Fransa'da siyasi kriz derinleşiyor

Sol sokağa çıkma çağrısında bulundu

Macron'un başbakanlığa atamayı reddettiği Sol Cephe adayı Lucie Castet, cuma günü France Libre partisinin bir toplantısında (AFP).
Macron'un başbakanlığa atamayı reddettiği Sol Cephe adayı Lucie Castet, cuma günü France Libre partisinin bir toplantısında (AFP).
TT

Fransa'da siyasi kriz derinleşiyor

Macron'un başbakanlığa atamayı reddettiği Sol Cephe adayı Lucie Castet, cuma günü France Libre partisinin bir toplantısında (AFP).
Macron'un başbakanlığa atamayı reddettiği Sol Cephe adayı Lucie Castet, cuma günü France Libre partisinin bir toplantısında (AFP).

Fransa giderek daha derin bir siyasi krize sürükleniyor. Cumhurbaşkanlığı kampının kaybettiği ve Sol-Yeşil koalisyonun mutlak çoğunluğu elde edemeden birinci geldiği parlamento seçimlerinin üzerinden elli günden fazla bir süre geçti. Buna rağmen Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, özellikle sol bir hükümeti reddetme konusundaki ısrarı ışığında endişe verici yönlere gidebilecek siyasi krizi önlemek için hala parti başkanları ve parlamento gruplarıyla görüşüyor.

Bu çıkmaz karşısında solun ve Yeşillerin şiddetli tepki göstermesi ve Macron'a suçlamaların artması doğaldı.

Yeşiller Partisi Genel Sekreteri Marine Tondelier, Macron'u “seçim sonuçlarını tersine çevirmekle” suçladı. Sosyalist Parti Genel Sekreteri Olivier Faure ise Macron'u istikrar aramak yerine “kaos tohumları ekmekle” suçladı.

Boyun Eğmeyen Fransa’dan (LFI) partisi ise ‘Macron'un darbesini reddetmek’ için 7 Eylül'de halk seferberliği çağrısında bulunarak mücadeleyi sokağa taşımaya karar verdi.



İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
TT

İran, ABD'nin ‘ırkçı’ seyahat yasağını kınadı

ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)
ahran'daki ABD Büyükelçiliği’nin yanındaki ABD karşıtı duvar resminin önünden geçen İranlı bir adam (EPA)

Tahran bugün, ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, aralarında İran'ın da bulunduğu 12 ülke vatandaşlarının ABD'ye seyahat etmesini yasaklama kararını kınadı.

İran Dışişleri Bakanlığı Yurt Dışındaki İranlılar Genel Müdürü Ali Rıza Haşimi Reca, ABD'nin kararının ‘ABD politika yapıcıları arasında üstünlük ve ırkçılığın hâkim olduğunun açık bir kanıtı’ olduğunu söyledi.

Reca, 12 ülkenin vatandaşlarına seyahat yasağı ve diğer yedi ülkenin vatandaşlarına giriş kısıtlamaları getirme kararının, ‘ABD politika yapıcılarının İran halkına ve Müslüman halklara yönelik derin düşmanlığını gösterdiğini’ belirtti.

Reca, ABD'nin kararının ‘uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal ettiğini’ ve ‘yüz milyonlarca insanın yalnızca milliyetleri ya da dinleri temelinde seyahat etme hakkını’ yasakladığını ifade etti.

Reca, söz konusu kararın ‘sistematik ırk ayrımcılığı’ teşkil ettiğini ve ABD'ye ‘uluslararası sorumluluk’ yükleyeceğini söyledi. İran Dışişleri Bakanlığı'na göre İran'ın ABD'de 1,5 milyon vatandaşı bulunuyor ve bu rakam yurtdışındaki en büyük İranlı topluluğu oluşturuyor.

Trump'ın çarşamba günü açıkladığı kararnameye göre pazartesi günü 12:01'den itibaren 12 ülkenin vatandaşlarının ABD'ye girişleri yasaklanacak.

Kararname kapsamındaki ülkeler Afganistan, Myanmar, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen.

Trump'ın ülkeyi ‘yabancı teröristlere’ karşı korunmak için gerekli olduğunu söylediği yasak, 2017-2021 yılları arasındaki ilk döneminde uyguladığı benzer bir hamleyi hatırlatıyor.