Biden, başkanlık yarışından çekildiğini ve Harris'i desteklediğini açıkladı

ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris (AFP)
TT

Biden, başkanlık yarışından çekildiğini ve Harris'i desteklediğini açıkladı

ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris (AFP)

Son dönemde sağlığıyla ilgili tartışmalar artarken ABD Başkanı Biden, başkanlık yarışından çekildiğini  ve yardımcısı Harris'i desteklediğini açıkladı.

2020 seçimlerinde mağlup ettiği Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump karşısında ulusal anketlerde düşüş yaşayan 81 yaşındaki Biden, Delaware'deki tatil evinde üçüncü defa Kovid-19 geçirirken yazılı bir açıklama yaptı.

Son günlerde giderek artan sayıda Demokrat lider, 27 Haziran’daki tartışma programında Trump’ın karşısındaki olumsuz performansı nedeniyle, Biden’a çekilme çağrısı yapıyordu.

Washington siyaset sahnesinin 50 yıllık emektarı Biden ise, “Yüce Tanrı” istemedikçe ya da anketlerde Trump'ı ikinci kez yenemeyeceği görülmedikçe veya doktorları tarafından fiziksel olarak devam edemeyeceği bildirilmedikçe adaylıktan çekilmeyeceği konusunda ısrarlıydı.

Ancak dün (Pazar) yaptığı açıklamada, “Ocak ayında sona erecek olan görev sürem boyunca görevimden ayrılmamın ve yalnızca başkan olarak görevlerimi yerine getirmeye odaklanmamın partimin ve ülkenin yararına olacağına inanıyorum” dedi.

5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimleri öncesinde ABD’de her eyalette Demokrat Parti’nin önseçim süreci tamamlanmıştı. Önseçimlerde 3 bin 894 delege 19 Ağustos’ta başlayacak Demokrat Parti Ulusal Kurultayı’nda Joe Biden’a destek verme taahhüdünde bulundu.

Şimdi bu delegeler 19 Ağustos’ta Chicago’da başlayacak Demokrat Parti Ulusal Kurultayı’nda teorik olarak istedikleri adaya destek verebilirler.

Kamala Harris'e destek açıklaması

Demokrat Başkan Biden'ın çekilmesi halinde partiyi bir arada tutmak amacıyla yerine bir adayı işaret etmesi bekleniyordu.

Başkan Biden, yarıştan çekildiğini duyurduğu sosyal medya paylaşımının ardından bir başka paylaşımda, Demokrat Parti'nin başkan adayı olarak Başkan Yardımcısı Kamala Harris'e desteğini açıkladı.

Biden, Harris'in “olağanüstü bir ortak” olduğunu ve “bu yıl partimizin adayı” olmak için “tam desteğine ve onayına” sahip olduğunu söyledi. Biden, kararıyla ilgili olarak daha sonra ülkeyle konuşacağını belirtti.

Kamala Harris seçim yarışına Biden’la beraber girmiş olsa da otomatik olarak pusulada onun yerini alamıyor. Onun da yarışa girmesi halinde, her olası aday gibi delegelerin desteğini alması şart. Bu süreçte kendisine bir başkan yardımcısı adayı belirlemesi ve yarışa onunla birlikte girmesi gerekiyor.

Demokrat Parti Ulusal Komitesi başkan ve başkan yardımcısı adaylarını resmi olarak aday göstermek amacıyla ağustos ayının ilk haftasında yoklama yapma sinyali vermişti. Eğer bu plan iptal edilirse adaylar 19 Ağustos’ta başlayacak kurultayda seçilecek.

Harris kurultayda destek görürse, ABD’nin 248 yıllık tarihinde ilk Siyah kadın ve Güney Asyalı parti başkan adayı olacak.

Çok sayıda parti yetkilisi, önümüzdeki Ocak ayında başlayacak yeni başkanlık dönemi yarışında, Trump'a karşı partinin  ana taşıyıcısı olarak Biden'ın yerine Harris'i desteklediklerini söyledi.

Ancak bazıları, Demokrat Parti'nin gelecek ay Chicago'da yapılacak ulusal kurultayı, diğer başkan adaylarına da açmasını istediklerini söylüyor.

Başkan adaylığı için en son 1968 yılında açık bir kurultay düzenlenmiş ve Başkan Lyndon Johnson, ABD’nin Vietnam'daki savaşını yönetmesine yönelik yaygın muhalefet karşısında yeniden aday olma planlarından vazgeçmişti.

