Hizbullah'a uluslararası alanda etkileşim sağlamak için ateşkes görüşmelerine şans vermesi yönünde diplomatik tavsiye

Hizbullah lideri Fuad Şükür'ü anma töreninde çekilmiş bir fotoğraf (EPA)
Hizbullah lideri Fuad Şükür'ü anma töreninde çekilmiş bir fotoğraf (EPA)
TT

Hizbullah'a uluslararası alanda etkileşim sağlamak için ateşkes görüşmelerine şans vermesi yönünde diplomatik tavsiye

Hizbullah lideri Fuad Şükür'ü anma töreninde çekilmiş bir fotoğraf (EPA)
Hizbullah lideri Fuad Şükür'ü anma töreninde çekilmiş bir fotoğraf (EPA)

Önde gelen Lübnanlı kaynaklar, ‘diplomatik taraflar, özellikle de Mısır, Katar ve Batı menşeli çok uluslu şirketler ile Hizbullah liderliği arasındaki iletişimin kesilmediğini’ açıklığa kavuşturdu. Bu taraflar, Gazze Şeridi'nde ateşkes görüşmelerinin yeniden başlaması için Hizbullah'ı ikna etmeye çalıştı. ABD Başkanı Joe Biden, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad es-Sani'nin daveti üzerine görüşmelerin önümüzdeki perşembe günü yapılması planlanıyor. Görüşmelere ilişkin olarak askeri lider Fuad Şükür'e yönelik suikast nedeniyle Hizbullah'ın İsrail'e vermeye hazırlandığı yanıtın masada olacağı söylenebilir.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar, söz konusu tarafların, özellikle de davetin ilk kez üç liderden gelmesi ve kendilerini desteklemekte tereddüt etmeyen uluslararası toplum nezdinde güvenilirliklerini tehlikeye atması nedeniyle, Hizbullah’a görüşmelere yeniden başlama fırsatı vermesini tavsiye etme konusunda birleştiklerini söyledi.

Lübnanlı kaynaklar, Hizbullah yönetiminin Mısır, Katar ve Fransa başta olmak üzere Avrupa ülkelerine dayatılan olumlu gerekçeleri dikkatle dinlediğini doğruladı. Bu hamle, Şükür'e yönelik suikastı nedeniyle İsrail'e cevap verme hakkı olduğunu ileri sürerek temsilcilerine tatmin edici bir cevap vermeden, üç liderin girişimini destekleyen en büyük uluslararası seferberliği güvence altına alma çerçevesinde gerçekleşti. Zira İsrail kırmızı çizgileri aştı ve angajman kurallarını ihlal etti. Diğer yandan İsrail'in Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'ye yönelik suikastına İran'ın vereceği yanıtla aynı zamana denk gelmesinden bahsetmeksizin uygun zamanlamayı seçmek ve yanıtın niteliğini belirlemek Hizbullah'ın kendisine kalıyor.

fdergth5y6j
Hizbullah lideri Fuad Şükür'ü anma töreninde çekilmiş bir fotoğraf (EPA)

Şarku’l Avsat'ın edindiği bilgiye göre Hizbullah liderliği ile temasa geçenler, Gazze'de ateşkes sağlanması amacıyla görüşmelerin yeniden başlaması için ortamın hazırlanması gerektiği konusunda mutabık kaldılar. Bunun için de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu köşeye sıkıştırmak için tek seferlik bir fırsat olarak görülmek yerine, görüşmeleri sekteye uğratmakla suçlanmamak için görüşmeler başlamadan önce yanıtın zamanlamasını başlatmamak gerekiyor. Zira Hizbullah'ın Gazze'deki savaşın sona ermesinde çıkarı var ve saldırganlığını durdurması için Tel Aviv'e baskı yapmak üzere Hamas'ı destekleme girişiminde bulundu.

Bekleme ihtiyacı

Kaynaklar, Hizbullah'ın Arap ve Batılı ülkelerin görüşmelerin yeniden başlamasını ve Netanyahu'nun bu görüşmelere vereceği tepkiyi beklemesi yönündeki çağrılarına cevap vermesi halinde, cevap verme hakkını saklı tuttuğu sürece, kendisine hiçbir zarar gelmeyeceğini vurguladılar. Ayrıca varılacak mutabakatı kasıtlı olarak sabote etmekle suçlanmaması için durum hakkında peşin hüküm vermekte bir çıkar görmediklerini ifade ettiler.

