Arizona Üniversitesi Hükümet ve Kamu Politikası Bölümü'nde siyaset bilimi profesörü olan John P. Willerton'a göre çaresiz durumlar çaresiz eylemlere yol açabilir. Willerton, Ukrayna'nın 6 Ağustos'ta Rusya'nın Kursk Oblastı'na girmesi, Rusya'yı ve dünyayı şaşırtan cesur ama çaresiz bir hareketti.
Rusya sınırına yakın Sumi bölgesindeki Ukrayna askerleri, 13 Ağustos 2024. (AFP)
Ukrayna, stratejik önemi olmayan seyrek nüfuslu bölgeye girerken, başlangıçta Rus sınır muhafızlarının çok az direnişiyle karşılaşan 15 bin askerden oluşan iyi eğitimli ve iyi donanımlı bir savaş gücü hazırladı. Ancak Rusya kısa süre sonra kendi birliklerini gönderdi ve bir hafta içinde Ukrayna girişimi durdu. Kiev, çabalarının karşılığı olarak ele geçirdiği sadece 400 mil kare toprakla ani hareketini haklı çıkarmak için mücadele etti.
Willerton, National Interest dergisinde yayınlanan bir raporda, Ukrayna güçlerinin Kursk Nükleer Santrali’ni ele geçirmeyi başarması halinde, ki pek çok gözlemci bunun amaçlanan hedeflerden biri olduğunu tahmin ediyor, saldırının risklerinin haklı olabileceğini belirtti. Ancak Ukrayna kuvvetleri santrale çok yaklaşamadı.
Savaş sisi işlerin nasıl gittiğini değerlendirmeyi zorlaştırsa da Ukrayna'nın ekipman, mühimmat ve en önemlisi personel açısından ağır kayıplar verdiğine dair kanıtlar artıyor.
Willerton, Kursk'ta savaşmak üzere görevlendirilen Rus birliklerinin sayısının önemli ölçüde arttığını ve bu birliklerin doğudaki cephelerden çekildiğine dair herhangi bir kanıt bulunmadığını ifade etti.
Buna karşılık Ukrayna, Kursk operasyonuna katılan en iyi yedek askerlerden bazılarını doğudan çekilen birliklerle takviye etti.
Genel olarak yoğun çatışmalar Kursk savaşının her iki tarafına ağır kayıplar verdirirken, Donbass'taki Rus güçleri de ilerleyişlerini hızlandırıyor. Ayrıca Pokrovsk gibi önemli müstahkem kasabalar Rus güçlerinin eline geçmenin eşiğinde. Ukrayna güçleri direnişlerine karşı koyamazsa, Ruslar Donbass'ta kesin bir başarı elde edecek.
Ukrayna güçlerinin 7 Ağustos'ta Kursk bölgesine girmesinin ardından Suca kasabasında yanan bir bina (Reuters)
Willerton’a göre Ukrayna, Kursk operasyonuna çok değerli kaynaklar ayırarak yüksek riskli bir kumar oynadı. Başarı, Rusya'nın yavaş yavaş toprak kazandığı doğuda uzun süredir devam eden çatışmaların gerçekliğini değiştirebilirdi. Şu anda Ukrayna'nın elinde yeni silah yok ve dış yardım da gelmiyor. Askeri liderlikte ya da askeri taktiklerde, Ukrayna'nın Rusya'nın artan askeri gücünü karşılayacak güçlere sahip olmadığı doğudaki yoğun çatışmaların mantığını değiştirecek hiçbir değişiklik yok.
Şu anki duruma bakılırsa, cesur Kursk girişiminin iyi bir fikir olmadığı görülüyor ve girişimin nihai olarak başarısızlığa uğrayacağı anlaşılıyor. Pek çok kişi Kursk taarruzunun gerçekte Ukrayna'nın davasına zarar verdiğine inanıyor. Zira Ukrayna'nın doğu cephelerindeki durumu zaten son sınırına kadar zorlanmışken, başta personel ve teçhizat olmak üzere değerli kaynaklar başka bir cephede tüketiliyor.
Ukrayna'nın savaş alanındaki kötüleşen durumu, Batılı dostlarının zayıflayan desteğinin yanı sıra ülkenin kötüleşen ekonomik durumuyla da birleşince, Ukrayna uzun vadeli bir geri çekilmeyle karşı karşıya.
