Mecdel Şems saldırısı İsrail'in kuzey cephesi planlarını bozdu mu?

İsrail güvenlik birimleri, roket saldırısından sonraki 24 saat boyunca nasıl bir misillemede bulunacaklarına karar vermeye çalıştı

Mecdel Şems saldırısı kuzey cephesi sorununu İsrailli karar alıcıların gündeminin üst sıralarına taşıdı (AFP)
Mecdel Şems saldırısı kuzey cephesi sorununu İsrailli karar alıcıların gündeminin üst sıralarına taşıdı (AFP)
TT

Mecdel Şems saldırısı İsrail'in kuzey cephesi planlarını bozdu mu?

Mecdel Şems saldırısı kuzey cephesi sorununu İsrailli karar alıcıların gündeminin üst sıralarına taşıdı (AFP)
Mecdel Şems saldırısı kuzey cephesi sorununu İsrailli karar alıcıların gündeminin üst sıralarına taşıdı (AFP)

Emel Şehade

Golan Tepeleri’ndeki Mecdel Şems beldesine isabet eden ve aralarında gençlerin ve çocukların olduğu 12 kişinin ölümüne, en az 30 kişinin de yaralanmasına neden olan roket saldırısının ardından İsrail'de Lübnan'a yönelik yaklaşan askeri hamleye ilişkin görüşler çeşitlilik gösterdi. Bu görüşler, saldırıları geniş çaplı bir savaşa dönüştürmeden sert bir karşılık vermekle Hizbullah hedeflerine karşı ordunun daha önce gerçekleştirmediği büyüklükte saldırılar düzenlemesi arasında değişiyordu. Hizbullah liderlerine yönelik suikastlar sonuç vermediği için bazıları bu konuda hüküm vermekten kaçınırken Hizbullah, İsrail'in askeri ve stratejik hedeflerine yönelik roket ve insansız hava aracı (İHA) saldırılarını yoğunlaştırmaya devam etti.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Mecdel Şems saldırısı, yaklaşık 10 aydır devam eden gerginlik boyunca bu bölgeyi çatışmalardan uzak tutan ve Gazze Şeridi’ndeki savaş ile İsrailli rehinelerin kurtarılmasına odaklanan karar alıcıların gündeminde kuzey cephesi dosyasını en üst sıraya taşıdı. Gerilimin başlamasından bu yana kuzeyde gerçekleşen en büyük ve en tehlikeli olarak değerlendirilen bu olayın sonuçları, bölgenin yerel yetkilileri ve sakinleri tarafından ‘ihmal edilmiş’ olarak nitelendirilen kuzey cephesi hakkında karar verilmesini gerektirdi.

İsrailli aşırı sağcı sesler, roketli saldırının gerçekleşmesinden sonraki 24 saat boyunca, Lübnan’a derhal savaş açılması ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in istediği gibi Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın öldürülmesi çağrısında bulunurken, güvenlik güçleri ve Kuzey Komutanlığı bombardımana verilecek yanıta karar vermek için hummalı bir çalışmaya girişti.

İsrail hükümetinin çoğu bakanı, muhalefet üyeleri ve parti liderleri pazar sabahından itibaren, çocuk-genç 12 kişinin cenaze törenlerine katılmak üzere Golan Tepeleri’ne giderken, Güvenlik Bakanı Yoav Gallant, Mecdel Şems Belediye Başkanı ile birlikte saldırının gerçekleştiği futbol sahasını ziyaret etti. Gallant, burada yaptığı açıklamada saldırıya karşı misillemenin Hizbullah’ın beklediğinden daha sert olacağını söyledi. İsrail Genelkurmay Başkanı Hertzi Halevi de olay yerine gelerek tüm kuzey sakinlerine, ordunun onları evlerine geri getirmek için güvenliği sağlama sözü verdiği mesajını iletti.

Cenaze törenine katılan bazı bakanlar, Lübnan'a sert bir karşılık verilmesi ve Hizbullah genel sekreterinin hedef alınması çağrısında bulunurken bölge sakinlerinin çoğu, çocuklarının ölümünden ‘savaşı sürdürme konusunda uzlaşmaz bir politika sürdüren ve kuzeye ikinci sınıf bölge muamelesi yapan’ Binyamin Netanyahu hükümetini sorumlu tuttu.