Hizbullah’a, Netanyahu'nun Gazze'nin ed-Derac mahallesindeki okulu bombalayarak gerçekleştirdiği ve daha önce benzeri görülmemiş bir Arap ve uluslararası kınama dalgasını tetikleyen katliamı beklemesini tavsiye ettiler. Hizbullah’a, tepkilere ve ülkelerin Cezayir'in talebi üzerine salı günü acil bir oturum düzenleyecek olan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi ile ciddi bir şekilde ilgilenmelerine fırsat vermek için yanıt vermek üzere beklemesini tavsiye ettiler. Ayrıca Hizbullah’ın şu anda sorumluluğundan kaçmak için bahaneler arayan İsrail'i tuzağa düşüren böyle bir kartı yakmakta hiçbir çıkarı olmadığını savundular.

Katliamın etkileri

Onlar, bu durumda verilecek bir yanıtın dikkatleri, katliamın siyasi yansımalarından uzaklaştıracağını vurguladılar. Böylece Netanyahu'nun yanıt vermesi için bir bahane yaratılmış olacak. Bu da onun doğrudan sorumlu tutularak uluslararası ilginin seviyesini düşürmenin kapısını açacak. Özellikle de görüşmelerin yeniden başlamasına bir haftadan az bir süre kala bu suçu işlediği için vaziyet bu şekle bürünecek. Sanki ilgililere sakıncalı bir mesaj iletmek istemiş ve bu mesajla başına gelecekleri önceden savuşturmak istemiş gibi davranacak. Eğer Gazze'de ateşkes sağlanırsa bunlar yaşanacak.

Dolayısıyla karar Hizbullah'ın. Ancak Hizbullah tek yanıt veren taraf olmayacak. Hatta kaynakların söylediği gibi, İran'ın yanıtından önce ya da sonra gelmesine bakılmaksızın İran'la koordinasyon için inisiyatif alacak. Tavsiyeler ışığında siyasi takdir yetkisi kendisine yani Hizbullah'a ait. Kendisine verilen bu tavsiyeler, ABD'nin Tahran'a yaptığı uyarılarla da uyum içinde görünüyor. Tahran yönetiminin, Suudi Arabistan ve Ürdün'ün, egemenliklerine saldırı manası taşıyan hava sahalarının herhangi bir tarafça ihlal edilmesine izin verilmemesi yönündeki tutumlarını dikkate alması bekleniyor. Bu hem Tahran'a hem de Tel Aviv'e tarafsız kaldıklarını teyit eden açık bir mesaj.

Bu nedenle şu soru sorulmalıdır: Cevap, görüşmeler yeniden başlamadan önce mi gelecek? Yoksa Avrupa ve Arapların Hizbullah'a yönelik tavsiyelerine karşılık olarak, en azından bu kez ciddi olduğu teyit edilene kadar, beklenti içinde olmaya devam mı edilecek? Bu kez görüşmeler Gazze'deki ateşi durdurma hedefine ulaşacak ve öncekiler gibi yerinde saymayacak olduğu teyit edildikten sonra mı beklentiye girilecek? Bu da Lübnan'ın bugünkünden farklı yeni bir siyasi aşamaya gireceği anlamına geliyor. Hizbullah'ın Hamas'a verdiği destek İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını durdurma hedefine ulaştığında güneyde sürdürülebilir huzuru yeniden tesis edecek bir çözüm arayışına girilecek. Aynı şekilde Gazze ve güney cephelerini birbirine bağlamak için artık hiçbir gerekçe kalmayacak.

Her ne kadar İran'ın tutumunun niteliğini tahmin etmek tarafların ne karar vereceğine bağlı olsa da, cevapta tutarlılık olmaması eğer işlerine karar vermişlerse ve bunu sıcak çatışmaya bırakmaktan başka seçenekleri yoksa siyasi olarak şu anlama gelir: Bu kez uluslararası toplum tarafından desteklenen görüşmelerin yeniden başlamasını bekledikleri takdirde bunun sonuçlarına her düzeyde katlanacakları için ortaklığın önemi azalmıyor. Netanyahu'nun görüşmeleri sekteye uğratmak için hazırladığı siyasi ve güvenlik paketlerini, görüşme zamanı gelmeden önce patlatacak bir mayın tarama gemisi olması beklenen eşi benzeri görülmemiş bir Amerikan desteği ortada bekliyor.



Görevden alınan Güney Kore lideri, gençlerin gözdesi oldu

Azil sürecinden bu yana Yoon için birçok destek gösterisi düzenlendi (AP)
Azil sürecinden bu yana Yoon için birçok destek gösterisi düzenlendi (AP)
TT

Görevden alınan Güney Kore lideri, gençlerin gözdesi oldu

Azil sürecinden bu yana Yoon için birçok destek gösterisi düzenlendi (AP)
Azil sürecinden bu yana Yoon için birçok destek gösterisi düzenlendi (AP)

Görevden azledilen eski Güney Kore lideri Yoon Suk-yeol, hükümet karşıtı sağcı gençlik hareketinin sembolüne dönüştü.

