Amerika Birleşik Olmayan Devletlerinde yalnız bir kurt

Kan banyosu ve cesedim çiğnenmeli, Amerikan sözlüğünde iki sert ifadedir

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Amerika Birleşik Olmayan Devletlerinde yalnız bir kurt

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

İbrahim Hamidi

Eski başkan ve şimdiki aday Donald Trump'ın bir suikast girişimine hedef olması sürpriz olmadı. Kendisinin, rakibi Joe Biden’ın, Cumhuriyetçi ve Demokrat olmak üzere iki partinin liderlerinin açıklama ve demeçlerini takip edenler, araştırma merkezlerinin araştırmalarını ve kamuoyu yoklamalarını okuyanlar, önümüzdeki Kasım seçimlerine kadar kalan aylarda büyük bir şiddet olayının yaşanacağını biliyorlardı.

Ülkede "iç savaş" çıkabileceği uyarıları birdenbire ortaya çıkmadı. Ülkede sözde patlak veren bir “iç savaş”ı konu alan filmin yüksek izlenme oranlarına ulaşması da Amerikalıların ruh halinin ve korkularının bir göstergesi. Hiç şüphe yok ki insanlar Biden ve Trump'ın açıklamalarını görüp duyunca, Amerika “Birleşik Olmayan” Devletlerinin zaten bıçak sırtında yürüdüğünü anlıyorlar.

Adaylar ve eski Amerikan başkanları geçmişte seçim savaşları sırasında suikastlara veya suikast girişimlerine maruz kaldıklarında bile, genellikle tartışma ve anlaşmazlıklar ister iç ister dış olsun, gündemdeki konular etrafında dönüyordu. Demokratik sisteme duyulan güven her zaman ülkenin uçuruma düşmesine karşı bir koruma ağı oluşturan derin kurumlara dayanıyordu. Başkan ayrılır ve ofisi kalırdı. Bir başkan ölür ve ABD kalırdı.

Bu seçim mücadelesini farklı kılan husus, Biden'ın hastalıkları ve Trump'ın mahkumiyetleri gibi kişisel yönlere ve aileye yüklenen ek bir rolün etrafında dönüyor olması. Demokrasi genellikle hedef almaların ve mücadelenin fikirler, politikalar ve gelecekteki seçenekler etrafında dönmesine izin verir. Ancak bu sefer, artan biçimde bir şahıslara odaklanma çabası var. Onları yeteneklerinden, vatanseverliklerinden ve uygunluklarından soyutlayıp “düşman” ya da “hain” olarak sınıflandırma gayreti bulunuyor.

Silahların yaygın olduğu bir ülkede ister solcu, ister sağcı, ister politik, ister apolitik olsun, o “yalnız kurdun” büyük olması için ülkeyi o “hain”den temizlemesi beklenebilir. Bu turda, salıncak eyaletlerden Pensilvanya bu savaşın sahnesi oldu.

Trump, mart ayındaki bir kampanya mitinginde, kaybetmesi halinde ülkede “kan banyosu” olacağı konusunda uyarmıştı

Suikast girişimini bağlamı içine oturtmak için Trump ve Biden'ın son açıklamalarından bir örnek vermemizde bir sakınca yok. Cumhuriyetçi Parti adayı haziran başında Fox News'e verdiği demeçte, katılanların yüzde 40'ının hapis cezası alsa da kendisinin "başkanlık pozisyonu için uygun" olmaya devam edeceğine inandıklarını belirttikleri bir kamuoyu anketine göre, hapis cezası almasının ülkenin "çöküşü" anlamına geleceğini söylemişti.

Trump’ın mahkumiyeti konusu yeni bir adli safhaya girdi, ancak endişe verici bir konu daha var, o da seçim sonuçlarına ilişkin tutumu. Trump mart ayındaki bir seçim mitinginde kaybetmesi halinde ülkede "kan banyosu" olacağı konusunda uyarmıştı. Daha sonra nisan ayında Time dergisine, kaybetmesinin tek yolunun seçimin "hileli" olması olduğunu söylemişti. Ayrıca Biden'ın kazanması durumunda seçim sonuçlarını tanımama niyetini de defalarca tekrarladı ve bu da birçok kişiye 6 Ocak 2021'deki Capitol saldırısını hatırlattı.

Biden, destekçilerine Trump'ın "ABD için artık her zamankinden daha tehlikeli" olduğunu söyledi. Cumhuriyetçi adayın "cesedini çiğnemeden" seçimleri kazanmasına izin vermeyeceğini de sözlerine ekledi.

