Netanyahu, Gazze'nin Filistin Yönetimi'ne devrinde ikili oynuyor

İsrail'in Ukrayna'ya Patriot gönderme planı Rusya'dan tepki topladı

İsrail, sivillere bölgeyi terk etmelerini söyledikten sonra dün Han Yunus'a saldırı düzenledi (Reuters)
İsrail, sivillere bölgeyi terk etmelerini söyledikten sonra dün Han Yunus'a saldırı düzenledi (Reuters)
TT

Netanyahu, Gazze'nin Filistin Yönetimi'ne devrinde ikili oynuyor

İsrail, sivillere bölgeyi terk etmelerini söyledikten sonra dün Han Yunus'a saldırı düzenledi (Reuters)
İsrail, sivillere bölgeyi terk etmelerini söyledikten sonra dün Han Yunus'a saldırı düzenledi (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun kapalı kapılar ardında Filistin Ulusal Yönetimi'nin savaş sonrası Gazze'nin yönetimine katılmasına sıcak baktığı savunuldu. 

Kimliklerinin açıklanmamasını isteyen yetkililer, İsrail'in önde gelen haber sitelerinden Times of Israel'e, Netanyahu'nun Gazze'de savaş sonrası planlarına Filistin Ulusal Yönetimi'nin dahil olmasına karşı tutumunu değiştirdiğini belirtti.

Kaynaklar, Netanyahu ve ekibinin Gazze'nin yeniden inşası planlarında "yerel Filistinlilerle" çalışmayı istediğini, bu ifadenin Filistin Ulusal Yönetimi'yle bağlantılı kişiler için kullanıldığını söyledi.

Yetkililer, Hamas'ın Gazze'nin kontrolünü 2007'de ele geçirmeden önce bölgedeki sivil işlerin yönetiminden sorumlu olan iki ismi değerlendirmeye aldığını aktardı. 

Batı Şeria'daki Filistin Ulusal Yönetimi'yle bağlantılı bu kişilerin kimlikleri paylaşılmadı.

Ayrıca Netanyahu'nun Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'la eskiden Gazze'deki birimlerde görev yapmış Filistin Ulusal Yönetimi'nden yetkililer arasında bir ayrıma gittiği belirtildi.

Diğer yandan kaynaklar, İsrail'in iki devletli çözümü mümkün kılacak bir senaryo hazırlamaması halinde, Abbas'ın bu yetkilileri savaş sonrası Gazze'nin yeniden inşasında görevlendirmesinin çok düşük ihtimal olduğuna dikkat çekildi. 

Aynı durumun Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Mısır ve Ürdün gibi ülkelerin Gazze'nin yeniden inşasına destek vermesinin önünde engel oluşturduğuna da işaret edildi.

Kaynaklar, Abbas yönetiminin "terörle mücadeleye" ilişkin reformlar gerçekleştirmesi halinde savaş sonrası Gazze planlarına dahil edilebileceğini de paylaştı.

Diğer yandan Netanyahu'nun radikal sağcı koalisyon ortakları Filistin Ulusal Yönetimi'yle herhangi bir uzlaşmaya yakın durmuyor. 

Netanyahu da basın açıklamalarında Abbas yönetimiyle birlikte çalışmayacaklarını sık sık dile getirmişti. 

İsrail lideri, ülkenin medya kuruluşlarından Kanal 14'e geçen hafta yaptığı açıklamada, bağımsız Filistin devletine izin vermeyeceğini ve Gazze'nin idaresini Abbas yönetimine devretmeyeceğini söylemişti.

ABD ise uzun süredir iki devletli çözümü kabul etmesi ve Gazze'nin idaresini reformlarla yenilenmiş Filistin Ulusal Yönetimi'ne devretmesi için Netanyahu'ya baskı yapıyor. Ancak Tel Aviv yönetimi henüz bu seçeneği kabul etmedi.

Gazze Şeridi, 1996-2006'da Filistin Ulusal Yönetimi'ne bağlıydı. Ancak Hamas, 2006'da yapılan seçimlerde, Abbas'ın partisi Fetih'i geçerek 132 sandalyeli mecliste 74 koltuk kazanmış, Fetih ise 45 sandalyede kalmıştı. Daha sonra taraflar arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle 2007'de Gazze'de patlak veren çatışmalarda, Hamas bölgenin kontrolünü ele geçirmişti.

Öte yandan İsrail'in Ukrayna'ya ABD yapımı Patriot füze sistemlerini gönderme planı Rusya'dan tepki topladı. 

Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden Financial Times, geçen haftaki haberinde Washington, Tel Aviv ve Kiev'in 8 adet Patriot sisteminin tedariki için görüştüğünü aktarmıştı. 

Rusya'nın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, dünkü açıklamasında böyle bir hamlenin İsrail-Rusya ilişkilerini olumsuz etkileyeceğini söyledi. Diplomat, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: 

Bunun elbette bazı siyasi sonuçları olacak. Ukrayna'ya kim tarafından gönderilirse gönderilsin, bu silahlar da tıpkı diğer Batı ve ABD silahları gibi eninde sonunda imha edilecektir. Bu çok açık.

Rusya'nın istilasıyla Şubat 2022'de başlayan savaşta İsrail, şu ana dek Ukrayna'ya sadece insani yardım gönderdi. Patriot füzelerinin gönderilmesi durumunda İsrail, Ukrayna'ya ilk kez silah tedarik etmiş olacak.

Independent Türkçe, Times of Israel, RT, Financial Times



Batı'da nükleer endişe: "İsrail garanti vermiyor"

İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
TT

Batı'da nükleer endişe: "İsrail garanti vermiyor"

İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)
İsrail ordusu 23 Eylül'den beri yoğunlaştırdığı Lübnan saldırılarında en az 1100 kişiyi öldürdü (AFP)

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırı düzenleme ihtimali Ortadoğu'da topyekun savaş endişelerini artırıyor. 

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail'in İran'daki nükleer tesislere saldırmasını desteklemeyeceklerini söylemişti. ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili, Tel Aviv'in tesisleri vurmayacağına dair herhangi bir güvence vermediğini belirtiyor. 

Kimliğinin gizli tutulmasını isteyen yetkili, Amerikan medya kuruluşu CNN'e şunları söylüyor: 

Güç gösterisinin yanı sıra biraz da akıllıca davranılmasını bekliyoruz fakat buna dair herhangi bir garanti yok.

Yetkili, ayrıca İsrail'in Hamas'ın 7 Ekim saldırılarının yıldönümünü misilleme için kullanıp kullanmayacağını kestirmenin "gerçekten zor" olduğunu ifade ediyor ve ekliyor: 

Sanırım 7 Ekim gününü kullanmaktan kaçınacaklar, tahminime göre misilleme olacaksa muhtemelen bu tarihten önce veya sonra gerçekleşecek.

Biden, cuma günkü açıklamasında Washington'ın Tel Aviv'le günde 12 saat iletişim halinde olduğunu ve gelişmeleri yakından takip ettiklerini söylemişti. Başkan, İsrail'in nükleer tesislere saldırmak yerine başka bir misilleme planı yapması gerektiğini belirtmişti.

İsrail ordusunun Hamas lideri İsmail Haniye'yi Tahran'da, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı da Beyrut'ta öldürmesinin ardından İran, aylardır beklenen misillemeyi 1 Ekim'de yapmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tahran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylemişti.

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), gerginliğin tırmandığı Ortadoğu'da Biden yönetiminin İsrail üzerindeki etkisini kaybettiğini yazıyor. 

Beyaz Saray yetkilileri, misilleme planlarında İran'daki muhtemel hedeflere karşı Tel Aviv'le koordinasyon halinde olduklarını fakat Netanyahu yönetimi tarafından "gafil avlandıklarını" söylüyor.

Donald Trump yönetiminde Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yapan David Schenke, Aksa Tufanı'nın her şeyi değiştirdiğini belirtiyor: 

7 Ekim her şeyi değiştirdi. ABD'nin hassasiyetlerini daha az dikkate alan ve kendi güvenlik hedeflerini ısrarla kovalayan yeni bir İsrail'le karşı karşıyayız.

Diğer yandan sadece ABD değil Avrupa Birliği (AB) de İsrail üzerindeki etkisinin zayıfladığından endişeleniyor. 

Britanya gazetesi Financial Times'a konuşan Avrupalı bir diplomat, Tel Aviv yönetiminden İran'daki nükleer tesislere saldırı düzenlememesini istediklerini fakat net bir yanıt alamadıklarını belirtiyor. Bir başka Avrupa diplomat da şu ifadeleri kullanıyor: 

Bu olaylar üzerinde ne kadar az etkimiz olduğunu görmek iç karartıcı. Tartışmalarımızı daha karamsar, daha kaderci bir hale getiriyor.

Independent Türkçe, CNN, Wall Street Journal, Financial Times, Times of Israel