Almanya İran bağlantılı bir merkezin faaliyetlerini yasakladı

Alman polisi, Hamburg'daki genel merkeze ve ülke genelinde 53 noktaya baskın düzenledi.

Alman polisi bugün Hamburg'da, İmam Ali Camii'nin de bulunduğu İslam Merkezi'ne baskın düzenledi. (DPA)
Alman polisi bugün Hamburg'da, İmam Ali Camii'nin de bulunduğu İslam Merkezi'ne baskın düzenledi. (DPA)
TT

Almanya İran bağlantılı bir merkezin faaliyetlerini yasakladı

Alman polisi bugün Hamburg'da, İmam Ali Camii'nin de bulunduğu İslam Merkezi'ne baskın düzenledi. (DPA)
Alman polisi bugün Hamburg'da, İmam Ali Camii'nin de bulunduğu İslam Merkezi'ne baskın düzenledi. (DPA)

Alman polisi, 31 yıllık takip ve 7 ay boyunca topladığı delillerin incelenmesi sonucu Hamburg'daki İslam Merkezi'ne 800'den fazla polisle baskın düzenledi. “İran'ın ileri karakolu” olarak bilinen merkezin ve Almanya genelindeki onlarca bağlı dernek ve kuruluşun, 2021 yılından bu yana Almanya'da terör örgütü olarak kabul edilen Hizbullah'a destek verdikleri gerekçesiyle yasaklanmasına karar verildi.

Alman partilerinin ve İran muhalefetinin ‘siyasi faaliyetleri nedeniyle’ merkezin kapatılması yönündeki yıllardır süren taleplerinin ardından Almanya İçişleri Bakanlığı, rengi ve anıtsal mimarisi nedeniyle Mavi Cami olarak bilinen merkezin kapatılması için yasal dayanak teşkil eden yeterli kanıt toplamayı başardı.

İçişleri Bakanlığı yapılan incelemelerin, kendisini ‘siyasi gündemi olmayan dini bir dernek’ olarak tanıtan merkezin, iddia ettiğinin tam tersi olduğunu gösterdiğini açıkladı.

rfe4tbhy5
Frankfurt'taki İslam Kültür Merkezi'nde iki kişiye eşlik eden polis memuru (AP)

Hamburg’da onlarca çevik kuvvet polisi sabah saat 6'da camiye baskın düzenledi. Şarku’l Avsat’ın Alman medyasından aktardığına göre polisler, merkezin içinde uyuyan üç kişiyi dışarı çıkardı, kilitli kapıları kırdı ve ek deliller ile para dolu çantalara el koydu.

Mavi Cami'ye yapılan baskına paralel olarak, Almanya'nın diğer yedi eyaletinde onlarca polis memuru, 30'u Hamburg'da olmak üzere İslam Merkezi ile bağlantılı 53 merkeze baskın düzenledi. Yetkililer Frankfurt, Münih ve Berlin'deki yan kuruluşları da yasakladı.

Polis aynı tarihlerde Berlin'in Neukölln semtindeki bir Şii örgütüne ait binaya da baskın düzenledi. İçişleri Bakanlığı, yasağın bir sonucu olarak dört Şii camisinin kapatılacağını duyurdu.

İçişleri Bakanı Nancy Faeser, merkezin ‘aşırıcılığı yaydığı’ gerekçesiyle yasaklandığını bildirdi. Faeser yaptığı açıklamada, “İran Dini Lideri Ali Hamaney'in Almanya'daki doğrudan temsilcisi olan merkez, sözde İslam Devrimi'nin ideolojisini saldırgan bir şekilde yayıyor” ifadesini kullandı.

ertb5

Almanya İçişleri Bakanlığı'na göre merkez, demokrasiye alternatif olarak ‘otoriter ve dini bir yönetim kurmayı’ amaçlıyor; Hizbullah gibi örgütlerin ‘askeri ve siyasi boyutunu’ destekliyor.

