Harris seçim kampanyasında Mısır asıllı bir avukatla çalışacak… Brenda Abdelall kimdir?

Brenda Abdelall (ABD İç Güvenlik Bakanlığı internet sitesi)
Brenda Abdelall (ABD İç Güvenlik Bakanlığı internet sitesi)
TT

Harris seçim kampanyasında Mısır asıllı bir avukatla çalışacak… Brenda Abdelall kimdir?

Brenda Abdelall (ABD İç Güvenlik Bakanlığı internet sitesi)
Brenda Abdelall (ABD İç Güvenlik Bakanlığı internet sitesi)

ABD'nin Demokrat başkan adayı Kamala Harris, 5 Kasım'daki seçimlerin kazananını belirleyebilecek bazı eyaletlerde etkili olan Arap-Amerikan seçmenlere ulaşmasına yardımcı olması için eski bir İç Güvenlik Bakanlığı yetkilisi olan Mısır asıllı Amerikalı bir avukatı işe aldı.
Brenda Abdelall, ABD'nin İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşına verdiği destek nedeniyle hayal kırıklığına uğramış bir topluluğu harekete geçirme görevini üstlenecek... Peki Brenda Abdelall kimdir?
ABD İç Güvenlik Bakanlığı internet sitesinde yayınlanan biyografisine göre Brenda Abdelall, kariyerine Sidley LLP'de avukatlık stajı yaparak başladı ve burada Sağlık Hizmetleri Düzenleme ve Kamu Politikası Grubu'nun bir üyesiydi. Lisans ve doktora derecelerini Michigan Üniversitesi'nden alan Abdelall, eşi ve ikiz oğullarıyla birlikte Kuzey Virginia'da yaşıyor.
Abdelall, 1 Ağustos 2022 tarihinde ABD İç Güvenlik Bakanlığı'nda Ortaklık ve Katılımdan Sorumlu Müsteşar Yardımcısı olarak atandı. Burada, Bakanlığın politikalarının, yönetmeliklerinin, süreçlerinin ve prosedürlerinin yetkililer, sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve akademik topluluk üzerindeki etkisi konusunda kilit bir danışman olarak görev yaptı.
Brenda Abdelall, sivil haklar ve ulusal güvenlik konularına odaklanan, geniş çapta saygı duyulan ve tanınan bir kamu politikası uzmanıdır.
Abdelall, Mart 2022'de Ortaklık ve Katılım Ofisi'ne katılmadan önce 21 Ocak 2021'de İç Güvenlik Bakanlığı'na Sivil Haklar ve Özgürlükler Ofisi'nde Personel Şefi olarak katıldı.
Atanmasından önce, ABD Sivil Haklar Komisyonu Virginia Komitesi ve çeşitli kuruluşların danışma kurulu da dahil olmak üzere çeşitli yöneticilik pozisyonlarında bulundu. Kâr amacı gütmeyen ulusal bir kuruluş olan Muslim Advocates'in yöneticiliğini de yapan Abdelall, burada iç politika, ulusal güvenlik ve sivil haklar konularında ülke çapında bin 500'den fazla hayır kurumunu temsil eden bir gruba liderlik etti.
Abdelall ayrıca, New York Üniversitesi Abu Dabi, Michigan Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve District of Columbia Üniversitesi David A. Clarke Hukuk Fakültesi'nde medeni haklar üzerine dersler verdi. New York Üniversitesi Abu Dabi'de Uyumluluktan Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı ve göçmen işçilerin haklarına odaklanan bölgenin ilk sosyal sorumluluk programının geliştirilmesine öncülük etti.
Yakın zamanda, Bridge Strategies'in kurucusu ve başkanı olarak, stratejik planlar geliştirip danışmanlık yaparken, toplum kuruluşlarında kapasite oluşturmak için hayırseverlik bağışlarını artırmanın yenilikçi yollarını bulmaya çalıştı.
Abdelall daha önce Ortadoğu mutfağına odaklanan bir yemek blogu ve internet sitesi yayın yöneticiliği yaptı. Ayrıca Kuzey Virginia'daki bir aşçılık okulunda Ortadoğu mutfağı dersleri verdi.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24