Kuzey Kore'nin Güney Kore'ye çöp balonları göndermesi bir "yumuşak terörizm çeşidi"

Pyongyang, Güney Kore'nin propaganda broşürleri göndermesine karşılık olarak sınır ötesine balonlar uçuruyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Kuzey Kore'nin Güney Kore'ye çöp balonları göndermesi bir "yumuşak terörizm çeşidi"

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Amerika'da bir düşünce kuruluşu, Kuzey Kore'nin Güney Kore'ye yüzlerce çöp dolu balon gönderme kampanyasının hafife alınmaması gereken bir "yumuşak terörizm çeşidi" olduğunu söylüyor.

Stratejik ve Uluslararası Araştırma Merkezi (CSIS), Kore temsilcisi Victor Cha ve akademisyen ortağı Andy Lim tarafından yayımlanan raporda, Pyongyang'ın 28 Mayıs'tan 26 Haziran'a kadar 7 balon dalgası yollamasının ABD, Güney Kore ve Kuzey Kore'nin 1950'ler Kore Savaşı'ndaki "psikolojik savaşının" geri dönüşüne işaret ettiğini söyledi.  

Balonlar hayvan ve insan dışkısı, piller, sigara izmaritleri, kıyafetler, toprak, plastik şişeler, atık kağıt ve vinille dolu olduğundan Güney Kore, vatandaşlarını dışarı çıkmamaları konusunda uyarmak zorunda kaldı.

Kuzey bu kampanyanın, Güney'in propaganda broşürleriyle dolu balonları diğer tarafa uçurmasına karşı "tamamıyla tepkisel bir eylem" olduğunu ileri sürdü.  

Düşünce kuruluşu, Kuzey'in balon kampanyasının Güney Kore'den "ayrışma" politikasının en son tezahürü olduğunu savundu.

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, ocakta Güney Kore'yle uzlaşma ve yeniden birleşme arayışını daha fazla sürdürmeyeceğini duyurarak aralarındaki ilişkiyi "saldırgan" ve "düşmanca" diye nitelendirmişti.

Rapor "Kim yönetimi, hem muhafazakar hem liberal siyasi partilere karşı çok öfkeli" diyor.

Rapor, Kuzey'in balon uçuşlarının, başkan Yoon Suk-yeol'un yönetimindeki Güney Kore hükümetinin, vatandaşlarına komşu ülkeye balon göndermeye devam etmesine izin vermesine doğrudan bir yanıt olduğunu söylüyor.

Her ne kadar bu balonlar Kuzey Kore'nin zayıflığını ve özgüvensizliğini gösterse de hafife alınmamalı. Çöp dolu balonlar ve verdiği zararlar bir yumuşak terörizm çeşidi.

Raporda, Kuzey Kore'nin balonlarla tanımlanamayan beyaz pudra göndererek psikolojik savaşı kızıştırdığı farazi bir senaryo öne sürüldü. "Güney Kore'de halk arasında kaygı yaratır ve ülke ekonomisinde yabancı sermayeye etki eder" dedi.  

Bay Kim'in kız kardeşi Kim Yo-Jong, Güney Kore'nin sınırın yakınlarına kurduğu, propaganda yayını yapan hoparlörlerini ateş açarak yok etme tehdidi yüzünden gerginliğin tırmanabileceği konusunda da uyardı.

"Yakın zamanda GPS sinyallerinin kesilmesi, askerden arındırılmış bölgelere geçilmesi ve füze denemeleriyle birlikte bu, gerginliği tehlikeli bir şekilde tırmandırır" dedi.
Independent Türkçe



Feministler "cadı anıtı" için harekete geçti: "Aynı zihniyetle uğraşıyoruz"

Ortaçağ ve erken modern dönemde kurulan cadı avı mahkemeleri, Avrupa'da terör estirmişti (Unsplash)
Ortaçağ ve erken modern dönemde kurulan cadı avı mahkemeleri, Avrupa'da terör estirmişti (Unsplash)
TT

Feministler "cadı anıtı" için harekete geçti: "Aynı zihniyetle uğraşıyoruz"

Ortaçağ ve erken modern dönemde kurulan cadı avı mahkemeleri, Avrupa'da terör estirmişti (Unsplash)
Ortaçağ ve erken modern dönemde kurulan cadı avı mahkemeleri, Avrupa'da terör estirmişti (Unsplash)

Hollandalı feministler, "cadılar" için anıt yapılması adına kampanya başlattı.

Ulusal Cadılar Anıtı vakfının başındaki Susan Smit, Bregje Hofstede ve Manja Bedner, 1450-1750'de Avrupa ve kolonyal Amerika'da gerçekleştirilen cadı avlarında öldürülenler için resmi bir anma yeri inşa edilmesini istiyor.

Bunun için 35 bin euro bağış toplayan vakıftan Hofstede, amaçlarının "kadın cinayetlerinin tarihsel boyutu hakkında daha fazla farkındalık yaratmak" olduğunu belirtiyor. 

Hofstede, toplumsal olarak o dönemlerdeki zihniyetin farklı biçimlerde sürdüğüne dikkat çekerek şunları söylüyor: 

Kültürel açıdan fikirler ve yaklaşımlar birkaç yüzyıl içinde o kadar da hızlı değişmedi. O zamanlar kök salmış bazı düşüncelerle halen uğraşıyoruz.

Roermond, Montferland ve Oudewater belediyelerinin anma yeri inşasına sıcak baktığı bildiriliyor. Vakıf, anma yerinin inşa edileceği bölgenin seçilmesi için halktan geribildirim alıyor.

Avrupa'daki cadı avı mahkemeleri üzerine çalışan Hollandalı tarihçi Steije Hofhuis, o dönemdeki toplumsal algıyı şöyle anlatıyor: 

Halk cadılarla ilgili gerçekten paniğe kapılmıştı. Dünyanın sonunun yaklaştığı ve korkunç cadıların çok tehlikeli olduğu yaygın bir düşünceydi. Bunun, şeytanın Hıristiyan toplulukları mahvetmek için insanlarla işbirliği yaptığına dair büyük bir komplo teorisi olduğunu ve kültürel bir virüs gibi yayıldığını söyleyebiliriz.

Oudewater'daki Cadı Müzesi'nin (Museum de Heksenwaag) direktörü Isa van der Wee, bu karanlık tarihle ilgili halkın bilinçlendirilmesinin önemli olduğunu belirtirken, modern cadı avının sosyal medyada sürdüğünü söylüyor: 

Başkalarıyla aynı fikirde olmayabilirsiniz ama onları yargılamamalısınız. Bu her zaman için geçerli bir mesajdır.

Roermond Belediyesi, cadı mahkemelerinin kurbanlarına yapılan adaletsizliği "şehrin tarihindeki karanlık bir sayfa olarak" 2022'de resmen tanımıştı. Şehirde, 1613-1614'te çoğu kadın 75 kişi cadılıktan suçlu bulunarak öldürülmüştü. Belediye Başkanı Yolanda Hoogtanders, vakfın inşa ettirmek istediği anma yerinin kadına şiddet gibi sorunlarla ilgili de farkındalık yaratacağını belirtiyor.

Independent Türkçe, Guardian, Algemeen Dagblad