Goldrich Şarku’l Avsat’a konuştu: ABD askerleri Suriye'den çekilmeyecek

ABD Dışişleri Bakanlığı’nda Suriye dosyasından sorumlu yetkili Ethan A. Goldrich, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile normalleşme için ABD'nin hangi şartları öne sürdüğünü Şarku’l Avsat’a anlattı

ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İlişkilerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Ethan A. Goldrich (ABD Dışişleri Bakanlığı)
ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İlişkilerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Ethan A. Goldrich (ABD Dışişleri Bakanlığı)
TT

Goldrich Şarku’l Avsat’a konuştu: ABD askerleri Suriye'den çekilmeyecek

ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İlişkilerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Ethan A. Goldrich (ABD Dışişleri Bakanlığı)
ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İlişkilerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Ethan A. Goldrich (ABD Dışişleri Bakanlığı)

ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İlişkilerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Ethan A. Goldrich, ABD güçlerinin Suriye'den çekilmeyeceğini vurgulayarak ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin Suriye’den çekilme planları olduğu iddialarını yalanladı.

Görevinden ayrılmasına kısa bir süre kala Şarku’l Avsat’a özel bir röportaj veren Goldrich, “ABD, Suriye'deki yerel güçlerle kurduğu ortaklığa bağlı kalıyor” dedi.

Goldrich, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimi ile normalleşmeye dair yorumunda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararının hedefleri konusunda gerçek ve sürekli bir ilerleme sağlanana kadar ABD'nin Suriye'deki rejimle normalleşmeyeceğinin altını çizdi. ABD’li yetkili, Esed ile ilişkilere sahip ülkelerin bu ilişkilerini söz konusu karar kapsamındaki ortak uluslararası hedefler için kullanmaları gerektiğini belirtti.

Siyasi çözüm ve DEAŞ’ın yeniden ortaya çıkmasının önlenmesi

Goldrich, ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İlişkilerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı olarak Suriye dosyasından sorumlu olduğu üç yıl boyunca elde edilen ve elde edilemeyen başarıları değerlendirirken “Bugün çok şey başardığımızı görüyorum, ama daha yapılacak çok şey var. Görevimin başında Suriye politikamızın gözden geçirilmesini henüz tamamlamıştık. Suriye halkının acılarını hafifletmeye odaklanmamız gerektiğini düşündük, şiddeti hafifletmemiz gerekiyordu. Rejimi yaptıklarından dolayı sorumlu tutmamız ve en önemlisi de ABD açısından DEAŞ’ın ülkemize ve diğer ülkelere yönelik bir tehdit olarak yeniden ortaya çıkmasını engellememiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

ABD’li yetkili sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aynı zamanda, 2254 sayılı karar kapsamında siyasi bir çözüm dışında krize bir çözüm bulunamayacağını öğrendik. Tüm bu dosyalarda ilerleme kaydedildiğini ve zorlukların devam ettiğini gördük, ancak elbette Suriye'nin kuzeydoğusundaki (DEAŞ) tehdidin yeniden ortaya çıkmasını engelledik. Hapishaneden çıkarılması gereken insanlarla ilgili işlemlere yardımcı olduk. El Hol Mülteci Kampı’nda kalan yerlerinden edilmiş kişilerle ilgilenerek oradaki sayıyı azalttık. Suriye’nin bu bölgelerinde istikrarın sağlanmasına yardımcı olduk.”

Suriye'den çekilme yok

Biden yönetiminin Suriye'den çekilme niyetinde olduğuna dair haberlerin ardından ABD askerlerinin Suriye'den çekilmesi için bir takvim olup olmadığı sorusuna Goldrich, şu yanıtı verdi:

“Şu an odaklandığımız hedef DEAŞ'ın yeniden ortaya çıkmaması. Bu tür haberlerin yapıldığını biliyorum, ancak Suriye'nin o bölgesinde oynadığımız role bağlı kaldığımızı açıkça belirtmek isterim. Birlikte çalıştığımız yerel güçlerle olan ortaklığımız ve bu tehdidin geri dönmesini engelleme ihtiyacımız devam ediyor.”

Goldrich, Şarku’l Avsat’ın kendisine yönelttiği ABD askerlerinin geri çekilmeyeceğini teyit edip edemeyeceğini sorusuna ise “Evet. Sürdürmemiz gereken bu göre halen bağlıyız” yanıtını verdi.