BBC'nin aktardığına göre Özgürlük Üniversitesi adlı gençlik hareketinin bu hafta düzenlediği gösteri büyük ilgi gördü.

24 yaşındaki Park Joon-young'un liderliğindeki örgütün Yoon'a destek gösterisine binlerce gencin katıldığı belirtiliyor.

Anayasa Mahkemesi, Yoon'un 3 Aralık 2024'teki sıkıyönetim ilanının yasalara aykırı olduğuna hükmederek görevden azline karar vermişti.

Bu ilandan kaynaklanan davada ayaklanmayla suçlanan Yoon, suçlu bulunursa idamla cezalandırılabilir.

Demokrasinin "devlet karşıtı" unsurlardan korunması için sıkıyönetim ilan ettiğini söyleyen Güney Koreli siyasetçiyse hiçbir zaman askeri yönetime geçmek gibi bir amacı olmadığını savunuyor. 

Özgürlük Üniversitesi'nin lideri Park, Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısına açıklamasında, ana muhalefetteki Halkın Gücü Partili (PPP) Yoon'un normalde gençler arasında popüler bir isim olmadığını söylüyor.

Ancak Yoon'un azil sürecinde, Demokratik Parti'yi (DPK) "gücü suiistimal etmek ve gençlik politikalarını yönelik bütçeleri kesmekle" eleştirmesinin, siyasetçinin bu konumunu değiştirdiğini belirtiyor.

DPK'li Devlet Başkanı Lee Jae-myung'un hükümetini "yolsuzlukla" suçlayan Park, Yoon'un tekrar ülkenin başına geçmesini istediklerini ifade ediyor.  

Özgürlük Üniversitesi hareketi, geçen yıl Yoon'un azil sürecine karşı çıkmak için ülke çapındaki kampüslerde örgütlenmişti. Örgüt, sosyal medya kampanyalarıyla mitinglerine binlerce katılımcı çekerek hızla büyüdü.

Hareketin düzenlediği protestolarda "Kore Korelilerindir" ve "Çin Komünist Partisi defol!" gibi pankartlara sıkça rastlanıyor. Özügrlük Üniversitesi, Güney Kore'de resmi bayram olarak kutlanan 3 Ekim Ulusal Kuruluş Günü'nde Çin karşıtı yürüyüş de düzenlemişti.

Gençlik hareketi ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ı destekleyen Amerika'yı Yeniden Harika Yap'ın (Make America Great Again/MAGA) sloganlarını da ödünç alıyor.

BBC'nin aktardığına göre Yoon'a destek mitinginde "Kore'yi Yeniden Harika Yap" yazılı dövizler yer aldı. Bunun yanı sıra "Hepimiz Charlie Kirk'üz" pankartları da dikkat çekti.

Muhafazakar aktivist Charlie Kirk, 10 Eylül'de Utah Valley Üniversitesi'nde katıldığı etkinlikte silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetmişti. Gençler arasında çok popüler olan Kirk, muhafazakar fikirleri yaymak amacıyla kurduğu Turning Point USA'le tanınıyordu.

Independent Türkçe, BBC, Chosun


800'ü aşkın kişi Manş Denizi'ni geçerek rekor kırdı

Küçük tekne geçişleri 2025'te artsa da 2022'de kırılan rekorun gerisinde kaldı (Reuters/Arşiv)
Küçük tekne geçişleri 2025'te artsa da 2022'de kırılan rekorun gerisinde kaldı (Reuters/Arşiv)
TT

800'ü aşkın kişi Manş Denizi'ni geçerek rekor kırdı

Küçük tekne geçişleri 2025'te artsa da 2022'de kırılan rekorun gerisinde kaldı (Reuters/Arşiv)
Küçük tekne geçişleri 2025'te artsa da 2022'de kırılan rekorun gerisinde kaldı (Reuters/Arşiv)

800'den fazla kişi küçük teknelerle Manş Denizi'ni geçti ve böylelikle aralık ayı içinde şimdiye dek kaydedilen en yüksek günlük sayıya ulaşılarak rekor kırıldığı düşünülüyor.

