Cibuti, Etiyopya-Somali krizinin çözümünde Türkiye'nin başarılı olma ihtimalini uzak görüyor

Cibuti Dışişleri Bakanı Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ülkesinin bir arabuluculuk teklifi olduğunu söyledi.

Cibuti Dışişleri Bakanı Mahmud Ali Yusuf (Şarku’l Avsat)
Cibuti Dışişleri Bakanı Mahmud Ali Yusuf (Şarku’l Avsat)
TT

Cibuti, Etiyopya-Somali krizinin çözümünde Türkiye'nin başarılı olma ihtimalini uzak görüyor

Cibuti Dışişleri Bakanı Mahmud Ali Yusuf (Şarku’l Avsat)
Cibuti Dışişleri Bakanı Mahmud Ali Yusuf (Şarku’l Avsat)

Cibuti Dışişleri Bakanı Mahmud Ali Yusuf, Somali ile Etiyopya arasında, Mogadişu hükümetinin ‘egemenliğinin ihlali’ olarak reddettiği Kızıldeniz'de bir deniz üssü kiralanması konusunda yaşanan krizin çözümünde Türkiye'nin arabuluculuğunun başarılı olamayacağını söyledi.

Ankara geçtiğimiz pazartesi günü, Afrika Boynuzu'ndaki iki komşu ülke arasındaki anlaşmazlıkları sona erdirmek üzere Türkiye'nin arabuluculuğunda yürütülen müzakerelerin ikinci turunda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Somali Dışişleri Bakanı Ahmed Moallem Faki ve Etiyopya Dışişleri Bakanı Taye Atske Selassie arasında bir toplantıya ev sahipliği yaptı.

Şarku’l Avsat'a özel açıklamalarda bulunan Bakan Ali Yusuf, “Dürüst olmak gerekirse, iki ülkenin egemenliğe saygı ve toprak bütünlüğü kavramları konusundaki tutumları birbirinden çok uzak. Çözüm, iki ülkeden birinin bu konulardaki tutumundan vazgeçmesinde yatıyor” ifadelerini kullandı.

Addis Ababa 1 Ocak'ta Somaliland ile bir mutabakat zaptı imzaladı. Uluslararası alanda tanınmayan Somaliland bölgesiyle imzalanan mutabakat zaptı, denize kıyısı olmayan bir ülke olan Etiyopya'nın bölgenin bağımsızlığını tanıması karşılığında Kızıldeniz'in girişinde 20 kilometre uzunluğunda bir ticari liman ve askeri üs kurma hakkını 50 yıllık bir kira sözleşmesiyle elde etmesini öngörüyor. Somali ise söz konusu mutabakatı reddetti ve Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud mutabakatı iptal eden bir karar imzaladı. Arap Birliği de Mogadişu'nun tutumunu destekleyerek mutabakat zaptını ‘hükümsüz ve kabul edilemez’ olarak nitelendirdi.

Somaliland, 1991 yılında bağımsızlığını ilan eden, ancak uluslararası toplum tarafından tanınmayan eski bir İngiliz himayesidir.

Ülkesinin ‘anlaşmazlığı çözmek için uzlaşmacı çözümler içeren gizli bir arabuluculuk önerdiğini’ açıklayan Yusuf, ayrıntıları söylemekten kaçınarak “Süreci başarısızlığa maruz bırakmamak için ayrıntıları açıklayamam” dedi.

Yusuf, Cibuti'nin komşu Somali ve Etiyopya arasındaki gerilimi azaltma çabalarından hiçbir zaman vazgeçmediğini belirterek, “Cibuti diplomatik gerilimi azaltmak için şubat ayında bir Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD) zirvesi düzenledi ve Cibuti Cumhurbaşkanı iki komşu ülkenin liderleri arasında sürekli iletişim halinde” ifadelerini kullandı.

Yusuf sözlerini şöyle sürdürdü: “Türk arabuluculuğu, istenen sonuçları vermeyen Kenya arabuluculuğunun ardından Etiyopya'nın talebi üzerine geldi… Önemli olan tüm diplomatik çabaların bölgede istikrar ve güvenliği sağlamaya yönelik olmasıdır ve bu hedefler diğer tüm hususlardan önce Cibuti'nin öncelikli ilgi alanıdır.”

