Cumhurbaşkanı Erdoğan: Esad'a davetimiz her an olabilir

Erdoğan Berlin'den dönüş yolculuğunda kendisine eşlik eden gazetecilerle konuştu (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Erdoğan Berlin'den dönüş yolculuğunda kendisine eşlik eden gazetecilerle konuştu (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Esad'a davetimiz her an olabilir

Erdoğan Berlin'den dönüş yolculuğunda kendisine eşlik eden gazetecilerle konuştu (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Erdoğan Berlin'den dönüş yolculuğunda kendisine eşlik eden gazetecilerle konuştu (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkesinin Suriye ile ilişkileri normalleştirmek istediğini söyledi ve Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ı "her an" Türkiye'yi ziyaret etmeye davet edebileceğini yineledi.

Erdoğan, "Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Türkiye ile ilişkilerini düzeltme yönünde bir adım attığı anda, biz ona karşı durmayız ve uygun şekilde karşılık veririz" ifadelerini kullandı.

Türkiye ile Hollanda arasında oynanan maçı tribünden takip eden Cumhurbaşkanı Erdoğan maç sonrası yurda dönerken uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan "Biz davetimizi yapacağız, inşallah Türkiye-Suriye ilişkilerini geçmişte olduğu noktaya geri getirmeyi umuyoruz" dedi.

Öte yandan, Türk güçleri, Bağdat ve Erbil'in sessizliği arasında iki haftadır Kürdistan Bölgesi'ne girmeye devam ediyor. Bir güvenlik kaynağına göre bu durum "Ankara ile federal ve bölgesel yetkililer arasında Türk güçlerinin Irak topraklarındaki PKK unsurlarını takip etmesine izin verilmesi konusunda zımni bir anlaşma olduğu" inancına yol açıyor.



Trump yönetimi dezenformasyonla mücadele ajansını kapattı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 12 Mart 2025'te İrlanda'nın Shannon Havalimanı'nda medyaya konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 12 Mart 2025'te İrlanda'nın Shannon Havalimanı'nda medyaya konuşuyor (Reuters)
TT

Trump yönetimi dezenformasyonla mücadele ajansını kapattı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 12 Mart 2025'te İrlanda'nın Shannon Havalimanı'nda medyaya konuşuyor (Reuters)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, 12 Mart 2025'te İrlanda'nın Shannon Havalimanı'nda medyaya konuşuyor (Reuters)

ABD yönetimi, dün yabancı medya dezenformasyonuyla mücadeleden sorumlu bir devlet kurumunu feshetti ve bu kararın "ifade özgürlüğünü" koruma çabalarının bir parçası olduğunu iddia etti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre daha önce Küresel Etkileşim Merkezi olarak bilinen Dış Müdahale ve Manipülasyonla Mücadele Merkezi'nin kapatılması, uzmanların Çin ve Rusya gibi ABD'nin rakipleri tarafından düzenlenen dezenformasyon kampanyalarının artan riskine karşı uyarmasının ardından geldi.

Aralık ayında, Başkan Donald Trump'ın göreve başlamasından birkaç hafta önce, Kongre, Cumhuriyetçilerin muhafazakâr görüşleri sansürlemekle suçladığı bir kuruma fon sağlamayı başaramadı.

Dışişleri Bakanı Marco Rubio dün yaptığı açıklamada, kurumun kapatılacağını duyurarak, "Amerikalıların ifade özgürlüğü hakkını korumak ve kollamak hükümet yetkililerinin görevidir" dedi.

Rubio, “Bir önceki yönetim döneminde, vergi mükelleflerine yılda 50 milyon dolardan fazla maliyeti olan bu ofis, hizmet etmesi gereken Amerikalıların seslerini susturmak ve sansürlemek için milyonlarca dolar harcadı” ifadelerini kullandı.

ABD basınında yer alan haberlere göre bu açıklama, Dışişleri Bakanlığı'nın ABD diplomatik ağında benzeri görülmemiş bir küçülmeye gitmesi ve bütçeyi yaklaşık %50 oranında azaltmak için dünyanın dört bir yanındaki programları ve büyükelçiliklerinin kapatmasının beklendiği bir zamanda geldi.

2016'da kurulan Küresel Katılım Merkezi, uzun süredir Amerikalıları gözetlemekle suçlayan Cumhuriyetçilerin merceği altındaydı. Merkezin kapatılmasıyla birlikte Dışişleri Bakanlığı son sekiz yıldır ilk kez yabancı dezenformasyonla mücadele etmekle görevli bir kurumdan yoksun kalacak.

Milyarder Elon Musk tarafından da “demokrasiye yönelik bir tehdit” olarak eleştirildi.

Haziran ayında merkez, Ukrayna'daki savaşla ilgili Rus dezenformasyonuna karşı koymak üzere Varşova merkezli çok uluslu bir grup oluşturulduğunu duyurdu.

Merkez bir raporunda, dezenformasyon yaymak ve ifade özgürlüğünü kısıtlamak için dünya çapında milyarlarca dolar harcadığını belirttiği Çin'in çabaları konusunda uyarıda bulundu.