Yardım etmeye devam ediyoruz

ABD'nin Suriye halkına insani yardım sağlama konusundaki kararlılığını vurgulayan Goldrich, “Suriye'ye insani yardımların ulaştırılması ve Brüksel'de taahhüt edilen fonların sağlanması konusunda üstlendiğimiz role bağlıyız. İlkbaharda 593 milyon dolar taahhüt ettik. Çatışmanın başlangıcından bu yana Suriye içindeki Suriyelilere ve komşu ülkelerdeki mültecilere yardım etmek için 18 milyar dolar sağladık. Bu yardımı sağlama konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz. Suriyelilerin yüzde 90'ının şu anda yoksulluk sınırının altında yaşadığını ve acıların devam ettiğini biliyoruz” diye konuştu.

Goldrich, şöyle devam etti:

“Bu acıyı hafifletmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz, ancak aynı zamanda Suriye halkının daha iyi bir konumda olabilmesi ve bu yardımlara ihtiyaç duymaması için krize daha geniş kapsamlı bir çözümün bulunduğu bir yerde olmak istediğimizi düşünüyorum.”

Esed ile normalleşme yok

Goldrich, ABD'nin bölgedeki bazı ülkelerin ve Avrupa Birliği'nin (AB) Suriye rejimine açık olması konusundaki tutumuna ilişkin şunları söyledi:

“ABD olarak politikamız çerçevesinde BMGK’nın 2254 sayılı kararının hedefleri doğrultusunda gerçek ve sürdürülebilir bir ilerleme sağlanana, Suriye halkının insan haklarına saygı duyulana ve hak ettikleri medeni hakları elde kadar Suriye'deki rejimle normalleşmeyeceğiz.”

ABD’li yetkili, şunları söyledi:

“Rejimle ilişkileri olan ülkeler olduğunu biliyoruz. Bunu desteklemiyoruz, bilakis bu ülkelere rejimle ilişkilerini BMGK’nın 2254 sayılı kararı kapsamındaki ortak uluslararası hedeflere ulaşmak için kullanmaları gerektiğini ve yaptıkları şeyin Suriye halkının durumunu iyileştirmeye yönelik olması gerektiğini hatırlatıyoruz.”

ABD'nin ilkelerine, politikalarına ve yasalarına bağlı kalmaya devam ettiğini vurgulayan Goldrich, “Bizim için Suriye rejimi ile ilişkimizi değiştirmenin yolu çok açıktır; eğer rejim burada kabul edilen yasalar ve uyguladığımız politikalar çerçevesinde davranışlarını değiştirirse ve Suriye’deki koşullar değişirse, o zaman farklı bir ilişkiye sahip olabiliriz, ancak bunun oradan başlaması gerekiyor” diye konuştu.

Zorla kaybetmelerden sorumlu olanlara hesap verdirilmesi

Goldreich, Suriye'de neyi başarmayı umduğu sorusuna ise şu yanıtı verdi:

“Her zaman devam edecek birtakım şeyler var. Bizim de yapmaya ve başarmaya çalışacağımız şeyler var. Suriye'deki insanları yaşananlardan sorumlu tutmak istiyoruz. 30 Ağustos’ta Uluslararası Zorla Kaybedilme Mağdurları Günü'nü andık. Kayıp insanlar var ve bu insanların durumundan sorumlu olanların hesap vermesi gerektiğini vurgulamaya çalışıyoruz. Bundan dolayı zorla kaybetmelerden sorumlu olanlara yaptırımlar uyguladık. Ayrıca bu kişilerin ailelerine siyasi olmayan bir şekilde onlar hakkında bilgi edinmelerine yardımcı olmak için bağımsız bir Kayıp Kişiler Derneği kurduk. Bu ailelerden bazılarının huzura kavuştuğunu ve siyasi bir sürecin başladığını görmek istiyorum.”

ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İlişkilerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Goldrich, son olarak şunları söyledi:

“Rejimin iş birliği yapmaması ve siyasi sürece yönelik adımlar atmaması nedeniyle son Anayasa Komisyonu toplantısının üzerinden iki yıl geçti. Dolayısıyla durumu değiştirmek zorundayız. DEAŞ'ın yeniden ortaya çıkmasını önlemek ve insani yardımları sürdürmek gibi bahsettiğimiz konularda sürdürülebilirliğin olması önemli. Bunlardan bazıları yolunda gidiyor olsa da diğerlerinde henüz istikrar sağlanmış değil. Suriye halkı, politikamızın tüm yönlerinin uygulandığını görmeyi ve normal yaşamlarına dönebilmeyi hak ediyor.”



Ankara'daki TUSAŞ tesislerine terör saldırısı: 5 şehit

TT

Ankara'daki TUSAŞ tesislerine terör saldırısı: 5 şehit

Acil yardım ekipleri ve polis olay yerine sevk edildi (AP)
Acil yardım ekipleri ve polis olay yerine sevk edildi (AP)

TUSAŞ'ta meydana gelen terör eyleminin ardından açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, saldırı sonucu 5 şehidin olduğunu 22 kişinin ise yaralı olduğunu açıkladı.