Son resmi rakamlar, cumartesi Fransa'nın kuzeyinden gelen 13 bottaki 803 kişinin bu tehlikeli yolculuğu tamamladığını gösterdi. Bununla birlikte 2025'te Manş Denizi'nden geçenlerin toplam sayısı 41 bin 455'e çıktı. 2018'de toplanmaya başlayan veriler arasında ikinci en yüksek rakam yakalanırken ilk sırada 2022'deki 45 bin 774 kişilik rekor var.

1075 kişinin kanaldan geçtiği 8 Ekim'den beri bir günde bu yolculuğu tamamlayan en fazla kişi cumartesi günü kaydedildi.

Bu ay şimdiye kadar 2 bin 163 civarında kişi geldi ve geçen aralıkta bildirilen 3 bin 254 kişilik rekora yaklaşıldı.

Birleşik Krallık (BK) Sınır Gücü'ne ait bir geminin Manş Denizi'nde yaşanan bir olaydan sonra göçmen olduğu düşünülen kişileri cumartesi sabahı Dover'a getirdiği görüldü.

Çok sayıda botun Fransa kıyılarından ayrıldığına tanık olunan yoğun bir gecenin ardından bu olay yaşandı.

Fransız polisi cumartesinin erken saatlerinde küçük bir botla denize açılmaya çalışan kişilerle Calais yakınlarında çatıştı.

Grand-Fort-Philippe kasabasındaki bir nehir kıyısındaki yaklaşık 30 göçmenden oluşan bir kalabalığa jandarmanın gözyaşartıcı gaz yağdırdığı videoya alındı.

Beklenmedik fırlama, BK İçişleri Bakanlığı'nın 15 Kasım ve 12 Aralık arasında hiçbir geçiş kaydetmediği 4 haftalık bir durgunluğun ardından geldi.

Normalde aralık, olumsuz hava koşulları nedeniyle bu girişimlerin en az yaşandığı aylardan biridir.

Ancak son duraklamayla, 2018 'den bu yana hiç kimsenin gelmediği en uzun kesintisiz süre yaşanmıştı.

Daha geniş çapta bakıldığında eğilimler, gelenlerin sayısının bu yılın ilk 10 ayında arttığını ama 2022'de bildirilen rekor seviyelerin altında kaldığını gösteriyor.

İşçi Partisi hükümeti, Avrupa ülkeleriyle işbirliği yaparak gelen küçük teknelerle mücadele çabalarını hızlandırdı.

Fransa, BK'nin aylarca süren baskısının ardından Manş Denizi'ndeki küçük tekneleri durdurmaya başlamayı kabul etti.

Bu politika değişikliğiyle güvenlik güçleri tekneleri denizde durdurabilecek ama yolcu almamaları koşuluyla.

Almanya, BK'ye göçmen getirmeye çalışan insan kaçakçılarının 10 yıla kadar hapis cezalarıyla karşı karşıya kalmasını öngören yeni bir yasayı bu hafta kabul etti.

Yıl bitmeden yürürlüğe girecek yasa değişikliği, kolluk kuvvetlerine ve savcılara daha fazla yetki vermeyi ve BK'yle Almanya arasındaki bilgi paylaşımını artırmayı amaçlıyor.

Independent Türkçe


Trump kendi hükümetinden 1 milyar dolar istiyor

Cuma günü Kuzey Karolina'da konuşan Trump, önceki yönetimin kendisi hakkında federal soruşturmalar başlatmasından sonra, kendi Adalet Bakanlığı'ndan kendisine çok yüklü bir ödeme yapmasını istemesiyle övündü (AFP)
Cuma günü Kuzey Karolina'da konuşan Trump, önceki yönetimin kendisi hakkında federal soruşturmalar başlatmasından sonra, kendi Adalet Bakanlığı'ndan kendisine çok yüklü bir ödeme yapmasını istemesiyle övündü (AFP)
TT

Trump kendi hükümetinden 1 milyar dolar istiyor

Cuma günü Kuzey Karolina'da konuşan Trump, önceki yönetimin kendisi hakkında federal soruşturmalar başlatmasından sonra, kendi Adalet Bakanlığı'ndan kendisine çok yüklü bir ödeme yapmasını istemesiyle övündü (AFP)
Cuma günü Kuzey Karolina'da konuşan Trump, önceki yönetimin kendisi hakkında federal soruşturmalar başlatmasından sonra, kendi Adalet Bakanlığı'ndan kendisine çok yüklü bir ödeme yapmasını istemesiyle övündü (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, hakkındaki federal soruşturmaları gerekçe gösterip Adalet Bakanlığı'na yönelttiği iki şikayet nedeniyle çok yüklü bir ödeme talep etmekle böbürlendi.