Biden farklı bir muhalefetle karşılaştı. 20’den fazla Demokrat Kongre üyesi, CNN’deki tartışma programının ardından çekilmesi çağrısında bulundu.

Son zamanlarda Biden ile birlikte olan bazı kişiler, zihinsel keskinliğinin azaldığına inandıklarını ve zayıf göründüğünü söylerken, en sadık yardımcıları tam aksi konusunda ısrarlıydı.

Biden’ın başkan olarak tek dönemi, 20 Ocak 2025'ten Ocak 2029'a kadar sürecek bir dönem için yeni bir başkanın yemin etmesi ile sona erecek.

Başka kimler olası aday olarak öne çıkıyor?

Başkan Yardımcısı Kamala Harris yaygın olarak Biden'ın yerine geçebilecek en iyi aday olarak görülse de son anketler Harris’in anket verilerinin, Biden'ın Donald Trump'a karşı anket verilerine kıyasla çok az fark olduğunu gösteriyor.

Dört ankette Kamala Harris’in Biden'dan biraz daha iyi, dört ankette Biden’a kıyasla daha kötü ve üçünde ise hiçbir fark olmadığı görülüyor.

Beyaz Saray’da başkan yardımcısı olarak dört yıl tecrübesi bulunan Kamala Harris’in kararsızlar ve bağımsız seçmenlerin desteğini alabileceği yorumu yapılıyor.

California Valisi Gavin Newsom: Gavin Newsom, Joe Biden’ın adaylıktan çekilmesine ilişkin tartışma sürecinde Biden’a güçlü destek verdi. Newsom, Biden’ın Trump karşısındaki canlı yayın performansının ardından yaşanan hararetli tartışmada “Baş performansçı değil, başkomutan arıyorum” demişti.

Michigan Valisi Gretchen Whitmer: Biden’a desteğini açıklayan Gretchen Whitmer önemli ve çekişmeli eyalette valilik seçimini yeniden kazanmıştı. Whitmer işçi sendikalarına verdiği destek sebebiyle, ABD genelinde Demokratlar arasında popüler.

Illinois Valisi J.B. Pritzker: J.B. Pritzker, bu yıl Ağustos ayında Chicago’daki Demokrat Parti Ulusal Kurultay’ına ev sahipliği yapıyor. Pritzker, son dakikada başlatılacak bir seçim kampanyasını kendisi finanse edebilir.

Eski First Lady Michelle Obama: Michelle Obama çok sayıda seçmen arasında popüler olsa da aday olma fikrini şimdiye kadar hep reddetti. Geçen ay yapılan Reuters/Ipsos anketine göre Michelle Obama Donald Trump’ın 10 puan önündeydi.

Uzmanlara göre seçim kampanyaları sürecinde para toplama kabiliyeti bakımından kimin yoğun bir çaba içinde olduğu ve kurultayda çoğunluğun desteğini alabilecek türden bir koalisyon oluşturma fırsatına sahip olduğu önem taşıyor.

2020 seçimlerinde parti adayı olarak ilk kararının Kamala Harris'i Başkan Yardımcısı olarak seçmek olduğunu hatırlatan Biden, Demokratlar'a seslenerek, "Biraraya gelip Trump'ı yenmenin zamanı geldi. Bunu yapalım" dedi.

Biden’ın ABD başkanlık yarışından çekilmesi, Beyaz Saray’da şaşkınlık yarattı: ‘Tweet ile öğrendik’

Beyaz Saray yetkilileri, Biden'ın çekilme kararına hazırlıksız yakalandı.

Politico’da dün (Pazar) yayınlanan bir habere göre, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden’ın başkanlık yarışından çekilme kararını Beyaz Saray yetkilileri “tweet ile” öğrendi.

ABD merkezli haber sitesinde Adam Cancryn imzasıyla yayınlanan haberde sözlerine yer verilen bir Demokrat Parti yetkilisi, çekilme kararının Beyaz Saray’da şaşkınlık yarattığını ve kararı, Biden’ın X hesabında paylaştığı mesajla öğrendiklerini belirtti.

Haberde ismi verilmeyen yetkili, “Tweet ile haberimiz oldu. Hiçbirimiz neler olup bittiğini anlayamıyoruz” ifadelerini kullandı.