Cenaze törenlerine katılmak üzere bölgeye gelen Maliye Bakanı Smotrich, ‘çocukların kanı üzerinde dans eden bir katil’ denilerek Mecdel Şems’ten derhal kovulmasını isteyen gençlerin saldırısına uğradıktan sonra hızla alandan ayrıldı. Ölenlerin yakınları, Smotrich Mecdel Şems’ten ayrılırken İsrailli gazetecilere onun savaşın sürmesinden sorumlu olduğunu söylediler.

Mecdel Şems'in Suriyeli sakinleri, işgal altındaki bu bölgede barınacak bir yerleri olmadığı ve özellikle açık bir alan olan futbol sahasından uzaklaşmalarını sağlayacak sirenlerin bulunmaması nedeniyle roketin düşmesi herkesi şoke ettiğinden kendilerine yönelik ihmalden duydukları öfkeyi ifade ettiler.

Saldırıların kapsamı genişleyebilir

Planlanandan üç saat önce Tel Aviv'e varmak üzere Washington'dan ayrılan Netanyahu, Gallant, Halevi ve güvenlik servislerinin başkanlarıyla bir istişare toplantısı yaptı. Toplantıda Lübnan devletinin altyapısının hedef alınması da dâhil olmak üzere ordunun askeri operasyona ilişkin önerileri ele alındı.

Yetkililere göre siyasiler, saldırıların Beyrut'a ulaşabileceği ihtimalini göz ardı etmeden, ancak bunu topyekûn bir savaşa dönüştürmeden, Lübnan'a güneyde benzeri görülmemiş sertlikte bir karşılık verilmesini destekliyor.

İsrail ordusunun sadece silah ve savunma sistemlerinin yetersizliği açısından değil, aynı zamanda iç cepheyi koruma açısından da Lübnan'a karşı tam ölçekli bir savaş veremeyeceğine işaret eden birkaç raporun ardından ortaya çıkan bu eğilim çoğunluğun desteğini aldı.

İsrail Askeri İstihbarat Dairesi (AMAN) eski Başkanı Amos Yadlin, ABD'nin desteği ve Washington'ın göndermeyi reddettiği silah sevkiyatının garanti altına alınmadan Lübnan'da geniş çaplı bir savaşa karşı uyardı. Yadlin, misillemenin Hizbullah hedefleriyle sınırlı kalmayıp geniş çaplı ve sert olmasının en iyisi olacağını düşünüyor.

Uzmanlara ve yetkililere göre Netanyahu ile Gallant arasındaki ilişkinin kötü olması ve İsrail Başbakanı’nın yakında Gallant'ı görevden alması tahminleri çerçevesinde hükümetin iç durumu da savaşın geniş çaplı bir savaşa dönüşmemesi yönünde baskı yapıyor. Öte yandan Likud Partisi’nin bakanları ve üyeleri ile aşırı sağcı koalisyon hükümetinin bakanları ve üyeleri arasında çok sayıda yetkili isim, Lübnan'a yönelik savaşın esir takası anlaşmasının Gazze Şeridi’ndeki savaşın sona ermesinden sonraya ertelenmesi olasılığı konusunda uyardı.

İçerideki gerilim Mecdel Şem saldırısına verilecek karşılığın niteliğine de yansıdı. Netanyahu saldırıdan bir saat sonra Washington'dan Zoom üzerinden Gallant ve Halevi ile görüşmeler gerçekleştirdi. Bu görüşmelerde, Hizbullah'a savaş kurallarını değiştirmenin bedelini ödetecek bir misilleme yapılmasının yanı sıra savaşı durduracak ve geniş çaplı bir savaşa dönüşmesini önleyecek bir sınır noktasının belirlenmesi gerektiği konuşuldu.

Bir uzlaşı söz konusu mu?

