Gürcistan-Rusya yakınlaşması Batı'yı tedirgin ediyor: "Eski müttefik kaybediliyor"

Gürcistan'da "Rus yasasının" Parlamento'dan geçmesiyle hükümet karşıtları sokaklara inmişti (AFP)
Gürcistan'da "Rus yasasının" Parlamento'dan geçmesiyle hükümet karşıtları sokaklara inmişti (AFP)
TT

Gürcistan-Rusya yakınlaşması Batı'yı tedirgin ediyor: "Eski müttefik kaybediliyor"

Gürcistan'da "Rus yasasının" Parlamento'dan geçmesiyle hükümet karşıtları sokaklara inmişti (AFP)
Gürcistan'da "Rus yasasının" Parlamento'dan geçmesiyle hükümet karşıtları sokaklara inmişti (AFP)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), ekimde seçime gidecek Gürcistan'ın Rusya'ya yaklaştığını ve Batı'nın önemli bir müttefiki kaybedebileceğini yazıyor. 

Analizde, Gürcistan'ın bir dönem "eski Sovyet ülkeleri arasında en Batı yanlısı bölgelerden biri olarak görüldüğüne" işaret edilerek, kamuoyu yoklamalarında ülkenin Avrupa Birliği (AB) ve NATO'ya katılmasına destek verenlerin ağırlıkta olduğu belirtiliyor. 

AB, Ukrayna ve Moldova'yla birlikte 2022'de üyelik başvurusu yapan Gürcistan'a 14 Aralık 2023'te aday ülke statüsü vermişti.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de bu yıl şubatta yaptığı açıklamada Gürcistan'ın birliğine katılmasını istediklerini söylemişti.

Ancak WSJ'nin analizinde, Gürcistan'ın son dönemde Batı'dan uzaklaşarak Rusya'ya yaklaştığı ve bu süreci hızlandıran olayların başında "yabancı etkinin şeffaflığı" yasasının geldiği belirtiliyor. 

İktidardaki Gürcü Hayali Partisi'nin nisanda Parlamento'ya sunduğu yasa ülkede büyük protestolara yol açmıştı. 

Düzenleme, fonlarının yüzde 20'sinden fazlasını yurtdışından alan Gürcistan'daki kuruluşların "yabancı bir gücün çıkarlarını gözeten organizasyon" şeklinde kaydedilmesini aksi halde para cezalarıyla karşı karşıya kalmalarını öngörüyor.

Batı medyasının ve muhaliflerin "Putin tarzı yasa" diye adlandırdığı yasa, Kremlin'in yurtdışından fonlanan hak savunucusu grupları kontrol altına almak için 2012'de yürürlüğe koyduğu düzenlemeye benzetiliyor.

Parlamento'da 14 Mayıs'ta yapılan oylamada kabul edilen tasarı, Batı yanlısı  Gürcistan Devlet Başkanı Salome Zurabişvili tarafından veto edilmişti. Ancak tasarının 28 Mayıs'taki oylamada 4'e karşı 84 oyla tekrar kabul edilmesiyle Zurabişvili'nin vetosu aşılmıştı.

Tasarının onaylanmasına AB ve ABD'den sert tepkiler gelmişti. AB'nin Gürcistan Büyükelçisi Pawel Herczynski, ülkenin AB'ye katılım sürecinin askıya alındığını duyurmuştu. ABD de Tiflis yönetimine yapılacak 95 milyon dolarlık yardımı durdurmuştu.

Parlamento'da 4 sandalyeye sahip muhalefet partisi Girçi'nin kurucularından Zurab Japaridze, yasayla ilgili şu iddiaları paylaşıyor: 

Gürcü Hayali, bu Rus yasasını uygulamaya başlarsa, Rusya'da olduğu gibi uluslararası örgütleri ve bağış kuruluşlarını kapatacak; sivil toplumu, bağımsız medyayı ve muhalefet partilerini yok edecekler.