Haberde ayrıca, Biden’ın 5 Kasım’da gerçekleştirilecek olan seçimlerdeki adaylığından vazgeçtiğini “üst düzey danışmanların da dahil olduğu” yetkililerin söz konusu paylaşımla öğrendiği bilgisi paylaşıldı.

Trump: Başkanlık yarışına ve başkanlığa uygun değildi

Biden'ın Cumhuriyetçi Partili rakibi Donald Trump ise Biden'ın başkanlık yarışından çekilme kararına Truth Social adlı sosyal medya platformundan yanıt verdi. Trump "Sahtekar Joe Biden başkanlık yarışına girmeye uygun değildi ve kesinlikle başkanlık yapmaya da uygun değildi, asla olmadı da" dedi. Trump ayrıca "Başkanlık makamını sadece yalanlar, sahte haberler ve bodrumundan çıkmayarak kazandı. Etrafındaki herkes, doktoru ve medya, Başkan olma yeteneğinin olmadığını biliyordu ve yoktu. Başkanlığı nedeniyle büyük sıkıntı çekeceğiz ama verdiği hasarı hızla tamir edeceğiz" diye konuştu.

Şimdi ne olacak?

Demokratların yeni bir aday belirlemesi gerekecek. 1 Ağustos'tan sonra bir gün Biden'ı aday olarak belirlemeleri bekleniyordu. Ancak şimdi bu iptal edildi. Partinin kongresi 19-22 Ağustos arası Chicago'da yapılacak. Biden ön seçimlerde büyük bir destek almıştı. Bu da eyalet parti delegelerinin Biden'ı aday seçme taahhüdünde bulunduğu anlamına geliyor. Delegeler bir başka isme oy vermeleri için serbest bırakılacak. Buradan sonraki süreç hakkında çok fazla şey bilinmiyor. Özellikle de delegelerin yeni adayı nasıl seçeceği konusunda. BBC'nin ABD'deki ortağı CBS News, Demokrat Parti Ulusal Komitesi yetkililerinin acil toplantı yaptıklarını bildirdi. Bu arada Temsilciler Meclisi'nin Cumhuriyetçi Başkanı Mike Johnon, "Biden başkanlık yarışına girmeye uygun değilse, başkanlık yapmaya da uygun değil. Derhal istifa etmeli" dedi.



'İlkel şifreli mesajlar’ savaş zamanlarında hayatta kalmak için kullanılmaya devam ediyor

Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)
Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)
TT

'İlkel şifreli mesajlar’ savaş zamanlarında hayatta kalmak için kullanılmaya devam ediyor

Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)
Sinvar, tünellerin dışındaki dünya ile elle yazılmış şifreli mesajlar aracılığıyla iletişim kuruyor (Getty Images)

İnci Mecdi

ABD Merkezî İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) El Kaide lideri Usame bin Ladin'i 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra 2011 yılında İslamabad'da bulması ve Bin Ladin’in ABD Donanması Özel Hareket Kuvvetleri (Navy SEALs) tarafından öldürmesi neredeyse on yıl sürdü. El Kaide lideri Afganistan dağlarında ve ötesindeki ceplerde izini kaybettirmenin bir yolunu bulmuştu. Bazen videoların içine gizlenen mesajlar ve şifrelerle dünyanın en tehlikeli terör örgütünü oradan yönetti.

Ölümünden sonra Pakistan'daki gizli bir karargâhta bulunan mektuplarına göre Bin Ladin, dış dünyaya mesaj göndermek için çoğunlukla kuryeleri kullanıyordu. Çünkü şifreli e-postaların, takip edilmesini engellemeye yeteceğine inanmıyordu. Aynı geleneksel iletişim yöntemi, İsraillilerin Hamas Hareketi’nin bazı liderlerinin, son olarak da Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin geçtiğimiz temmuz ayında İran'ın başkenti Tahran'da kaldığı konutta tasfiye edilmesine rağmen, neden Hamas lideri Yahya es-Sinvar'a ulaşamadıklarını açıklayabilir.

Elle yazılan mektup ve notlar

ABD merkezli gazete Wall Street Journal (WSJ), Sinvar'ın İsrail'in kendisini takip edememesi ve nerede saklandığını bulamaması için telefon görüşmeleri, cep telefonu mesajları ve diğer dijital iletişim araçları, hatta şifrelenmiş olanlar da dahil olmak üzere dış dünyayla iletişim kurmak için teknolojiyi kullanmaktan büyük ölçüde kaçındığını ve ‘tünellerde saklanırken Hamas’ın operasyonlarını yönetmek için karmaşık bir kod sistemi ve elle yazılan notlar’ kullandığını ortaya çıkardı.