Genelkurmay Başkanı Halevi'nin Kuzey Komutanlığı'nda gerçekleştirdiği bir değerlendirme toplantısında, toplantı öncesinde İsrailli bakanların ve milletvekillerinin Lübnan'a savaş açmaktan Hasan Nasrallah'a suikast düzenlemeye ve ordunun Hizbullah'a Beyrut'a kadar uzanan hedefleri de kapsayacak şekilde sert bir karşılık verilmesi arasında değişen tehditleri ele alındı. Mecdel Şems saldırısına yanıt olarak Lübnan'da bazı savaş planları onaylanan toplantıda bu planlar, kara harekatının olmadığı ve savaşın bölgesel bir savaşa dönüşmemesini sağlayacak güçlü bir karşılık verilmesi gerektiğine ikna olan siyasetçiler düzeyinde bir karara dönüştürüldü.

Hizbullah liderlerine yönelik suikastlarda taktiksel başarılar elde edildiği, ancak stratejik bir dönüm noktası oluşturmadığı belirtilen toplantıda, Hizbullah'ın suikastlara yüzlerce roket ve İHA ile karşılık vermesinin hatta İsrail için yeni bir meydan okuma ve tehlike oluşturan Kariş Doğalgaz Platformu’nu hedef alacak kadar ileri gitmesinin ardından, liderlere yönelik suikastların İsrail'e yardımcı olmadığı ve kazanım sağlamadığı sonucuna varıldı.

İsrailli askeri analist Yossi Yehoshua, Mecdel Şems saldırısına sert bir karşılık verilmesi çağrısının geniş kapsamlı bir savaşa yol açmayacağını düşünüyor. Yehoshua’ya göre Mecdel Şems saldırısı askeri bir operasyona meşruiyet kazandırıyor ve bu operasyonun uygulanması için sağlam, koordineli ve hızlı bir medya hamlesi gerekiyor. Şimdiye kadar böyle bir hamlenin gelmediğini söyleyen Yehoshua, “Başbakan ve Savunma Bakanı arasında bozulan ilişkiler çerçevesinde bu hamle gerçekleşmeyebilir” yorumunda bulundu.

Öte yandan güvenlik uzmanlarına göre Netanyahu hükümetinin bir stratejisinin olmaması, güneyde Hamas ile esir takası ve ateşkes anlaşmasına varılamaması da kuzeyle ilgili alınacak kararları zorlaştırabilecek ve bölgeyi diken üstünde durmak zorunda bırakabilecek nedenler.

İsrail Bakanlar Kurulu, Mecdel Şems saldırısına misillemede bulunmak üzere askeri ve güvenlik kurumlarıyla istişarelerde bulunurken Lübnan'a yönelik geniş çaplı bir savaşın İsrail'e zararının faydasından çok daha büyük olacağı uyarısında bulunan bir rapor yayınlandı.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde karşılaştığı tünellere ve Gazze Şeridi'ne girmeden önce bu tünellerin ayrıntılarını bilememesine, hatta dokuz aylık savaşın ardından tünellerin yüzde 30'undan fazlasına ulaşamamasına değinilen raporda, ordunun Hizbullah'ın yer üstündeki hedeflerine saldırdığı, dolayısıyla bu hedeflerle ilgili tüm ayrıntıları bildiği ve elinde tuttuğu, ancak yer altındakileri bilmediği ve bu nedenle Lübnan'a karadan girmenin İsrail'e büyük kayıplar verdireceği belirtildi.

İsrailli askerleri isimlere göre İsrail'in savunma sistemleri Hizbullah'ın İHA’ları ve füzeleriyle baş edemiyor. Bu da başlı başına bir zafiyet olarak görülüyor.

Diğer taraftan İsrail donanması, Hayfa Körfezi'ne yakın konumu nedeniyle en stratejik bölge olan Hayfa Limanı’nda, limanın Hizbullah tarafından hedef alınma ihtimaline karşı hazırlıklara başladı. Donanma, Hava Kuvvetleri ile koordineli iki çıkarma gemisini limana konuşlandırdı.

Hayfa Limanı’nın hedef alınması ve felce uğratılması korkusu, orduyu Lübnan ile bir savaş durumunda alternatif olarak güneydeki Aşdod Limanı’nı hazırlamaya itti. Hayfa, çok sayıda önemli stratejik hedefi barındırması nedeniyle yoğun saldırılara karşı en savunmasız şehir olabilir.



