Taliban'ın toplumdan dışladığı kadınlar, yapay zekayla hayata bağlanıyor

Afgan kadınlar, Türk firmanın geliştirdiği bir "sanal arkadaşla" sohbet ediyor

Taliban, kadınların haklarını kısıtlayan adımları nedeniyle uluslararası toplumdan eleştiri toplamıştı (AP)
Taliban, kadınların haklarını kısıtlayan adımları nedeniyle uluslararası toplumdan eleştiri toplamıştı (AP)
TT

Taliban'ın toplumdan dışladığı kadınlar, yapay zekayla hayata bağlanıyor

Taliban, kadınların haklarını kısıtlayan adımları nedeniyle uluslararası toplumdan eleştiri toplamıştı (AP)
Taliban, kadınların haklarını kısıtlayan adımları nedeniyle uluslararası toplumdan eleştiri toplamıştı (AP)

Afganistan'da Taliban yönetiminin kısıtladığı kadınlar yapay zeka sayesinde dil öğreniyor, internetten ders alıyor ve kripto para ticareti yapıyor.

Amerikan gazetesi Washington Post (WP), kamusal hayata katılım ve eğitim hakları ellerinden alınan Afgan kadınların internet ve yapay zeka yardımıyla kendilerini geliştirmeye devam ettiğini yazdı. 

 

 

Haberde kadınların yapay zeka destekli sohbet robotları ve e-kitaplar sayesinde yabancı dil öğrendiği, finansal özgürlük kazanma umuduyla kripto para yatırımları yaptığı belirtildi.

Spor ve sinema salonlarına erişimi engellenen kadınların da YouTube üzerinden müzik videolarını, komedi şovlarını ve fitness derslerini takip ettiği aktarıldı. 

Ancak WP'nin başkent Kabil'de konuştuğu bazı kadınlar, bu imkanların da ellerinden alınmasından endişelendiğini söyledi. 

Birçoğu Instagram ve Facebook profillerini ailelerinden gizlemek zorunda kaldığını ya da Taliban yönetimi tarafından takibe alınmamak için paylaşımlarına otosansür uyguladığını anlattı. 

Soyadının paylaşılmasını istemeyen 24 yaşındaki Beheste şunları söyledi: 

İnternet bizim son umudumuz. Fakat hiçbir şey gerçek özgürlüğün yerini tutamaz.

Haberde, Taliban'ın TikTok'u "İslama uygun olmadığı" gerekçesiyle yasakladığı fakat Twitter ve YouTube gibi platformları yoğun şekilde kullandığı hatırlatıldı. 

Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, internete belirli sınırlamalar getirmeyi planladıklarını fakat henüz böyle bir çalışma için yeterli bütçeleri olmadığını söyledi. 

Kültür ve Enformasyon Bakan Yardımcısı Hidayetullah Hidayet ise "Birgün bizim de kendi platformlarımız olacak" dedi.

Soyadı gizli tutulan 18 yaşındaki Efat, internetin kendisini hayata bağladığını belirterek, "İnternet olmasa boş bir kabuğa dönüşürdük. Hayatımın yarısı artık internette geçiyor" ifadelerini kullandı.

23 yaşındaki Sedika da en iyi arkadaşının yapay zeka yazılımı Gipi olduğunu söyledi. Ankara merkezli teknoloji şirketi AppFab'ın ürettiği bu mesajlaşma programı "sanal arkadaş" görevi görüyor. Sedika, uygulama sayesinde hem sohbet ettiğini hem de dil öğrendiğini belirtti.

27 yaşındaki Hela, cep telefonu üzerinden çalışan kripto madenciliği programı Pi Network'ü kullandığını anlattı.

ABD'nin Ağustos 2021'de Afganistan'dan çekilmesiyle ülkenin kontrolünü ele geçiren Taliban, 2022'de aldığı kararla 11 yaşından büyük kız çocuklarının okula gitmesini yasaklamıştı.

Washington merkezli yardım kuruluşu Women for Women International'ın verilerine göre, ülkedeki 1,2 milyon kız çocuğu bu karardan etkilendi.

