Biden, Trump seçilirse yemin törenine katılacak

Başkan Biden, yemin eden Trump olsa bile sıradaki yemin törenine katılacağını söyledi

Başkan Joe Biden gazetecilere, kasımda kazanması halinde Donald Trump'ın yemin törenine katılacağını ima etti (Reuters)
Başkan Joe Biden gazetecilere, kasımda kazanması halinde Donald Trump'ın yemin törenine katılacağını ima etti (Reuters)
TT

Biden, Trump seçilirse yemin törenine katılacak

Başkan Joe Biden gazetecilere, kasımda kazanması halinde Donald Trump'ın yemin törenine katılacağını ima etti (Reuters)
Başkan Joe Biden gazetecilere, kasımda kazanması halinde Donald Trump'ın yemin törenine katılacağını ima etti (Reuters)

Salı günü Donald Trump'ın tavırlarını eleştiren ABD Başkan Joe Biden, kasımda yeniden seçilmesi halinde eski başkanın yemin törenine katılacağını söyledi.

Marine One'la (ABD Başkanı'nı taşıyan helikopter -ç.n) New Orleans'a hareket etmeden kısa süre önce Beyaz Saray'ın güney bahçesinde duran Başkan'a, Cumhuriyetçi adayın başarılı olması halinde yemin törenine katılıp katılmayacağı soruldu.

Biden, Trump'ın 20 Ocak 2021'deki yemin törenine katılmayı reddetmesine atıfta bulunarak, "Ben onun gibi terbiyesiz değilim" yanıtını verdi.

Bilindiği üzere Trump, Biden'ın yemin törenine katılmayarak giden başkanın bayrağı gelen başkana devretmesi geleneğini bozmuştu. Trump'ın 2020 başkanlık seçimi sonuçlarını kabul etmeyi veya iktidarın devrine katılmayı birkaç hafta boyunca reddetmesi nedeniyle iki adam arasındaki gerilim tüm zamanların en yüksek seviyesindeydi.

Eski Başkan, Biden'ın kazandığını kabul etmeyi reddetmişti. Aylarca seçimlerde hile yapıldığına dair asılsız iddialar yaymış ve destekçilerini seçimin kendisinden "çalındığı" iddialarıyla kışkırtmıştı.

dfevgr
Salı günü Başkan Joe Biden, Marine One'ın önünde gazetecilerle konuştu (AP)

Yemin töreninden birkaç hafta önce, 6 Ocak 2021'de Trump bir "Hırsızlığı Durdurun" mitingi düzenlemiş ve destekçilerinden oluşan bir kitleyi Kongre Binası'na yürümeye ve ülke için "deli gibi savaşmaya" teşvik etmişti.

Daha sonra öfkeli Trump destekçilerinden oluşan kalabalık, Kongre'nin seçim sonuçlarını onaylaması gerekirken Kongre Binası'na şiddetle hücum etmişti.

Birkaç hafta sonra Biden, ABD'nin 46. Başkanı olarak yemin etmek üzere ulusal sahneye çıktığında Trump, Marine One'la yola çıkmış ve Florida'nın Palm Beach kentindeki konutuna gitmişti.

O tarihte Biden, Trump'ın gelmemesinin "iyi bir şey" olduğunu söylemişti.

Biden, Trump'ın yemin törenine (hiç değilse nezaketen) katılacağını ima ederken gazetecilere Trump'ın Amerikan güvenliği için "gerçek bir tehlike" olduğunu da savundu.

scdvr
Eski Başkan Barack Obama ve Eski Başkan Yardımcısı Joe Biden, 2017'de Donald Trump'ın yemin törenine katılmıştı (AFP)

Başkan, 20 yaşındaki silahlı bir saldırganın bir miting sırasında eski başkana suikast girişiminde bulunmasının ardından Trump hakkındaki kışkırtıcı siyasi söylemin "azaltılmasını" istedi.

Bir muhabirin Trump'ın Amerikan güvenliği için bir tehdit olduğunu söylemesinin Biden'ın bölücü söylemin azaltılması talebiyle uyumlu olup olmadığını sorması üzerine Başkan şu yanıtı verdi:

Bu sadece bir açıklama. Bu gerçeklere dayanan bir ifade.

