Netanyahu esirlerin cesetleri ve grev çağrılarıyla kuşatıldı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, İsrail saldırganlığının durdurulmasına yönelik çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini vurguladı.

İsrail Başbakanı'nın Kudüs'teki ofisinin önünde dün Gazze Şeridi'nde tutulan esirlerin iadesini talep eden bir gösteri düzenlendi. (Reuters)
İsrail Başbakanı'nın Kudüs'teki ofisinin önünde dün Gazze Şeridi'nde tutulan esirlerin iadesini talep eden bir gösteri düzenlendi. (Reuters)
TT

Netanyahu esirlerin cesetleri ve grev çağrılarıyla kuşatıldı

İsrail Başbakanı'nın Kudüs'teki ofisinin önünde dün Gazze Şeridi'nde tutulan esirlerin iadesini talep eden bir gösteri düzenlendi. (Reuters)
İsrail Başbakanı'nın Kudüs'teki ofisinin önünde dün Gazze Şeridi'nde tutulan esirlerin iadesini talep eden bir gösteri düzenlendi. (Reuters)

İsrail'in dün (pazar) Hamas tarafından Gazze Şeridi’nde tutulan ‘altı esirin cesedini’ bulduğunu açıklaması, esirlerin ailelerinin Başbakan Binyamin Netanyahu'ya yönelik öfkesini körükledikten sonra İsrail'de geniş çaplı bir grev çağrısına dönüştü.

Bu arada Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmelerinde İsrail'in Filistin halkına yönelik devam eden saldırı ve ihlallerinin durdurulması için çabaların yoğunlaştırılması gerektiğini vurguladı.

Netanyahu, binlerce esir yakınının cumartesi akşamı başlayan ve dün de devam eden gösterileri ve İsrail işçi sendikası Histadrut'un hükümeti ateşkes anlaşması yapmaya ve esirleri serbest bırakmaya zorlamak için bugün (pazartesi) başlayacak genel grev duyurusu ile kuşatılmış durumda.

İsrail muhalefet lideri Yair Lapid de grev ve Knesset'te (parlamento) özel bir oturum düzenlenmesi çağrısında bulundu.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Netanyahu'yu bir anlaşmaya varmaya çağırarak şunları söyledi: “Öldürülen esirler için artık çok geç... Hâlâ Hamas'ın elinde olan esirler evlerine getirilmeli.”

Cesetlerin bulunduğunun açıklanmasının ardından Netanyahu ve Hamas ölümlerin sorumluluğunu paylaştı.



Arakçi: Görüşmelerde gerçekçilik ve iyi niyet devam ederse ‘olumlu sonuçlar elde etmek’ mümkün

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
TT

Arakçi: Görüşmelerde gerçekçilik ve iyi niyet devam ederse ‘olumlu sonuçlar elde etmek’ mümkün

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (EPA)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, ABD ile dolaylı görüşmelerde gerçekçilik ve iyi niyetin devam etmesi halinde ‘olumlu sonuçlar elde etmenin’ mümkün olduğunu vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Mehr haber ajansından aktardığına göre İran ile ABD arasındaki dolaylı görüşmelerin ikinci turuna katılmak üzere Roma'yı ziyaret eden Arakçi, Tahran'a dönmeden önce İtalyan mevkidaşıyla bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Arakçi söz konusu telefon görüşmesinde, İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani'yi görüşmelerin sonucu hakkında bilgilendirdi.

Tajani, İtalya'nın bu yolun sürdürülmesinde her türlü yardıma hazır olduğunu açıkladı.

İran ile ABD arasındaki ikinci tur müzakereler dün Roma'da sona erdi ve uzman toplantıları yoluyla teknik hattın harekete geçirilmesi konusunda mutabakata varıldı. Görüşmeler üçüncü turda Umman'ın başkenti Maskat'ta devam edecek.

Bir hafta içindeki ikinci dolaylı görüşmelerinde Arakçi, Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile Roma'da yaklaşık dört saat süren müzakereler gerçekleştirdi ve Umman Dışişleri Bakanı Bedr el-Busaidi iki taraf arasındaki mesajları iletti.

Umman Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, iki tarafın ‘adil, kalıcı ve bağlayıcı bir anlaşmaya varmayı amaçlayan görüşmelerin bir sonraki aşamasına geçme’ konusunda mutabık kaldığı belirtildi.

Açıklamada olası bir anlaşmanın İran'ın ‘nükleer silahlardan ve yaptırımlardan tamamen arınmasını’ ve ‘barışçıl nükleer enerji geliştirme kabiliyetini sürdürmesini’ sağlayacağı ifade edildi.

Açıklamanın devamında, “Diyalog ve açık iletişimin, hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde ilgili tüm tarafların çıkarına olacak güvenilir bir anlaşma ve karşılıklı anlayışa ulaşmanın anahtarı olduğu vurgulandı” denildi.