Somali Dışişleri Bakanı Ahmed Faki dün (salı) Etiyopya ile Türkiye'de yapılan müzakerelerin ikinci turunun tamamlandığını açıkladı, ancak herhangi bir anlaşmaya varılıp varılmadığıyla ilgili bilgi vermedi.

Faki X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, Türkiye'nin arabuluculuk çabalarını övdükten sonra üçüncü tur görüşmelerin burada yapılmasına karar verildiğini açıkladı.

Somali medya kaynaklarına göre, Etiyopya'nın Somaliland ile mutabakat zaptını uygulamakta ısrar etmesi, Somali'nin ise Etiyopya'nın önce mutabakat zaptından vazgeçmesi ve ardından Kızıldeniz'e erişim konusunda Mogadişu'daki Somali hükümetiyle müzakere etmesinde ısrar etmesi nedeniyle Ankara görüşmeleri çıkmaza girmiş durumda.

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı son telefon görüşmesinde, Türkiye'nin Somali ve Etiyopya arasında diyaloğu teşvik etme çabalarını memnuniyetle karşıladı. Şeyh Mahmud ayrıca, ‘her türlü iş birliğinin uluslararası hukuk ve düzene uygun olarak Somali'nin egemenliğine ve ulusal birliğine saygı ile tutarlı olması gerektiğini’ vurguladı.

Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed, cumartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde, ‘karşılıklı mutabık kalınan bir yaklaşımla ülkesinin denize erişiminin sağlanmasının önemini’ vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Etiyopya Haber Ajansı’ndan aktardığına göre Abiy, ‘Etiyopya ve Somali arasındaki yanlış anlamaların çözümünü kolaylaştırmada Türkiye Cumhurbaşkanı'nın desteğini takdir etti.’



Trump: Moskova Ukrayna konusunda bazı tavizler vermeyi kabul etti

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın girişinde yağmurdan korunmak için şemsiyesiyle (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın girişinde yağmurdan korunmak için şemsiyesiyle (EPA)
TT

Trump: Moskova Ukrayna konusunda bazı tavizler vermeyi kabul etti

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın girişinde yağmurdan korunmak için şemsiyesiyle (EPA)
ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'ın girişinde yağmurdan korunmak için şemsiyesiyle (EPA)

ABD Başkanı Donald Trump, dün Ukrayna'nın ABD destekli barış planını perşembe gününe kadar kabul etmesi için daha önce belirlediği son tarihten geri adım atarak, "Benim için son tarih, bu işin tamamlanmasıdır" ifadelerini kullandı.

Trump, ABD'li müzakerecilerin Rusya ve Ukrayna ile görüşmelerde ilerleme kaydettiğini ve Moskova'nın bazı tavizler verdiğini söyledi. ABD Başkanı, özel temsilcisi Steve Wittkoff'un Moskova'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşeceğini ve damadı Jared Kushner'ın da görüşmeye katılacağını belirtti.


Trump'ın fiyat söylemlerine Cumhuriyetçiler de inanmıyor

Amerikalılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın fiyatlar hakkında gerçeklerle uyuşmayan daha parlak bir tablo çizdiğini söylüyor (AFP)
Amerikalılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın fiyatlar hakkında gerçeklerle uyuşmayan daha parlak bir tablo çizdiğini söylüyor (AFP)
TT

Trump'ın fiyat söylemlerine Cumhuriyetçiler de inanmıyor

Amerikalılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın fiyatlar hakkında gerçeklerle uyuşmayan daha parlak bir tablo çizdiğini söylüyor (AFP)
Amerikalılar, ABD Başkanı Donald Trump'ın fiyatlar hakkında gerçeklerle uyuşmayan daha parlak bir tablo çizdiğini söylüyor (AFP)

Hafta sonu yayımlanan iki yeni anket, Amerikalıların tatil sezonuna girerken hayat pahalılığı konusunda hâlâ ciddi sıkıntı içinde olduğunu ve ABD Başkanı Donald Trump'ın bu konuda yeterli çaba göstermediğini düşündüğünü ortaya koydu.

