Arakçi, Hamaney'in direktifleriyle tutarlı bir dış politika sözü verdi

Önceliği Çin ve Rusya ile iyi ilişkileri sürdürüp, Washington'la ‘düşmanlığı yönetmek’

Abbas Arakçi güven oylaması öncesinde milletvekillerine programını açıkladı. (Tesnim)
Abbas Arakçi güven oylaması öncesinde milletvekillerine programını açıkladı. (Tesnim)
TT

Arakçi, Hamaney'in direktifleriyle tutarlı bir dış politika sözü verdi

Abbas Arakçi güven oylaması öncesinde milletvekillerine programını açıkladı. (Tesnim)
Abbas Arakçi güven oylaması öncesinde milletvekillerine programını açıkladı. (Tesnim)

Yeni hükümette dışişleri bakanı adayı olan deneyimli diplomat Abbas Arakçi programlarını sunarken, milletvekilleri 2015 nükleer anlaşma müzakerelerindeki rolüne yönelik sert eleştiriler ile Dini Lider'in tavsiyelerine bağlılığı ve Devrim Muhafızları Ordusu'nun (DMO) bölgesel dış politikadaki rolüne atıfta bulunarak diplomasi ile ‘saha’ arasında etkileşim yaratmaktan duyduğu memnuniyet arasında bölündü.

İran Meclisi, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan tarafından aday gösterilen bakanların niteliklerini görüşmek üzere oturumlarına devam etti. Üçüncü ve dördüncü oturumlarda milletvekilleri istihbarat, ekonomi ve sağlık bakanlıklarının yanı sıra dışişleri bakanlıkları için aday gösterilenlerin dosyalarını görüştü.

Arakçi, bölgesel ve küresel zorluklar karşısında ‘kapsamlı, etkili ve nüfuzlu’ bir dış politika izleyeceğini, herhangi bir siyasi akım ya da hizipten yana olmayacağını, ‘ulusal çıkarları güvence altına almak’, ‘ulusal güvenliği güçlendirmek’ ve ‘ülkenin saygınlığını ve prestijini korumak ve arttırmak’ olmak üzere üç ana görevi yerine getireceğini taahhüt etti.

cdvfg
Dışişleri Bakanı adayı Abbas Arakçi, parlamentoda Pezeşkiyan'ın kabinesindeki bakanların onaylandığı ilk oturuma katıldı. (Reuters)

Arakçi, “Rejimin sabit pozisyonları, parlamentonun yasaları ve Dini Lider’in talimatları her aşamada ana unsur olacak. Parlamentoya karşı sorumlu bir yetkili olacağım ve milletimin çıkarlarını koruyacağım” ifadelerini kullandı. ‘Yaptırımları iptal etme’ politikasına bağlılığını dile getiren Arakçi, ekibinin ‘müzakereleri tüketme tuzağına düşmeyeceğini’, ancak ‘uluslararası sistemdeki değişikliklerin bilinçle karşılanması gerektiğini’ belirtti.

‘Çatışma yönetimi’

Arakçi dış politika önceliklerinin ana hatlarını çizerek şunları söyledi: “Çin ve Rusya'nın yanı sıra yaptırımlar döneminde yanımızda duran Afrika, Latin Amerika ve Doğu Asya'daki yükselen güçler dış politika önceliklerinin başında yer alacak. ‘İyi komşuluk’ her zaman çalışmalarımın odağında olacak. Bu politika güçlü bir şekilde devam edecek ve komşuluk alanındaki büyük siyasi ve ekonomik fırsatları hayata geçirmeye çalışacağız.”

Arakçi sözlerini şöyle sürdürdü: “Avrupa'nın İran’a yönelik yanlış ve düşmanca tutumunu düzeltmesi önceliklerimiz arasında yer alacak. Son olarak, ABD'ye yönelik politikamız ‘çatışmaları ortadan kaldırmak’ yerine ‘çatışmaları yönetmek’ şeklinde olacak.”

grthy
İran parlamentosu, bakan adaylarının programlarının görüşülmesinin ardından güven oylamasına gidecek. (DPA)

Nükleer müzakerelerle ilgili programından da bahseden Arakçi şu ifadeleri kullandı: “Nisan 2021'de nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmak için müzakereler başladığında, süreç Stratejik Eylem Yasası’na ve rejimin pozisyonlarına dayanıyordu. O zamandan beri bu pozisyonlara bağlılığımı gösterdim. Bu konudaki tartışmalar mevcut hükümette de devam etti. Müzakereler bazı nedenlerden dolayı sonuçlandırılamadı. Trump'ın direnişinden bahsettim ve anlaşmadan çekildiğinde bunun doğru olduğu ortaya çıktı. Beklendiği gibi, ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nde anlaşmayı yok etme girişimleri başarısız oldu, bu da politikamızın doğruluğunu teyit ediyor.”

