‘İdeolojik sağ’ Gazze'de gerilimi artırma çağrılarıyla Netanyahu'yu destekliyor

Likud üyeleri ve yedek generaller, Gazze Şeridi halkının aç bırakılması ve sınır dışı edilmesi çağrısında bulundu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz ay Siyonist bir lideri anmak üzere düzenlenen törene katıldı. (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz ay Siyonist bir lideri anmak üzere düzenlenen törene katıldı. (EPA)
TT

‘İdeolojik sağ’ Gazze'de gerilimi artırma çağrılarıyla Netanyahu'yu destekliyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz ay Siyonist bir lideri anmak üzere düzenlenen törene katıldı. (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz ay Siyonist bir lideri anmak üzere düzenlenen törene katıldı. (EPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ateşkes anlaşması ve esir takası müzakerelerini raydan çıkarma tehdidi içeren manevralarını sürdürürken, bir grup sağcının Netanyahu'yu müzakereleri daha da zorlaştırmaya teşvik ettiği ve ‘sınır dışı etme ve aç bırakma politikasına geri dönüş’ de dâhil olmak üzere gerilimi artıracak geniş kapsamlı adımlar atılmasını talep ettiği ortaya çıktı.

Söz konusu grup Netanyahu'nun, Hamas'ın elindeki altı İsrailli esirin öldürülmesini tehlikeli bir dönüm noktası olarak gören ve takas anlaşması başarıya ulaşana kadar gösterileri sürdürmeye devam edecek olan İsrail sokağındaki protesto kampanyasına karşı koyması gerektiğine inanıyorlar. Ayrıca Doha'da devam eden müzakerelerin durması ve yerini Hamas'ı teslim olmaya zorlayacak askeri tedbirlere bırakması için oyunun kurallarını değiştirmesi gerekenin sağcılar olduğuna inanıyorlar.

Burada söz konusu olan Netanyahu'ya Hamas'la müzakere fikrini iptal etmesi çağrısında bulunan Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir gibi aşırı sağcılar değil, Likud partisi içindeki ve Netanyahu'nun yakın çevresindeki gruplar.

c  fdvbf
Gazze Şeridi'ndeki Deyr el-Balah'ta yıkılan evini inceleyen yerinden edilmiş bir Filistinli (EPA)

Bunlar arasında Netanyahu'nun özel danışmanı ve Misgav Ulusal Güvenlik ve Siyonist Strateji Enstitüsü Başkanı Meir Ben-Shabbat da bulunuyor.

Ben-Shabbat, “ABD, Hamas'ı esirlere zarar vermekten caydırmak ve bir anlaşmayı ilerletmek için İsrail'in yanında yer almalı. Ayrıca Hamas'tan esirleri infaz etmesi karşılığında bir bedel almalı. Hareketin liderlerini Katar'dan sınır dışı etmenin zamanı geldi. Washington Doha'dan bunu talep etmeli. Çünkü bu liderler Gazze'deki Hamas liderleri gibi İsrail'e karşı gerçekleştirilen terörist saldırılardan ve Hamas tarafından işlenen savaş suçlarından sorumlu” ifadelerini kullandı.

Ben-Shabbat sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazze Şeridi'ne giren insani yardım miktarını en aza indirmenin ve Hamas'ın bu yardımlar üzerindeki kontrolünü engellemeye yönelik yoğun tedbirleri artırmanın zamanı geldi.”

cdvf
Gazze Şeridi'nde yerlerinden edilen Filistinliler, Han Yunus Mülteci Kampı’nda yemek almak için bekliyor. (EPA)

Bir grup yedek general bugün (Çarşamba) ‘Hamas'ı yenme planı’ olarak adlandırdıkları ve ‘savaşın yönünü değiştirmeyi, Gazze'den çekilme planlarını durdurmayı ve sınır dışı etme projelerine geri dönmeyi’ öneren bir plan yayınladı.

Şarku’l Avsat’ın Ynet internet sitesinden aktardığı habere göre, planda İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki mevcut operasyonlarının ‘yararlı olmadığı’ belirtilerek, iki aşamalı bir plan öneriliyor: Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kalan nüfusun ‘yerinden edilerek bölgenin kapalı askeri bölge’ ilan edilmesi ve daha sonra bunun Gazze Şeridi'nin geri kalanında uygulanması.