Independent Türkçe



Trump ya da şanslı Lazarus

Güçlü bir şahin rolü oynamasına rağmen, aslında en yakın danışmanları tarafından kendisine verilen Obama'nın reçetelerini uygulamaya yaklaşıyor (AFP)
Güçlü bir şahin rolü oynamasına rağmen, aslında en yakın danışmanları tarafından kendisine verilen Obama'nın reçetelerini uygulamaya yaklaşıyor (AFP)
TT

Trump ya da şanslı Lazarus

Güçlü bir şahin rolü oynamasına rağmen, aslında en yakın danışmanları tarafından kendisine verilen Obama'nın reçetelerini uygulamaya yaklaşıyor (AFP)
Güçlü bir şahin rolü oynamasına rağmen, aslında en yakın danışmanları tarafından kendisine verilen Obama'nın reçetelerini uygulamaya yaklaşıyor (AFP)

Refik Huri

ABD'de başlangıçtan beri süregelen bir gelenek vardır, görev süresinin son gününe kadar tek bir başkan vardır. Seçilen başkan geleneğe saygı duyar ve Kasım 2024'teki zaferinden 20 Ocak'ta göreve gelmesine kadarki süreyi, yönetimini, önceliklerini ve görev süresinin ilk 100 gününde neler yapacağını düzenleyerek geçirir.

Ancak Başkan Donald Trump acele ediyor, iktidarı ele geçirmeden önce onu kullanmak istiyor. ABD ve dünyada onun görevine başlamasını bekleyenler de, kendilerini neyin beklediğini bilmek için acele ediyorlar. Trump şanslı bir adam, 2016'da başkan Barack Obama ve politikalarına karşı beyazların başlattığı protesto dalgasıyla ilk başkanlığını kazandı. Başkan Joe Biden'ın politikalarına karşı başlatılan protesto kampanyasının ardından da 2024'te ikinci kez seçildi. Şansı katıldığı iki seçimde de bir kadına karşı yarışmasıyla zirveye çıktı. İlk seferinde Hillary Clinton, ikinci seferinde ise Kamala Harris’e karşı yarıştı. Kesin olan bir şey var ki, o da Amerikan toplumunun henüz Beyaz Saray'da bir kadının başkanlık mührüne sahip olmasına hazır olmadığı. Nitekim Obama'nın iki dönemlik başarısının arkasındaki Demokrat stratejist David Axelrod, Time dergisine verdiği demeçte, “Trump’a karşı siyah bir kadının yarışması, yutulması zor güçlü bir ilaçtır” demişti.

Trump'ın tercihlerine gelince bir sürpriz yok. Birinci dönemden birikmiş politikalarının yanı sıra Heritage Kuruluşu’nun 2025 Projesi ve ABD’yi Yenileme Merkezi projesi var. Trump’ın öncelikleri çatışma için bir davet niteliğinde. Sadece Çin değil, aynı zamanda Avrupalı müttefikleri için de gümrük vergilerinin artırılması, Çin'in geniş çaplı bir tepkisine yol açacaktır. The Economist'ten Patrick Foulis'a göre Trump'ın “izolasyonist ve korumacı eğilimi ABD’nin ittifaklarını tahrip edecek.” Edward Carr'ın görüşüne göre ise Avrupa, “Rusya'ya Ukrayna'da üstünlük sağlayabilecek değişken bir başkanın yönetimi altında 1930'lardan beri görülmemiş zorluklarla, NATO’nun ABD'nin korumasına olan güveni sarsacak şekilde daha agresif bir şekilde test edilmesiyle karşı karşıya kalacak.” Her ne kadar Obama bir yılda 400 bin göçmeni, Eisenhower da 1954'te 1 milyon kişiyi sınır dışı etmiş olsa bile, milyonlarca göçmenin hızla sınır dışı edilmesinin de sonuçları olacaktır. Ek olarak Trump her yerde savaşları sona erdireceğinde ısrar ediyor.

