Erdoğan ve Esed Ankara'da buluşacak mı?

Türkiye, Rusya ve Suriye, söz konusu görüşmenin ABD seçimlerinden önce yapılması için bastırıyor.

Erdoğan ve Esed eşleriyle birlikte 2009 yılında Şam'da
Erdoğan ve Esed eşleriyle birlikte 2009 yılında Şam'da
TT

Erdoğan ve Esed Ankara'da buluşacak mı?

Erdoğan ve Esed eşleriyle birlikte 2009 yılında Şam'da
Erdoğan ve Esed eşleriyle birlikte 2009 yılında Şam'da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in her an Türkiye'ye davet edilebileceğini açıklaması, Ankara'da bir görüşmenin mümkün olup olmadığı konusunda birçok soruyu gündeme getirdi.

Pazar günü Berlin'den dönerken uçakta gazetecilere açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, Türkiye ile ilişkileri düzeltme yönünde bir adım attığı anda biz de buna uygun şekilde karşılık vereceğiz” dedi. Ankara'nın Türkiye-Suriye ilişkilerini ‘geçmişte olduğu noktaya’ döndürmek istediğini belirten Erdoğan, ‘Esed'e davetin her an gerçekleşebileceğini’ vurguladı. Erdoğan ayrıca cuma günü kendisi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Esed arasında Ankara'da üçlü bir toplantı yapılabileceğini açıkladı.

Eski Türk diplomat Mehmet Öğütçü, Erdoğan'ın her iki ismi de (Putin ve Esed) davet edeceğini açıklamasının ardından herkesin Erdoğan ile Esed arasındaki görüşmenin Putin'in huzurunda Ankara'da yapılacağını düşündüğünü ve Putin'in Türkiye ziyaretinin yeni bir aşamayı başlatacağını söyledi. Öğütçü, Şam hükümetine yakın Suriye basınının Erdoğan-Esed görüşmesinin Bağdat'ta yapılacağı haberini duyurulmasından birkaç hafta sonra sızdırdığını, Rusya'da ise görüşmenin Eylül ayında Moskova'da yapılabileceğinin söylendiğini kaydetti.

Şarku’l Avsat'a özel açıklamalarda bulunan Öğütçü, Ankara'nın Bağdat'ta yapılacak görüşmenin ‘Arap dünyasının Suriye'nin arkasında olduğu’ mesajını vereceğini düşünmüş olabileceğini, ancak Esed'in Türkiye'yi ziyaret etmesinin ‘ülkesinin bazı topraklarının Türkiye'nin kontrolü altında olduğu düşünüldüğünde başından beri çok olası görünmediğini’ belirtti.

xsdfrgt
Mart 2022'de Şam'da Devlet Başkanı Beşşar Esed ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in tokalaştığı bir fotoğrafın bulunduğu sokak tabelası (Reuters)

Öğütçü, Rusya Devlet Başkanı'nın, çıkar ve görüş farklılıklarına rağmen aralarında yıllardır test edilen iyi kimyaya dayanarak Erdoğan'a sözünü dinletebilmesi, Rusya'nın Suriye'de askeri üsleri ve güçleri olması ve Putin'in Esed'e son anda müdahale ederek iktidarını kurtardığını hatırlatmasına gerek kalmaması nedeniyle, ‘Moskova seçeneğinin’ bu aşamada en iyi seçenek olarak ortaya çıktığını savundu.

Karışık güdüler

Rusya'nın Ankara ve Şam arasındaki normalleşme görüşmelerini canlandırmak ve zorlamak için harekete geçmesinin nedenlerine ilişkin olarak Öğütçü, Suriye'nin en azından Esed tarafından kontrol edilen bölgelerinde Rus etkisinin halen güçlü olduğunu ve öngörülebilir gelecekte de böyle kalacağını ifade etti. Öğütçü ayrıca, Putin ve Esed'in ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Suriye'de barışı sağlamak için gösterdikleri ‘yapay’ çabaların ön plana çıkmasını istemediklerini açıkladı.