BRICS zirvesi için Rusya'nın Kazan kentinde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’nın Kahramankazan İlçesi'nde bulunan Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) tesislerine yönelik terör saldırısında dört kişinin şehit olduğunu, 14 kişinin yaralandığını söylemişti.

Biri kadın biri erkek iki teröristin etkisiz hale getirildiği aktaran İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Kimlik bilgileri belirlenince örgüt de ortaya çıkacak” dedi. Yerlikaya, yaralılardan üçünün durumunun ağır olduğunu aktardı.

Milli Savunma Bakanı Güler, PKK'yı işaret etti

Bu arada Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler saldırının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu PKK'lı şerefsizlere hak ettikleri cezayı her seferinde veriyoruz, fakat bunlar bir türlü akıllanmıyorlar. Her zaman söylediğimi tekrar ediyorum, en son terörist ortadan kaldırılıncaya kadar bunların peşini bırakmayacağız ve bu yapılanların acılarını misliyle çıkaracağız. Bunu herkes görecek hiç merak etmeyin" dedi.

Türk havacılık ve uzay sanayii şirketi TUSAŞ'ın Ankara'daki genel merkezinde güçlü bir patlama meydana geldi ve ardından bölgede silah sesleri duyuldu.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, Ankara'daki TUSAŞ Genel Müdürlüğü'ne yönelik bir terör saldırısı gerçekleştirildiğini duyurdu. Yerlikaya, “Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ. (TUSAŞ) Ankara Kahramankazan tesislerine yönelik terör saldırısı gerçekleştirilmiştir. Saldırı sonrası maalesef şehit ve yaralılarımız bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

Habertürk televizyonu, patlamanın nedeninin bir intihar saldırısı olabileceğini bildirdi. Kanal, daha fazla ayrıntı vermeden ‘rehin alma’ olduğunu söyledi ve saldırının halen devam ettiğini belirtti.

NTV, olay yerine güvenlik güçleri, ambulanslar ve itfaiye ekiplerinin sevk edildiğini bildirdi. Saat 16:00 sularında meydana gelen patlamanın ardından silah sesleri duyuldu.

Haberlere göre, başkent Ankara'nın dış mahallelerinde bulunan şirketin çalışanları güvenli bir yere taşındı.

Türk kanalları tarafından yayınlanan görüntülere göre, şirketin genel merkezinin girişinin önündeki patlamanın ardından yoğun beyaz duman yükseldi.

Saldırının sorumluluğunu henüz üstlenen olmadı.

Soruşturma başlatıldı

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada TUSAŞ tesislerine düzenlen saldırıya ilişkin olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını bildirdi.

"Terör saldırısını şiddetle kınıyor ve lanetliyorum" diyen Bakan Tunç, "Hain terör saldırısıyla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli soruşturma başlatılmış olup, 1 Başsavcıvekili ve 8 Cumhuriyet savcısı görevlendirilmiştir. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum" ifadeleri kullandı.

Bayraktar gibi insansız hava araçları (İHA) da dahil olmak üzere savunma sanayi sektöründen elde edilen gelirler, 2023 yılında Türkiye'nin ihracatının yüzde 80'ini yani yaklaşık 10,2 milyar dolarını oluşturdu.

Yayın yasağı getirildi

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, TUSAŞ'a yönelik saldırıyla ilgili olarak mahkeme tarafından yayın yasağı getirildiğini bildirdi.

Yerli ve millî savunma ürünlerimizin geliştirildiği gururumuz TUSAŞ’ın Kahramankazan tesislerine yönelik terör saldırısı sonrasında ilgili mahkeme tarafından yayın yasağı kararı alınmıştır.

Şahin, X üzerinden yaptığı açıklamada, “Yerli ve millî savunma ürünlerimizin geliştirildiği gururumuz TUSAŞ’ın Kahramankazan tesislerine yönelik terör saldırısı sonrasında ilgili mahkeme tarafından yayın yasağı kararı alınmıştır” dedi. Medyada, resmi makamlar dışında kaynağı özellikle sosyal medya olan teyit edilmemiş bilgi ve görüntüler olduğunu söyleyen Şahin, “Terörün propagandasını yapacak yayınların ivedilikle son bulması şarttır. İzleme uzmanlarımızın raporlamaları sonrasında yayın yasağına uymayanlara en ağır yaptırımlar uygulanacaktır” açıklamasında bulundu.