Stratejik Eylem Yasası

Meclisin nükleer programa ilişkin Stratejik Eylem Yasası’na bağlılığını yineleyen Arakçi, Nisan 2021'de ABD'nin nükleer anlaşmaya geri dönme arzusunu ifade etmesiyle birlikte İran Dini Lideri Ali Hamaney'in ana hatlarını çizdiği ‘rejimin kararlı tutumları’ politikasının uygulandığını kaydetti.

Arakçi, “Dini Lider’in rehberliğine dayanan yaptırım politikamız, yaptırımları etkisiz hale getirmeye odaklanırken aynı zamanda onları kaldırmaya da çalışıyor. Dışişleri Bakanlığı, yaptırımların kaldırılması konusundaki sorumluluğunu göz ardı etmeyecek ve geçmiş deneyimler temelinde, hızlanmadan ya da hantal müzakerelerin tuzağına düşmeden çalışacak” şeklinde konuştu.

Direniş eksenini ve Filistin'i desteklemenin İran'ın dış politikasının önemli bir parçası olduğunu ve bu yaklaşımı sürdüreceğini ifade eden Arakçi, ‘çeşitli alanlardaki güçlü yönler sayesinde İran'ın bölgedeki stratejik dengesinin arttığını’ belirtti. “Diplomatik aygıt bu kazanımları korumalıdır” diyen Arakçi, “Eğer parlamentodan onay alırsak, direniş diplomasisi 14'üncü hükümetin dış politikasının merkezinde yer alacak” ifadesini kullandı. Arakçi ayrıca, İranlı general Kasım Süleymani'yi ‘direniş eksenini tasarladığı’ için övdü.

Ülkenin genel politikalarına uygun olarak ekonomik diplomasiyi yeniden canlandırma sözü veren Arakçi, “Küresel pazarlardan adil bir pay elde etmek için tüm diplomatik imkanlar kullanılacaktır” dedi. Arakçi ayrıca, komşu ülkelerle ilişkileri güçlendirirken sınır illerine odaklanan ‘sınır diplomasisinin’ önemini vurguladı.

‘Diplomasi ve saha’

Dışişleri Bakanı adayı Abbas Arakçi kürsüye çıkmadan önce İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Arakçi'nin programlarının ve dışişleri portföyüne uygunluğunun onaylandığını duyurdu.

Komisyon Sözcüsü İbrahim Rızai, “Onaylanmasının en önemli nedenlerinden biri, diplomasi ve sahanın tam dengesi ve koordinasyonu ile kapsamlı, etkili ve nüfuzlu diplomasidir” diyerek DMO'nun özellikle bölgesel faaliyetleriyle bilinen ismine üstü kapalı bir göndermede bulundu.

xcdvf
Milletvekili Manuçehr Muttaki Arakçi'nin adaylığını savundu. (Tesnim)

Rızai, Arakçi'nin programlarının Avrupa ile ‘ciddi, pragmatik ve fırsatçı’ bir şekilde etkileşimde bulunmayı, BM Güvenlik Konseyi'nde İran'a karşı bir güvenlik konsensüsünün yeniden inşasını önlemeyi ve yaptırımları ‘onurlu bir şekilde, hedefli ve aşırı uzatılmayan müzakereler yoluyla’ kaldırmayı içerdiğini sözlerine ekledi.

Rızai, İran Meclisi internet sitesine verdiği demeçte, “Arakçi'nin bakış açısına göre direniş ekseni gücümüzün unsurlarından biridir ve kendisi bu ekseni bölgede ve dünyada desteklemeye kararlıdır” ifadesini kullandı.

Destekçiler ve muhalifler

Eski Dışişleri Bakanı ve şu an milletvekili olan Manuçehr Muttaki, Arakçi'ye oy verilmesi çağrısında bulunarak, oylamanın ‘uluslararası öneme sahip olduğunu’ vurguladı. Muttaki, Arakçi'yi savunurken ‘Dışişleri Bakanlığı'nda Arakçi'den daha bilgili ve modern birini tanımadığını’ ve onun ‘bu bakanlık için mümkün olan en iyi seçim’ olduğuna inandığını söyledi.

Arakçi yanlısı milletvekilleri, parlamentonun nükleer programla ilgili yasasına bağlılığının yanı sıra DMO'nun bölgesel faaliyetlerini destekleme ve füze programı konusunda pazarlık yapmama konusundaki kararlılığından duydukları memnuniyeti dile getirdiler.

