Norveç Prensesi Martha, içki işine girince mahkemelik oldu

Prenses Martha Louise, gelecek ay "Hollywood şamanıyla" evlenecek

49 yaşındaki Durek Verrett ve 52 yaşındaki Prenses Martha Louise, Haziran 2022'de nişanlanmıştı (AP)
49 yaşındaki Durek Verrett ve 52 yaşındaki Prenses Martha Louise, Haziran 2022'de nişanlanmıştı (AP)
TT

Norveç Prensesi Martha, içki işine girince mahkemelik oldu

49 yaşındaki Durek Verrett ve 52 yaşındaki Prenses Martha Louise, Haziran 2022'de nişanlanmıştı (AP)
49 yaşındaki Durek Verrett ve 52 yaşındaki Prenses Martha Louise, Haziran 2022'de nişanlanmıştı (AP)

Norveç Prensesi Martha Louise hakkında Kraliyet unvanını kullanarak cin tasarladığı gerekçesiyle soruşturma başlatıldı. 

Ülkenin tanınmış gazetelerinden Aftenposten'ın haberinde, Prenses Martha'nın Oslo Handverksdestilleri (OHD) şirketiyle çalışarak hazırladığı özel cin nedeniyle davalık olduğu belirtildi.

Prenses Martha ve gelecek ay evleneceği Amerikalı nişanlısı Durek Verrett'in ortak projesinin, Norveç Sağlık ve Sosyal İşler Bakanlığı'na bağlı Sağlık ve Sosyal İşler Dairesi'nin radarına takıldığı aktarıldı.

Bu daire, Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı'na bağlı hizmet veriyor.

Martha, iki yıl önce Kraliyet ailesindeki görevlerinden ayrıldığını ve Hollywood'da "şaman" olarak tanınan Verrett'le nişanlandığını duyurmuştu. 

Norveç Kralı V. Harald, Martha'nın ticari işlerde kullanmaması şartıyla Kraliyet unvanını korumasına karar vermişti.

İkilinin düğünü UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Geiranger fiyordunda 29 Ağustos'ta gerçekleştirilecek. 

Martha ve Verrett, bu düğüne özel olarak OHD firmasıyla cin tasarladı fakat içkide Prenses Martha'nın adının kullanılması hukuki sorunlar yarattı. 

İçkinin etiketinde "Bu cini Prenses Martha Louise ve Durek Verrett'in Ağustos 2024'te Geiranger'deki düğünü için hazırladık" ifadeleri yer alıyor.

Prensesin sözcüsü Carina Scheele Carlsen, unvanın kullanılmasının "hata" olduğunu ve sonraki partilerde ibarenin kaldırılacağını söylemişti. 

Ancak Aftenposten, OHD'nin Sağlık ve Sosyal İşler Dairesi'ne gönderdiği 15 Temmuz tarihli mektubu ele geçirdi. Mektupta, Prenses Martha'nın projeye doğrudan dahil olduğu belirtiliyor. 

Ayrıca cinin, devlete ait içki dağıtım firması Vinmonopolet'te satılmasının planlandığı da ifade ediliyor.

Kraliyet ailesi olaya ilişkin yorum taleplerini reddetti. Daire başkanı Oyvind Giaever ise Aftenposten'ın haberine doğrudan yorum yapmazken, söz konusu mektubun soruşturmanın bir parçası olarak değerlendirildiğini söyledi. İncelemelerle ilgili kararın ağustos veya eylülde açıklanabileceği belirtildi.

Independent Türkçe, Guardian, Aftenposten



İran, ABD’den nükleer tazminat talep ediyor

İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)
İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)
TT

İran, ABD’den nükleer tazminat talep ediyor

İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)
İsrail ordusu, İran'daki petrol tesislerini de hedef almıştı (Reuters)

İran yönetimi, ABD ve İsrail'in olası saldırılarına karşı "tetikteyiz" mesajı verdi.

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla, Rus devletine ait medya kuruluşu RT'ye konuşan İranlı bir yetkili, İsrail'in cezalandırılmasını ve ABD'nin nükleer tesislere saldırı nedeniyle tazminat ödemesini istediklerini belirtti. 

Güvenlik yetkilisi, bunların gerçekleştirilmemesi halinde gerekli önlemleri alacaklarını söyledi: 

İran'ın nükleer tesislerine yapılan saldırının tazminatı ödenmez ve Siyonist rejim cezalandırılmazsa, İran bu rejime karşı tarihi caydırıcılığını yeniden tesis etmek için önlemler almaya hazırdır.

Tahran'ın, Washington yönetiminin nükleer müzakerelere devam etme çağrısını henüz erken bulduğunu belirten yetkili, şöyle devam etti: 

Amerikalılar müzakerelerin başlamasını istiyorlar ancak İran, düşmanlıkların sadece geçici olarak durdurulduğu bir konumda.

Yetkili, ABD'nin "bölgedeki vekil güçlerini kontrol altında tutması" gerektiğini vurgulayarak, her türlü senaryoya hazır olduklarını söyledi: 

Parmağımız tetikte fakat çocuk katili rejimin yanlış bir hesap yapması durumunda, bu kez düşmanın ilk ateşi açmasını beklemeyeceğiz.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı. 

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

12 gün süren çatışmadan önce ABD ve İran arasında yeni bir nükleer müzakere için yoğun trafik yürütülüyordu. Washington ve Tel Aviv, Tahran'ın uranyum zenginleştirerek nükleer silah üretmeyi hedeflediğini savunuyor ve bu faaliyetlerini tamamen durdurmasını talep ediyor. İran ise nükleer silah üretmeyi amaçlamadıklarını defalarca açıklamış, uranyum zenginleştirme çalışmalarını tamamen sonlandırmayı da kabul etmemişti.

Diğer yandan geçen hafta İran medyasında çıkan haberlerde, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın İsrail saldırıları sırasında hafif yaralandığı öne sürülmüştü. CBS News'a konuşan ABD istihbaratından iki yetkili, iddiaları doğruladı. Kaynaklar, Pezeşkiyan'ın İsrail saldırısı sırasında Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısına katıldığını belirtti. 

Pezeşkiyan da ABD'li gazeteci Tucker Carlson'a verdiği söyleşide İsrail'in kendisine suikast girişiminde bulunduğunu söylemişti.

Independent Türkçe, RT, Times of Israel, CBS News