İran tepkisini "Gazze ateşkesinin" kaderine bağlıyor

Ben Gvir'in Mescid-i Aksa'ya saldırmasının ardından Filistin öfkesi ve yaygın uluslararası kınama

İsrail saldırısında tüm ailesini kaybeden Filistinli bir kız çocuğu, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde bir yakınının kucağında (Reuters)
İsrail saldırısında tüm ailesini kaybeden Filistinli bir kız çocuğu, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde bir yakınının kucağında (Reuters)
TT

İran tepkisini "Gazze ateşkesinin" kaderine bağlıyor

İsrail saldırısında tüm ailesini kaybeden Filistinli bir kız çocuğu, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde bir yakınının kucağında (Reuters)
İsrail saldırısında tüm ailesini kaybeden Filistinli bir kız çocuğu, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde bir yakınının kucağında (Reuters)

İran'ın İsrail'e yapacağı saldırıyı Gazze'deki ateşkesin kaderine bağlaması üzerine, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken bölgeye yapacağı ziyareti erteledi.

Reuters'in üst düzey üç İranlı yetkiliye dayandırdığı haberine göre, Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin kendi topraklarında öldürülmesi nedeniyle İran'ın İsrail'e vereceği doğrudan yanıtın ertelenmesinin tek yolu, yarın başlaması beklenen görüşmelerde Gazze Şeridi'nde ateşkese varılması. Bu arada Axios, konuyla ilgili bilgi sahibi iki kaynağa dayandırdığı haberinde, ABD Dışişleri Bakanı Blinken'in dün gece bölgeye yapmayı planladığı ziyareti ertelediğini bildirdi.

İran'ın İsrail’e yönelik bir saldırısını önlemeye yönelik uluslararası çabalar yoğunlaşırken, İran Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Avrupa'nın "küstahça" taleplerini eleştirerek, İran’ın "egemenliğini savunmaya kararlı olduğunu belirterek, Meşru haklarını kullanmak için kimseden izin istemez" dedi.

Diğer yandan, aşırılık yanlısı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya yaptığı baskın Filistinlilerin öfkesi ve yaygın kınamasıyla karşılandı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı, İsrail işgal yetkilileri ve bazı yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'ya yönelik bariz ve tekrarlanan saldırılarını Krallığın en güçlü ifadelerle kınadığını ifade etti. Bakanlık, özellikle Filistin halkının yaşadığı insani felaket ortamında, bu ihlallerin devam etmesinin doğuracağı sonuçlara karşı Krallığın uyarısını yineledi.



ABD İsrail'in saldırısından önce Katar'ı bilgilendirdiklerini söylerken Doha bunu yalanladı

İsrail’in dün Doha'da Hamas liderlerini hedef alan saldırısında hasar gören bir bina (Reuters)
İsrail’in dün Doha'da Hamas liderlerini hedef alan saldırısında hasar gören bir bina (Reuters)
TT

ABD İsrail'in saldırısından önce Katar'ı bilgilendirdiklerini söylerken Doha bunu yalanladı

İsrail’in dün Doha'da Hamas liderlerini hedef alan saldırısında hasar gören bir bina (Reuters)
İsrail’in dün Doha'da Hamas liderlerini hedef alan saldırısında hasar gören bir bina (Reuters)

Beyaz Saray’dan dün yapılan açıklamada ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un Katar'a İsrail'in Doha'ya düzenleyeceği saldırı hakkında önceden bilgi verdiği belirtildi. Ancak Katar Dışişleri Bakanlığı bunu yalanladı.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, düzenlediği basın toplantısında gazetecilere, Başkan Trump'ın Özel Temsilci Steve Witkoff'a Katar'a İsrail’in saldırısını bildirmesi talimatını verdiğini ve Witkoff'un da bunu yaptığını söyledi.

Leavitt, ABD ordusunun İsrail'in saldırısından önce Trump yönetiminin diğer birimlerini bilgilendirdiğini belirtirken İsrail'in ABD ordusunu önceden bilgilendirip bilgilendirmediğini söylemekten kaçındı.

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, “Katar'ın saldırıdan önceden haberdar olduğu yönündeki iddialar tamamen asılsızdır” dedi. Ensari, ABD yetkililerden birinin saldırıdan kaynaklanan patlamaların halen duyulduğu sırada telefon ettiğini açıkladı.

Beyaz Saray Sözcüsü Leavitt, saldırının ardından ABD Başkanı Trump’ın saldırıdan sonra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Âl-i Sani ile görüştüğünü ve Katar Emiri’ne ‘böyle bir şeyin kendi topraklarında bir daha olmayacağına’ dair güvence verdiğini söyledi.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Trump'ın İsrail'in Katar'da Hamas liderlerini hedef alan saldırısının üzücü olduğunu ve bölgedeki barışı ilerletmediğini düşündüğü belirtildi.


