İsrail Gazze'de sürpriz operasyonları sürdürmeye çalışıyor

Saha kaynaklarından Şarku’l Avsat’a: Filistinli gruplar söz konusu operasyonlara karşı ‘dikkatli’

Bir Filistinli dün (pazartesi) Gazze Şeridi'nin Han Yunus kentindeki bir caddede tekerlekli sandalyedeki kadını itiyor. (AFP)
Bir Filistinli dün (pazartesi) Gazze Şeridi'nin Han Yunus kentindeki bir caddede tekerlekli sandalyedeki kadını itiyor. (AFP)
TT

İsrail Gazze'de sürpriz operasyonları sürdürmeye çalışıyor

Bir Filistinli dün (pazartesi) Gazze Şeridi'nin Han Yunus kentindeki bir caddede tekerlekli sandalyedeki kadını itiyor. (AFP)
Bir Filistinli dün (pazartesi) Gazze Şeridi'nin Han Yunus kentindeki bir caddede tekerlekli sandalyedeki kadını itiyor. (AFP)

İsrail ordusu dün (pazartesi) Gazze Şeridi'nin merkezindeki Gazze şehrinde sürpriz bir operasyon başlattı ve şehrin geniş alanlarının yanı sıra Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) merkezini de ‘Hamas yerleşkesine dönüştüğünü iddia ederek’ hedef aldı.

Şarku’l Avsat’a konuşan Filistinli saha kaynaklarına göre İsrail güçleri, mutlak güvenlik kontrolü sağlamak amacıyla gece ya da gündüz herhangi bir zamanda herhangi bir bölgeye, yere ya da insana saldırma olasılığı yaratmaya çalışıyor. Kaynaklar, “Filistinli gruplar İsrail güçlerinin gece ya da gündüz herhangi bir zamanda herhangi bir bölgeye, yere ya da insana saldırdığı gerçeğine karşı tetikte” ifadesini kullandı.

Kaynaklar, “Filistinli gruplar buna dikkat ediyor ve İsrail'in Gazze Şeridi'nin tamamında güvenli bir yer olmadığı gerçeğine dayanan yeni bir gerçeklik oluşturmak istediğinin farkındalar. İsrail bunda başarılı olamayacak ve başarısızlığını kuzey bölgelerinde birkaç kez test etti” dedi.

İsrail, Hamas'ın buradaki kabiliyetlerini ortadan kaldırdığını duyurduktan sonra sık sık Gazze Şeridi'ndeki çeşitli bölgeleri işgal etmek zorunda kaldı. Zira Tel Aviv ‘hareketin bu bölgelerde kendini yeniden inşa ettiğini’ söylüyor.

azsxdfrgt
Yerlerinden edilen Filistinliler dün (pazartesi) Gazze şehrinin et-Tuffah bölgesindeki evlerine dönmeye çalışıyor. (AFP)

İsrail Ordu Sözcüsü dün yaptığı açıklamada, kuvvetlerinin Şin-Bet ile koordinasyon halinde, Hamas ve İslami Cihad üyelerinin ve bölgedeki diğer terörist yapıların varlığına ilişkin istihbarat bilgisi aldıktan sonra Gazze şehrinde bir operasyon başlattığını duyurdu. Sözcü, “99. Tümen kuvvetleri, UNRWA merkezi de dahil olmak üzere Gazze şehrindeki terörist faaliyetleri engellemek için çalışıyor” dedi.

Ordu Sözcüsü, Hamas'ın uluslararası ajansa ait bir yerleşkeyi kullandığını ve bu yerleşkede ‘silahlar, sorgulama ve gözaltı odaları bulunduğunu’ iddia etti.

Bu, savaşın başında boşaltılan merkeze yönelik ilk doğrudan saldırı değil. Ordu merkeze baskın düzenleyerek burada çatışmalara girmiş, ardından da altından geçtiğini söylediği bir ‘tüneli’ imha etmişti.

200 çalışan öldürüldü

UNRWA saldırıya ilişkin hemen bir yorumda bulunmadı, ancak ajansın Genel Komiseri Philippe Lazzarini İsrail'i ‘kötü niyetli bir kampanya ile UNRWA’yı terörist bir örgüt olarak göstermeye çalışmakla’ suçladı. Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ile bir araya gelen Lazzarini, İsrail güçlerinin ‘Gazze savaşının başından bu yana 200'den fazla UNRWA çalışanını öldürdüğünü ve uluslararası kuruluşun binalarının yarısını tahrip ettiğini’ belirtti.

UNRWA merkezine yönelik saldırı, dün şafak vakti başlayan ve Gazze şehri'nin doğusundaki et-Tuffah, Eski Şehir ve ed-Derac bölgelerini vuran ve saatler sonra es-Sabra, er-Rimal ve Tel al-Heva'ya kadar genişleyen bir saldırının ortasında gerçekleşti.

İsrail ordusu bir açıklama yaparak bu bölgelerde yaşayanları acilen güneye, Deyr el-Balah'a göç etmeye çağırdı.

