Putin ve Şi'den 'adil dünya düzeni' çağrısı

“Şanghay Zirvesi” uluslararası politikadaki “deprem niteliğindeki değişimlere” dikkat çekiyor

Dün Astana'da düzenlenen Şanghay Örgütü zirvesine katılan liderlerin toplu fotoğrafı (DPA)
Dün Astana'da düzenlenen Şanghay Örgütü zirvesine katılan liderlerin toplu fotoğrafı (DPA)
TT

Putin ve Şi'den 'adil dünya düzeni' çağrısı

Dün Astana'da düzenlenen Şanghay Örgütü zirvesine katılan liderlerin toplu fotoğrafı (DPA)
Dün Astana'da düzenlenen Şanghay Örgütü zirvesine katılan liderlerin toplu fotoğrafı (DPA)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping dün (Perşembe) Orta Asya'dan, ABD’nin tek taraflılığını kınayarak buna karşı "adil ve çok kutuplu" bir dünya düzeni çağrısında bulundular.

ŞİÖ zirvesinin genel oturumunda Putin, Astana Deklarasyonu'nun " Şangay İşbirliği Örgütü'ndeki tüm katılımcıların çok kutuplu adil bir dünya düzeninin oluşturulmasına olan bağlılığını teyit ettiğini" vurguladı.

Şi, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün kendisini "tarihin doğru tarafında, adalet ve hakkaniyetin tarafında" konumlandırmasının önemini vurguladı. Kazakistan'ın başkentinde imzalanan Astana Deklarasyonu'nun "küresel siyaset ve ekonomi ile uluslararası ilişkilerin diğer alanlarında meydana gelen sarsıcı değişimlere" ışık tuttuğunu belirtti.



Kanarya Adaları'nda kaçak göçe karşı eylem

İspanya topraklarına kaçak bir şekilde ulaşmak isteyenlerin çoğu Kanarya Adaları'na yöneliyor (AFP/Arşiv)
İspanya topraklarına kaçak bir şekilde ulaşmak isteyenlerin çoğu Kanarya Adaları'na yöneliyor (AFP/Arşiv)
TT

Kanarya Adaları'nda kaçak göçe karşı eylem

İspanya topraklarına kaçak bir şekilde ulaşmak isteyenlerin çoğu Kanarya Adaları'na yöneliyor (AFP/Arşiv)
İspanya topraklarına kaçak bir şekilde ulaşmak isteyenlerin çoğu Kanarya Adaları'na yöneliyor (AFP/Arşiv)

Son dönemde turizm karşıtı eylemlerle gündeme gelen Kanarya Adaları'nda dün farklı bir etkinlik vardı. 

Yüzlerce kişi İspanya'ya bağlı takımadaya yasadışı yollarla göçmen gelmemesi için yürüdü.

Bu yılın başından beri 19 bini aşkın kişinin Avrupa'ya geçme umuduyla Afrika'nın kuzeybatısındaki adalara geldiğini belirten eylemciler, bu durumun sürdürülemez olduğunu savundu. 

Las Palmas ve Santa Cruz de Tenerife gibi farklı yerleşim yerlerindeki sokaklara dökülen yerel halk, "Mahallelerimizi koruyun" ve "Yasadışı göçü durdurun" gibi yazıların yer aldığı pankart ve dövizler taşıdı.

70 yaşındaki Tenerifeli Juan Manuel Garcia eyleme niye katıldığını anlattı:

Kanaryalardaki durum sürdürülemez. Kanaryaların gelenleri destekleyecek kadar gücü yok.

Eylemin organizatörlerinden Rudy Ruyman ise insan kaçakçılığına dikkat çekerek "Denizdeki ölümlerden mafya kâr ediyor" dedi. 

Diğer yandan bu eyleme itiraz edenler de oldu. Bazı avukatlar gösterilerin nefret suçu teşkil edebileceğini savunarak izin verilmemesini istese de yetkililer bu talebi reddetti. 

İspanya, İtalya ve Yunanistan'la birlikte Avrupa'ya gitmek isteyen göçmenlerin öncelikli tercihi konumunda. Akdeniz'den daha az takip edildiği için Kanarya Adaları tüm tehlikesine rağmen son dönemde daha fazla kullanılan bir güzergah oldu. 

Batı Avrupa ülkesinin İçişleri Bakanlığı verilerine göre 1 Ocak-30 Haziran'da 297 tekne, 19 bin 257 göçmeni Kanarya Adaları'na götürdü. 

Geçen yıl aynı dönemde 150 tekne, 7 bin 213 kişiyi bölgeye taşımıştı. 2023'ün tamamında 40 bine yaklaşan göçmen sayısı, 2022'de 15 bin 600'dü. 

Cumartesi günü de Kanarya Adaları'nın en küçük topraklarından El Hierro'ya 56 kişiyi taşıyan bir tekne yanaştı. Göçmenlerden birinin yolculukta öldüğü duyuruldu. 

Yılın ilk 5 ayında İspanya topraklarına ulaşmak için yolculuğa çıkan kişilerden en az 5 bini öldü. Bu, günde 33 ölüm anlamına geliyor. 

Independent Türkçe, Guardian, AFP