Mısır, Katar ve ABD’nin arabuluculuğunda 31 Temmuz öncesinde yürütülen ateşkese yönelik müzakerelerde bulunan Hamas Siyasi Büro Başkanı Heniyye'nin öldürülmesinden ve Sinvar'ın Hamas’ın başına geçmesinden sonra Sinvar’ın, Heniyye ile nasıl iletişim kurduğuna dair soru işaretleri oluştu. WSJ’ye göre Sinvar mektuplarını el yazısıyla yazıyor ve Hamas'ın güvenilir bir üyesine iletiyor. O da mesajı, bazıları sivil de olabilen bir kuryeler zinciri ile yerine ulaştırıyor. Mektuplardaki yazılar genellikle şifreli oluyor. Farklı zamanlarda ve koşullarda farklı alıcılar için farklı kodlardan oluşuyor. Bu sistem, Sinvar ve diğer Hamas üyeleri tarafından İsrail hapishanelerinde kaldıkları sırada geliştirildi. Son olarak mektup, Gazze'deki bir Arap aracıya ya da telefonla yahut başka yollarla yurtdışındaki Hamas üyelerine ileten bir Hamas ajanına ulaşıyor.

WSJ’ye göre İsrail'in başta Hamas'ın askeri kanadının kurucularından Salih el-Aruri'yi Beyrut’ta düzenlediği suikast olmak üzere, Sinvar’ın yakın çevresinden kişileri bulup öldürmeyi başarmasından bu yana Sinvar'ın iletişim yöntemleri daha tedbirli ve karmaşık hale geldi. WSJ’ye konuşan Arap aracılara göre Aruri'nin ölümünden bu yana Sinvar neredeyse tamamen elle yazılan mektuplara ve sözlü iletişime geçti. Bazen ses kayıtlarını küçük bir yardımcı çemberi aracılığıyla dağıtıyor.

İsrail askeri istihbaratının Filistin işlerinden sorumlu eski başkanı Michael Milstein, İsrail ordusunun Sinvar'ı bulamamasının ana nedenlerinden birinin tüm şahsi hareketlerini çok sıkı bir şekilde koruması olduğuna inanıyor.

Gazze'de yaşayan Uluslararası Kriz Grubu (ICG) araştırmacısı Azmi Kişavi, Sinvar’ın Hamas’ın eski iletişim yöntemlerine geri döndüğünü söyledi. ICG’den başka araştırmacılar da Sinvar'ın Hamas üyeleri ve dış dünya ile iletişim kurmaya yönelik mevcut ilkel yaklaşımının, Hamas'ın ilk günlerinde kullandığı ve Sinvar'ın 1988 yılı ve sonrasında İsrail hapishanelerinde tutukluyken bizzat benimsediği bir sisteme dayandığını söyledi.

Sinvar hapse atılmadan önce İsrail'le iş birliği yaptığından şüphelenilen kişileri yakalamak üzere Hamas'ın Mecd adlı iç güvenlik teşkilatını kurmuştu. Mecd, İsrail hapishanelerinde de çalışmalarını sürdürdü. İsrail casusuna dönüşen eski bir Hamas üyesi tarafından yazılan ‘İbn Hamas’ (Hamas’ın oğlu) adlı kitaba göre Mecd’in hapishanelerde ‘es-Sevaid’ adı verilen ve şifreli mesajları bir koğuştan diğerine dağıtan ajanları vardı.

Yine aynı kitapta, es-Sevaid’lerin el yazısıyla yazılmış mektupları ekmeğin içine sarıp top haline getirip kuruttuktan sonra beyzbol oyuncuları gibi bu ekmek toplarını hapishanenin bir koğuşundan diğerine fırlatarak ‘Özgürlük savaşçılarından mektup var!’ diye bağırdıkları yazıyor.

