Philadelphia Koridoru: Mısır'ın sert tepkisi Netanyahu üzerindeki baskıyı artırıyor

BM’den İsrailli rehinelerin 'infazına' ilişkin soruşturma başlatılması çağrısı

TT

Philadelphia Koridoru: Mısır'ın sert tepkisi Netanyahu üzerindeki baskıyı artırıyor

Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’ta yemek alabilmek için toplanan yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)
Dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’ta yemek alabilmek için toplanan yerlerinden edilmiş Filistinliler (EPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun İsrail askerlerinin Gazze ve Sina Yarımadası arasındaki Philadelphia (Salahaddin) Koridoru’nda kalmasında ısrar ettiği ateşli konuşması Mısır'ın tepkisini çekti.

Mısır'ın sert tepkisi, Gazze'de tutulan İsrailli rehinelerin iadesi için bir anlaşmaya varılması talebiyle düzenlenen halk protestolarıyla karşı karşıya olan Netanyahu üzerindeki baskıyı arttırırken, kendisini bir anlaşmaya varmak için ‘yeterince çaba göstermemekle’ suçlayan ABD Başkanı Joe Biden'ın eleştirilerinin de hedefi oldu.

İsrail genelinde esir takası anlaşmasına varılması talebiyle düzenlenen protestoların ve yapılan grevin ardından Netanyahu, pazartesi gecesi yaptığı konuşmada, İsrail ile Mısır arasında 1979 yılında imzalanan barış anlaşmasının ihlali anlamına gelmesine rağmen İsrail askerlerini Philadelphia Koridoru’ndan çekmeme kararını savundu. Netanyahu, konuşmasında “Gazze'ye bizim tarafımızdan bir toplu iğnenin girmemesini sağladık, ama Hamas, Philadelphia-Mısır Koridoru üzerinden silahlandı” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Mısır Dışişleri Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamada Netanyahu'nun Mısır'ın adını kullanarak İsrail kamuoyunun dikkatini dağıtmaya, ateşkes anlaşmasını engellemeye, esir takası anlaşmasına varılmasını ve arabuluculuk çabalarını engellemeye çalıştığı belirtildi.

Diğer taraftan Birlemiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Filistinli silahlı grupların altı İsrailli rehineyi infaz ettiği yönündeki haberlere ilişkin bağımsız bir soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.



Çin, Trump'ın gerginliği artırmasına yanıt verdi: Haklarımızı korumak için ‘sağlam ve güçlü’ önlemler alacağız

Çin yuanı ve ABD doları banknotları
Çin yuanı ve ABD doları banknotları
TT

Çin, Trump'ın gerginliği artırmasına yanıt verdi: Haklarımızı korumak için ‘sağlam ve güçlü’ önlemler alacağız

Çin yuanı ve ABD doları banknotları
Çin yuanı ve ABD doları banknotları

ABD'nin Çin'den ithal edilen mallara uyguladığı yüzde 104 oranındaki gümrük vergisinin yürürlüğe girmesinin ardından Pekin, çıkarlarını korumak için ‘sağlam ve güçlü’ tedbirler alacağını açıkladı. ABD ile bir ticaret savaşına girmek istemediğini vurgulayan Pekin, ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret gerilimini artırmaya devam etmesi halinde dünyanın en büyük ekonomisine karşı misilleme yapmak zorunda kalacağını belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Çin Ticaret Bakanlığı tarafından bugün yapılan resmî açıklamada, “Ticaret savaşlarının kazananı yoktur. Çin bunu istemiyor, ancak hükümet, Çin halkının meşru hak ve çıkarlarının zarar görmesine veya elinden alınmasına asla izin vermeyecektir” denildi.

Açıklama, Çin Devlet Konseyi Bilgi Ofisi tarafından ABD-Çin ticari ilişkileri üzerine bir ‘beyaz kitap’ yayınlandığı sırada geldi. Kitap, Çin'in şantaj olarak nitelendirdiği ve karşı koyma sözü verdiği, Çin mallarına yönelik yüzde 104'e varan ağır gümrük vergilerinin yürürlüğe girmesinin ardından yayınlandı.

Kitap, Çin'in dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki farklılıkları ve sürtüşmeleri, ekonomik ve ticari iş birliğinde normal olarak gördüğünü ve Pekin'in bu sorunları çözmek için Washington ile iletişim kurmaya istekli olduğunu açıkça ortaya koydu. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian, “ABD gümrük tarifelerini bencil kazançlar için maksimum baskı aracı olarak kullanıyor ki bu tek taraflı bir davranış, ekonomik korumacılık ve zorbalıktır. ABD sorunu gerçekten diyalog ve müzakere yoluyla çözmek istiyorsa, eşitlik, saygı ve karşılıklı fayda tutumlarını benimsemelidir” ifadelerini kullandı.

