Esir ölümleri ve İsrail’deki iç baskılar Gazze ateşkesini hızlandıracak mı?

Biden yakın zamanda bir anlaşma sağlanacağı konusunda ‘iyimser’

Filistinliler Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ın doğusundaki evlerinde enkazdan çıkarılabilecek eşya olup olmadığını kontrol ediyor. (AFP)
Filistinliler Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ın doğusundaki evlerinde enkazdan çıkarılabilecek eşya olup olmadığını kontrol ediyor. (AFP)
TT

Esir ölümleri ve İsrail’deki iç baskılar Gazze ateşkesini hızlandıracak mı?

Filistinliler Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ın doğusundaki evlerinde enkazdan çıkarılabilecek eşya olup olmadığını kontrol ediyor. (AFP)
Filistinliler Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ın doğusundaki evlerinde enkazdan çıkarılabilecek eşya olup olmadığını kontrol ediyor. (AFP)

İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki esirlerin cesetlerini bulduğunu açıklaması, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun politikalarına karşı geniş çaplı protesto dalgasına yol açtı. Gazze Şeridi’nde kalan esirlerin hayatlarını kurtaracak bir anlaşmaya varılması için acil adımlar atılması talep edildi.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, yeni gelişmelerin Netanyahu hükümetini büyük bir baskı altına aldığını ifade etti. Uzmanlar, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ve bazı sendikaların protestoları sahiplenerek Başbakan’ın ‘siyasi bekasını korumak’ için bloke ettiği anlaşmanın mümkün olduğunca kısa süre içinde sonuçlandırılmasını talep ettiğini belirtti. Ayrıca Başkan Joe Biden yönetiminin, Amerikalı esirlerden birinin ölümünün teyit edilmesinin ardından, Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimleriyle birlikte zor bir seçimle karşı karşıya olduğunu vurguladılar.

Uzmanların görüşleri, esirlerin öldürülmesi ve İsrail içindeki eleştirilerin ‘önümüzdeki dönemde Gazze ateşkes dosyasında somut bir ilerleme’ sağlayıp sağlamayacağı konusunda farklılık gösteriyor.

Biden dün (pazar) yaptığı açıklamada, aralarında bir Amerikalının da bulunduğu altı esirin cesedinin Gazze Şeridi'nde bulunduğunu söyledi. ABD Başkanı, anlaşmanın ‘çok yakın’ olduğunu söyledikten birkaç saat sonra ‘Gazze Şeridi’nde kalan esirlerin serbest bırakılmasını garanti altına alan bir anlaşmaya varmak için gece gündüz çalışmaya devam edeceğini’ vurguladı. İsrail ordusu ise yaptığı açıklamada, esirlerin bir yeraltı tünelinde bulunduğunu belirterek, Hamas'ı esirleri öldürmekle suçladı.

scdvfebrnc
Gazze'deki enkazların yanından geçen Filistinli bir çocuk (AFP)

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığı habere göre, esirlerin cesetlerinin bulunduğunun açıklanmasının ardından muhalefet lideri Yair Lapid, İsrail'de genel grev, protesto ve Knesset'in (parlamento) Gazze ateşkes anlaşmasını ve esir takasını görüşmek üzere özel bir oturum düzenlemesi çağrısında bulundu.

Lapid'in açıklaması, Esir ve Kayıp Aileleri Forumu'nun dün Gazze Şeridi'nde kalan esirlerin takası için bir anlaşma yapılmamasını protesto etmek amacıyla genel grev ve yolları tamamen kapatacak büyük bir gösteri çağrısında bulunmasının ardından geldi.

Resmi Kamp lideri Benny Gantz da İsrail halkını Netanyahu hükümetine karşı gösteri yapmak üzere sokaklara çıkmaya çağırdı. “Mutlak başarısızlık hükümetini değiştirmenin zamanı geldi” diyen Gantz, Netanyahu'nun tereddüt ettiğini, korktuğunu ve siyasi kaygılarla ‘zaman kazanma’ fikrini kendi lehine kullandığını ifade etti.

Netanyahu ise kendisine yöneltilen suçlamalara cevaben yaptığı açıklamada, ‘esirlerin serbest bırakılması çabalarının geçen Aralık ayından bu yana devam ettiğini ve Hamas'ın gerçek müzakereler yürütmeyi reddettiğini’ belirterek, İsrail'in ‘esirlerin katillerine ulaşana kadar sakinleşmeyeceğini’ vurguladı.

Reuters’ın bildirdiğine göre Hamas Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Rişk dün yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Esirlerin ölümünden sorumlu olanlar, soykırım savaşını sürdürmekte ısrar eden ve ateşkes anlaşmasına varmaktan kaçınan İsrail ile bu saldırganlığa desteği ve ortaklığı nedeniyle ABD yönetimidir.”

xz csdfg
Han Yunus'ta bulunan Nasır Hastanesi yakınlarındaki bir kampta çamaşır asan Filistinli bir kadın (EPA)

Mısır eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali el-Hafni ise esirlerden kurtulmanın Hamas'ın çıkarına olmadığını, İsrail'in suçlamalarının ‘psikolojik savaşın bir parçası ve şimdiye kadar anlaşma olmamasına bir yanıt’ olduğunu düşünüyor.

İsrail sokaklarından gelen baskının Netanyahu'nun pozisyonunu değiştireceğine inanmayan el-Hafni, Netanyahu’nun siyasi bekasını korumak amacıyla istemediği bir anlaşmayı kabul etmesi için bundan daha fazla baskıya ihtiyacı olduğunu belirtti. El-Hafni, ABD'nin yakın zamanda bir anlaşmaya varılacağı yönündeki söylemlerinin ‘etkisi olmadan aylardır duyulan seçim retoriği’ olduğuna işaret etti.