İsrail, Doha'da Hamas'ı bombalarken saldırı müzakerelere zarar verdi

Katar'ın başkenti Doha'da İsrail’in hava saldırısı düzenlediği bina (Reuters)
Katar'ın başkenti Doha'da İsrail’in hava saldırısı düzenlediği bina (Reuters)
TT

İsrail, Doha'da Hamas'ı bombalarken saldırı müzakerelere zarar verdi

Katar'ın başkenti Doha'da İsrail’in hava saldırısı düzenlediği bina (Reuters)
Katar'ın başkenti Doha'da İsrail’in hava saldırısı düzenlediği bina (Reuters)

İsrail, dün Hamas liderlerini ilk kez Katar'da hava saldırısıyla hedef alarak Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmeyi amaçlayan müzakerelere büyük bir darbe indirdi.

Savaşı sona erdirmek için ABD tarafından sunulan öneriyi değerlendiren Hamas liderlerinin ofislerinin ve konutlarının bulunduğu Doha'daki bir konut kompleksini hedef alan İsrail’in hava saldırısının ardından Hamas liderleri hayatta kaldı. Ancak, birden fazla yeri hedef alan hava saldırılarında, aralarında Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil Hayye’nin oğlu ve Katarlı bir güvenlik görevlisinin de olduğu altı kişi öldü.

Katar Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, ‘İsrail'in bu pervasız davranışının ve bölgesel güvenliği sürekli olarak bozmasının, Katar’ın güvenliğini ve egemenliğini hedef alan bu eyleminin tolere edilmeyeceği’ belirtildi. Bakanlık, ‘bu suç niteliğindeki saldırının uluslararası hukuk ve normların açık bir ihlali olduğunu ve Katarlıların ve Katar'da yaşayanların güvenliği ve emniyeti için ciddi bir tehdit oluşturduğunu’ vurguladı.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ABD Başkanı Donald Trump'ın saldırının yeri konusunda çekincelerini dile getirdiği ve İsrail'in Katar'a yönelik saldırısının ‘İsrail’in ve ABD’nin çıkarlarına hizmet etmediğini’ düşündüğü ifade edildi. Açıklamaya göre Trump, Özel Temsilcisi Steve Witkoff'a Doha'yı saldırı konusunda uyarması talimatı verdi. Beyaz Saray sözcüsü, Trump'ın saldırıdan sonra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Âl-i Sani ile görüştüğünü ve Katar Emiri’ne ‘böyle bir şeyin kendi topraklarında bir daha olmayacağına’ dair güvence verdiğini söyledi.

Ancak Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Macid el-Ensari, Katar'ın saldırıdan haberdar edildiğine dair haberleri yalanladı. Ensari, ABD'li bir yetkilinin, Doha'da İsrail tarafından düzenlenen hava saldırılarının patlama sesleri duyulurken telefon ettiğini belirtti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Katar'ın başkenti Doha’da bazı Hamas liderlerinin konutlarını hedef alan saldırılarının ‘tamamen bağımsız’ olarak yürütüldüğünü söyledi. Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, saldırının ‘İsrail tarafından başlatıldığı ve yürütüldüğü, bunun tüm sorumluluğunun İsrail'e ait olduğu’ belirtildi. Netanyahu, ABD’nin Kudüs'teki büyükelçiliğinde düzenlenen bir etkinlikte ‘terörist liderlerin hiçbir yerde güvende olmayacağını' söyledi. Operasyonu ‘katillerle hesaplaşmak ve gelecekte İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için’ emrettiğini açıklayan İsrail Başbakanı, “Terörist liderlerin hiçbir yerde dokunulmazlık hakkına sahip olduğu günler geride kaldı” diye ekledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Hamas’tan bir kaynak, İsrail’in saldırısını özellikle Hamas liderlerinden Halil el-Hayye’nin evine yoğunlaştırdığını, liderlik toplantısının ise Hamas’ın merhum lideri İsmail Heniyye'nin kullandığı yakındaki bir evde yapıldığını söyledi. Kaynak, bu evin de ‘saldırıya uğradığını ancak yoğunluğunun daha az olduğunu’ belirtti. Kaynak, Hamas liderlerinin bulunduğu yerin ara sıra özel toplantılara ev sahipliği yaptığını ve toplantının yapıldığı yerin liderlerin hayatta kalmasının nedeni olabileceğini söyledi.

İsrail ordusu ve İç İstihbarat Servisi Şin-Bet (Şabak) Hamas'ın ‘üst düzey liderlerini’ hedef aldığını söyledikleri operasyondan sorumlu olduklarını açıkladı. İsrail ordusunun resmi internet sitesinde yayınlanan bir açıklamada, hedef alınan kişilerin ‘yıllardır terör örgütünün faaliyetlerini yönettikleri’ ve ‘7 Ekim 2023'teki katliamı gerçekleştirip İsrail Devleti'ne savaş açmaktan doğrudan sorumlu oldukları’ belirtildi.