Çin'in tepkisine gelince, Çin Maliye Bakanlığı cuma günü yaptığı açıklamada, Trump'ın Çin mallarına yüzde 34'lük yeni vergiler getirmesine karşılık olarak, 10 Nisan'dan itibaren ABD'den ithal edilen tüm mallara yüzde 34 ek vergi uygulanacağını duyurdu. Bu genel vergiler, esas olarak ABD'den ithal edilen tarım ve enerji ürünlerini hedef alan ve yüzde 10 ila yüzde 15 arasında değişen önceki iki vergi turunu takip etti.

Eurasia Group'un Çin ekibinde direktör olarak görev yapan Dan Wang'a göre Trump'ın yeni gümrük vergileri, ABD'nin ithalat vergileri yüzde 35'i aştığında Çinli ihracatçıların kârlarını etkili bir şekilde yok edecek. Wang, bu noktadan sonra Çinli ihracatçıların artık ABD'ye mal satmayacağını açıkladı.

Bir başka beyaz kitapta ise Çin hükümeti gümrük vergilerinin arttırılmasının ABD'nin ticaret fazlasını çözmeye yardımcı olmayacağını, aksine finansal piyasalarda yüksek dalgalanmaya yol açacağını, enflasyonist baskıları arttıracağını ve ABD endüstrilerini zayıflatacağını ileri sürdü. Bununla birlikte Pekin, ABD'nin Çin ile orta yolu bulup tek taraflı ticaret engellerini derhal kaldıracağı umudunu dile getirdi ve iki ülke arasında diyaloğu teşvik etme, farklılıkları yönetme ve iş birliğini geliştirme isteğini yineledi.

Trump'ın başkanlığı döneminde varılan Birinci Aşama Ticaret Anlaşması’yla ilgili olarak Çin, ABD'yi anlaşmanın şartlarını yerine getirmemekle suçlarken, yalnızca bazı hükümlerin yerine getirildiğini ileri sürdü.

Bağların güçlendirilmesi

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ‘farklılıkları uygun şekilde yöneterek’ ve tedarik zincirlerindeki bağlantıları derinleştirerek komşu ülkelerle stratejik bağları güçlendirme sözü verdi.

Bugün sona eren iki günlük Komşu Ülkeler Merkezi Çalışma Konferansı'nda konuşan Şi, Pekin ve Washington arasındaki ticaret savaşının tırmanmasından bu yana ilk kez kamuoyu önünde bir konuşma yaptı.

Şi, ‘ortak geleceğe sahip bir toplum inşa etmenin’ Çin'in komşularıyla olan diplomasisinde bir öncelik olacağını söyledi. Şarku’l Avsat’ın Çin resmi haber ajansı Xinhua’ndan aktardığına göre Şi, “Çin'in komşularıyla ilişkileri yakın tarihin en iyi seviyesinde. Aynı zamanda, bölgesel dinamiklerdeki değişimler ve küresel gelişmelerle derinden iç içe geçen kritik bir aşamaya giriyoruz” ifadelerini kullandı.

Şi’nin söz konusu konuşmayı yaptığı oturum, 2013'ten bu yana Çin'in üst düzey liderleri tarafından komşuluk diplomasisine adanan konferanstaki ilk oturum oldu. Bu durum, ABD ile artan stratejik rekabet ortamında Pekin'in Asya ülkeleriyle ilişkilere verdiği önemin arttığını yansıtıyor. Bu bağlamda Çin, karşılıklı güveni pekiştirme ve bölge ülkelerini kendi kalkınma yollarını istikrarlı bir şekilde takip etmeleri için destekleme sözü verirken, gelişmiş bağlantı, endüstriyel iş birliği ve tedarik zincirleri yoluyla daha derin ekonomik entegrasyon çağrısında bulundu.

Döviz piyasasında yuan, seansın başlarında Eylül 2023'ten bu yana en düşük seviye olan 7,3505'i gördükten sonra akşam işlemlerinde yüzde 0,2 düşüşle dolar başına 7,3498'e gerileyerek 19 ayın en düşük seviyesine indi. Offshore yuan gecelik işlemlerde sert bir düşüşle 7,4288 ile rekor düşük seviyeye geriledi, ancak Asya işlemlerinde kısmen toparlanarak yüzde 0,62 artışla 7,3812'ye yükseldi.

Düşüş, dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ticaret anlaşmazlığı artarken ve Çin'in ticaret savaşının ihracatı üzerindeki etkisini hafifletmek amacıyla para birimi üzerindeki kontrolünü biraz gevşetmesinin ardından geldi. Bu arada, Çin Halk Bankası (PBoC) para biriminin düşüş hızını yavaşlatmak için yerel yuan piyasasında dolar satmaya başladı ve Çinli yetkililerin para biriminde keskin bir bozulma istemediğinin sinyalini verdi.

Bu arada PBoC, ara faiz oranını dolar başına 7,2066 ile 11 Eylül 2023'ten bu yana en düşük seviyede belirleyerek yuanın bir önceki düşük seviyesine yakın olan 7,3507'ye kadar düşmesine izin verdi.