Adalet Bakanlığı, Trump'ın 2021'de makamından ayrılmasının ardından onun gizli belgeleri nasıl yönettiğini ve 2020 seçimlerini geçersiz kılma çabalarını inceleyen bir çift soruşturma başlatmıştı. Sonrasında Trump biri 2023'te, diğeriyse 2024'te olmak üzere iki şikayette bulunmuştu. Bu şikayetler, New York Times'ın ekimde bildirdiği üzere Adalet Bakanlığı'nın Trump'a 230 milyon dolar tazminat ödemesini talep eden bir davayla sonuçlanabilecek "bir idari talep süreci" aracılığıyla yapılmıştı.

ABD Başkanı, cuma günü Kuzey Karolina'da yaptığı ve ekonomiye dair açıklamalar olarak lanse edilen geniş kapsamlı konuşmasında, ana konudan saparak bu şikayetlerini dile getirdi ve muhtemel tazminatın tutarını 1 milyar dolara kadar şişirdi.

Kalabalıktan alkış ve tezahüratlar yükselirken gürleyen Trump, "Tüm kanıtlara sahibiz ve bu konuda bir şeyler yapmalıyız" dedi:

Bir dava açtım ve davayı kazanıyorum. Tek bir sorun var. Burada uzlaşma sağlaması gereken kişi benim. Başka bir deyişle, davayı ben açıyorum ve uzlaşmayı da benim sağlamam gerekiyor.

Trump, "Yani, belki kendime 1 milyar dolar veririm ve hepsini hayır kurumlarına bağışlarım" diye öneride bulunup fikrini değiştirdi:

Aslında belki de bunu hayır kurumlarına vermemeliyim. Belki de para bende kalmalı.

Sonrasında bir dizi olayı gazete manşetlerini yüksek sesle okuyormuş gibi anlattı:

Donald Trump, Amerika Birleşik Devletleri'ne dava açıyor. Donald Trump başkan oluyor. Ve şimdi Donald Trump davada uzlaşmayı sağlamak zorunda.

Ardından "Bu sebeple kendime 1 milyar dolar veriyorum" dedi.

Trump bir kez daha muhtemel tazminatla ne yapacağı konusunda tereddüt ediyor gibi görünerek kalabalığa şöyle seslendi:

Aslında belki de bunu hayır kurumlarına vermemeliyim. Belki de para bende kalmalı. Hayır mı? Pek çok kişi 'Bunu yap' der. Bunu yapmak istemiyorum.

"Ama ne olursa olsun, hepsi iyi hayır kurumlarına gidecek. Olur mu? Hepsi iyi hayır kurumlarına gidecek. Ama bu içinde olmak için tuhaf bir durum değil mi? Yapmalıyım, bir anlaşma yapmalıyım. Kendimle müzakere ediyorum" diyerek sözlerini tamamladı.

Bu federal soruşturmalara liderlik etmekle görevli Adalet Bakanlığı Özel Yetkili Savcısı Jack Smith, Trump'ın 2024 seçimlerini kazanmasının ardından yeni başkan aleyhindeki davaları düşürmüştü.

Bu hafta Kongre üyelerine konuşan Smith, soruşturma ekibinin Trump'ın 2020 seçimleri sonuçlarını geçersiz kılmak için suç teşkil edecek şekilde komplo kurduğuna dair "makul bir şüphenin ötesinde kanıtlar edindiğini" ve gizli belgelerin yönetimine ilişkin yasayı ihlaliyle ilgili "güçlü kanıtlar" topladığını söyledi.

Trump cuma yaptığı konuşmanın önceki kısımlarında, Adalet Bakanlığı'nın gizli belgeler davası kapsamında Ağustos 2022'de Mar-a-Lago'ya düzenlenen FBI baskınını eleştirdi. Başkan, eşi Melania Trump'ın "külot" çekmecesine kadar uzandığını iddia ettiği baskını "yasadışı ve iğrenç" diye niteledi.

Trump'ın "tüm kanıtlara" sahip olmakla ne kastettiği henüz belli değil. Öte yandan ABD Senatosu Adalet Komitesi Başkanı Chuck Grassley, Ağustos 2022'deki baskından önceki aylarda FBI ve Adalet Bakanlığı yetkililerinin birbirlerine gönderdiği e-postaları bu hafta yayımlamıştı. Bunlar, Trump'ın mülküne yönelik arama emrini uygulamak için olası bir neden olduğuna büronun inanmadığını, Adalet Bakanlığı'nınsa bunun aksinde ısrar ettiğini gösteriyor.

Independent Türkçe