CBS News/YouGov'un yaptığı ankete göre, Amerikalıların yüzde 60'ı, Trump'ın fiyatları ve enflasyonu olduğundan daha iyi gösterdiğine inanıyor. Buna karşılık, yüzde 27'si Trump'ın enflasyonu ve günlük tüketim mallarının maliyetlerini olduğu gibi, yüzde 13'ü ise enflasyon ve fiyatlar hakkındaki haberleri olduğundan daha kötü gösterdiğini söylüyor.

Ancak ankete katılan 10 Cumhuriyetçiden 4'ü, başkanın alım gücünü olduğundan daha iyi gösterdiğini söylüyor. Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 25'i Trump'ın enflasyonla başa çıkma biçimini onaylamıyor ve yüzde 29'u fiyatların arttığını söylüyor.

Ayrıca Cumhuriyetçilerin yüzde 32'si Trump yönetiminin politikalarının gıda ve market alışverişi için ödedikleri fiyatları artırdığını söylüyor. Aynı oranda Cumhuriyetçiyse bu politikaların gıda ve market alışverişi fiyatlarını düşürdüğünü söylüyor.

Ağırlıklı olarak alım gücü ve hayat pahalılığından bahseden Demokratlar, bu ay Kaliforniya'dan Georgia'ya, New Jersey ve Virginia'ya kadar ülke genelinde seçimleri silip süpürdü.

Bu mesaj, özellikle 2024'te Trump'a oy veren Latin kökenli seçmenler de dahil beyaz olmayan seçmenler arasında yankı buldu. Anket, Hispaniklerin yüzde 70'inin Trump'ın politikalarının gıda ve market fiyatlarının artmasına neden olduğunu, yüzde 68'inin mal ve hizmet fiyatlarının arttığını ve yüzde 60'ının Trump'ın fiyatları ve enflasyonu olduğundan daha iyi gösterdiğini söylediğini ortaya koydu.

ABD Başkanı alım gücünü tekrar tekrar "yeni bir kelime" ve "Demokratların bir kandırmacası" diye niteliyor. Ancak cuma günü, çoğunlukla kira maliyetlerine odaklanan ve otobüsleri ücretsiz, çocuk bakımınıysa evrensel hale getirme sözü veren, bu ay belediye başkanlığında diğer Demokratları geride bırakarak New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani'yi Oval Ofis'te ağırladı.

Birdenbire anlayış gösteren Trump, Mamdani'nin yanında, "İlginç bir sohbet ettik ve fikirlerinden bazıları gerçekten de benim fikirlerimle aynı" dedi.

G
New York Belediye Başkanı seçilen Zohran Mamdani, 2025'te kendisine ve 2024'te ABD Başkanı Donald Trump'a oy veren birçok kişinin enflasyon ve hayat pahalığını dile getirdiğini söyledi (AP)

Politico tarafından yapılan bir başka anket, en çok hangi maliyetlerin Amerikalıların endişelendirdiğini ortaya koydu. Anket, Amerikalıların yüzde 45'inin karşılanması en zor yaşam maliyetinin market alışverişi olduğunu, yüzde 38'inin konut, yüzde 34'ünün sağlık hizmetleri ve yüzde 31'inin de elektrik faturaları olduğunu gösterdi.

Mamdani, görüşmeleri sırasında Trump'la birlikte hayat pahalılığına odaklanarak kendi seçimlerini kazandıklarını söyledi.

Mamdani, "Başkan'a, kampanyamızın odağının büyük ölçüde yaşam maliyeti krizi olduğunu ve başkana oy veren New Yorklulara sorduğumuzda, New York'ta oylarında bir artış gördüğümüzde, aynı konuya geri döndüklerini söyledim: Yaşam maliyeti, yaşam maliyeti, yaşam maliyeti" dedi. Buna karşılık Trump, New York'un enerji şirketi Con Edison'ın fiyatları düşürmesini sağlamaktan bahsetti.

Ancak yaşam maliyeti sadece sol görüşlü Demokratlara kazandırmadı. New Jersey'de ılımlı görüşlü Mikie Sherrill, elektrik zamlarının dondurulması çağrısında bulunarak valilik yarışını kazandı.