Biden da seçim rekabetinin geleneklerini yıkmayı ihmal etmiyor. Haziran ayında Connecticut'ta düzenlenen bir bağış toplama etkinliğinde Trump'ı "hükümlü bir suçlu", "pervasız" ve başkan olma çabasında direten "tehlikeli bir adam" olarak tanımladı. Bu sözleri sürekli tekrarladı.

Televizyon münazarasındaki feci performansının ardından Biden, insanların kendi dil sürçmelerine ve kekemeliğine odaklanmasını ve Trump'ın "ciddi hatalarını" görmezden gelmesini eleştirdi. Michigan'da destekçilerine, Trump’ın "ABD için artık her zamankinden daha tehlikeli hale geldiğini" söyledi. Cumhuriyetçi adayın "cesedini çiğnemeden" seçimleri kazanmasına izin vermeyeceğini de sözlerine ekledi.

"Kan banyosu" ve "cesedim çiğnenmeli" Amerikan sözlüğünde iki sert ifadedir. Bu ifadelerin piramidin tepesinden iki ismin ağzından çıkmasının tehlikelisi ise bunların ülkenin aşırı sağ ve aşırı sol arasında korkunç ve belki de eşi benzeri görülmemiş bölünme yaşadığı bir dönemde dillendirilmesinde yatıyor.

Böyle bir durum karşısında Trump ve kulağı kanlı görüntülerinin, destekçileri nezdinde “kahraman imajını” güçlendirmesi doğal

ABD'nin bazı anketlerin gösterdiği durumuna dair bir örnek verelim; geçtiğimiz baharda PBS'nin yaptığı bir ankette katılımcıların yüzde 20'si, ülkeyi yeniden rayına oturtmak için şiddet kullanımının gerekli olduğunu savundu. Yüzde 10 ila 30 arasında bir kesim de “iç siyasi krizi düzeltmek” için şiddet kullanılmasını kabul ettiğini söyledi.

Bir diğer korkunç rakam da şu; Trump destekçilerinin ABD Kongre Binası'na saldırmasından bu yana ölüm veya yaralanmalara yol açan 14 siyasi saldırının 13'ünü sağcı saldırganlar gerçekleştirirken, bir saldırıyı da solcular gerçekleştirdi.

Böyle bir durum karşısında Trump ve kulağı kanlı görüntülerinin, destekçileri nezdinde “kahraman imajını” güçlendirmesi, Trump’ı şeytanlaştırmanın arkasında Biden ve ekibinin olduğu yönündeki suçlamaları pekiştirmesi doğal. Biden’ın rakibine yönelik suikast girişimini hemen ve "bu tür iğrenç şiddet" eylemlerini kınaması, hatalar ve gaflar dizisini, itfaiyeci rolünü oynayarak durdurmaya bahis oynaması da doğal.

Amerika Birleşik Olmayan Devletlerindeki bir diğer yenilik, başkan adayının ailesinin kurbanı (kahramanı) savunmakta öne çıkması, başkan adayının ailesinin de alternatif bir isim için adaylıktan çekilmesini reddetmesidir.

*Bu makale Şarku’l Avsat tarafından Londra merkezli Al Majalla dergisinden çevrilmiştir.



İsrail ordusu: Refah'ta bir tünelden çıkan 6 militanı hedef aldık

Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)
TT

İsrail ordusu: Refah'ta bir tünelden çıkan 6 militanı hedef aldık

Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv- Reuters)

İsrail askeri sözcüsü Avichay Adraee, İsrail güçlerinin bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta altı militanı hedef aldığını açıkladı. Militanların bölgedeki bir yeraltı tünelinden çıktıklarına inanılıyor.

Adraee, güçlerin bölgedeki arama operasyonlarını sürdürdüğünü de ifade etti.

cfg
İsrail askerleri, Gazze Şeridi sınırına yakın güney İsrail'de konuşlu bir tank taretinin tepesinde duruyor (AFP)

Şarku’l Avsat’ın çeşitli medya kuruluşlarından aktardığına göre İsrail güçlerinin 10 Ekim'den bu yana yürürlükte olan ateşkes anlaşması kapsamında yeniden konuşlandırıldığı Filistin topraklarının bir bölümü olan Refah'ta bulunan tünellerde 200 kadar Hamas savaşçısı mahsur kalmış olabilir.


Hong Kong'da yüksek katlı konut kompleksinde yangın: En az 4 Kişi hayatını kaybetti

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Hong Kong'da yüksek katlı konut kompleksinde yangın: En az 4 Kişi hayatını kaybetti

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Hong Kong’daki bir yüksek katlı konut kompleksinde bugün (Çarşamba) çıkan büyük yangında dört kişi hayatını kaybetti. Kentin İtfaiye Hizmetleri Dairesi, olayda dört kişinin öldüğünü ve üç kişinin yaralandığını açıkladı. Polis ise daha önce sekiz kişinin etkilendiğini bildirmişti; sayılardaki farkın nedeni henüz netlik kazanmadı.

