NATO: Çin endişesi ve geleneksel olmayan ortaklara açıklık

Pekin ittifakın "yanıltıcı" iddialarını reddederken, Moskova "caydırıcı adımlar" atıyor

ABD Başkanı Joe Biden ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Washington'daki NATO zirvesi toplantısında (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Washington'daki NATO zirvesi toplantısında (Reuters)
TT

NATO: Çin endişesi ve geleneksel olmayan ortaklara açıklık

ABD Başkanı Joe Biden ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Washington'daki NATO zirvesi toplantısında (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Washington'daki NATO zirvesi toplantısında (Reuters)

NATO liderleri Washington'daki zirvede; Çin'in "hırsı", Rusya ile "derin stratejik ortaklığı" ve "kurallara dayalı uluslararası düzeni baltalamaya ve yeniden şekillendirmeye yönelik karşılıklı girişimleri" konusundaki endişelerini dile getirdiler.

NATO liderleri, Washington'da ittifakın kuruluşunun 75. yıldönümü kutlamalarını Çin'e, özellikle de Ukrayna savaşındaki "sorunlu" rolüne ilişkin "güçlü" ve "açık" mesaj göndermek için seçtiler. Washington'daki zirvenin üçüncü ve son gününde ittifak, Pasifik ve Hint Okyanusu bölgesindeki güvenlik sorunlarını görüşmek üzere Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda liderlerinin temsil ettiği geleneksel ortakları ağırladı. Bu, NATO'nun “nüfuzunu doğuya doğru genişletmek için bir bahane” aradığını düşünen Pekin'i kızdırdı.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Lin Jian, NATO'nun Ukrayna savaşında Çin'in sorumluluğuna ilişkin iddialarının haksız olduğunu söylerken, Pekin, NATO'yu sert bir dille eleştirdi. Sözcü NATO'nun "ABD'den gelen yanıltıcı bilgileri yaydığını ve böylece Çin ile Avrupa arasındaki iş birliğini baltaladığını" belirtti.

Kremlin ise NATO zirvesinden sonra iki taraf arasındaki çatışmanın tırmanma yolunun fiilen teyit edildiğini belirtti ve "artık bıçak kemiğe dayandı" dedi. "Moskova'nın Batı ittifakına karşı caydırma politikasının bir parçası olarak atacağı koordineli ve planlı adımların" sinyalini verdi.



ABD ateşkesten umudu kesti: Biden döneminde gerçekleşmeyecek

14 Eylül'de Filistinli bir kişi,  Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'da, İsrail'in bomba saldırıları sonucunda ağır hasar almış binaların önünde eşek arabasıyla ilerliyor (AFP)
14 Eylül'de Filistinli bir kişi, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'da, İsrail'in bomba saldırıları sonucunda ağır hasar almış binaların önünde eşek arabasıyla ilerliyor (AFP)
TT

ABD ateşkesten umudu kesti: Biden döneminde gerçekleşmeyecek

14 Eylül'de Filistinli bir kişi,  Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'da, İsrail'in bomba saldırıları sonucunda ağır hasar almış binaların önünde eşek arabasıyla ilerliyor (AFP)
14 Eylül'de Filistinli bir kişi, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya'da, İsrail'in bomba saldırıları sonucunda ağır hasar almış binaların önünde eşek arabasıyla ilerliyor (AFP)

Neredeyse bir yıldır süren çatışmadan sonra, üst düzey ABD yetkililerinin, İsrail ve Hamas'ın Biden'ın görev süresi tamamlanmadan önce bir ateşkes anlaşması yapacağına dair umudunun kalmadığı bildirildi.

İsmi verilmeyen bir yetkili, The Wall Street Journal'a "Yakın zamanda bir anlaşma yok" dedi.

Hiç yapılacak mı emin değilim.

Aynı haberde, bir Arap ülkesinden başka bir yetkili "Şu dönemde gerçekleşme ihtimali hiç yok" diye ekledi.

Herkes önümüzdeki seçime kadar bekleyip görelim modunda. Sonuç, bir sonraki yönetimde neler olabileceğini belirleyecek.

The Independent, ABD Dışişleri Bakanlığı'yla temasa geçse de henüz yanıt alamadı.

Tartışmalı noktalar arasında, Hamas'ın tuttuğu esirlerin karşılığında kaç Filistinli mahkumun serbest bırakılacağı ve Lübnan'da Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarını hedef alarak en az 25 kişinin ölümüne yol açan ve binlerce kişiyi yaralayan patlayıcı saldırısı var.

xcfvdbg
Bölgesel savaş tehdidi büyürken müzakereler çıkmazda (AP)

İsrail saldırıyı üstlenmese de basında çıkan haberler saldırının İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ve Mossad'ın ortak planı olduğunu öne sürmüştü.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail-Hamas çatışmasının 7 Ekim'den bu yana, çoğunluğu Filistinli siviller olmak üzere 42 binin üzerinde insanın ölümüne yol açtığını bildiriyor. Bazı uluslararası gözlemciler, çatışmanın Gazzelilere karşı bir soykırıma dönüştüğünü söylüyor.

Anlaşmaya varmak, zorluğunu sürdürürken İsrail-Hamas çatışması büyük bir bölgesel çatışmaya dönüşme tehdidiyle karşı karşıya.

İsrail, ülkenin Lübnan'a karşı "savaşta yeni bir aşamaya" geçeceğini duyurmuş, Hizbullah ise İsrail'i, çağrı cihazı komplosu iddiasıyla "tüm kırmızı çizgileri" aşmakla suçlamıştı. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, bunun "savaş ilanı diye nitelenebileceğini" ifade etmişti.

İran destekli militan örgüt "Gazze'ye karşı şiddete son verilmedikçe durmayacağını" söylemişti.

Ateşkesin gerçekleşmemesi ABD'nin daha büyük önceliklerini de riske atıyor.

ABD'li müzakereciler, ateşkesin Suudi Arabistan-İsrail normalleşmesi yönündeki hedefleri kolaylaştırmasını umuyordu fakat Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, çarşamba günkü açıklamasında krallığın, Filistin devleti olmadan İsrail'i tanımayacağını belirtmişti.

Hamas esirlerinin aileleri de müzakerelerin hızıyla ilgili memnuniyetsizliklerini dile getirmişti.

Halihazırda Gazze'de tutulan 7 Amerikalı esirin akrabaları, çarşamba günü ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan'la buluşmuştu.

Toplantıdan sonraki açıklamada "Aileler, somut bir ilerleme kaydedilmemesinden duydukları hayal kırıklığını dile getirdi ve esirlerin güvenli bir şekilde dönmesini sağlamak için bir anlaşmaya varılmasında herkesin daha büyük bir rol oynaması gerektiğini vurguladı" diye aktarılmıştı.

Binlerce İsrailli de kalan esirlerin serbest bırakılması için protesto ve taleplerini sürdürüyor.

ABD son aylarda İsrail'in savaşta kullandığı taktikleri daha fazla eleştirmeye başlamıştı ama bu ay gerçekleştirilen bir soruşturmada, İsrailli askerlerin Batı Şeria'daki bir protestoda Amerikalı aktivist Ayşenur Eygi'yi öldürdüğü ortaya çıkmasına rağmen IDF'e askeri yardımlarını durdurmadı.

Independent Türkçe