Plan, ordu yönetimiyle ters düşen ve Gazze savaşının ‘teorisyeni’ olarak nitelendirilen, savaşın başından beri Netanyahu'nun danışmanlığını yapan ve adı Kahire'nin şiddetle karşı çıktığı Gazze'deki Filistinlilerin Mısır'ın Kuzey Sina bölgesine nakledilmesi projesiyle anılan eski Genelkurmay Harekat Dairesi eski Başkanı Yedek General Giora Eiland tarafından başlatıldı.

İnternet sitesine göre plan ‘Generallerin Planı’ başlığını taşıyor ve onlarca subay tarafından destekleniyor. Planda, “Hamas Gazze'deki insani yardımı kontrol ettiği sürece yenilgiye uğratılamaz” deniyor. Plan, Güney Gazze Şeridi'ni kuzeyden ayıran Netzarim Koridoru’nun kuzeyindeki bölgenin ‘kapalı askeri bölge’ haline getirilmesini ve şu anda kuzey Gazze Şeridi'nde bulunan tahmini 300 ila 400 bin Filistinlinin bir hafta içinde bölgeyi terk etmeye zorlanmasını öneriyor. Ardından İsrail ordusu kuzey Gazze Şeridi'ne tam bir askeri abluka uygulayacak ve böyle bir abluka Filistinli militanları ‘teslim olmak ya da ölmek’ seçenekleriyle karşı karşıya bırakacak.

Planın yazarları, ‘kuşatma uygulanmadan önce halkın savaş bölgesini terk etmesine izin verdiği için uluslararası hukuk kurallarını yerine getirdiğini’ iddia ediyor.

Ynet internet sitesine göre planın yazarları, ‘planın son günlerde kabine üyeleri önünde gözden geçirildiğini ve siyasilerin askeri yetkililere mümkün olan en kısa sürede buna uygun hareket etme talimatı vereceğini umduklarını’ belirtti. Site ayrıca Eiland'ın şu ifadesini aktardı: “Bu plan Refah'a ve Gazze Şeridi'ndeki diğer yerlere de taşınabilir.”

Tuğgeneral rütbeli yedek subay Hezi Nechama, “Generallerin planı Hamas'ı yenmenin ve esirleri serbest bırakmanın doğru yoludur. Bunu aylar önce uygulamalıydık. İsrail ordusu ve devleti Hamas'ı yenmeye yardımcı olacak planı şimdi uygulamalıdır. Bunu uygulayamayan her kim olursa olsun konumuna ihanet eder” ifadelerini kullandı.

Bakan Ben-Gvir'in gerilimi artırmaya ve sadece anlaşmayı iptal etmekle kalmayıp Hamas'la müzakere fikrini baştan iptal etmeye karar vermesi ve bugün sosyal ağlarda Netanyahu'dan müzakereleri iptal etmesini ve başta yakıt ve elektrik olmak üzere Gazze Şeridi sakinlerine yardımın durdurulması ve Hamas'a baskı yapmak için operasyonlar düzenlenmesi gibi saha baskılarına odaklanmasını talep ettiğini açıkça belirttiği bir açıklama yayınlaması dikkat çekicidir.

Ben-Gvir sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: “Müzakereler onları güçlendiriyor ve Batı Şeria'da da terörü körüklemeleri için cesaretlendiriyor. Keskin bir değişim yapmalıyız. Esirleri serbest bırakmanın tek yolu diz çöküp teslim olana kadar sürekli askeri baskı uygulamaktır.”



Kaosa rağmen Trump'a oy verenlerin sadece yüzde 2'si pişman

Yeni bir ankete göre Trump'a oy verenlerin sadece yüzde 2'si kararından pişman olduğunu ve imkanı olsa başka bir adaya oy vereceğini söyledi (AFP)
Yeni bir ankete göre Trump'a oy verenlerin sadece yüzde 2'si kararından pişman olduğunu ve imkanı olsa başka bir adaya oy vereceğini söyledi (AFP)
TT