Faeser, merkezin ve ona bağlı derneklerin ‘terörist Hizbullah'ı desteklediğini ve Yahudi karşıtı fikirleri yaydığını’ vurguladı. Merkezin kapatılmasının ‘bir dine karşı yapılmış hareket olmadığını’ belirten bakan, ‘Şii mezhebinin ve dininin barışçıl uygulamalarının yasaktan etkilenmediğini’ belirtti.

Alman istihbaratı ise merkezi, aşırıcılık ve anayasa karşıtı fikirler yaydığı şüphesiyle 1993 yılından bu yana, yani 31 yıldır izliyor. Alman istihbaratı bu merkezi ‘İran Büyükelçiliği’nden sonra Almanya'daki en önemli ikinci İran istihbarat casusluk merkezi’ olarak görüyor ve faaliyetlerinin Almanya'nın ötesine ve Avrupa'ya yayıldığını düşünüyor.

defrtgyh
Frankfurt'taki İran bağlantılı İslam Merkezi'nde polis konuşlandırıldı. (AP)

Yıllar boyunca birbirini izleyen hükümetler, siyasi irade eksikliği ve İran'ı kızdırma korkusuyla merkezi yasaklamak için harekete geçmedi. Ancak birkaç yıl önce, özellikle İran'daki protestolar ve muhalefete yönelik baskıların ardından merkezin kapatılması yönünde sesler yükselmeye başladı.

Almanya ve Avrupa'daki İranlı muhalifler, cami ve çalışanları tarafından taciz ve tehdit edildiklerinden şikayetçi oldular. Son yıllarda istihbarat, caminin İran rejimiyle doğrudan bağlantılı olduğuna dair kanıtlar topladı.

2021 yılında Almanya'da havaalanı polisi, merkezin başkanı Muhammed Hadi Muftah'ı Tahran'dan dönerken durdurmuş, valizini aramış ve şüpheli mektuplar bulmuştu. Söz konusu mektuplarda Muftah'tan ‘İran Dini Lideri’nin Almanya'daki temsilcisi’ olarak bahsediliyordu.

2022 yılında Hizbullah'ın Almanya'da terör örgütü olarak tanımlanmasının ardından, merkezin başkan yardımcısı Süleyman Musavi, Hizbullah'a yakınlığı nedeni ile Almanya'dan sınır dışı edildi.

Bunun üzerine Alman parlamentosu, hükümeti camiyi kapatmaya çağıran bir karar aldı. İçişleri Bakanlığı geçen yıl kasım ayında, İsrail'deki 7 Ekim saldırısının ardından camiye baskın düzenleyip delil toplamak için harekete geçti. Caminin yasaklanması kararı alınmadan önce kanıtların incelenmesi yedi ay sürdü.

sxdwefrgt
Baskın sırasında Hamburg'daki İslam Merkezi’nin önünde duran bir polis memuru (AP)

Alman makamları, 7 Ekim'deki operasyondan bu yana Hizbullah bağlantılı merkezlerle İsrail ve Yahudi karşıtlığını teşvik eden merkezlere yönelik denetimlerini sıkılaştırdı.

Alman Die Welt gazetesi, iç istihbarat servisinin terörist grubu destekleyen ve merkezin düzenli ziyaretçileri olan 30 kişiyi izlediğini bildirdi.

Geçtiğimiz haziran ayında, bir yıl önce Hizbullah'a üye olmak suçlamasıyla gözaltına alınan iki Lübnanlı’nın davası sona ermişti. Almanya'da türünün ilk örneği olan dava sonucunda, iki erkekten biri terör örgütüne üye olmak suçundan beş buçuk yıl, diğeri ise üç yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Savcı o dönemde yaptığı açıklamada, bu kararın emsal teşkil edeceğini ve diğer Hizbullah üyelerinin tutuklanması ve yargılanmasını kolaylaştıracağını söyledi.

Almanya İslam Konseyi, geçtiğimiz kasım ayındaki baskından kısa bir süre sonra Hamburg'daki İslam Merkezi'nin üyeliğini askıya aldı. Merkezi daha önce kapatmadığı için çokça eleştirilen Konsey, o dönemde ‘Almanya'nın anayasal kurumlarına güveninin tam olduğunu’ ifade etti.