Hong Kong medyası, yaşamını yitirenler arasında bir itfaiyecinin de bulunduğunu öne sürdü, ancak bu bilgi resmi olarak doğrulanmadı.

g
Fotoğraf:  AP

Yangın, kentin Tai Po bölgesindeki binanın dış cephesine kurulan bambu iskelesi boyunca hızla yayılarak gökyüzüne yoğun duman yükseldi. Olay yerinden aktarılan canlı görüntülerde, itfaiye ekiplerinin merdivenli araçlardan yüksekten su sıkarak alevlere müdahale ettiği görüldü.

Yetkililer, yangının ardından Hong Kong’daki ikinci en yüksek alarm seviyesi olan dört numaralı yangın alarmını devreye aldı.

s
Fotoğraf:  AP

Polis, olayın yaşandığı binalarda mahsur kalan kişiler olduğuna dair birçok ihbar aldıklarını açıkladı.

sdf
Fotoğraf:  AP

Tai Po, Hong Kong’un Yeni Topraklar olarak bilinen kuzey bölgesinde, Çin anakarasındaki Shenzhen kentine yakın bir yerleşim alanı olarak biliniyor.


Tayvan Devlet Başkanı savunma harcamalarına 40 milyar dolarlık ek bütçe önerisinde bulunacak

Hsinchu'daki Hokou Askeri Üssü'nde Tayvan'ın ilk Abrams tank taburunun açılış töreninde yer alan Brave Tiger ve Abrams M1A2T tankları (Reuters)
Hsinchu'daki Hokou Askeri Üssü'nde Tayvan'ın ilk Abrams tank taburunun açılış töreninde yer alan Brave Tiger ve Abrams M1A2T tankları (Reuters)
TT

Tayvan Devlet Başkanı savunma harcamalarına 40 milyar dolarlık ek bütçe önerisinde bulunacak

Hsinchu'daki Hokou Askeri Üssü'nde Tayvan'ın ilk Abrams tank taburunun açılış töreninde yer alan Brave Tiger ve Abrams M1A2T tankları (Reuters)
Hsinchu'daki Hokou Askeri Üssü'nde Tayvan'ın ilk Abrams tank taburunun açılış töreninde yer alan Brave Tiger ve Abrams M1A2T tankları (Reuters)

Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te, adayı olası bir Çin işgalinden korumak için hükümetinin birkaç yıl boyunca savunma harcamalarına 40 milyar dolarlık ek bütçe önerisinde bulunacağını duyurdu.

Lai, dün Washington Post’ta yayınlanan makalesinde, “Pekin'in güç kullanımıyla ilgili karar alma sürecine daha yüksek maliyetler ve belirsizlikler ekleyerek caydırıcılığı artırmayı amaçlıyoruz” dedi. Pekin, Tayvan üzerinde egemenlik iddia ediyor ve adayı kontrol altına almak için askeri seçeneği de göz ardı etmiyor; bu da Tayvan'ı güçlü askeri, ekonomik ve diplomatik baskıya maruz bırakıyor.

Bu hamle, Tayvan'ı kendi toprağı olarak gören Çin'in, Taipei'nin şiddetle reddettiği iddialarını savunmak için beş yıldır askeri ve siyasi baskıyı artırmasıyla birlikte geldi.

Lai daha önce ABD'nin bu konudaki taleplerine yanıt olarak, savunma harcamalarını 2026'da gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 3'ünden fazlasına ve 2030'da yüzde 5'e çıkarma planlarından bahsetmişti. Lai makalesinde, “Bu büyük paket sadece ABD'den yeni silah alımlarına önemli ölçüde finansman sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda Tayvan'ın yeteneklerini önemli ölçüde geliştirmeye de katkıda bulunacak” ifadelerini kullandı.

Tayvan hükümeti, savunma harcamalarının 2026 yılında 949,5 milyar Taylan dolarına (30,25 milyar dolar) ulaşmasını öneriyor. Hükümet rakamlarına göre GSYİH'nin yüzde 3,32'sini temsil eden bu rakam, 2009'dan bu yana ilk kez yüzde 3'lük eşiği aşıyor.

Ancak Pekin ile daha yakın ilişkiler kurmak isteyen muhalefet partisi Kuomintang Partisi, müttefiki Halk Partisi ile birlikte finansmanı kontrol ettiği için, hükümetin parlamentodan onay alması zor olabilir. Yeni seçilen Kuomintang lideri Cheng Li-wun, Tayvan'ın ‘bu paraya sahip olmadığını’ söyleyerek Lai'nin savunma harcamaları planlarına karşı çıktı.