Güçlü bir şahin rolü oynamasına rağmen, aslında Obama'nın en yakın danışmanı Ben Rhodes'un kendisine verdiği reçeteleri uygulamaya yaklaşıyor. ABD'nin “Uzak Doğu, Avrupa ve Ortadoğu'daki üç alanda güç oluşturması” çağrısında bulunan 2024 tarihli bir RAND Corporation raporuna yanıt olarak, Ben Rhodes, maksimalist hedefler peşinde koşmaktan ve “Rusya'nın Ukrayna ile savaşına karışmaktan, İran ile çatışmaktan ve Çin-Tayvan çatışmasına” bulaşmaktan kaçınılması gerektiği konusunda uyarmış ve “Bunlar ABD'nin doğrudan askeri müdahalesi için uygun alanlar değil, çünkü Rusya'nın tamamen yenilmesi, İran rejiminin değişmesi ve Tayvan'ın bağımsızlığına bahis oynamanın riskleri arasında bir halk desteği veya yasal yükümlülükler yoktur” demişti.

Ortadoğu'ya gelince, Trump'ın fikirlerinin koşullara, olgulara, bölgedeki çatışmaların karmaşıklığına ve savaşları sona erdirmenin zorluğuna göre değişebileceği görülüyor. İlk dönemde damadı Jared Kushner'in Ortadoğu'da serbestçe çalışmasını sağlamıştı. Kushner, bölgede Netanyahu'nun ve ABD’nin yararına hareket etti. Bunun için öncelikle Arap ülkelerini Filistin devleti için müzakerelere yönelik hiçbir adım atmadan İsrail ile İbrahim Anlaşmaları imzalamaya teşvik etti. İkincisi, Trump'ın açıkladığı ve Filistinlilere birkaç kırıntı sunan, İsrail’e ise toprağın büyük bir kısmını veren ve tanıyan, ekonomik bir anlaşmadan ibaret olduğu için ölü doğan “Yüzyılın Anlaşması”nı sundu.

İkinci dönemde Ortadoğu işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı ise Trump'ın Lübnan asıllı damadının babası Massad Boulos olacak. Kendisi hâlâ istişarelerde bulunuyor ve Arap-İsrail ihtilafını çözmek için nasıl bir plan önerdiği bilinmiyor. Ama Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'un İran'a daha fazla baskı yapılmasından, İran'ın bölgesel oyundan çıkarılmasından ve böylece onu, Esed rejiminin devrilmesi, Tahran'ın Suriye coğrafyasından çekilmesi, Gazze ve Lübnan'ın bazı kesimlerinin harap olması, Hamas ve Hizbullah'ın zayıflamasıyla ciddi yara alan bölgesel projesinden soyutlamaktan bahsettiğini herkes biliyor. Esasen İsrail ile yaşanan ihtilafta her türlü çözümü reddeden ve Filistin'i özgürleştirme sloganını öne süren İran, yokluğunun veya nüfuzunun zayıflamasının bir uzlaşıya varılmasını kolaylaştırmasına olanak tanımayacaktır.

Trump'ın Körfez ülkeleriyle ilişkilerinin iyi olduğu bir sır değil ancak The Economist, ikinci dönemde ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşının Körfez'e de yansıyacağını tahmin ediyor. Körfez ülkelerinin Çin ile teknolojik alanda ilişkilerini genişlettiğini bilen Trump, Körfez ülkelerinin istemediği ve çıkarına olmayan bir şey yapabilir. Körfez'i zor bir tercihle karşı karşıya bırakabilir; teknolojik iş birliğinde ABD ya da Çin’i seçmek.

Ama Trump’ın şanslı olduğunu tekrarlayalım, çünkü bütün güç onun elinde; Beyaz Saray, Senato ve Temsilciler Meclisi. Cleveland (1822) ve şimdi Trump (2024) dışında hiçbir başkan seçim kaybettikten sonra ikinci dönem yeniden seçilerek Beyaz Saray'a dönmedi. Tarihçiler buna “Lazarus Mucizesi” adını veriyorlar; Lazarus mezarından mucizevi bir şekilde dirilen ölü bir adamdır. Avrupa'da başkanların ve başbakanların birkaç kez göreve gelmesi sıkça görülen bir durumken, ABD'de bu enderdir. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva’ya göre ise küresel ekonomi gelecekteki şoklara hazır değil.

*Bu makale Şarku’l Avsat  tarafından Independent Arabia’dan çevrilmiştir.