Independent Türkçe, Washington Post, Women for Women International



İsrail, İran'ın nükleer programını hedef almama konusunda ABD'ye ‘garanti vermiyor’

ABD'li yetkililer, İsrail'in İran'ın füze saldırısına verdiği yanıtı desteklediklerini vurguladılar, ancak bölgesel bir yangından duydukları korkuyu da dile getirdiler. (Reuters)
ABD'li yetkililer, İsrail'in İran'ın füze saldırısına verdiği yanıtı desteklediklerini vurguladılar, ancak bölgesel bir yangından duydukları korkuyu da dile getirdiler. (Reuters)
TT

İsrail, İran'ın nükleer programını hedef almama konusunda ABD'ye ‘garanti vermiyor’

ABD'li yetkililer, İsrail'in İran'ın füze saldırısına verdiği yanıtı desteklediklerini vurguladılar, ancak bölgesel bir yangından duydukları korkuyu da dile getirdiler. (Reuters)
ABD'li yetkililer, İsrail'in İran'ın füze saldırısına verdiği yanıtı desteklediklerini vurguladılar, ancak bölgesel bir yangından duydukları korkuyu da dile getirdiler. (Reuters)

ABD Başkanı Joe Biden yönetimindeki yetkililer, ülkelerinin askeri yığınağının Ortadoğu'da savaşı önlemek yerine körükleyip körüklemediğini sorgularken, CNN üst düzey bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini hedef almayacağına dair Washington'a ‘güvence vermediğini’ söylediğini aktardı.

New York Times, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e karşı düzenlediği saldırıdan bu yana geçen 12 ay içinde çatışmanın giderek genişlediğini ve farklı derecelerde Yemen, Lübnan, Suriye, Irak ve İran'ı da içine aldığını bildirdi. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) bölgeye uçak gemileri, güdümlü füze destroyerleri, amfibi saldırı gemileri ve savaş filoları da dahil olmak üzere geniş bir silah yelpazesi gönderdi. Ayrıca bu hafta bölgede konuşlu yaklaşık 30 bin askere ‘birkaç bin’ asker daha ekleyeceğini ve hava gücünü iki katına çıkaracağını duyurdu.

Başkan Biden, takviye askeri teçhizat ve birliklerin İsrail'in kendisini savunmasına ve bölgedeki ABD güçlerini korumasına yardımcı olmayı amaçladığını açıkladı. Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh, Savunma Bakanlığı yönetiminin ‘bölgedeki ABD vatandaşlarını ve askerlerini korumaya, İsrail'i savunmaya ve caydırıcılık ve diplomasi yoluyla durumu sakinleştirmeye odaklandığını’ belirterek, ABD'nin artan varlığının ‘saldırganlığı caydırmayı ve daha geniş bir bölgesel savaş riskini azaltmayı’ amaçladığını vurguladı.

Savaşı genişletmek mi?

Diğer bazı Pentagon yetkilileri ise bir savaş gemisi filosu ve onlarca ABD saldırı uçağının İran ve vekil güçlerinden gelebilecek herhangi bir saldırıyı püskürtmeye yardımcı olmak için hazır beklediği göz önüne alındığında, İsrail'in Hizbullah'a karşı savaşını genişlettiğine dair endişelerini dile getirdiler.

Şarku’l Avsat’ın New York Times’tan aktardığına göre eski Pentagon yetkilisi Dana Stroul “Şu anda bölgede İranlılar müdahale ederse, İsrail'in savunmasını destekleyebilmemiz için yeterli hazırlık var. Eğer bir İsrailli askeri planlamacıysanız, tüm bunları ABD güçleri bölgeden ayrıldıktan sonra değil, bölgedeyken yapmak istersiniz” ifadelerini kullandı.