Binlerce Amerikalı Trump karşıtı gösteri düzenledi

New York'taki protestocular, Trump'ı Hitler benzeri bir bıyıkla gösteren pankartlar taşıdı. (DPA)
New York'taki protestocular, Trump'ı Hitler benzeri bir bıyıkla gösteren pankartlar taşıdı. (DPA)
TT

Binlerce Amerikalı Trump karşıtı gösteri düzenledi

New York'taki protestocular, Trump'ı Hitler benzeri bir bıyıkla gösteren pankartlar taşıdı. (DPA)
New York'taki protestocular, Trump'ı Hitler benzeri bir bıyıkla gösteren pankartlar taşıdı. (DPA)

Binlerce Amerikalı, iki hafta içinde ikinci kez düzenlenen Trump karşıtı protestolar için dün New York ve diğer büyük ABD kentlerinde sokaklara çıktı.

New York'taki göstericiler, üzerinde ‘Zorbalığa direnelim’ gibi ifadelerin yer aldığı pankartların yanı sıra ABD Başkanı'nın yüzünde Hitler benzeri bir bıyık bulunan resimlerini taşıdılar.

Holokost'tan kurtulan bir ailenin kızı olan 73 yaşındaki Kathy Valle AFP'ye verdiği demeçte, “Demokrasi büyük bir tehlike altında” dedi. Valle, anne ve babasının 1930'larda Nazizmin yükselişi hakkında kendisine anlattıklarının ‘şu anda burada (ABD) yaşandığını’ belirtti.

“Diğer faşistlerden farkı, Trump'ın etkili olamayacak kadar aptal olması” diyen Valle, Trump’ın ekibinin bölünmüş durumda olduğunu söyledi.

dsvfgfrt
Trump karşıtı protestocular Idaho'daki Broadway Köprüsü'nde toplandı. (AFP)

Protestocular özellikle, Yüksek Mahkeme'nin Trump'ın başvurduğu ve geçmişi 1798 yılına dayanan ‘yabancı düşmanlar’ yasası yoluyla göçmenlerin sınır dışı edilmesini askıya aldığı bir dönemde Beyaz Saray'ın göçmen karşıtı politikasını kınadı.

Cumhuriyetçi milyarderin sahibi olduğu ünlü Trump Tower’ın yakınında, ABD'nin en büyük şehrinin kütüphanesinin önünde protestocular ‘Göçmenler buraya hoş geldiniz’ diye slogan attı.

Protestocular ayrıca, Washington'daki Beyaz Saray'ın önünde de toplandılar. Ancak 5 Nisan'da on binlerce kişinin katıldığı bir önceki gösteriden daha az sayıda oldukları görüldü.

juı
ABD'nin Illinois eyaletinin Chicago kentinde Trump karşıtı bir gösteri sırasında protestocular ‘Demokrasiden elinizi çekin’ yazılı bir pankart tutuyor. (AFP)

41 yaşındaki Benjamin Douglas, Trump yönetiminin ‘hukukun üstünlüğüne saldırdığını’ söyledi.

Başına kefiye takan Douglas, Gazze Şeridi'ndeki savaşa karşı protestolar düzenlediği için geçen ay New York'ta gözaltına alınan ve sınır dışı edilmekle tehdit edilen Filistinli öğrenci Mahmud Halil'e destek veren bir pankart tuttu.

cdfvgt
‘Göçmenleri Koru... Gezegeni Koru’ sloganı altında New York'ta düzenlenen yürüyüş (AFP)

Douglas, Cumhuriyetçi yönetimi ‘yabancı düşmanlığını arttırmak ve köklü yasal korumaları baltalamak için’ bireyleri hedef almakla suçladı.

Muhafazakâr Teksas eyaletinde, Meksika Körfezi kıyısındaki 50 bin nüfuslu Galveston kentinde bir gösteri düzenlendi.