Saldırı, sarsılan küresel piyasalarda yankı buldu ve yatırımcıları petrol ve altına yöneltti. Bu durum petrol fiyatlarının 1 dolardan fazla artmasına neden olurken, Brent ham petrolü yüzde 1,8 artışla varil başına 67 doların üzerine çıktı. West Texas Intermediate (WTI) ham petrolü ise yaklaşık yüzde 1,8 artışla 63,40 dolara yükseldi. Altın da 3 bin 674 dolar ile yeni bir rekor seviyeye ulaştı. Buna karşılık, kripto para birimlerinin fiyatları sert bir düşüş yaşadı ve tasfiyeler sadece bir saat içinde 52 milyon dolara ulaştı.


Ukraynalı askerler, Rus işgali altındaki hastaneden üç yıl sonra kurtarıldı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Ukraynalı askerler, Rus işgali altındaki hastaneden üç yıl sonra kurtarıldı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanı, Rusya topraklarının derinliklerindeki bir hastanede üç yıl boyunca saklanan 4 Ukraynalı askerin kurtarıldığını açıkladı.

Komutan Oleksiy Neyijpapa, Facebook'ta yaptığı açıklamada, askerlerin 2022'deki bir çatışmada yaralandığını, Ukrayna'nın Rusya işgali altındaki topraklarında bulunan bir hastanede kaldığını ve burada "vicdanlı doktorların" onları Rus gizli servis ajanlarından korumaya yardımcı olduğunu söyledi.

Bir deniz piyadesi, üç Ulusal Muhafız ve askerlerin saklanmasına yardım eden bir sağlık çalışanı tahliye edildi.

Neyijpapa, kurtarma operasyonunu duyuran ve operasyonun nasıl gerçekleştirildiğine dair ayrıntılar veren bir gönderide "Bizim çocuklar hiç şansları yokmuş gibi görünürken hayatta kaldı" dedi.

dfgthy
Askerlerin saklanmasına yardımcı olan bir sağlık çalışanı da tahliye edildi (Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanı)

Tahliye çalışmaları, kısa süre önce Moskova-Kiev esir takasında verilen bir deniz piyadesinin, ikizinin 2022'de Ukrayna'nın doğusundaki çatışmalar sırasında ağır yaralandığını söylemesinin ardından başladı.

Neyijpapa, "Bu bilgiyi edindikten sonra özel tahliye tedbirlerine başlama kararı aldım" dedi.

Daha sonra bu askerin ikiz kardeşiyle birlikte, üç yıldan uzun süredir orada kalmaya zorlanan üç Ukrayna Ulusal Muhafız askerinin de bu hastanede olduğu ortaya çıktı.

Güvenlik gerekçesiyle hastanenin yerini ya da askerlerin kimliğini açıklamadı.

Birkaç aşamaya bölünen operasyon, donanmanın Angels (Melekler) adlı özel kuvvetler birimi tarafından gerçekleştirildi. Neyijpapa bu birimin kuruluşundan bu yana 88 kişiyi Rus topraklarından kurtardığını söylüyor.

rtgyu
Cumhurbaşkanlığı Askeri Personel ve Aile Üyelerinin Haklarının Korunmasından Sorumlu Komiseri Olga Reshetylova, kısa bir süre önce takas edilen bir deniz piyadesinin ikiz kardeşinin 2022'de Ukrayna'nın doğusundaki çatışmalarda yaralandığını öğrendi (Ukrayna Deniz Kuvvetleri Komutanı)

Komutan "Bu bir inanç hikayesi" diye ekledi. 

Bizim çocuklar hiç şansları yokmuş gibi görünürken hayatta kaldı. Bu, düşman topraklarının kalbinden bile asker çıkarabilen Angels'ın gücüyle ilgili. Ve bizden olanı asla terk etmediğimizi bir kez daha kanıtladılar.

Duygusal bir videoda, bir askerin 4 yıldır görmediğini söylediği, kurtarılan kardeşini beklediği an görülüyor.

Videoda "Onu çok özledim. Şimdi onunla buluşacağım. Böyle bir şeyi atlatmak kolay değil" diyor.

"Askerlerimiz şu anda güvende ve nihayet yakınlarının yanındalar" diyen Neyijpapa, birimin "şimdiden 88 kişiyi kurtardığını ve Ukraynalı askerler için hiçbir şeyin imkansız olmadığını bir kez daha kanıtladığını" sözlerine ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski temmuzda yaptığı açıklamada, Kiev'in 2022'den bu yana 6 bin 400'den fazla Ukraynalının Rus esaretinden kurtulmasını sağladığını söylemişti. Bu askerlerin 5 bin 857'si Rusya ve Ukrayna arasında gerçekleşen bir dizi esir takası sırasında serbest bırakıldı. Bu takasların çoğu, Moskova ve Kiev heyetlerinin bu yıl mayısta yeniden yüz yüze görüşmelere başlamasının ardından gerçekleşti.

Independent Türkçe