Putin'in bu meseleyi İran, Suriye, Rusya ve Türkiye arasında ortak bir anlayışla çözmeye çalıştığını da belirten Öğütçü, “Şüphesiz Putin en ikna edici arabulucudur ve Moskova mevcut koşullar altında buluşmak için en iyi yerdir” dedi.

sdfergthy
Erdoğan ve Putin geçen hafta Astana'da düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesi çerçevesinde Türkiye'nin Rusya ile Ukrayna arasında sürdürdüğü arabuluculuğu ele aldı. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Öğütçü, “Suriyeli mülteciler konusundaki öfke, PYD ve YPG'nin Suriye'nin kuzeyinde yarattığı güvenlik riskleri ve Türkiye destekli Suriyeli muhalif grupların kontrolündeki bölgelerde Türk bayraklarının yakılması gibi dinamikler Ankara'yı acil barış yapmaya zorluyor” ifadesini kullandı.

Eski Türk diplomata göre Suriye ise, İsrail'in yayılmacı tehdidinin ardından, toprakları üzerinde tam egemenlik, yabancı güçleri kovmak, yıkılan devleti yeniden inşa etmek gibi hedefler peşinde ve Türkiye ile onurlu bir barış istiyor.

Ret cepheleri

Yeni Asır gazetesi yazarı Zümrüt Yılmaz'a göre, Suriyeli bir gencin karıştığı münferit bir taciz olayı nedeniyle Kayseri'de başlayıp ülke geneline ve Suriye'nin kuzeyindeki Türk kontrolündeki operasyon bölgelerine yıldırım hızıyla yayılan provokasyon dalgası, aslında normalleşme niyetleri açıklandıktan sonra Suriye ile ikili ilişkileri başlamadan sabote etme girişiminden başka bir şey değil.

Yılmaz, Suriye'nin kuzeyindeki terörist gruplardan medet umanların ve istikrarsızlıktan faydalanarak oradaki insanları kendi çıkarları için kullananların, Türkiye'nin Suriye politikasındaki değişiklik karşısında kayıtsız kalmayacağını belirtti.

xsdwefrgt
Halep'in kuzeyinde bulunan el-Bab kentinde askeri polis binası önündeki halk protestolarından (arşiv)

Hürriyet gazetesinden yer alan habere göre Türkiye'nin iki temel önceliği var: Birincisi Suriyeli mültecilerin geri dönüşünü sağlamak. İkincisi ise PKK'nın Suriye'deki uzantısı olan YPG ve PYD tarafından oluşturulan özerk idari yapının bozulması. Rusya'nın arabuluculuğunda Türkiye ile Esed rejimi arasındaki ilişkileri normalleştirme hareketi, Kasım seçimlerinden sonra ABD cephesinde ortaya çıkabilecek bir harekete karşı tavır alma girişimi olarak da değerlendirilebilir. Seçimler öncesinde Ankara ile Şam arasında diyalog ve uzlaşma kapısının aniden açılması, Suriye'de ‘oyunun kurallarının radikal bir şekilde değişmesi’ anlamına gelebilir.



Putin Avrupa'ya: Savaş istemiyoruz ama hazırız

Putin, dış politika danışmanı Yuri Ushakov (solda) ve Rusya Doğrudan Yatırım Fonu CEO'su Kirill Dmitriev (sağda), ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff ve Jared Kushner ile görüşmeler sırasında (AP)
Putin, dış politika danışmanı Yuri Ushakov (solda) ve Rusya Doğrudan Yatırım Fonu CEO'su Kirill Dmitriev (sağda), ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff ve Jared Kushner ile görüşmeler sırasında (AP)
TT

Putin Avrupa'ya: Savaş istemiyoruz ama hazırız

Putin, dış politika danışmanı Yuri Ushakov (solda) ve Rusya Doğrudan Yatırım Fonu CEO'su Kirill Dmitriev (sağda), ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff ve Jared Kushner ile görüşmeler sırasında (AP)
Putin, dış politika danışmanı Yuri Ushakov (solda) ve Rusya Doğrudan Yatırım Fonu CEO'su Kirill Dmitriev (sağda), ABD Özel Temsilcisi Steve Wittkoff ve Jared Kushner ile görüşmeler sırasında (AP)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dün ABD'nin Ukrayna'daki savaşı sona erdirme planı konusunda ABD başkanlık temsilcisi Steve Wittkoff ile yapacağı görüşme öncesinde, ülkesinin "savaşa hazır" olduğunu belirterek, Avrupa'ya sert bir uyarıda bulundu.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Putin ile Wittkoff arasındaki görüşmeyi "çatışmanın barışçıl çözümüne doğru atılmış önemli bir adım" olarak nitelendirdi.