Merkezin yasaklanmasıyla birlikte, son yıllarda Hamburg'un turistik cazibe merkezlerinden biri haline gelen Mavi Cami, Alman devletinin mülkiyetine geçecek ve devlet yönetimi devraldığında merkezin akıbetine karar verecek.



DOGE, 500 milyar dolarlık sitenin kontrolünü kaybetti

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

DOGE, 500 milyar dolarlık sitenin kontrolünü kaybetti

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Elon Musk'ın federal harcamalarda 1 trilyon dolar kesinti yapılmasını öngören Hükümet Verimliliği Bakanlığı'nın planlarını uygulamakla görevlendirilen ABD DOGE Servisi'nin, yıllık yaklaşık 500 milyar dolarlık hibenin dağıtılmasından sorumlu, devlete ait son derece önemli bir internet sitesine erişimini kaybettiği bildirildi. Bu, Musk'ın bu ay Trump yönetiminden sert bir şekilde ayrılmasının ardından girişimin aldığı son darbe.

Bu yıl DOGE'nin, federal fon fırsatları için bir takas merkezi olan grants.gov'un etkin kontrolünü üstlendiği ve yeni tekliflerin yayımlanmadan önce incelenmek üzere DOGE kontrolündeki bir posta kutusuna gönderilmesi gerektiği bildirilmişti.

Nisandaki politika değişikliğinden bu yana geçen aylarda, hibe fırsatlarının posta kutusunda biriktiği ve hükümet mali yılı eylül sonunda bitmeden fonların harcanmama riski doğduğu bildirildi.

Washington Post'un haberine göre perşembe günü federal yetkililere, hibe tekliflerini DOGE üzerinden yürütmeyi durdurma talimatı verildi.

Beyaz Saray'dan haberle ilgili yapılan açıklamada, "Sıkı kontrol devam ediyor. Her kuruma yerleştirilen DOGE personeli, hibelerin günlük olarak gözden geçirilmesinde sekreter ofislerine yardım ediyor" dendi.

Kurum sekreterleri ve kıdemli danışmanlar, proje düzeyinde uygun fon akışını belirlemek için kurumun mutlak takdir yetkisini koruyarak, israf, dolandırıcılık ve kötüye kullanımı azaltmak için başlangıçta DOGE tarafından oluşturulan kontrolleri uygulamaya ve bunlardan yararlanmaya devam edecek.

Bildirilen süreç değişikliği, DOGE'nin karşısına çıkan en son engel.

Rakamlarında defalarca hata ve eksiklik tespit edilen bu girişimin, Musk'ın federal harcamaların önemli bölümlerini hızla kesme yönündeki cesur vaatlerinin gerisinde kaldığı görülüyor. Bazı tahminlere göre Musk'ın 1 trilyon dolarlık hedefine kıyasla elde edilen tasarrufun gerçek rakamı yaklaşık 180 milyar dolar.

Çok sayıda DOGE girişimi durduruluyor ya da mahkemede reddediliyor. Devlet kurumları Musk'ın federal harcamaları yok etme hamlesinde işten çıkarılan çalışanların çoğunu işe geri almak için çabalıyor.

Musk görevden ayrılsa bile yönetim bazı büyük kesintiler yapmaya kararlı. Bunlar arasında dış yardım ve kamu medya harcamalarında yapılan 94 milyar dolarlık kesintilerin DOGE tarzı geri alınması da var.

Aşırı muhafazakar Proje 2025 polis planının arkasındaki önemli güçlerden biri olan ve halihazırda Yönetim ve Bütçe Ofisi'nin direktörlüğünü yürüten Russell Vought, DOGE'nin çalışmalarının Musk olmadan da hızla devam edeceğini söyledi.

Bu ay verdiği ifadede "Birçok DOGE çalışanı ve [tam zamanlı çalışan] kurumlarda, ajans liderliğinin bir parçası halinde neredeyse kurum içi danışmanlar olarak çalışıyor" dedi.

Ve bence, biliyorsunuz, DOGE'nin liderliği artık çok daha merkezsiz bir yapıya sahip.

Independent Türkçe