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan yetkililere göre, Ortadoğu'da bir dönem görev yapmış olan ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Charles Brown, Pentagon ve Beyaz Saray toplantılarında konuyu gündeme getirerek, ABD'nin bölgedeki varlığının artmasının genel savaş ‘hazırlığı’ ve ABD ordusunun Çin ve Rusya da dahil olmak üzere çatışmalara hızlı yanıt verme yeteneği üzerindeki etkisini sorguladı. Üst düzey bir ABD askeri yetkilisi, Brown, Savunma Bakanı Lloyd Austin ve diğer yetkililerin ‘çatışmayı kontrol altına almak ve İsrail'i cesaretlendirmek arasında bir denge kurmaya çalıştıklarını’ söyledi. Bir başka yetkili ise ‘Büyük Birader’ (yani ABD) yakınlardaysa İsrail'in saldırı düzenlemesinin daha kolay olduğunu belirtti.

Zor anlaşmalar

Yetkililer, özellikle İsrail'in varoluşsal tehdit olarak gördüğü eylemlere karşı harekete geçmeden önce ABD'yi önceden bilgilendirmeyeceğini açıkça belirtmesinden sonra, Pentagon için İsraillilerle başa çıkmanın daha zor hale geldiğini vurguladılar. ABD'li yetkililer, İsraillilerle Lübnan'a ‘sınırlı bir kara harekâtı’ konusunda anlaşmış olmalarına rağmen İsrail saldırılarının geniş çaplı bir operasyona işaret ettiğini belirttiler. İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'a düzenlenen suikast konusunda ABD'li mevkidaşını operasyonun gerçekleşeceği zamana kadar bilgilendirmedi.

Pentagon yetkilileri Austin'in İsraillilerin bölgedeki ABD güçlerinin İran'ın olası misillemesine karşı savunmalarını arttırabilmeleri için önceden haber vermemesine kızdığını vurguladı. Austin'in tepkisi sorulduğunda Singh, “Hazırlıksız yakalandı” cevabını verdi.

Ancak daha sonra ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı General Michael Corella, bölgedeki ABD güçlerini korumak ve İsrail'in savunmasına yardımcı olmak için ilave birlikler (2 bin ila 3 bin) talep etti.

Birbirini izleyen ABD yönetimleri ABD ordusunu Ortadoğu'dan çekmeye çalıştı, ancak Biden yönetimi kendisini bir kez daha büyüyen bir ABD askeri gücü havuzuna ev sahipliği yapmak zorunda buldu.

Garanti yok

ABD Dışişleri Bakanlığı üst düzey yetkilisi, Hamas'ın 7 Ekim'de Gazze Şeridi'ni çevreleyen İsrail yerleşimlerine yönelik saldırısının birinci yıldönümünde İsrail'in karşılık verip vermeyeceğini bilmenin ‘gerçekten zor’ olduğunu belirtti. Yetkili, İsrail'in ABD'ye İran'ın nükleer tesislerinin hedef alınmasının söz konusu olmadığına dair güvence verip vermediği sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Öyle olmasını umuyoruz… Biraz bilgelik görmeyi bekliyoruz ama bildiğiniz gibi bunun garantisi yok.”

Yetkili, İsrail'in 7 Ekim saldırılarının yıldönümünü İran'a misilleme yapmak için kullanıp kullanmayacağı sorusuna “Bunu söylemek gerçekten zor. Tahminimce herhangi bir şey olursa, o günden önce veya sonra olacaktır” cevabını verdi. ABD'nin Gazze savaşının tırmanmasını engellemek için yaklaşık bir yıldır çalıştığını vurgulayan yetkili, “Şu anda savaşın eşiğindeyiz” dedi.

ABD'li yetkililer, İsrail'in İran'ın füze saldırısına verdiği yanıtı desteklediklerini vurgulasalar da Ortadoğu'da geniş çaplı bir bölgesel çatışmadan duydukları korkuyu dile getirdiler. Diğer yandan Başkan Biden, yönetiminin İran'ın nükleer programını hedef alan İsrail'i desteklemeyeceğini açıkladı. Biden dün (Cuma) yaptığı açıklamada, “Onların yerinde olsaydım petrol sahalarını vurmaktan başka alternatifleri de değerlendirirdim” dedi. Biden ayrıca, ABD'li yetkililerin İsrailli mevkidaşlarıyla ‘günde 12 saat’ temas halinde olduklarını belirtti.