Kaosa rağmen Trump'a oy verenlerin sadece yüzde 2'si pişman

Yeni bir ankete göre Trump'a oy verenlerin sadece yüzde 2'si kararından pişman olduğunu ve imkanı olsa başka bir adaya oy vereceğini söyledi (AFP)
Yeni bir ankete göre Trump'a oy verenlerin sadece yüzde 2'si kararından pişman olduğunu ve imkanı olsa başka bir adaya oy vereceğini söyledi (AFP)

Ariana Baio ABD Muhabiri 

Donald Trump'ın gümrük vergileriyle piyasaların dibe vurması ve ekonomistlerin tüketici fiyatlarıyla ilgili endişelerini dile getirmesinin ardından bile Trump seçmenlerinin ezici çoğunluğu oylarını ABD Başkanı'na verdiğine pişman değil.

Massachusetts Amherst Üniversitesi / YouGov'un Trump seçmenleri arasında yaptığı yeni ankete göre, seçmenlerin sadece yüzde 2'si verdiği oydan pişmanlık duyduğunu ve şansı olsa farklı bir oy kullanacağını söyledi.

Şubat 2017'de seçmenlerin yüzde 4'ü Trump'a oy verdiği için pişman olduğunu belirtmişti.

UMass Amherst / YouGov'un anketinde ayrıca Trump'a oy verenlerin yüzde 74'ü kararlarından emin olduğunu söyledi. Seçmenlerin sadece yüzde 26'sı oylarıyla ilgili "bazı endişeler" duyduğunu ifade etti.

UMass Amherst'te siyaset bilimi alanında öğretim üyesi olan ve anketi yöneten Tatishe Nteta yaptığı açıklamada, "Başkan Trump'ın, seçmenlerini bu iş için doğru kişi olduğuna ikna etmek için hâlâ bolca fırsatı var ancak zaman daralıyor ve destekçileri bunu başarıp başaramayacağını görmek istiyor" dedi.

Trump seçim kampanyasını kayıt dışı göçmenlerin topluca sınır dışı edilmesi, market fiyatlarının düşürülmesi, enerji üretiminin artırılması, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesi, İsrail-Hamas savaşının sona erdirilmesi, vergilerin düşürülmesi ve federal harcamaların azaltılması gibi vaatlerle yürüttü.

Trump bu vaatlerin çoğunu yerine getirmeye başladı ancak sorunlar da yok değil.

Elon Musk'ın kıdemli bir danışman ve federal işgücü, politikalar ve kurumlarda hızlı bir şekilde muazzam kesintiler öneren Hükümet Verimliliği Bakanlığı'nın fiili başkanı rolünü üstlenmesi önemli bir tartışma konusu.

UMass Amherst ve YouGov'un bir anketi, Amerikalıların çoğunun gizli bilgileri koruma, kesinti yapılacak federal programları belirleme ya da pozisyonunu şirketlerine fayda sağlamak için kullanmaktan kaçınma açısından Musk'a güvenmediğini tespit etmişti.

ABD Başkanı'nın, yönetim tarafından aniden ve sert bir şekilde tasfiye edilen federal çalışanları, kurumları veya politikaları eski haline getirmesini emreden federal yargıçlara meydan okuma aceleciliği de çoğu Amerikalı için bir başka tartışma konusu.

Ankete katılanların yüzde 55'i Trump'ın bir mahkeme kararına karşı gelmesinden endişe duyuyor ki yönetim, daha önce El Salvador'daki bir hapishaneden yanlışlıkla sınır dışı edilen bir adamı ABD'ye geri göndermeyi reddederek bunu yapmakla suçlanmıştı.

Yargıçlar her ne kadar Kilmar Abrego Garcia'nın ABD'ye iadesini yönetime emretse ve devlet çalışanları bunun bir hata olduğunu kabullense de Trump yönetimi, Garcia'nın sınır dışı edilmesinde kusur bulunmadığını kararlı bir şekilde savunmayı sürdürüyor.

Ancak Trump'ın onlarca yıllık politikaları ve yerleşik kurumları altüst ederek yol açtığı kaosa rağmen, Trump seçmenlerinin yüzde 50'sinden fazlası gelecek 4 yıldan umutlu olduklarını söylerken, Trump seçmenleri arasında daha umutlu olanlar beyaz, üniversite eğitimi almamış ve 40 bin dolardan az kazananlar.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news