Zengezur Koridoru Rusya-İran ittifakını bozuyor

Tahran, Putin'in Azerbaycan planına verdiği desteği protesto etmek için Moskova Büyükelçisi’ni çağırdı

Rusya'nın Tahran Büyükelçisi Aleksey Dedov (IRNA)
Rusya'nın Tahran Büyükelçisi Aleksey Dedov (IRNA)
TT

Zengezur Koridoru Rusya-İran ittifakını bozuyor

Rusya'nın Tahran Büyükelçisi Aleksey Dedov (IRNA)
Rusya'nın Tahran Büyükelçisi Aleksey Dedov (IRNA)

İran dün (salı), Moskova'nın tartışmalı Karabağ bölgesinde Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki ateşkes anlaşması kapsamında Zengezur Koridoru’nu açma taahhüdü üzerine Rusya büyükelçisini çağırdığını duyurdu. Söz konusu koridorun Rusya-İran ittifakını rahatsız ettiği görülüyor.

İran Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrasya İşleri Genel Müdürü Mücteba Demirçilo'nun Rus Büyükelçi Aleksey Dedov'a Tahran'ın ‘bölgesel barış ve istikrarı desteklediğini ve uluslararası tanınmış sınırlarda ve jeopolitik statükoda herhangi bir değişikliğe karşı olduğunu’ bildirdiği belirtildi. “İki diplomat Kafkasya'da devam eden olaylar hakkında görüş alışverişinde bulundu” denilen açıklamada, ulusal egemenliğe, toprak bütünlüğüne ve devletlerin ortak çıkarlarına saygının ‘sürdürülebilir barış ve bölgesel iş birliğinin garantörü’ olduğu kaydedildi.

İran devlet medyasının Rus büyükelçinin çağrılmasından bahsederken üslubunu yumuşatmaya çalışması ve toplantı sırasındaki protestolara değinmemesi dikkat çekiciydi. Ancak diğer yandan İran'ın bu hamlesinin Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un pazartesi günü yaptığı ve Azerbaycan topraklarını izole edilmiş Nahçıvan bölgesine bağlayan Zengezur Koridoru’nun açılmasını da içeren ateşkes hükümlerinin yavaş uygulanmasını eleştirdiği açıklamalara yanıt olarak geldiği açıktı.

Lavrov'un Tahran'da yaptığı konuşma, Bakü'nün pozisyonlarına doğrudan destek verdiği ve bu anlaşmaları ticari ve ekonomik çıkarlarının ihlali olarak gören Tahran'ın itirazlarını görmezden geldiği şeklinde yorumlandı.



Çin, insan hakları sicilini eleştirdikten sonra Batı'yı Gazze'deki "yaşanan cehennemi" görmezden gelmekle suçladı

New York'ta BM Genel Kurulu (BM Fotoğrafları)
New York'ta BM Genel Kurulu (BM Fotoğrafları)
TT

Çin, insan hakları sicilini eleştirdikten sonra Batı'yı Gazze'deki "yaşanan cehennemi" görmezden gelmekle suçladı

New York'ta BM Genel Kurulu (BM Fotoğrafları)
New York'ta BM Genel Kurulu (BM Fotoğrafları)

Avustralya, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer 13 ülke dğn Birleşmiş Milletler'de Çin'i Sincan ve Tibet'teki insan hakları ihlalleri iddiaları nedeniyle eleştirirken, Pekin de onları Gazze Şeridi'ndeki “cehennemi” görmezden gelmekle suçladı.

Çin'in Uygurlara ve diğer Müslümanlara yönelik muamelesine ilişkin çatışmalar New York'taki BM'de ve Cenevre'deki İnsan Hakları Konseyi'nde sık sık yaşanan bir olay haline geldi. BM iki yıl önce yayınladığı bir raporda, Çin'in Sincan bölgesindeki Uygurları ve diğer Müslümanları “keyfi ve ayrımcı bir şekilde gözaltına almasının” insanlığa karşı suç teşkil edebileceğini belirtti. Raporda “ciddi insan hakları ihlallerinin” işlendiği ifade edilmişti.

Avustralya'nın BM Büyükelçisi James Larsen BM Genel Kurulu İnsan Hakları Komitesi'nde yaptığı konuşmada, “Çin'i gönüllü olarak üstlendiği uluslararası insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmeye ve BM'nin tüm tavsiyelerini uygulamaya çağırıyoruz. Buna, hem Sincan'da hem de Tibet'te keyfi olarak gözaltına alınanların serbest bırakılması ve kayıp aile üyelerinin akıbetinin ve nerede olduklarının acilen açıklığa kavuşturulması da dahildir” ifadelerini kullandı.

James Larsen, Avustralya, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İzlanda, Japonya, Litvanya, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, İsveç ve İngiltere adına konuştu.

Pekin, Uygurlara kötü muamele yapıldığı iddialarını uzun zamandır kesin bir dille reddediyor. Çin'in BM Büyükelçisi Fu Cong dün yaptığı açıklamada, Batılı ülkeler grubunu “çatışmayı kışkırtmak için yalanlara” başvurmakla suçladı. “Bu yıl komitede en çok dikkat çekmesi gereken insan hakları durumu şüphesiz Gazze'dir. Avustralya ve ABD, diğer birkaç ülkenin yanı sıra, barışçıl ve sakin Sincan'a yönelik saldırılar ve karalama kampanyaları başlatırken, bu cehennem hayatını küçümsediler” dedi.

Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) militanları 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail'e saldırarak 1.200 kişiyi öldürdü ve yaklaşık 250 kişiyi kaçırdı. ABD'nin müttefiki olan İsrail, Gazze'ye karşı başlattığı saldırılarda 42.000'den fazla kişinin öldüğünü ve 2,3 milyonluk Gazze nüfusunun neredeyse tamamının yerinden edildiğini açıkladı.

Fu, eğer Gazze'deki ölü sayısı "bazı Batılı ülkelerin vicdanını uyandırmaya yetmiyorsa, o zaman onların Müslümanların insan haklarını korudukları iddiası en büyük yalandan başka bir şey değildir" dedi. Bağımsız BM insan hakları uzmanları geçen ay Batılı ülkeleri Gazze'deki eylemlerine rağmen İsrail'i desteklemekle eleştirmişti.

ABD Büyükelçi Yardımcısı Lisa Carty komiteye yaptığı açıklamada, Washington'un Gazze'de derhal ateşkes sağlanması, Hamas'ın elindeki rehinelerin derhal serbest bırakılması ve İsrail'in bölgeye daha fazla yardım girmesine izin vermesi çağrısında bulunduğunu söyledi. Carty, “Sincan'da (Çin tarafından) devam eden zulümleri, Tibetlilere yönelik baskıları ve Hong Kong'daki demokratik kurumlara yönelik kısıtlamaları kınamaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

Pakistan'ın BM Büyükelçisi Munir Akram, 80 ülke adına İnsan Hakları Komisyonu'na Sincan, Hong Kong ve Tibet ile ilgili konuların Çin'in iç meselesi olduğunu belirten bir açıklama okudu. Grup ayrıca insan haklarının siyasallaştırılmasına ve çifte standarda karşı olduğunu belirtti.

Avustralya Büyükelçisi Larsen, “Hiçbir ülkede mükemmel bir insan hakları sicili yoktur. Ancak hiçbir ülke insan hakları yükümlülüklerinin adil bir şekilde incelenmesinden muaf değildir. Hepimizin yararına olan ve tüm devletlerin sorumluluk taşıdığı uluslararası insan hakları yükümlülüklerine zarar vermemeliyiz” ifadelerini kullandı.