KKTC'den Güney Kıbrıs'a geçerken mahsur kalan göçmenlerin sayısı artıyor

GKRY'nin rakamlarına göre yılın ilk üç ayında, 2 binden fazla kayıtdışı göçmen ülkeye girdi; bu sayı geçen yılın aynı döneminde 78'di (Reuters)
GKRY'nin rakamlarına göre yılın ilk üç ayında, 2 binden fazla kayıtdışı göçmen ülkeye girdi; bu sayı geçen yılın aynı döneminde 78'di (Reuters)
TT

KKTC'den Güney Kıbrıs'a geçerken mahsur kalan göçmenlerin sayısı artıyor

GKRY'nin rakamlarına göre yılın ilk üç ayında, 2 binden fazla kayıtdışı göçmen ülkeye girdi; bu sayı geçen yılın aynı döneminde 78'di (Reuters)
GKRY'nin rakamlarına göre yılın ilk üç ayında, 2 binden fazla kayıtdışı göçmen ülkeye girdi; bu sayı geçen yılın aynı döneminde 78'di (Reuters)

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) tarafına geçmeye çalışırken Yeşil Hat'ta mahsur kalan göçmenlerin sayısı artıyor. 

Amerikan gazetesi New York Times'ın (NYT) hazirandaki haberinde Yeşil Hat'ta sıkışıp kalan göçmen sayısı 30 olarak paylaşılmıştı. 

Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian'ın bugünkü haberinde sayının en az 53'e çıktığı belirtildi.

Birleşmiş Milletler (BM) kontrolündeki bölgede göçmenlerin kalması için ikinci bir kamp daha kurulduğu aktarıldı.

Tampon bölgede mahsur kalanlar arasında kadınların ve çocukların yanı sıra kanser hastalarının olduğu da yazıldı.

Çoğunu Suriyelilerin oluşturduğu göçmenlerden 8'inden haber alınamadğı bildirildi. Kayıp kişiler arasında refakatsiz iki çocuğun yer aldığı aktarıldı. 8 göçmenden en az yarısının, Yeşil Hat'tan kaçıp GKRY'deki göçmen kabul merkezi Pournara'ya iltica talebinde bulunduktan sonra ortadan kaybolduğu ifade edildi. 

Bunlara ek olarak hafta sonu İran ve Nijerya uyruklu 4 kişinin daha KKTC'den GKRY tarafında geçmeye çalışırken yakalandığı bildirildi.

Kamplardaki göçmenler arasında Kamerun, Irak, Sudan ve Afganistan uyruklu kişiler de yer alıyor.

GKRY'deki Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin sözcüsü Emilia Strovolidou, Yeşil Hat'taki durumun Avrupa Birliği (AB) yasalarına aykırı olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: 

Bu insanların sığınma taleplerinin, AB hukuku kapsamında güvence altına alınması ve incelenmesi gerekiyor. Belirsizlik içinde sıkışıp kalma durumu kabul edilemez, onlar için uygulanabilir bir çözüm geliştirmeliyiz.

Avrupa Komisyonu da bir AB üyesi olarak GKRY yönetiminin, yasalar uyarınca "sınırda ya da transit bölgede" yapılan uluslararası sığınma başvurularını kabul etmekle yükümlü olduğunu bildirdi.

Öte yandan Lefkoşa'da Batılı devletlere ait 12 büyükelçilikten diplomatik heyetlerin, göçmenlerin tutulduğu kampları bugün ziyaret etmesi planlanıyor. 

GKRY'deki Lefkoşa Üniversitesi'inden Nicos Trimikliniotis ise göçmenlerin durumuyla ilgili gerekli adımların atılmadığını belirterek şunları şunları söyledi: 

Gördüklerimiz utanç verici, bu tam anlamıyla bir suç. Hükümet, sığınma hakkına tabi bu kişileri tanımayı reddederek, başkalarını buraya gelmekten caydıracak bir mesaj göndereceğini düşünüyor. Bu, temel hakların bariz şekilde ihlaline yol açan kötü bir fikir.

GKRY yönetimi, göçmenlerin başvurularının kabulune dair herhangi bir adım atmıyor. GKRY Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, geçen ayki açıklamasında Yeşil Hat'taki göçmenlere insani yardım sağlayacaklarını fakat giriş izni vermeyeceklerini söylemişti. 

Independent Türkçe, Guardian, New York Times



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.