Öte yandan İsrail meseleleri konusunda uzman bir akademisyen olan Dr. Ahmed Fuad Enver, esirlerin öldürülmesi ve İsrail içindeki protesto ve eleştirilerin dikkat çekici bir şekilde artmasıyla Washington'un ateşkes dosyasında kararlı ve somut bir ilerleme için baskı yapacağına inanıyor.

Bu seferki öfke dalgasının farklı olduğuna inanan Enver, bu dalganın aynı güçle devam etmesi halinde Netanyahu'yu bir anlaşmayı kabul etmeye ve başta Philadelphia Koridoru’nda kalmak olmak üzere ana engeller konusundaki tutumunu değiştirmeye zorlayacağını düşünüyor.

Netanyahu'dan farklı bir tutum sergilemesini talep edenler sadece muhalefet ya da esir aileleri değil. Dün X platformu üzerinden yaptığı paylaşımla Knesset’in toplanmasını ve İsrail ordusunun Philadelphia Koridoru’nda kalmaya devam etmesine ilişkin geçen perşembe günü aldığı kararı iptal ederek olası bir esir takası anlaşmasına gitmesini isteyen Yoav Gallant da bu talepte bulunuyor.

Netanyahu'nun Gallant'a yanıt vermeyeceğine ve müttefiki Donald Trump'ın siyasi bekası için daha fazla destek elde edeceği umuduyla ABD'deki başkanlık seçimlerine kadar herhangi bir anlaşmayı engelleme çabalarını sürdüreceğine inanan el-Hafni, Mısır-Suudi Arabistan talebinin bölgeyi Netanyahu'nun sürüklediği durumdan kurtarmak için güvenli ve hızlı bir çözüm olduğunu ve mümkün olan en kısa sürede yanıtlanması gerektiğini vurguladı.

Netanyahu'nun Philadelphia Koridoru’ndan gelen baskılar karşısında geri adım atacağı konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olan Enver, Biden'ın başkanlık seçimlerinden önce anlaşmaya ihtiyacı olduğunu ve uzun süre beklemeyeceğini belirtti. Enver ayrıca, bölgedeki gerilimi azaltacak bir anlaşmaya varılması için Arap taleplerine yanıt verilmesinin önemine işaret etti.



Washington Enstitüsü'nden araştırmacı Ghaith al-Omari: İsrail, çağrı cihazlarını satmak için paravan şirketler kurdu

Washington Enstitüsü Araştırmacısı Ghaith al-Omari: "Çağrı cihazları operasyonu" İsrail veya Hamas'ın ateşkese ilişkin hesaplarını değiştirmiyor (Independent Arabia)
Washington Enstitüsü Araştırmacısı Ghaith al-Omari: "Çağrı cihazları operasyonu" İsrail veya Hamas'ın ateşkese ilişkin hesaplarını değiştirmiyor (Independent Arabia)
TT

Washington Enstitüsü'nden araştırmacı Ghaith al-Omari: İsrail, çağrı cihazlarını satmak için paravan şirketler kurdu

Washington Enstitüsü Araştırmacısı Ghaith al-Omari: "Çağrı cihazları operasyonu" İsrail veya Hamas'ın ateşkese ilişkin hesaplarını değiştirmiyor (Independent Arabia)
Washington Enstitüsü Araştırmacısı Ghaith al-Omari: "Çağrı cihazları operasyonu" İsrail veya Hamas'ın ateşkese ilişkin hesaplarını değiştirmiyor (Independent Arabia)

İsa El Nahari

Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü'nde araştırmacı olan Ghaith al-Omari, Lübnan'daki “çağrı cihazı saldırısı‘nın ’İsrail'in istihbarat ve operasyonel üstünlüğünü gösteren karmaşık bir istihbarat operasyonu” olduğunu belirterek, bu tür bir operasyonun Hizbullah'ın niyetlerini bilmek ve ona nüfuz etmek için gelişmiş beceri ve yetenekler gerektirdiğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Indepenedent Arabia’dan aktardığına göre araştırmacı, İsrail'in, Hizbullah'ın çağrı cihazı satın alma ihtiyacından yararlanarak "sahte şirketlerden" oluşan bir ağ oluşturduğunu ve patlatılabilen "elektronik düzenlemeler" tasarlamayı başardığını, bunun da Hizbullah’ın iletişim sisteminin bozulmasına yol açtığını belirtti.

Daha önce " Filistin’deki Amerikan Görev Gücü"ne liderlik eden al-Omari, operasyonun Gazze'deki durumu etkilemeyeceğini, ancak "İsrail'in ağırlık merkezini Gazze'den Lübnan'a taşımak istediğini" belirtti. Operasyon "tüm İran eksenine bir mesajdır" çünkü Hizbullah savaşçılarının kayıpları sınırlı değildi, hatta Suriye'ye de ulaştı ve Irak'ta da kayıplar olduğu yönünde haberler var.

Araştırmacıya göre operasyon, İsrail'e üstünlüğünü ve Hizbullah'ın, son zamanlarda yürüyüşleri ve diğer gösterileri filme alarak aksi yönde bir söylem yaratma çabalarına rağmen, rakibi olmadığını hatırlatmayı başardı.

Saldırının kısa vadede en önemli sonucu, operasyonun Hizbullah üyeleri ve liderleri üzerinde yaratacağı psikolojik etkidir; zira her bir üyenin istihbaratın sızma aracı olduğundan şüphelenilmekte ve savaşçılar artık Hizbullah'ın kendilerini koruma kabiliyetine güvenmemektedir.