Rusya sınırındaki Sumi bölgesinde Ukrayna'ya ait bir zırhlı personel taşıyıcısının içindeki askerler (AP)
Pek çok gözlemci Rusya'nın topçu silahlarında Ukrayna'ya karşı 10'a 1 oranında üstünlüğü olduğuna dikkat çekiyor. Ukraynalı insansız hava aracı (İHA) komutanı bile Rusya'nın İHA’larda 6'ya 1 üstünlüğü olduğunu itiraf etti. Çatışmaların büyük bölümünün uzak mesafelerde gerçekleştiği düşünüldüğünde bu sayısal avantajlar hayati önem taşıyor.
Willerton şu değerlendirmede bulundu: “Ukrayna Rusya'ya karşı etkili bir ileri saldırı düzenleyemez. Yakın bir gelecekte Rus güçleri Donbass'ı ele geçirecek. NATO ülkeleri Ukrayna'yı savunmak için hangi adımları atacaklarına karar vermek zorunda kalacak. Sadece NATO güçlerinin savaşa doğrudan katılımı Ukrayna'nın kaçınılmaz bir yenilgiye uğramasını engelleyecektir. NATO böyle bir adım atacak mı ve bu adım nereye varabilir? Önümüzde önemli seçenekler var.”
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Alman haftalık gazetesi Welt am Sonntag'a verdiği demeçte, Ukrayna'nın Rus topraklarına ilerleme riski bulunduğunu, ancak askerî harekâtını nasıl yürüteceğinin Kiev'e bağlı olduğunu söyledi. Stoltenberg, harekâtın meşru olduğunu ve Kiev'in meşru müdafaa hakkıyla güvence altına alındığını belirtti. “Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, operasyonun Rusya'nın sınır ötesi saldırılarını önlemek için bir tampon bölge oluşturmayı amaçladığını açıkça belirtti” diyen Stoltenberg, NATO'nun, Ukrayna'nın planlarından önceden haberdar edilmediğini ve bu planlarda hiçbir rol oynamadığını ifade etti.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg (sağda) ve yeni Genel Sekreter Mark Rutte Brüksel'deki NATO karargahında (AFP)
Stoltenberg, “Tüm askeri operasyonlarda olduğu gibi bu da risklidir. Ancak kendini nasıl savunacağı kararı Ukrayna'ya ait” ifadelerini kullandı. Söz konusu saldırı, Moskova'nın Ukrayna'ya yönelik en büyük hava saldırısı dalgasının ortasında, Kiev'in talebi üzerine çarşamba günü NATO-Ukrayna Konseyi toplantısında ele alındı. Batı askeri ittifakının ve Ukrayna'nın destekçilerinden oluşan Konsey, NATO ve Kiev arasında yakın koordinasyon sağlamak amacıyla geçen yıl kuruldu. Diğer taraftan Rusya, Kursk operasyonunu ‘büyük bir provokasyon’ olarak niteledi ve karşılık vereceğini söyledi.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Ayı Tugayı Komutanı Viktor Yermolaev dün (Cuma) Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, Fransız Le Monde gazetesinin bazı savaşçılarının Rusya'da savaşmak üzere geri döndüklerine dair haberini doğruladı. Jedi lakaplı komutan, “Ukraynalıların savaşı seçtiğini gördük. Savaş bizim mesleğimiz (...) Bir Rus savaşçı için anavatanı savunmaktan daha büyük bir onur yoktur” dedi.
Birkaç gün önce Ayı Tugayı Telegram üzerinden yaptığı açıklamada, ‘son olaylar nedeniyle tugayın 2014 yılında Rusya tarafından ilhak edilen Kırım'a geri döndüğünü’ belirtmişti.
Batılı bir güvenlik kaynağı, yaklaşık 300 paralı askerden 100 kadarının Burkina Faso'dan ayrıldığını belirtti. Bu rakam Jedi tarafından da doğrulandı. Söz konusu paralı askerler esas olarak Burkina Faso Devlet Başkanı İbrahim Traore'nin güvenliğini sağlamaktan sorumlu.
Yermolaev, “Bazıları elbette kalacak. Üslerimiz, mülklerimiz, ekipmanlarımız ve mühimmatımız var. Her şeyi Rusya'ya geri götürmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Yakın zamanda Traore ile birlikte kafası tıraşlı bir fotoğrafı sosyal medyada viral olan Yermolaev, “Merhaba demek için uğradım” dedi.