tel Aviv'in tesisleri vurmayacağına dair herhangi bir güvence vermediğini belirtiyor. 

Kimliğinin gizli tutulmasını isteyen yetkili, Amerikan medya kuruluşu CNN'e şunları söylüyor: 

Güç gösterisinin yanı sıra biraz da akıllıca davranılmasını bekliyoruz fakat buna dair herhangi bir garanti yok.

Yetkili, ayrıca İsrail'in Hamas'ın 7 Ekim saldırılarının yıldönümünü misilleme için kullanıp kullanmayacağını kestirmenin "gerçekten zor" olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: 

Sanırım 7 Ekim gününü kullanmaktan kaçınacaklar, tahminime göre misilleme olacaksa muhtemelen bu tarihten önce veya sonra gerçekleşecek.

Biden, cuma günkü açıklamasında Washington'ın Tel Aviv'le günde 12 saat iletişim halinde olduğunu ve gelişmeleri yakından takip ettiklerini söylemişti. Başkan, İsrail'in nükleer tesislere saldırmak yerine başka bir misilleme planı yapması gerektiğini belirtmişti.

İsrail ordusunun Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı da Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran, aylardır beklenen misillemeyi 1 Ekim'de yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tahran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylemişti.

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), gerginliğin tırmandığı Ortadoğu'da Biden yönetiminin İsrail üzerindeki etkisini kaybettiğini yazıyor. 

Beyaz Saray yetkilileri, misilleme planlarında İran'daki muhtemel hedeflere karşı Tel Aviv'le koordinasyon halinde olduklarını fakat Netanyahu yönetimi tarafından "gafil avlandıklarını" söylüyor.

Donald Trump yönetiminde Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan David Schenke, Aksa Tufanı'nın her şeyi değiştirdiğini belirtiyor: 

7 Ekim her şeyi değiştirdi. ABD'nin hassasiyetlerini daha az dikkate alan ve kendi güvenlik hedeflerini ısrarla kovalayan yeni bir İsrail'le karşı karşıyayız.

Diğer yandan sadece ABD değil Avrupa Birliği (AB) de İsrail üzerindeki etkisinin zayıfladığından endişeleniyor. 

Britanya gazetesi Financial Times'a konuşan Avrupalı bir diplomat, Tel Aviv yönetiminden İran'daki nükleer tesislere saldırı düzenlememesini istediklerini fakat net bir yanıt alamadıklarını belirtiyor. Bir başka Avrupa diplomat da şu ifadeleri kullanıyor: 

Bu olaylar üzerinde ne kadar az etkimiz olduğunu görmek iç karartıcı. Tartışmalarımızı daha karamsar, daha kaderci bir hale getiriyor.

Independent Türkçe, CNN, Wall Street Journal, Financial Times, Times of Israel