Ancak Arakçi karşıtı milletvekilleri, 2015 nükleer anlaşması müzakerelerine ve eski Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ile yaptığı çalışmalara odaklandı. Muhafazakâr Milletvekili Emir Hüseyin Sabiti Munferid, “Tehlikeli bir oyun başladı. Birileri Arakçi'nin bakan olması gerektiğini söyledi ve Ulusal Güvenlik Komisyonu Sözcüsü bizden tüm bakanlar için oy kullanmamızı istedi. Bu nasıl mantık? Madem öyle parlamentoyu kapatın. Parlamentoyu baştan etkisiz hale mi getirmek istiyorsunuz? İmam Humeyni’nin her şeyin başı olduğunu söylediği parlamento bu mu?” şeklinde konuştu.

İran'da nükleer anlaşmanın en önde gelen muhalifi olan cumhurbaşkanı adayı Said Celili'nin müttefiki olan Sabiti, nükleer anlaşmayı ‘çok zararlı’ olarak nitelendirdi ve “Arakçi neden şimdi Zarif'le arasına mesafe koymak istediğini açıklıyor?” diye sordu. Milletvekili Meysem Zuhuriyan ise Arakçi'nin ‘halen insanların hayatlarını yabancıların iradesine bağlayan sistemin bir parçası mı olmak istediğini’ sordu. Zuhuriyan, “Arakçi kendisinin Zarif olmadığını belirtti. Bence bu iyi bir şey ama bu farkı ve farklılıkların nerede olduğunu açıkça ortaya koymak daha iyi olur. Çünkü 2013'ten 2021'e kadar Sayın Zarif'in tamamlayıcı imajı olarak görülüyordu” dedi.

Milletvekili Muhammad Rıza Ahmedi, “ABD nükleer anlaşmadan çekildi, İran ise tüm taahhütlerine bağlı kaldı. Dışişleri bakanının geçmişinde yetenek ve güç olması gerekir ama Arakçi müzakere ekibinin başındayken pek çok şeyi dikkate almadı” ifadelerini kullandı.

Ahmedi, Arakçi ve Hasan Ruhani hükümetini Stratejik Eylem Yasası'ndan kaçmaya çalışmakla suçlayarak, “Birçok bahane ürettiniz, uygulamadınız ve nükleer anlaşma metninde gerekli hassasiyeti göstermediniz” dedi.

Ahmedi sözlerini şöyle sürdürdü: “Nükleer anlaşmayı neden Trump'ın biz hiçbir şey yapmadan anlaşmadan çekildiği zaman iptal etmesine izin verecek şekilde yazdınız? Anlaşmanın bizim üzerimizde önemli olumsuz etkileri olduğu söylenebilir. Gülümseme diplomasisine devam etmemesi için Arakçi'ye oy vermeye nasıl cesaret edebiliriz? Arakçi'nin müzakereler sırasında olumlu bir sicili yok. İç meseleler dışarıya bağlanmadan çözülmeli.”

Milletvekili Muhammad Rıza Sabbagiyan nükleer anlaşmayı eleştirerek, “Neden siz tek taraflı nükleer anlaşmayı imzaladınız ve uyguladınız da diğer taraf anlaşmadan çekildi ve uygulamadı? Trump'ın anlaşmadan çekildiğini söylemek doğru değil” diye konuştu.

Milletvekili Hadi Kavvami, Arakçi'nin ‘ABD ile düşmanlığı yönetme ve düşmanca politikalarına karşı koyma’ planlarına atıfta bulunarak, “Parlamentonun Arakçi lehine verdiği büyük oy dünyaya önemli bir mesaj gönderiyor” dedi.

Milletvekili Ahad Azadi Havah ise “Arakçi'nin 15 komşu ülke için İran ile uyumlu iyi programları var” dedi. Arakçi'nin DMO'daki geçmişine atıfta bulunan Havah şu ifadeleri kullandı: “1980'lerdeki savaş sırasında subaydı. Yaptırımları engellemeye ve hükümet ile saha arasında etkileşim yaratmaya çalışıyor.”



İran, İsrail'in Demir Kubbesi'ni nasıl deldi?

İsrail'in Demir Kubbe hava savunma sistemi, Tel Aviv üzerinde İran füzelerini engellemek için ateş açtı (AP)
İsrail'in Demir Kubbe hava savunma sistemi, Tel Aviv üzerinde İran füzelerini engellemek için ateş açtı (AP)
TT

İran, İsrail'in Demir Kubbesi'ni nasıl deldi?

İsrail'in Demir Kubbe hava savunma sistemi, Tel Aviv üzerinde İran füzelerini engellemek için ateş açtı (AP)
İsrail'in Demir Kubbe hava savunma sistemi, Tel Aviv üzerinde İran füzelerini engellemek için ateş açtı (AP)

İsrail ile İran arasında günlerdir devam eden çatışmada füzeler önemli bir rol oynuyor ve iki ülke karşılıklı olarak ağır saldırılarda bulunuyor.

