Hava kirliliğinin beklenmedik bir şekilde ruh halini etkilediği keşfedildi

Zihinsel sağlık sorunlarıyla aşırı hava ve iklim olaylarından kaynaklanan travmalar arasında da bağlantı olduğu saptanmıştı

7 Haziran 2023'te, Kanada'daki orman yangınlarının Kuzeydoğu'yu tamamen kaplamasının ardından insanlar New York'taki puslu Central Park'ta yürüyor. Yeni bir araştırmai hava kirliliğindeki dalgalanmaların insanların günlük ruh halini olumsuz etkileyebildiğini ortaya çıkardı (AFP)
7 Haziran 2023'te, Kanada'daki orman yangınlarının Kuzeydoğu'yu tamamen kaplamasının ardından insanlar New York'taki puslu Central Park'ta yürüyor. Yeni bir araştırmai hava kirliliğindeki dalgalanmaların insanların günlük ruh halini olumsuz etkileyebildiğini ortaya çıkardı (AFP)
TT

Hava kirliliğinin beklenmedik bir şekilde ruh halini etkilediği keşfedildi

7 Haziran 2023'te, Kanada'daki orman yangınlarının Kuzeydoğu'yu tamamen kaplamasının ardından insanlar New York'taki puslu Central Park'ta yürüyor. Yeni bir araştırmai hava kirliliğindeki dalgalanmaların insanların günlük ruh halini olumsuz etkileyebildiğini ortaya çıkardı (AFP)
7 Haziran 2023'te, Kanada'daki orman yangınlarının Kuzeydoğu'yu tamamen kaplamasının ardından insanlar New York'taki puslu Central Park'ta yürüyor. Yeni bir araştırmai hava kirliliğindeki dalgalanmaların insanların günlük ruh halini olumsuz etkileyebildiğini ortaya çıkardı (AFP)

Kötü hissediyorsunuz ama sebebini bilmiyor musunuz? Yeni bir araştırma, cevabın hava kirliliği olabileceğini öne sürüyor.

Stanford Üniversitesi'ndeki ekibin öncülüğündeki çalışma, kirli havayı solumanın ani ruh hali geçişleri ve değişikliklerine yol açabileceğini ve bunun akıl sağlığında uzun süreli etki yaratma riskini de artırabildiğini ileri sürüyor. Araştırmaları, hava kirliliğindeki günlük değişimlerle kişinin ruh halinde dalgalanmalar yaşandığını ortaya çıkarıyor.

Araştırmacılar bu bulguyu "hava kirliliğine duygusal hassasiyet" diye adlandırdı. Araştırma, bir yıl boyunca 150 kişiden alınan tekrarlı örneklemeye dayandırıldı.

Ekip, çalışmanın yüksek düzeyde kaygı ve depresyonla hava kirliliğine uzun süre maruz kalmak arasında bağlantı kuran geçmiş çalışmaları daha iyi açıklamayı sağladığını belirtiyor. Araştırmacılar bulgularının, iklim krizinin insanların fiziksel ve akıl sağlığı üzerindeki etkilerine daha fazla dikkat çekeceğini umuyor.

Hakemli dergi PLoS One'da yayımlanan çalışmada şöyle yazıyor:

Duygularla akıl sağlığını, iklime uyum politikaları, planları ve programlarına daha iyi bir şekilde dahil etmek için bu yeni teoriden faydalanılabilir.

İnsan kaynaklı iklim krizi kötüye gittikçe yıkıcı orman yangınları gibi hava kirliliğine yol açan olayların yoğunluğu ve sıklığı artmaya devam edecek.

İklim araştırmacıları halihazırda akıl sağlığıyla iklim krizi arasında bağlantılar tespit etmişti. İki yıl önce Birleşmiş Milletler'in Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, raporlarında iklimin akıl sağlığına etkilerine de yer vermeye başlayacağını bildirmişti.

Bulguları, akıl sağlığı sorunlarının aşırı hava ve iklim olayları kaynaklı travmalarla bağlantılı olabileceğini ortaya çıkarmıştı. Panel, iklim krizinin yol açtığı yüksek sıcaklıklarının, geçim kaynağı ve kültür kaybının akıl sağlığını olumsuz etkilediğini de bildirmişti.

2022'deki raporun ortak yazarı Kathryn Bowen "Örneğin, Avustralya'daki kara yaz yangınlarını takip eden sel ve diğer aşırı olaylar gibi kademeli ve birleşen etkiler de gözlemliyoruz" demişti.

Hava kirliliği yalnızca akıl sağlığını tehdit etmiyor. Singapur'daki Nanyang Teknoloji Üniversitesi'ndeki yakın tarihli bir çalışma, son 40 yılda 135 milyon kişinin hava kirliliği yüzünden hayatını kaybettiğini açığa çıkardı.

İklim krizi, hava kirliliğindeki artışın yanı sıra 2023'ün kayda geçen en sıcak yıl olmasına da yol açtı. Aşırı sıcaklıklar dünyanın farklı noktalarındaki toplulukları etkilemeye devam ederken bu senenin rekoru kırması bekleniyor.

Yükselen sıcaklıklar okyanusların da ısınmasında etkili oldu, bu durum Atlas Okyanusu'nda yıkıcı ve rekor kıran bir kasırga sezonuna yol açıyor. Araştırmacılar kasımda, 23'e yakın isimlendirilmiş tropikal fırtına ve kasırga oluşacağını tahmin ediyor.

Haziranda Beryl Kasırgası, daha önce görülmemiş okyanus sıcaklıları yüzünden kaydedilen en erken sürede 5. kategoriye ulaşarak Karayipler'de ağır yıkıma sebep olmuştu.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times