Sabit telefon

Aralarında CIA Başkanı William Burns'ün de bulunduğu ABD'li üst düzey yetkililer, haziran ayında İsrail ve Hamas'ı ateşkese varmaya zorlamak için Ortadoğu'ya gittiler. Burns, Katar’ın başkenti Doha'da Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman bin Casim es-Sani ve Mısır İstihbarat Başkanı Abbas Kamil ile görüşmeler yaptı. Ardından Hamas yetkililerine bir anlaşma yapmaları için baskı uygulamak üzere Heniyye ile bir araya geldi.

İsrail, Hamas'ın tünellerde sabit hatlı bir telefon sistemi kurduğunu en az on yıldır biliyor. Şarku’l Avsat’ın Indepenedent Arabia’dan aktardığı analize göre İsrail’in Hamas ile arasında 2018 yılında günlerce sürecek bir çatışmaya yol açan başarısız operasyonu, İsrail ordusunun Hamas’ın telefon ağına girme girişimiydi.

Arabulucular, Gazze Şeridi’ndeki mevcut savaşın başlarında İsrail ile Hamas arasında İsrail'in Gazze Şeridi'ni işgalini önleyecek bir rehine anlaşması yapmaya çalışıyorlardı. Hamas'ın silahlı kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları’nın üyeleriyle görüşmek ve şifreli mesajlar iletmek üzere Gazze'ye haberciler gönderdiler.

WSJ’ye konuşan aracılar, Sinvar'ın Hamas'ın sabit hat ağındaki aracılarla tünellerde telefon görüşmeleri yaptığını, gün ve saati belirlemek için kodlar kullandığını söylediler. Aracıların aktardığına göre telefon görüşmelerinin ayarlanması için Sinvar, mesajlarda takma isimlerin yanı sıra bazen gerçek kimliğini gizlemek için hapishanede birlikte kaldığı kişilerin isimlerini de kullandı.

İletişim kurmanın yaygın yolları

Gözlemcilere göre son yirmi yılda teröristler ve organize suçlular için mevcut seçeneklerin sayısı arttı. Tabii ki sıradan, yasalara saygılı vatandaşların birbirleriyle iletişim kurma olanakları da dijital teknolojideki büyümeye paralel olarak gelişti. Ancak radikal teröristler, izlenebilir bir 'dijital ayak izi' bırakmanın ve asıl göndericinin kimliğinin tespit edilmesini tehlikelerinin tamamen farkındalar. ABD istihbaratının, mesaj ve verileri elden teslim eden kuryelere güvenen Usame bin Ladin'in izini bulması da bu yüzden bu kadar uzun sürdü.

Dijital olsalar da anonim olarak satın alınabilen, cep telefonuna takılan, bir kez kullanılıp atılan ucuz ve yasal sim kartları gibi iletişim kurmanın yaygın yolları da var. Bu sim kartları Rusya ve Çin'deki şirket yöneticileri tarafından da cep telefonlarının hacklenmesine karşı bir önlem olarak kullanılıyor. Bununla birlikte sosyal medyada, sohbet odalarında ve oyunlarda da şifreli dil kullanılabilir. Bu yüzden e-oyun oynayanlar arasındaki yazışmalarda mesajları gizlemenin giderek yaygınlaşan bir yolu olarak karşımıza çıkıyor.

Terör eylemlerinin planlayıcıları da hedeflerini müzakere ederken kod ya da metaforlar kullanarak iletişim kurarlar. Örneğin, ABD’de gerçekleşen 11 Eylül saldırısının planlayıcılarından Muhammed Atta ve Remzi bin eş-Şibh, Dünya Ticaret Merkezi'nden ‘İmara’ (mimari), ABD Savunma Bakanlığı’ndan (Pentagon) ‘funun’ (sanat) ve Beyaz Saray'dan ‘siyase’ (siyaset) olarak bahsetmişlerdir.

Uydu telefonları, Mısır'daki 25 Ocak devrimi sırasında, hapishaneden kaçan Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan-ı Müslimin) üyelerinin iletişim kurmak için Thuraya mobil uydu telefonları kullandıkları söylentisiyle gündeme gelmişti. Bu telefonlar şifreleme teknolojisine sahip olsa da gizli dinlemeye karşı savunmasız bir yapıya sahip. Terör örgütlerinin liderleri, uzak ve az nüfuslu bölgelerde bile bu telefonların kullanımına karşı uzun zamandır temkinli davranıyor. Ancak gözlemcilere göre bu telefonlar, terör örgütlerinin liderleri arasında popüler bir iletişim aracı olmaya devam ediyor ve takip edilmelerini zorlaştırıyor.