Putin, toplantı öncesinde Rus güçlerinin sahada önemli bir atılımın eşiğinde olduğunu belirterek, güçlü mesajlar verdi. Avrupalılara seslenerek, barışı engellemeye çalıştıklarını ve ülkesiyle gerilimi artırmaya devam ettiklerini söyledi. "Avrupa ile savaşa girme niyetinde değiliz, ancak Avrupa savaş istiyorsa, biz de hazırız" uyarısında bulundu.


Netanyahu af konusunda Trump'tan daha fazla yardım istedi

ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ekim 2025'te Kudüs'teki İsrail Knesset'inde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşüyor (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ekim 2025'te Kudüs'teki İsrail Knesset'inde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşüyor (Reuters)
TT

Netanyahu af konusunda Trump'tan daha fazla yardım istedi

ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ekim 2025'te Kudüs'teki İsrail Knesset'inde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşüyor (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Ekim 2025'te Kudüs'teki İsrail Knesset'inde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşüyor (Reuters)

Axios dün, iki Amerikalı ve bir İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberinde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun pazartesi günü yaptığı telefon görüşmesinde, İsrail cumhurbaşkanından af dilerken ABD Başkanı Donald Trump'tan daha fazla destek istediğini bildirdi.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun af talebine ilişkin pazartesi günü yaptığı açıklamada, "Biz sadece devletin çıkarlarını göz önünde bulunduracağız" dedi.

Netanyahu, pazar günü yıllardır süren yolsuzluk davasında Herzog'dan resmen af ​​talebinde bulundu ve ceza yargılamasının İsrail'i yönetme yeteneğini engellediğini, affın ulusal çıkarlara hizmet edeceğini savundu.

İsrail'in kuruluşundan bu yana en uzun süre görev yapan başbakanı olan Netanyahu, rüşvet, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlamalarını uzun süredir reddediyor.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre avukatları, İsrail Cumhurbaşkanlığı Ofisi'ne yazdıkları mektupta, Netanyahu'nun hala hukuki sürecin kendisinin tamamen beraatiyle sonuçlanacağına inandığını belirtti.

Netanyahu, partisi Likud'dan yayımladığı kısa video açıklamasında, "Avukatlar bugün af talebini cumhurbaşkanına ilettiler ve ülkenin çıkarlarını önemseyen herkesin bu adımı desteklemesini bekliyorum" ifadelerini kullandı.


Peru'da bir başkan adayı aracına düzenlenen silahlı saldırıdan sağ kurtuldu

Peru'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağcı aday Rafael Belaunde (AP)
Peru'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağcı aday Rafael Belaunde (AP)
TT

Peru'da bir başkan adayı aracına düzenlenen silahlı saldırıdan sağ kurtuldu

Peru'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağcı aday Rafael Belaunde (AP)
Peru'da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sağcı aday Rafael Belaunde (AP)

Peru’da sağcı cumhurbaşkanı adayı Rafael Belaunde, dün Lima'nın güneyindeki Cerro Azul bölgesinde aracına ateş açılmasından yara almadan kurtuldu.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığı habere göre Polis Şefi General Oscar Arriola, gazetecilere yaptığı açıklamada, Halkın Özgürlüğü Partisi liderinin aracını hedef alarak, "Bir motosikletten ateş açıldığını" belirtti.

Polis, X platformunda yayınlanan açıklamasında, saldırıda yaralanan olmadığını vurguladı.

Yetkililer ayrıca, Belaunde’nin şoförünün de saldırıdan yara almadan kurtulduğunu doğruladı.

Arriola, sağcı liderin polise "tehdit almadığını" söylediğini belirtti.

Belaunde, 12 Nisan'da yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday. 50 yaşındaki Belaunde 1963-1968 ve 1980-1985 yılları arasında ülkeyi yöneten eski devlet başkanı Fernando Belaunde'nin torunu.