Independent Türkçe


Rusya, ABD’yle Meksika’nın arasını açmak istiyor

Rus devletine ait RT'nin Latin Amerika'da Kremlin propagandası yaptığı ileri sürülüyor (AFP)
Rus devletine ait RT'nin Latin Amerika'da Kremlin propagandası yaptığı ileri sürülüyor (AFP)
TT

Rusya, ABD’yle Meksika’nın arasını açmak istiyor

Rus devletine ait RT'nin Latin Amerika'da Kremlin propagandası yaptığı ileri sürülüyor (AFP)
Rus devletine ait RT'nin Latin Amerika'da Kremlin propagandası yaptığı ileri sürülüyor (AFP)

Rusya, ABD'yle arasını bozmak istediği Meksika'daki dezenformasyon çalışmalarını yoğunlaştırdı.

New York Times'ın (NYT) haberinde, Rusya'nın Latin Amerika'daki dezenformasyon faaliyetlerini son iki yılda artırdığı belirtiliyor. Moskova yönetiminin ABD'yle bölgedeki müttefikleri arasında anlaşmazlık yaratmayı hedeflediği savunuluyor. 

Kimliklerinin açıklanmaması şartıyla NYT'ye konuşan kaynaklar, dezenformasyon kampanyasının Sputnik ve RT gibi Kremlin'e ait medya kuruluşları tarafından yürütüldüğünü ileri sürüyor. Özellikle ABD'nin en büyük ticaret ortağı olan Meksika'nın hedef alındığı aktarılıyor. 

NYT'nin incelediği "Meksika: RT'nin İstilası" başlıklı iç yazışmada, Meksika'nın başkenti Meksiko'daki Amerikan diplomatların, RT'nin ülkedeki "ani ve hızlı genişlemesi" hakkında uyarılarda bulunduğu görülüyor. 

Nisan 2024 tarihli yazışmada şu ifadelere yer veriliyor: 

RT'nin Meksika'daki agresif yatırımı, güvenilirliğini artırma ve ABD'yi zayıflatma stratejisi, halkın mevcut algısını değiştirme tehdidi yaratıyor. Meksika misyonunun, RT'nin iyi finanse edilen çabalarına karşı koymak için daha fazla kaynağa ihtiyacı var.

Meksiko'daki ABD Büyükelçiliği'nden gönderilen mesajda, RT en Español'un X'te çevrimiçi izlenme sayısının 2022'de 191 binden bir yıl sonra 715 milyona fırladığı aktarılıyor. 

Rus devletine ait RT'nin Latin Amerika'daki varlığını artırdığı, potansiyel izleyici sayısının 670 milyona ulaştığı belirtiliyor.

RT'nin Meksika'da bu kadar yaygınlaşmasında, eski Devlet Başkanı López Obrador döneminde görev yapan ve Rusya yanlısı olmakla eleştirilen bazı yetkililerin etkili olduğu savunuluyor. Obrador'un devlet başkanlığı geçen yıl ekimde sonlanmış, yerine seçimleri kazanan Claudia Sheinbaum gelmişti. Sheinbaum da Obrador'un kurduğu iktidardaki Ulusal Yenilenme Hareketi (Morena) partisinden.

NYT, Obrador veya Morena yetkililerinin yorum taleplerine yanıt vermediğini aktarıyor.  

Meksiko'daki Rus Büyükelçiliği ise iddiaları reddederek Sputnik ve RT'yi Amerikan medyasına tarafsız alternatifler diye niteledi. 

Bazı uzmanlar Donald Trump yönetiminin dezenformasyona karşı mücadele de geride kaldığını söylüyor. Washington merkezli düşünce kuruluşu Alman Marshall Fonu'ndan Bret Schafer şu değerlendirmeyi yapıyor: 

ABD küresel bilgi alanından çekiliyor ve yerine Rusya giriyor. Rusya'nın ABD'nin kendi arka bahçesinde ABD'ye karşı harekete geçmesi bir bakıma Soğuk Savaş anlayışının bir ürünü. Ruslar nüfuz artırmak için Latin Amerika'yı uzun zamandır bir öncelik olarak görüyor.

2022'de başlayan Ukrayna savaşının ardından ABD, Kanada, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği, RT'yi ve kuruluşun üst düzey isimlerini yaptırım listesine almıştı.

Independent Türkçe, New York Times, BBC