İsrail-Suudi Arabistan normalleşmesi: "Tel Aviv, ABD seçimine göre adım atacak"

İsrail'in normalleşmeye dair adım atmayacağı iddiaları, Lübnan Hizbullahı'yla topyekun savaş ihtimali kapıdayken geldi (AFP)
İsrail'in normalleşmeye dair adım atmayacağı iddiaları, Lübnan Hizbullahı'yla topyekun savaş ihtimali kapıdayken geldi (AFP)
TT

İsrail-Suudi Arabistan normalleşmesi: "Tel Aviv, ABD seçimine göre adım atacak"

İsrail'in normalleşmeye dair adım atmayacağı iddiaları, Lübnan Hizbullahı'yla topyekun savaş ihtimali kapıdayken geldi (AFP)
İsrail'in normalleşmeye dair adım atmayacağı iddiaları, Lübnan Hizbullahı'yla topyekun savaş ihtimali kapıdayken geldi (AFP)

İsrail'in ABD'deki başkanlık seçimlerinden önce Suudi Arabistan'la normalleşme görüşmelerine yönelik adım atmama kararı aldığı savunuldu.

İsrail merkezli medya kuruluşu Kanal 12'nin kimliğini açıklamadığı kaynaklara dayandırdığı pazar günkü haberinde, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun bu kararı "ABD'de hızlı değişen siyasi durum" nedeniyle aldığı öne sürüldü.

Haberde, Netanyahu'nun 5 Kasım'da düzenlenecek ABD başkanlık seçimi sonuçlarına göre hareket edeceği savunuldu. 

81 yaşındaki ABD Başkanı Joe Biden'ın yarıştan çekilmesiyle Demokratlar adına dümene Başkan Yardımcısı Kamala Harris geçmişti. Harris, eski ABD Başkanı Donald Trump'a karşı yarışıyor. 

İsrailli haber sitesi Times of Israel (ToI), Netanyahu'nun normalleşme görüşmelerini bir "güvenlik ağı" olarak gördüğüne dikkat çekiyor. 

Gazze'deki ateşkes müzakerelerinde radikal sağcı koalisyonu çökerse, Suudi Arabistan'la normalleşme seçeneğinin Netanyahu için bir koz sunacağı değerlendirmesi paylaşılıyor. 

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen üst düzey bir İsrailli yetkiliyse 26 Temmuz'da ToI'ye yaptığı açıklamada "Kasımdaki seçimlerden önce İsrail-Suudi Arabistan normalleşmesi halen mümkün" demişti.

Tel Aviv'in Riyad'la normalleşmeye dair adımları ABD'deki seçim sonrasına ertelediğine dair iddialar bu açıklamanın ardından geldi.

İsrail ve Suudi Arabistan'ın ABD arabuluculuğunda yürüttüğü normalleşme görüşmeleri, Hamas'ın 7 Ekim'deki Aksa Tufanı saldırısının ardından durmuştu. Riyad yönetimi, savaşın başladığı ay müzakerelerin askıya alındığını duyurmuştu.

Süreçteki önemli konulardan biri de Filistin meselesiydi. Riyad, Filistin sorunu çözülmeden Tel Aviv yönetimini tanımayacağını defalarca bildirmişti. İran ise İsrail ve Suudi Arabistan'ın yürüttüğü müzakereleri eleştirmişti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Haaretz



Witkoff, Tahran'la görüşmeler öncesinde: Uranyum zenginleştirme Washington için kırmızı çizgidir

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
TT

Witkoff, Tahran'la görüşmeler öncesinde: Uranyum zenginleştirme Washington için kırmızı çizgidir

ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)
ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff (EPA)

ABD'nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, pazar günü Tahran'ın nükleer programı hakkında İran ile yapılacak yeni tur görüşmeler öncesinde, uranyum zenginleştirmenin ABD için "kırmızı çizgi" olduğunu vurguladı.

Taraflar, ekonomik yaptırımların kaldırılması karşılığında İran'ın nükleer faaliyetleri konusunda anlaşmaya varmayı amaçlayan dördüncü tur görüşmelerini pazar günü Umman'da gerçekleştirecek.

Önceki turlarda olduğu gibi Witkoff ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin liderliğinde gerçekleşmesi beklenen tur, ABD Başkanı Donald Trump'ın İran'ın nükleer programıyla ilgili görüşmelerin başarısız olması halinde ülkeyi bombalayacağı uyarısında bulunduğu Ortadoğu ziyaretinin öncesinde gerçekleşecek.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Witkoff daha önce ABD'nin, İran'ın uranyumu yalnızca barışçıl sivil amaçlar için kullanılacak seviyelere kadar zenginleştirmeye devam etmesi konusunda esneklik gösterebileceğini ima etmişti.

Ancak Witkoff, dün Amerikan haber sitesi Breitbart'a verdiği röportajda sert bir tavır takınarak, "İran'da bir daha asla zenginleştirme programı olamaz" ifadesini kullandı.

"Bu bizim kırmızı çizgimizdir" diyen Witkoff, "Zenginleştirme yok" dedi ve "bu da sökmek anlamına geliyor, silahlandırmamak anlamına geliyor ve bu da (İran'daki) üç zenginleştirme tesisi olan Natanz, Fordow ve Isfahan'ın sökülmesi gerektiği anlamına geliyor" şeklinde konuştu.

ABD de dahil olmak üzere Batılı ülkeler uzun zamandır İran'ı nükleer silah geliştirmeye çalışmakla suçluyor. Tahran ise bu iddiayı reddederek, nükleer teknolojiye sahip olma hakkını savunuyor ve programının tamamen barışçıl amaçlı olduğunu belirtiyor.

1980'den bu yana diplomatik ilişkilerini kesen İran ile ABD, Umman'ın arabuluculuğunda 12 Nisan'da nükleer program konusunda görüşmelere başladı.

Üç tur görüşme düzenlendi; bunlardan ikisi Maskat'ta, biri de Roma'daki Umman diplomatik misyonunun merkezinde gerçekleştirildi. Amman'a göre dördüncüsü 3 Mayıs'ta İtalya'nın başkentinde yapılması planlanıyordu, ancak "lojistik nedenlerle" ertelendi.

Trump, çarşamba günü İran'ın barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirme yeteneğini sürdürüp sürdürmeyeceği sorulduğunda, konunun hala açık olduğunu söyledi.

Buna karşın, onun yönetimindeki yetkililer bu konuda farklı tutumlar benimsediler.

Başkan Yardımcısı J.D. Vance çarşamba günü, "İnsanların nükleer enerji isteyip istememesi umurumuzda değil" dedi. Bizim bununla bir sorunumuz yok ama nükleer silah elde etmenize olanak sağlayacak bir uranyum zenginleştirme programınız olamaz, "Çizgimizi burada çekiyoruz."

Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İran'ın sivil amaçlı bile olsa tüm zenginleştirme faaliyetlerinden vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.

İran'ın nükleer programı konusunda yaşanan gerginlik, Trump'ın ABD'yi 2015'te Tahran'ın büyük güçlerle imzaladığı anlaşmadan çekmesi ve yaptırımları yeniden uygulamaya koymasıyla arttı.

Anlaşmada, yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin kısıtlanması öngörülüyor. ABD'nin çekilmesinden sonra İran bir yıl boyunca anlaşmaya bağlı kaldı, daha sonra yavaş yavaş geri çekildi.

Anlaşma, uranyum zenginleştirme için tavanı yüzde 3,67 olarak belirlemişti, ancak İran şu anda askeri kullanım için gereken yüzde 90'ın çok da uzağında olmayan yüzde 60 oranında zenginleştirme yapıyor.