Gazze şehri sakinleri aylardır ilk kez evlerini terk etmek ve yoğun bombardıman altındaki diğer bölgelere kaçmak zorunda kaldı.

sxdcfvgthy
Gazze Şeridi sınırında hareket eden İsrail askeri aracı (AP)

İsrail güçlerinin Tel el-Heva, er-Rimal, es-Sina, et-Tuffah ve ed-Derac mahallelerinde ilerlemeye başlamasının ardından binlerce Gazzelinin Gazze şehrindeki evlerinden farklı yerlere kaçtığı görüldü.

Görgü tanıkları Şarku’l Avsat'a, binlerce Filistinlinin geceyi Gazze şehrinde barınaksız bir şekilde sokaklarda geçirdiğini ve bazılarının Gazze Şeridi'nin orta ve güney bölgelerine geçmek için Netzarim Koridoru’na ulaşmaya çalıştığını söyledi.

Sürekli imha

Esir takası anlaşması ve ateşkes konusundaki tutumuna İsrail'in vereceği yanıtı bekleyen Hamas, işgal ordusunu Gazze'de ‘imha savaşını’ sürdürmekle suçladı.

Hamas tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Ordunun Gazze şehrinin mahallelerine yönelik saldırısı, on binlerce sivili hedef alması ve acımasız bombardıman altında evlerini terk etmeye zorlaması, faşist işgal hükümetinin tüm uluslararası yasalara ve anlaşmalara meydan okuduğu Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkımıza karşı dokuz aydan fazla bir süredir devam eden imha savaşının bir devamıdır. Suç ortağı ABD yönetiminin mutlak desteğiyle silahsız sivillere karşı en iğrenç saldırganlık ve ihlal biçimlerini uygulayan küstah düşmanın, suçlarını ne kadar artırırsa artırsın, kararlı halkımıza boyun eğdirmeyi başaramayacağını ve yiğit direnişimizin, saldırganlık kırılana ve topraklarımızdan defedilene kadar faşist güçleriyle kahramanca çatışmaya devam edeceğini yineliyoruz.”

sxdfrgthy
Filistinliler geçtiğimiz Kasım ayında Gazze şehrinin güneyindeki Philadelphia Koridoru üzerinden kuzeyden ayrıldılar. (AFP)

İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde pazar akşamı yaptığı bir konuşmada, ‘hareketin Gazze Şeridi'ndeki 24 tugayının savaşa devam ettiğini ve insan kapasitelerinin iyi olduğunu’ söyledi. Ebu Ubeyde, “Savaş sırasında tugaylar destek saflarından binlerce yeni savaşçı devşirmeyi başardı” dedi.

Ebu Ubeyde'nin açıklaması Gazze'deki bölgelerin kontrolüne yönelik vur-kaç savaşının devam ettiği ve karmaşık olduğu önermesini güçlendirdi.

Gazze Şeridi'nin birçok bölgesinde yoğun bombardıman ve çatışmalar devam ederken, binlerce Gazzeli hayatını kaybetti ve insani trajedi derinleşti.

Lapid’den Netanyahu'ya destek

Öte yandan Başbakan Binyamin Netanyahu'ya, Hamas'la varılan esir takası ve ateşkes anlaşmasına yeni koşullar koyduğu için yaygın bir öfke var.

Siyasetçiler, generaller, yorumcular ve İsrailli mahkumların aileleri bu koşulların amacının aynı olduğunu, tıpkı geçen Kasım ayından bu yana defalarca yapıldığı gibi anlaşmayı engellemek olduğunu vurguluyor. Netanyahu’nun söz konusu davranışının nedeninin, anlaşmanın hükümetini düşürecek büyük bir siyasi savaş başlatacağına inanması olduğunu vurgulamaktan çekinmiyorlar.

Buna karşılık İsrail'in en büyük muhalefet partisinin lideri Yair Lapid dün yaptığı açıklamada, iktidardaki koalisyon üyelerinin ateşkes anlaşması nedeniyle istifa etmesi halinde Netanyahu'nun görevde kalması için parlamentoda destek vereceğini söyledi.

dfrgthyju
Eski İsrail Başbakanı Yair Lapid ve şimdiki Başbakan Binyamin Netanyahu (Reuters)

Netanyahu'nun koalisyonundaki bazı aşırı sağcı üyeler, Gazze'deki savaş Hamas ortadan kaldırılmadan ve esirler serbest bırakılmadan sona ererse koalisyondan çekileceklerini, bunun da İsrail Başbakanı’nın hükümetinin çökmesine yol açabileceğini belirtti.

Lapid, Netanyahu için “Bırakın anlaşmayı o sonuçlandırsın. Ona destek olacağıma dair söz verdim ve bu sözümü tutacağım” şeklinde konuştu. Netanyahu'ya olan muhalefeti göz önüne alındığında bu kararın kendisi için zor olduğunu açıklayan Lapid, “En önemli öncelik esirleri eve getirmek” dedi.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times