Analizde, Gürcistan'ın Batı için jeopolitik önemine de dikkat çekiliyor. 3,7 milyon nüfuslu Kafkas ülkesinin, Orta Asya ülkelerinin ve Azerbaycan'ın Batı'yla ticaretinde Rusya'ya alternatif tek güzergahı oluşturduğuna işaret ediliyor.

2013-2018'de görev yapan eski Gürcistan Devlet Başkanı Giorgi Margvelaşvili ise ülkenin Rusya'ya yakınlaşma politikasını şöyle değerlendiriyor: 

Gürcistan'da bazen şiddetli de olsa siyasi farklılıklarımız vardı fakat bunlar ne olursa olsun, buradaki tüm hükümetler açıkça Batı yanlısıydı. İlk kez bir hükümet ülkenin jeopolitik yönelimini değiştiriyor. Rusya için ideolojik açıdan bu çok ama çok büyük bir kazanım.

Gürcü Hayali'nden Parlamento'nun dışişleri komitesine başkanlık eden Nikoloz Samaradze, 2008'deki Rus işgalinde Batılı ülkelerin Tiflis'e yardım etmediğini hatırlatarak şunları söylüyor: 

Size çok açık ve net şekilde söyleyebilirim ki, Rusya'dan korkuyoruz. Dersimizi aldık, Rusya'yla Gürcistan arasında bir savaş daha çıkarsa yine yapayalnız kalacağız.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Politico, Reuters



İran, İsrail'in Hizbullah'a ait iletişim cihazlarının patlamasını katliam olarak tanımladı

Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan telsizlerin patlamasının ardından Beyrut Amerikan Üniversitesi Tıp Merkezi'nin dışında sedyede taşınan bir kişi 17 Eylül 2024 (Reuters)
Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan telsizlerin patlamasının ardından Beyrut Amerikan Üniversitesi Tıp Merkezi'nin dışında sedyede taşınan bir kişi 17 Eylül 2024 (Reuters)
TT

İran, İsrail'in Hizbullah'a ait iletişim cihazlarının patlamasını katliam olarak tanımladı

Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan telsizlerin patlamasının ardından Beyrut Amerikan Üniversitesi Tıp Merkezi'nin dışında sedyede taşınan bir kişi 17 Eylül 2024 (Reuters)
Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan telsizlerin patlamasının ardından Beyrut Amerikan Üniversitesi Tıp Merkezi'nin dışında sedyede taşınan bir kişi 17 Eylül 2024 (Reuters)

Tahran destekli Hizbullah grubuna ait iletişim cihazlarının  dün (Salı günü) Lübnan'da patlaması sonucu dokuz kişinin ölmesi ve yaklaşık 3 bin  kişi yaralandı. İran saldırıyı katliam olarak tanımladı.

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Nasır Kenani yaptığı açıklamada Siyonist varlığın terör eylemini kınayarak saldırıyı katliam olarak tanımladı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü açıklamasında ölü ve yaralıların aileleriyle dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

Sözcü Kenani  “Uluslararası toplumun, suçlu Siyonist yetkililerin cezasız kalmasına karşı koymak için hızla harekete geçmesi gerekmektedir” dedi.

Bombalı saldırılarda yaralananlar arasında İran'ın Beyrut Büyükelçisi Mucteba Emani de vardı. İran medyası Amani'nin “elinden ve yüzünden” yaralandığını duyururken Devlet televizyonu Amani'nin hafif yaralandığını bildirdi.

İran Kızılayı Çarşamba günü yaptığı açıklamada yaralıları tedavi etmek üzere Lübnan'a “kurtarma ekipleri ve göz cerrahisi uzmanları” gönderdiğini duyurdu.

Patlamalar, İbrani devletinin Gazze Şeridi'ndeki Filistinli Hamas hareketine karşı savaş hedeflerini Lübnan ile olan kuzey sınırını da kapsayacak şekilde genişlettiğini duyurmasından saatler sonra meydana geldi.