63 yaşındaki yazar Patsy Oliver, “Bu benim dördüncü gösterim. Genelde bir sonraki seçime kadar beklerim ama bu artık mümkün değil. Zaten çok şey kaybettik” ifadelerini kullandı.

fgthy
Trump karşıtı protestocular Cocoa, Florida'da bir miting için toplanıyor. (AFP)

Batı Yakasında ise yüzlerce kişi San Francisco'da bir meydanda toplanarak kuma dev harflerle ‘İstifa et’ yazdı.

Trump tarafından hükümetteki sivil iş gücünü küçültmekle görevlendirilen Elon Musk'ın sahibi olduğu Tesla otomobillerini satan bayilerin önünde de gösteriler düzenlendiği bildirildi.

Protestolar, Cumhuriyetçi milyardere karşı tek bir harekete yönelik olarak ülkenin 50 eyaletindeki 50 gösteriye eşdeğer bir sayı olan ‘50501’ adlı bir grup tarafından organize edildi.

Grup internet sitesinde bunun ‘Trump yönetimi ve müttefiklerinin anti-demokratik ve yasadışı eylemlerine karşı hızlı ve merkezi olmayan bir yanıt’ olduğunu açıkladı.

sdfgth
Protestocular 50501 pankartını taşıyarak Chicago şehir merkezinde toplandılar. (AFP)

Milyonlarca insanı sokağa çıkmaya çağıran gruba göre, gün boyunca yaklaşık 400 gösteri planlanıyor.

Yin ve Yang

Çin'in ABD Büyükelçisi Xie Feng, Washington'a Pekin ile uzlaşma ve barış içinde bir arada yaşama çağrısında bulunurken, ticaret savaşının şiddetlenmesi halinde Çin'in karşılık vermeye hazır olduğunu vurguladı.

Washington'da düzenlenen ve ayrıntıları Çin Büyükelçiliği'nin internet sitesinde yayınlanan bir etkinlikte konuşan Xie, gümrük vergilerinin küresel ekonomiyi tahrip edeceğini söyledi ve Büyük Buhran ile ABD'nin 1930 yılında uyguladığı gümrük vergilerini karşılaştırdı.

Geleneksel Çin tıbbındaki yin ve yangın karşıt güçlerini dengeleme ihtiyacı gibi kavramlara atıfta bulunan Xie, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ilişkilerin uyum içinde olması gerektiğini söyledi.

cvfgh
Trump karşıtı protestocular Chicago şehir merkezinde bir araya geldi. (AFP)

Xie, “Dünya hem Çin'i hem de ABD'yi barındıracak kadar geniş. Yüz yüze çatışmak yerine barış içinde bir arada yaşamaya çalışmalı ve birbirimizin başarısına yardımcı olmalıyız” ifadelerini kullandı.

Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki devasa ticaret, ticaret savaşı nedeniyle neredeyse durma noktasına geldi. Her iki yönde de yüzde 100'ü aşan gümrük tarifeleri ve bir dizi ticaret, yatırım ve kültürel kısıtlamalar var.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Çin'in en büyük gemi inşa birliği dün ABD'nin Çin bağlantılı gemilere liman ücreti uygulama planına tepki gösterdi.

Japonya, Tayvan ve diğer ülkeler Başkan Donald Trump'ın gümrük vergileri konusunda Washington ile görüşmelerde bulunurken ya da görüşmeye hazırlanırken, Çin ile şu anda planlanan üst düzey bir diyalog yok.

Trump cuma günü yaptığı açıklamada, iki ülke arasındaki ticaret savaşının ortasında ABD'nin Çin ile iyi görüşmeler yaptığını söyledi.

Beyaz Saray'da gazetecilere verdiği demeçte “Bu arada Çin ile iyi görüşmelerimiz var” diyen Trump, başka herhangi bir ayrıntı vermedi.

Çin, iki taraf arasında herhangi bir görüşmenin gerçekleşebilmesi için ABD'nin saygı göstermesi gerektiğini söylüyor.

Çin Büyükelçisi ülkesinin ticaret savaşına karşı olduğunu vurguladı, ancak kendisine gümrük vergisi uygulayan her ülkeye karşılık vereceğini kaydetti.