Dune'dan ilham aldılar: İdrarı suya çeviren astronot kıyafeti tasarlandı

Dune serisinin beyazperde uyarlamalarını Denis Villeneuve yönetmişti (Warner Bros)
Dune serisinin beyazperde uyarlamalarını Denis Villeneuve yönetmişti (Warner Bros)
TT

Dune'dan ilham aldılar: İdrarı suya çeviren astronot kıyafeti tasarlandı

Dune serisinin beyazperde uyarlamalarını Denis Villeneuve yönetmişti (Warner Bros)
Dune serisinin beyazperde uyarlamalarını Denis Villeneuve yönetmişti (Warner Bros)

Bilim insanları idrarı içme suyuna dönüştürebilen bir astronot kıyafeti tasarladı. 

ABD'nin prestijli eğitim kurumlarından Cornell Üniversitesi'nde yürütülen araştırmada geliştirilen kıyafetin, 2030'a kadar NASA'nın Artemis görevlerinde kullanılması hedefleniyor. 

NASA, Ay'ın güney kutbuna bir mürettebat göndermeyi amaçlayan Artemis III görevine 2026'da başlamayı planlıyor. Proje kapsamında 2030'lara kadar Mars'a insanlı görevler başlatılması da öngörülüyor. 

NASA'nın mevcut uzay giysisi idrar ve dışkıyı toplamak için emici bir bebek bezi kullanıyor.

Araştırmada çalışan Sofia Etlin, "Astronotların bebek bezi giymek zorunda kalması yerine, tasarladığımız sistem idrarı topluyor ve daha sonra filtreleyerek giysi içinde içilebilir su olarak geri veriyor" dedi.

Giysi idrarı topladıktan sonra bir vakum pompası bunu filtre sistemine aktarıyor, buradaki osmoz işleminin ardından temiz su bir elektrolit çözeltisiyle karıştırılıyor ve astronotun içmesi için giysiye geri pompalanıyor. 

zxscdfvg
Arıtma sisteminin ağırlığı yaklaşık 8 kilogram (Claire Walter ve Karen Morales)

Hakemli dergi Frontiers in Space Technology'de yayımlanan çalışmaya göre 500 mililitre idrarın toplanması ve arıtılması sadece 5 dakika sürüyor. Filtrelenmiş suyun elektrolitlerle zenginleştirilip enerji içeceğine dönüştürülmesi de sistemin artılarından. 

Etlin, astronotların kıyafetlerindeki su bölümünde yalnızca 1 litre su taşınabildiğine dikkat çekerek, "Bu, 10 saat hatta acil bir durumda 24 saate kadar sürebilen daha uzun süreli Ay uzay yürüyüşleri için yetersiz" dedi.

Vücudun kaybettiği tüm nemi ve idrarı içme suyuna dönüştüren "damıtıcı giysi" (stillsuit) teknolojisi, Frank Herbert'ün ünlü bilimkurgu serisi Dune'daki Arrakis gezegeninde yaşayan Fremenler tarafından kullanılıyor. 

Dune serisini 15 yaşındayken okuduğunu söyleyen Etlin, "Kendimi bildim bileli Dune hayranıyım. Bir gün damıtıcı giysiyi tasarlamak hep hayalimdi" dedi. Bilim insanı, bu teknolojiyi ileride standart astronot kıyafeti haline getirmeyi amaçladıklarını belirtti. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Guardian, Science News



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times