Independent, İsrail'in Hamas ve Lübnan Hizbullahı'ndan gelen roket saldırılarını püskürtmek için kullandığı Demir Kubbe sistemine dikkat çekti.

Demir Kubbe, İsrail'in nüfuslu bölgelerine yönelen mermileri takip eden ve durduran bir karadan havaya füze sistemidir. Yakın geçmişte saldırıları püskürtmedeki başarısı, İsraillilerin roketlerin büyük şehirlerini roketlerin başarılı bir şekilde isabet ettiğini görmeye alışkın olmadıkları anlamına geliyordu.

İsrailli yetkililer uzun zamandır Demir Kubbe'nin yüzde 100 etkili olmadığını kabul ediyor.

Ağustos 2022'de İsrail'in Demir Kubbe savunma sisteminin bataryalarından ateşlenen bir füze (DPA)Ağustos 2022'de İsrail'in Demir Kubbe savunma sisteminin bataryalarından ateşlenen bir füze (DPA)

Independent, İran'ın saldırılarının İsrail'in savunma sistemlerini neden deldiğini inceledi ve Chatham House'da güvenlik çalışmaları alanında araştırmacı olan Marion Messmer'in Demir Kubbe'nin sanıldığı kadar etkili olmayabileceği yönündeki değerlendirmesini aktardı.

Messmer şöyle konuştu: “Demir Kubbe çoğu zaman gerçeklerden daha fazla abartılıyor ve günün sonunda çok etkili bir hava savunma sistemi ama hiçbir hava savunması tamamen aşılamaz değildir.”

İran'ın İsrail'e yönelik saldırılarının ölçeği ve kapsamı göz önüne alındığında, ki bu saldırılar son yıllardaki saldırılardan daha uzun süreli olmuştur, Mesmer bazı füzelerin ve insansız hava araçlarının (İHA) İsrail'e ulaşmasının şaşırtıcı olmadığını söyledi.

Mesmer, “İran'ın stratejisinin bir parçası da çok sayıda füze ateşlemek, dolayısıyla önleyicilerin her şeyi vuramayacağı umuluyordu ki, gördüğümüz şeylerden biri de bu” dedi.

Gazeteye göre İran'ın füzeleri yeni bir sorun teşkil ediyor ve uzmanlar İran'ın süpersonik hızlarda manevra yapabilen hipersonik mermiler kullanmış olabileceğine ve bu nedenle önlenmelerinin son derece zor olduğuna inanıyor.

  İran'ın İsrail'e balistik füze fırlatmasının ardından İsrail'in Demir Kubbe sistemi füzeleri engelledi (Reuters)İran'ın İsrail'e balistik füze fırlatmasının ardından Demir Kubbe sistemi füzeleri engelledi (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Independent’ten aktardığı analize göre Mesmer, “Manevra kabiliyeti olan bir şeye sahipseniz, açıkçası ya düzensiz bir uçuş yolunu önceden programlayabilirsiniz ya da önleme füzelerinin ateşlendiğini görürseniz değiştirebilirsiniz ve bu da herhangi bir müdahaleden kaçınmayı kolaylaştırır” ifadelerini kullandı.

Mesmer, Demir Kubbe'nin oranlarının hala “çok etkileyici” olduğunu vurguladı, ancak bir uyarı da ekledi: “Daha önceki dönemlerde düşen roketlerin çoğu daha az sayıda, öngörülebilir uçuş yollarıyla ve öngörülebilir yerlerden geliyordu ve çoğu [Hamas] tarafından ateşlenmişti.”

King's College London'da Savaş Çalışmaları Bölümü'nde araştırmacı olan Marina Meron, “Hiçbir hava savunma sistemi aşılamaz değildir” diyor.

İran Devrim Muhafızları, pazartesi günü, İsrail'in çok katmanlı savunma sistemlerinin birbirini hedef almasına neden olan ve İran'ın bir dizi hedefi başarıyla vurmasını sağlayan yeni bir teknik kullandıklarını duyurdu.

Meron bunun, İsrail savunma füzelerinin yakınına, başka bir İsrail füzesi tarafından imha edilmelerine neden olacak şekilde sahte İHA’lar yerleştirilerek yapılmış olabileceğini tahmin etti.

Bununla birlikte, Demir Kubbe'nin son yıllardaki en önemli ihlalinin ana nedeninin, İran füzelerinin Demir Kubbe sistemini “aşırı yüklemesi” olduğunu kaydetti.

Son beş günde nadir görülen şeyin, beklenmedik bir şekilde arızalanan Demir Kubbe değil, İran tarafından ateşlenen çok sayıda roket olduğunu ifade etti.

İran'ın Demir Kubbe füzelerini boşa çıkaracak bir dizi sahte roket göndermiş olabileceğini belirten Meron, elektronik harbin de kullanılmış olabileceğini belirtti.