Selman Rüşdi'ye saldıran kişi ABD'de 'Hizbullah adına terörizm' ile suçlanıyor

Lübnan asıllı Amerikalı'nın avukatı, müvekkilinin suçlamaları kabul etmeyeceğini doğruladı

Amerikalı-İngiltereli yazar Selman Rüşdi (AFP)
Amerikalı-İngiltereli yazar Selman Rüşdi (AFP)
TT

Selman Rüşdi'ye saldıran kişi ABD'de 'Hizbullah adına terörizm' ile suçlanıyor

Amerikalı-İngiltereli yazar Selman Rüşdi (AFP)
Amerikalı-İngiltereli yazar Selman Rüşdi (AFP)

ABD Adalet Bakanlığı, Ağustos 2022'de New York'ta Amerikalı-İngiltereli yazar Selman Rüşdi'yi öldürmeye çalışan Lübnan asıllı Amerikalı Hadi Matar'a ‘Hizbullah adına terörizm’ suçlaması yöneltildiğini açıkladı.

ABD Adalet Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Hadi Matar, 2022 yılında New York'ta Selman Rüşdi'yi öldürmeye teşebbüs ederek, İran rejimiyle bağlantılı bir terör örgütü olan Hizbullah adına terör eylemi gerçekleştirmiştir” denildi.

New York Batı Bölgesi Federal Mahkemesi tarafından dün (çarşamba) yayınlanan 17 Temmuz tarihli bir mahkeme belgesine göre, 26 yaşındaki Matar şu anda yaklaşık iki yıldır New York eyaletindeki yerel bir mahkemede tutuklu yargılanıyor.

New Jersey'li Matar, 2022 yılında New York'ta Rüşdi'ye yönelik bıçaklı saldırı nedeniyle cinayet ve saldırı suçlamalarıyla karşı karşıya.

Lübnan asıllı Matar, eyalet düzeyindeki cinayet ve saldırı suçlamalarını kabul etmedi ve yargılanmayı bekliyor. Matar, New York, Mayville'deki Chautauqua Hapishanesi’nde gözaltında tutuluyor.

12 Ağustos 2022'de New York eyaletinin batısında düzenlenen bir edebiyat seminerinin başlangıcında Rüşdi, Matar tarafından boynundan, yüzünden ve karnından yaklaşık 10 kez bıçaklanmıştı.

Uzun bir tedavi sürecinin ardından 77 yaşındaki Selman Rüşdi bir gözündeki görme yetisini kaybetti.

İngiltere doğumlu Hint asıllı bir Amerikalı olan ve ABD vatandaşlığına kabul edilen Rüşdi, 20 yılı aşkın süredir New York'ta yaşayan bir yazar.

Şeytan Ayetleri adlı romanı 1988'de yayınlandığından beri ölüm tehditleriyle karşı karşıya kalmış ve Ayetullah Humeyni 1989 yılında kanının dökülmesi için fetva yayınlamıştı.

Kendi avukatını tutmadığı için yetkililer tarafından Matar'ı savunmak üzere atanan Avukat Nathaniel Baron, müvekkilinin federal suçlamaları kabul etmeyeceğini söyledi.

Ağustos 2022'de ABD'nin kuzeyindeki Erie Gölü yakınlarında bir konferans verdiği sırada gerçekleşen bıçaklı saldırıda Rüşdi'nin sağ gözü kör olmuş ve sol eli ağır yaralanmıştı. Rüşdi bu yıl saldırıyla ilgili anılarını kaleme aldığı ‘Knife: Meditations After an Attempted Murder’ (Bıçak: Bir Cinayet Girişiminin Ardından Düşünceler) adlı kitabını yayınladı.



Berlin, Sinvar'ın öldürülmesinin ardından Hamas'a tüm rehineleri serbest bırakma çağrısında bulundu

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock (AP)
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock (AP)
TT

Berlin, Sinvar'ın öldürülmesinin ardından Hamas'a tüm rehineleri serbest bırakma çağrısında bulundu

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock (AP)
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock (AP)

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock dün yaptığı açıklamada, "acımasız bir katil" olarak nitelediği Hamas lideri Yahya Sinvar'ın öldürülmesini memnuniyetle karşıladı ve Filistin hareketine "tüm rehineleri derhal serbest bırakması ve silahlarını bırakması" çağrısında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Baerbock açıklamasında, “Sinvar, İsrail'i ve halkını yok etmek isteyen acımasız bir katil ve teröristti. "7 Ekim terörünün azmettiricisi olarak binlerce kişinin ölümüne ve tüm bölgenin anlatılmaz acılar çekmesine neden oldu" diyerek, "Gazze halkının acılarının artık sona ermesi gerektiğini" vurguladı.

İsrail, Hamas hareketinin lideri Yahya Sinvar'ın, ordunun tasfiye olasılığına ilişkin soruşturma başlattığını duyurmasından birkaç saat sonra, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bir eve düzenlenen bombalı saldırı sırasında kaza sonucu öldürüldüğünü resmen duyurdu.

İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz Sinvar'ın ölümünü doğrulayarak, bunu “büyük bir zafer” olarak nitelendirdi. Katz, 7 Ekim'de “katliamların ve kıyımların beyninin” ortadan kaldırılmasının “büyük bir askeri ve manevi başarı ve özgür dünya için bir zafer” olduğunu, “(Hamas) ve İran'ın kontrolü olmadan Gazze'de yeni bir gerçekliğe yol açan bir değişimin ... ve İsrailli mahkumların derhal serbest bırakılması olasılığına kapı açtığını” belirtti.